وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ وَعَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو وَعُمَرُ بْنُ سَعْدٍ أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِىُّ كُلُّهُمْ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ] نَحْوَهُ. [مَا عَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَعَامًا قَطُّ كَانَ إِذَا اشْتَهَى شَيْئًا أَكَلَهُ وَإِنْ كَرِهَهُ تَرَكَهُ.]

Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürezzak, Abdülmelik b. Amr ve Ebu Davud Ömer b. Sa'd el-Haferî, onlara Süfyan, ona da A'meş, bu isnadla [ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre] hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: "Rasulullah (sav) hiçbir yemeği ayıplamamıştır. Yemeği beğenirse onu yer, hoşuna gitmezse yemezdi (ama kötü bir söz de söylemezdi)."]

Açıklama: İlgili rivayet için bk. M005380.

• Müslim Sahîh-i Müslim Eşribe 5382, /879

وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ وَعَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو وَعُمَرُ بْنُ سَعْدٍ أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِىُّ كُلُّهُمْ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ] نَحْوَهُ. [مَا عَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَعَامًا قَطُّ كَانَ إِذَا اشْتَهَى شَيْئًا أَكَلَهُ وَإِنْ كَرِهَهُ تَرَكَهُ.]

Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürezzak, Abdülmelik b. Amr ve Ebu Davud Ömer b. Sa'd el-Haferî, onlara Süfyan, ona da A'meş, bu isnadla [ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre] hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: "Rasulullah (sav) hiçbir yemeği ayıplamamıştır. Yemeği beğenirse onu yer, hoşuna gitmezse yemezdi (ama kötü bir söz de söylemezdi)."]

Açıklama: İlgili rivayet için bk. M005380.

• Müslim Sahîh-i Müslim Eşribe 5382, /879

حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ -قَالَ زُهَيْرٌ: ’حَدَّثَنَا’، وَقَالَ الآخَرَانِ: ’أَخْبَرَنَا’- جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: "مَا عَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَعَامًا قَطُّ. كَانَ إِذَا اشْتَهَى شَيْئًا أَكَلَهُ وَإِنْ كَرِهَهُ تَرَكَهُ."

Bize Yahya b. Yahya, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, -Züheyr (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenâ', diğer iki ravi ise 'ahberena lafzını kullanmıştır- onlara Cerir, ona A'meş, ona da Ebu Hazim, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) hiçbir yemeği ayıplamamıştır. Bir yemeği beğenirse onu yer, hoşuna gitmezse yemezdi (ama kötü bir söz de söylemezdi)."

• Müslim Sahîh-i Müslim Eşribe 5380, /878

وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو كُرَيْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ. [مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَابَ طَعَامًا قَطُّ كَانَ إِذَا اشْتَهَاهُ أَكَلَهُ وَإِنْ لَمْ يَشْتَهِهِ سَكَتَ.]

Bize Ebu Küreyb ve Muhammed b. el-Müsenna, o ikisine Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre, Peygamber'den (sav) bu hadisin aynısını rivayet etti. [Hadisin metni şöyledir: "Ben Rasulullah'ın (sav) herhangi bir yemeği ayıpladığını hiç görmedim. Yemeği beğenirse onu yer, hoşuna gitmezse susardı ( kötü bir söz söylemezdi)."]

• Müslim Sahîh-i Müslim Eşribe 5384, /879