Öneri Formu
Hadis Id, No:
17187, D002735
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أُمَيَّةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا الْمَسْعُودِىُّ عَنْ رَجُلٍ مِنْ آلِ أَبِى عَمْرَةَ عَنْ أَبِى عَمْرَةَ بِمَعْنَاهُ.
"إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ ثَلاَثَةَ نَفَرٍ. زَادَ فَكَانَ لِلْفَارِسِ ثَلاَثَةُ أَسْهُمٍ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ümeyye b. Halid, ona el-Mesudi, ona Âli Ebu Amra'dan bir ravi (racül), ona da Ebu Amre önceki hadisin manasına uygun düşen bir nakilde bulundu.
"Ancak o, üç kişi ifadesini zikretti ve at için üç pay verdi ilavesinde bulundu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 154, /633
Senetler:
1. Ebu Amra el-Ensarî (Rüşeyd)
2. Racül Min Âli Ebî Amra (Racül Min Âli Ebî Amra)
3. Abdurrahman b. Abdullah el-Mesudi (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
4. Ebu Abdullah Ümeyye b. Halid el-Kaysî (Ümeyye b. Halid b. Esved)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17189, D002737
Hadis:
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ قَالَ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ دَاوُدَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ بَدْرٍ
"مَنْ فَعَلَ كَذَا وَكَذَا فَلَهُ مِنَ النَّفْلِ كَذَا وَكَذَا." قَالَ فَتَقَدَّمَ الْفِتْيَانُ وَلَزِمَ الْمَشْيَخَةُ الرَّايَاتِ فَلَمْ يَبْرَحُوهَا فَلَمَّا فَتَحَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ قَالَتِ الْمَشْيَخَةُ كُنَّا رِدْءًا لَكُمْ لَوِ انْهَزَمْتُمْ لَفِئْتُمْ إِلَيْنَا فَلاَ تَذْهَبُوا بِالْمَغْنَمِ وَنَبْقَى فَأَبَى الْفِتْيَانُ وَقَالُوا جَعَلَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَنَا فَأَنْزَلَ اللَّهُ "(يَسْأَلُونَكَ عَنِ الأَنْفَالِ قُلِ الأَنْفَالُ لِلَّهِ)" إِلَى قَوْلِهِ "(كَمَا أَخْرَجَكَ رَبُّكَ مِنْ بَيْتِكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّ فَرِيقًا مِنَ الْمُؤْمِنِينَ لَكَارِهُونَ)"
[يَقُولُ فَكَانَ ذَلِكَ خَيْرًا لَهُمْ فَكَذَلِكَ أَيْضًا فَأَطِيعُونِى فَإِنِّى أَعْلَمُ بِعَاقِبَةِ هَذَا مِنْكُمْ.]
Tercemesi:
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Davud, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Bedir günü "şunu şunu yapana ganimetten şu şu (mükafaat) vardır" buyurdu. (Bu söz üzerine) gençler öne atıldı, yaşlılar da sancaklara yapışıp onları bırakmadılar! Allah, onlara fethi müyesser kıldığında yaşlılar, bizler size yardımcı olduk! Eğer bozguna uğrasaydınız bize dönecektiniz. Bizler (böylece) kalırken ganimeti (n hepsini alıp) götürmeyin! dediler. Gençler de kabul etmediler ve Rasulullah (sav) onu bizim hakkımız saydı dediler. (Bunun üzerine) Allah, "Sana ganimetten soruyorlar. Ganimetler Allah'ındır" kısmından "Hani Rabbin seni evinden hak ile çıkarmıştı da müminlerden bir grup bunu hoş görmemişti" kısmına kadar ilgili ayeti indirdi.
