252 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Bekr el-Hanefî, ona Eflah b. Humeyd, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: Hac aylarında, hac için ihram giymiş olarak Rasulullah (sav) ile birlikte yola çıktık ve Serif mevkiinde konakladık. Âişe der ki: Rasulullah (sav) ashabının yanına çıkıp onlara "yanında hediyelik kurbanlığı bulunmayan ve umreye niyet etmek isteyen kimse bunu yapsın. Ama beraberinde hediyelik kurbanlığı bulunanlar yapmasın" buyurdu. Âişe der ki: Sahabeden bazısı onun bu tavsiyesine uydu, bazısı uymadı. Rasulullah (sav) ve sahabeden bazı adamlar ise, gücü kuvveti yerinde ve beraberlerinde hediyelik kurbanlığı olduğundan dolayı umreye niyetlenmedi. Âişe der ki: Rasulullah (sav) yanıma girdi, bu sırada ben ağlıyordum. "Neden ağlıyorsun ey kadın" buyurdu. Ben de “ashabına söylediğin sözleri işittim ve benim umre yapma imkânımın olmadığını gördüm” dedim. "durumun ne?" buyurdu. “namaz kılamıyorum” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "bunun sana zararı olmaz, sen de Âdem’in kızlarından bir kadınsın. Allah onlar hakkında neyi yazıp takdir buyurmuş ise senin hakkında da onu yazmıştır. Bu sebeple sen hac niyetin üzere kal ve haccının gereklerini yerine getir. Allah’ın sana umreyi de nasip etmesi umulur" buyurdu. Âişe der ki: Veda haccında çıkıp ve Mina’ya vardığımız zaman temizlenmiş oldum. Sonra Mina’dan yola çıkıp, Beyt’i tavaf ettim. Âişe der ki: Sonra Hz. Peygamber ile birlikte son kafile içinde Mina'dan yola çıktık, o Muhassab mevkiinde konaklayınca, biz de onunla birlikte konakladık. Ebu Bekir’in oğlu Abdurrahman’ı çağırarak "Kız kardeşini Harem’in dışına çıkart, o da bir umre yapmak üzere niyet edip ihrama girsin. Sonra bu umreyi bitirin. Arkasından her ikiniz de buraya gelin. Ben sizleri yanıma döneceğiniz vakte kadar bekleyeceğim" buyurdu. Âişe der ki: Biz de umre yapmak üzere Harem’in dışına çıktık. Nihâyet umremi yapıp, tavafı bitirdikten sonra seher vaktinde onun yanına geldim. Allah Rasulü "bitirdiniz mi?" buyurdu. Ben de “evet” dedim. Bunun üzerine yola koyulmak üzere hazırlık yapılmasını sahabesine ilan ettirdi. İnsanlar da hazırlıklarını yapıp yola koyuldular ve Medine istikametinde yoluna devam etti. Hadisde geçen "ضَيْرُ " kelimesi "ضَارَ يَضِيرُ ضَيْرًا" kökünden gelen bir mastardır. "ضَارَ يَضُورُ ضَوْرًا" ve "ضَرَّ يَضُرُّ ضَرًّا" şeklinde söylendiği olur.
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad –yani İbn Seleme- rivayet etti; (T) Bize Musa, ona Vüheyb, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bizler Rasulullah (sav) ile Zülhicce hilâline (Zülhicce ayının girmesine) yakın yola çıktık. Allah Rasulü Zu'l-Huleyfe'de iken 'hac niyetiyle ihrama girmek isteyen bir kimse, o niyetle telbiye edip ihrama girsin, umre yapmak niyetiyle ihrama girmek isteyen de umre niyetiyle ihrama girsin' [buyurdu. Musa'nın, Vüheyb yoluyla rivayet ettiği hadiste] 'Eğer ben (beraberimde) hediyelik kurbanlık getirmemiş olsaydım, umre yapmak niyetiyle ihrama girecektim' [buyurduğunu zikretti. Yine Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları söyledi:] 'Ben hac yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama giriyorum çünkü beraberimde hediyelik kurbanlıklarım var' buyurdu. [Sonra (raviler) ittifakla dediler ki:] (Aişe der ki): 'Ben umre yapmak niyetiyle ihrama girenler arasında idim. Yolun bir kısmında iken ay hali oldum. Ben ağlamakta iken, Rasulullah da (sav) yanıma girdi ve 'neden ağlıyorsun' buyurdu. Ben 'keşke bu sene gelmemiş olsaydım' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Umre niyetini bırak, saçlarını çöz ve taran' buyurdu. [Musa der ki:] Hz. Peygamber 'Bir de hac niyeti ile ihrama gir', [Süleyman'ın rivayetine göre ise] 'haccederken Müslümanların yaptıkları şeyleri sen de yap' buyurdu. Sader gecesi olunca Rasulullah (sav) Abdurrahman'a verdiği emir üzerine Aişe'yi Tenim'e kadar götürdü. [Musa, rivayetinde şunları da ekledi:] Yapamadığı umresinin yerine, yeni bir umre yapmak niyetiyle ihrama girdi, Beyt'i de tavaf etti. Böylelikle Allah onun umresini de haccı da tamamlamasına imkân verdi." [Hişam der ki: Bunların hiçbirisinden dolayı bir hediyelik (kurbanlık) kesmek gerekmedi.] [Ebu Davud der ki: Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları eklemiştir: Aişe (r.anha), Bathâ gecesinde (ay halinden) temizlendi.]