[İbn Abbas şöyle demiştir: Bu, onlar için hayırlı olmuştur. Aynı şekilde ganimetin eşit taksimi de hayırlı olmuştur. Bana itaat edin. Zira ben bunun akıbetini sizden daha iyi bilirim.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 156, /634
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Vühban b. Bakiyye el-Vasıtî (Vehb b. Bakiyye b. Osman)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
İlim, Abdullah b. Abbas'ın sahip olduğu ilim
Kur'an, Nüzul sebebleri
Siyer, Bedir harbine katılan sahabiler
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17188, D002736
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا مُجَمِّعُ بْنُ يَعْقُوبَ بْنِ مُجَمِّعِ بْنِ يَزِيدَ الأَنْصَارِىُّ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يَعْقُوبَ بْنَ مُجَمِّعٍ يَذْكُرُ عَنْ عَمِّهِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَمِّهِ مُجَمِّعِ بْنِ جَارِيَةَ الأَنْصَارِىِّ وَكَانَ أَحَدَ الْقُرَّاءِ الَّذِينَ قَرَءُوا الْقُرْآنَ قَالَ شَهِدْنَا الْحُدَيْبِيَةَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا انْصَرَفْنَا عَنْهَا إِذَا النَّاسُ يَهُزُّونَ الأَبَاعِرَ فَقَالَ بَعْضُ النَّاسِ لِبَعْضٍ مَا لِلنَّاسِ قَالُوا أُوحِىَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَخَرَجْنَا مَعَ النَّاسِ نُوجِفُ فَوَجَدْنَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَاقِفًا عَلَى رَاحِلَتِهِ عِنْدَ كُرَاعِ الْغَمِيمِ فَلَمَّا اجْتَمَعَ عَلَيْهِ النَّاسُ قَرَأَ عَلَيْهِمْ "(إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا)" فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَتْحٌ هُوَ قَالَ
"نَعَمْ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ إِنَّهُ لَفَتْحٌ." فَقُسِّمَتْ خَيْبَرُ عَلَى أَهْلِ الْحُدَيْبِيَةِ فَقَسَّمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى ثَمَانِيَةَ عَشَرَ سَهْمًا وَكَانَ الْجَيْشُ أَلْفًا وَخَمْسَمِائَةٍ فِيهِمْ ثَلاَثُمِائَةِ فَارِسٍ فَأَعْطَى الْفَارِسَ سَهْمَيْنِ وَأَعْطَى الرَّاجِلَ سَهْمًا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ حَدِيثُ أَبِى مُعَاوِيَةَ أَصَحُّ وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ وَأَرَى الْوَهَمَ فِى حَدِيثِ مُجَمِّعٍ أَنَّهُ قَالَ ثَلاَثُمِائَةِ فَارِسٍ وَكَانُوا مِائَتَىْ فَارِسٍ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Mücemmi' b. Yakub b. Mücemmi' b. Yezid el-Ensârî, ona Ebu Yakub b. Mücemmi', ona amcası Abdurrahman b. Yezid el-Ensarî, ona da Kur'ân okuyan kârilerden biri olan amcası Mücemmi' b. Cariye el-Ensarî şöyle rivayet etmiştir: Hudeybiye'de Rasulullah (sav) ile hazır bulunduk. Oradan ayrıldığımızda insanlar, bineklerini sürmeye başladılar. İnsanların bazısı, bazısına insanlara ne oluyor? dedi. Onlar da Hz. Peygamber'e vahyedildi dediler. Biz de insanlarla beraber hızlıca çıktık. Nebî'yi (sav) bineği üzerinde Kürâ'a'l-ğanîm (denilen yerde) beklerken bulduk. İnsanlar etrafında toplanınca onlara, "biz sana apaçık bir fetih verdik" ayetini okudu. Bir adam, Ya Rasulullah! O, bir fetih midir? dedi. Hz. Peygamber (sav), "evet! Canım kudretinde olan Allah'a yemin olsun ki o, gerçekten fetihtir!" buyurdu. Hayber (ganimetleri) Hudeybiye'de bulunanlara taksim edildi. Hz. Peygamber (sav) onu on sekiz kısma ayırdı. Ordu da bin beş yüz kişi idi (ve) içlerinde üç yüz süvari vardı. Nebî (sav), süvariye iki pay, piyadeye de bir pay verdi.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Ebu Muaviye hadisi, daha sahihtir ve amel, ona göredir. Mücemmi' hadisinde hata olduğunu düşünüyorum. O, rivayetinde üç yüz süvariyi zikretmiştir. Hâlbuki onlar, iki yüz süvariydiler.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 155, /633
Senetler:
1. Mücemmi' b. Cariye (Mücemmi' b. Cariye b. Amir b. Mücemmi' b. Attâf)
2. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Cariye el-Ensarî (Abdurrahman b. Yezid b. Cariye)
3. Yakub b. Mücemmi' el-Ensarî (Yakub b. Mücemmi' b. Yezid b. Cariye)
4. Ebu Abdullah Mücemmi' b. Yakub el-Ensari (Mücemmi' b. Yakub b. Mücemmi' b. Yezid b. Cariye)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Kur'an, Nüzul sebebleri
Siyer, Hudeybiye Anlaşması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17191, D002739
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ بَكَّارِ بْنِ بِلاَلٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ الْهَمْدَانِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِى زَائِدَةَ قَالَ أَخْبَرَنِى دَاوُدُ بِهَذَا الْحَدِيثِ بِإِسْنَادِهِ قَالَ
"فَقَسَّمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالسَّوَاءِ." [وَحَدِيثُ خَالِدٍ أَتَمُّ .]
Tercemesi:
Bize Harun b. Muhammed b. Bekkâr b. Bilâl, ona Yezid b. Hâlid b. Mevheb el-Hemdani, ona Yahya b. Zekeriyya b. Ebu Zâide, ona da Davud bu hadisi isnadı ile nakledip "Rasulullah (sav), (ganimeti) eşit şekilde taksim etti dedi."
[Hâlid'in hadisi, daha tamdır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 156, /634
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
5. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Savaş, ve Barış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17194, D002742
Hadis:
حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ عُتْبَةَ الدِّمَشْقِىُّ قَالَ قَالَ الْوَلِيدُ - يَعْنِى ابْنَ مُسْلِمٍ - حَدَّثْتُ ابْنَ الْمُبَارَكِ بِهَذَا الْحَدِيثِ قُلْتُ وَكَذَا حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فَرْوَةَ عَنْ نَافِعٍ قَالَ
"لاَ تَعْدِلْ مَنْ سَمَّيْتَ بِمَالِكٍ هَكَذَا أَوْ نَحْوَهُ يَعْنِى مَالِكَ بْنَ أَنَسٍ."
Tercemesi:
Bize Velid b. Utbe ed-Dımaşkî, ona da Velid b. Müslim şöyle rivayet etmiştir: Bu hadisi (Abdullah) b. Mübârek'e rivayet ettim (ve) bize böylece İbn Ebu Ferve, Nafi'den nakletti dedim.
"O, senin zikrettiğin raviler Malik'e denk olamazlar dedi. Böyle ya da buna benzer bir şey söyleyip Malik ile Malik b. Enes'i kastetti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 157, /635
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Süleyman İshak b. Abdullah el-Kuraşi (İshak b. Abdullah b. Abdurrahman b. Esved b. Sevade)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Abbas Velid b. Utbe el-Eşcei (Velid b. Utbe)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Savaş, ve Barış
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ
"بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَبَلَغَتْ سُهْمَانُنَا اثْنَىْ عَشَرَ بَعِيرًا وَنَفَّلَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعِيرًا بَعِيرًا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ بُرْدُ بْنُ سِنَانٍ عَنْ نَافِعٍ مِثْلَ حَدِيثِ عُبَيْدِ اللَّهِ وَرَوَاهُ أَيُّوبُ عَنْ نَافِعٍ مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ وَنُفِّلْنَا بَعِيرًا بَعِيرًا . لَمْ يَذْكُرِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17197, D002745
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ
"بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَبَلَغَتْ سُهْمَانُنَا اثْنَىْ عَشَرَ بَعِيرًا وَنَفَّلَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعِيرًا بَعِيرًا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ بُرْدُ بْنُ سِنَانٍ عَنْ نَافِعٍ مِثْلَ حَدِيثِ عُبَيْدِ اللَّهِ وَرَوَاهُ أَيُّوبُ عَنْ نَافِعٍ مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ وَنُفِّلْنَا بَعِيرًا بَعِيرًا . لَمْ يَذْكُرِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Nâfi', ona da Abdullah (b. Ömer) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) bizleri bir müfreze içinde sevk etti. (Gâzilerin) payı on iki deveye ulaştı. Hz. Peygamber (sav) bize birer deve de fazladan verdi."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Bürd b. Sinan, Nafi'den, Ubeydullah'ın hadisine benzer şekilde rivayet etmiştir. Eyyüb da bu hadisi Nafi'den benzeri şekilde nakletmiştir. Ancak o, rivayetinde, bize birer deve ilave olarak verildi" deyip "Nebî'nin (sav) verdiğini zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 157, /636