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad –yani İbn Seleme- rivayet etti; (T) Bize Musa, ona Vüheyb, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bizler Rasulullah (sav) ile Zülhicce hilâline (Zülhicce ayının girmesine) yakın yola çıktık. Allah Rasulü Zu'l-Huleyfe'de iken 'hac niyetiyle ihrama girmek isteyen bir kimse, o niyetle telbiye edip ihrama girsin, umre yapmak niyetiyle ihrama girmek isteyen de umre niyetiyle ihrama girsin' [buyurdu. Musa'nın, Vüheyb yoluyla rivayet ettiği hadiste] 'Eğer ben (beraberimde) hediyelik kurbanlık getirmemiş olsaydım, umre yapmak niyetiyle ihrama girecektim' [buyurduğunu zikretti. Yine Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları söyledi:] 'Ben hac yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama giriyorum çünkü beraberimde hediyelik kurbanlıklarım var' buyurdu. [Sonra (raviler) ittifakla dediler ki:] (Aişe der ki): 'Ben umre yapmak niyetiyle ihrama girenler arasında idim. Yolun bir kısmında iken ay hali oldum. Ben ağlamakta iken, Rasulullah da (sav) yanıma girdi ve 'neden ağlıyorsun' buyurdu. Ben 'keşke bu sene gelmemiş olsaydım' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Umre niyetini bırak, saçlarını çöz ve taran' buyurdu. [Musa der ki:] Hz. Peygamber 'Bir de hac niyeti ile ihrama gir', [Süleyman'ın rivayetine göre ise] 'haccederken Müslümanların yaptıkları şeyleri sen de yap' buyurdu. Sader gecesi olunca Rasulullah (sav) Abdurrahman'a verdiği emir üzerine Aişe'yi Tenim'e kadar götürdü. [Musa, rivayetinde şunları da ekledi:] Yapamadığı umresinin yerine, yeni bir umre yapmak niyetiyle ihrama girdi, Beyt'i de tavaf etti. Böylelikle Allah onun umresini de haccı da tamamlamasına imkân verdi." [Hişam der ki: Bunların hiçbirisinden dolayı bir hediyelik (kurbanlık) kesmek gerekmedi.] [Ebu Davud der ki: Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları eklemiştir: Aişe (r.anha), Bathâ gecesinde (ay halinden) temizlendi.]
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad –yani İbn Seleme- rivayet etti; (T) Bize Musa, ona Vüheyb, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bizler Rasulullah (sav) ile Zülhicce hilâline (Zülhicce ayının girmesine) yakın yola çıktık. Allah Rasulü Zu'l-Huleyfe'de iken 'hac niyetiyle ihrama girmek isteyen bir kimse, o niyetle telbiye edip ihrama girsin, umre yapmak niyetiyle ihrama girmek isteyen de umre niyetiyle ihrama girsin' [buyurdu. Musa'nın, Vüheyb yoluyla rivayet ettiği hadiste] 'Eğer ben (beraberimde) hediyelik kurbanlık getirmemiş olsaydım, umre yapmak niyetiyle ihrama girecektim' [buyurduğunu zikretti. Yine Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları söyledi:] 'Ben hac yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama giriyorum çünkü beraberimde hediyelik kurbanlıklarım var' buyurdu. [Sonra (raviler) ittifakla dediler ki:] (Aişe der ki): 'Ben umre yapmak niyetiyle ihrama girenler arasında idim. Yolun bir kısmında iken ay hali oldum. Ben ağlamakta iken, Rasulullah da (sav) yanıma girdi ve 'neden ağlıyorsun' buyurdu. Ben 'keşke bu sene gelmemiş olsaydım' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Umre niyetini bırak, saçlarını çöz ve taran' buyurdu. [Musa der ki:] Hz. Peygamber 'Bir de hac niyeti ile ihrama gir', [Süleyman'ın rivayetine göre ise] 'haccederken Müslümanların yaptıkları şeyleri sen de yap' buyurdu. Sader gecesi olunca Rasulullah (sav) Abdurrahman'a verdiği emir üzerine Aişe'yi Tenim'e kadar götürdü. [Musa, rivayetinde şunları da ekledi:] Yapamadığı umresinin yerine, yeni bir umre yapmak niyetiyle ihrama girdi, Beyt'i de tavaf etti. Böylelikle Allah onun umresini de haccı da tamamlamasına imkân verdi." [Hişam der ki: Bunların hiçbirisinden dolayı bir hediyelik (kurbanlık) kesmek gerekmedi.] [Ebu Davud der ki: Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları eklemiştir: Aişe (r.anha), Bathâ gecesinde (ay halinden) temizlendi.]