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Savaş, ve Barış
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ - يَعْنِى ابْنَ سُلَيْمَانَ الْكِلاَبِىَّ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ
"بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَرِيَّةً إِلَى نَجْدٍ فَخَرَجْتُ مَعَهَا فَأَصَبْنَا نَعَمًا كَثِيرًا فَنَفَّلَنَا أَمِيرُنَا بَعِيرًا بَعِيرًا لِكُلِّ إِنْسَانٍ ثُمَّ قَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَّمَ بَيْنَنَا غَنِيمَتَنَا فَأَصَابَ كُلُّ رَجُلٍ مِنَّا اثْنَىْ عَشَرَ بَعِيرًا بَعْدَ الْخُمُسِ وَمَا حَاسَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالَّذِى أَعْطَانَا صَاحِبُنَا وَلاَ عَابَ عَلَيْهِ بَعْدَ مَا صَنَعَ فَكَانَ لِكُلِّ رَجُلٍ مِنَّا ثَلاَثَةَ عَشَرَ بَعِيرًا بِنَفْلِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17195, D002743
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ - يَعْنِى ابْنَ سُلَيْمَانَ الْكِلاَبِىَّ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ
"بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَرِيَّةً إِلَى نَجْدٍ فَخَرَجْتُ مَعَهَا فَأَصَبْنَا نَعَمًا كَثِيرًا فَنَفَّلَنَا أَمِيرُنَا بَعِيرًا بَعِيرًا لِكُلِّ إِنْسَانٍ ثُمَّ قَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَّمَ بَيْنَنَا غَنِيمَتَنَا فَأَصَابَ كُلُّ رَجُلٍ مِنَّا اثْنَىْ عَشَرَ بَعِيرًا بَعْدَ الْخُمُسِ وَمَا حَاسَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالَّذِى أَعْطَانَا صَاحِبُنَا وَلاَ عَابَ عَلَيْهِ بَعْدَ مَا صَنَعَ فَكَانَ لِكُلِّ رَجُلٍ مِنَّا ثَلاَثَةَ عَشَرَ بَعِيرًا بِنَفْلِهِ."
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Abde b. Süleyman el-Kilâbî, ona Muhammed b. İshak, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) Necd tarafına bir müfreze sevk etti. Ben de (o seriyye) ile (gazâya) çıktım. (Neticede ganimet olarak) pek çok deve ele geçirdik. Komutanımız bizden her birimize (ganimetin dışında) birer deve verdi. Ardından Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldik de ganimetimizi aramızda taksim etti. Bizden her bir kişiye beşte birlik kısımdan sonra on iki deve düştü. Hz. Peygamber (sav) komutanımızın bize verdiği şey sebebiyle ne bizi hesaba çekti ne (komutanı) uygulamasından dolayı ayıpladı! Bizden her bir kimsenin ilave payı (nefl) ile on üç devesi olmuş oldu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 157, /635
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Savaş, ve Barış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17206, D002754
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ أَبِى عَوَانَةَ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ.
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona İbn Mübarek, ona Ebu Avane, ona da Asım b. Küleyb (önceki hadisin) isnadı ve manası ile nakilde bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 160, /638
Senetler:
1. Ebu Yezid Ma'n b. Yezid es-Sülemî (Ma'n b. Yezid b. Ahnes b. Habib)
2. Ebu Cüveyriye Hıttan b. Hufaf el-Cermi (Hittan b. Hufaf b. Züheyr b. Abdullah)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Savaş, ve Barış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18154, D002951
Hadis:
- حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَبِى الزَّرْقَاءِ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ
"أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ دَخَلَ عَلَى مُعَاوِيَةَ فَقَالَ حَاجَتُكَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَقَالَ عَطَاءُ الْمُحَرَّرِينَ فَإِنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَوَّلَ مَا جَاءَهُ شَىْءٌ بَدَأَ بِالْمُحَرَّرِينَ."
Tercemesi:
Bize Harun b. Zeyd b. Ebu Zerkâ, ona babası (Zeyd b. Ebu Zerka), ona Hişam b. Sa'd, ona da Zeyd b. Eslem şöyle haber vermiştir:
"Abdullah b. Ömer, Muaviye'nin huzuruna girmişti. Muaviye de ona Ey Ebu Abdurrahman! İhtiyacın nedir? diye sordu. İbn Ömer şöyle dedi: Kölelikten sonra hürriyetine kavuşanlara ihsanda bulun. Ben Hz. Peygamber'in (sav) kendisine bir şey geldiğinde ilk olarak yeni hürriyetine kavuşanlardan başladığını gördüm, dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 14, /687
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
3. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
4. Ebu Muhammed Zeyd b. Ebu Zerka es-Sa'lebî (Zeyd b. Yezid b. Ebu Zerka)
5. Ebu Musa Harun b. Zeyd es-Salebî (Harun b. Zeyd b. Yezid)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17205, D002753
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو صَالِحٍ مَحْبُوبُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الْفَزَارِىُّ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِى الْجُوَيْرِيَةِ الْجَرْمِىِّ قَالَ أَصَبْتُ بِأَرْضِ الرُّومِ جَرَّةً حَمْرَاءَ فِيهَا دَنَانِيرُ فِى إِمْرَةِ مُعَاوِيَةَ وَعَلَيْنَا رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ بَنِى سُلَيْمٍ يُقَالُ لَهُ مَعْنُ بْنُ يَزِيدَ فَأَتَيْتُهُ بِهَا فَقَسَمَهَا بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ وَأَعْطَانِى مِنْهَا مِثْلَ مَا أَعْطَى رَجُلاً مِنْهُمْ ثُمَّ قَالَ لَوْلاَ أَنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"لاَ نَفْلَ إِلاَّ بَعْدَ الْخُمُسِ." لأَعْطَيْتُكَ . ثُمَّ أَخَذَ يَعْرِضُ عَلَىَّ مِنْ نَصِيبِهِ فَأَبَيْتُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Salih Mahbub b. Musa, ona Ebu İshak el-Fezârî, ona Asım b. Küleyb, ona da Ebu Cüveyriye el-Cermi şöyle rivayet etmiştir:
Muaviye'nin yönetimi esnasında, Bizans toprağında içinde dinarlar bulunan bir küp ele geçirdim. Başımızda da Nebî'nin (sav) ashabından olan (ve) Süleym oğullarına mensup, kendisine Ma'n b. Yezid denilen biri vardı. (Küpü) kendisine getirdim. Onu müslümanlar arasında taksim etti. Bana da onlardan birine verdiği kadar verdi. Ardından, Rasulullah'ın (sav), "ganimetin beşte birlik kısmından sonra (ganimete ilaveten) pay vardır" buyurduğunu işitmeseydim sana (onu) muhakkak verirdim! dedi. Daha sonra kendi payını bana vermek istedi de ben kabul etmedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 160, /638
Senetler:
1. Ebu Yezid Ma'n b. Yezid es-Sülemî (Ma'n b. Yezid b. Ahnes b. Habib)
2. Ebu Cüveyriye Hıttan b. Hufaf el-Cermi (Hittan b. Hufaf b. Züheyr b. Abdullah)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Ebu İshak İbrahim b. Muhammed el-Fezârî (İbrahim b. Muhammed b. Hâris b. Esma b. Harice)
5. Mahbub b. Musa el-Antâkî (Mahbub b. Musa)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Savaş, ve Barış