164 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded ve Ubeydullah b. Ömer ve Ebu Kamil, onlara Abdülvahid b. Ziyad, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) önceki hadisle aynı manada bir hadis rivayet etmiş, Rasulullah'ın (sav), "miskîn iffetli kişidir," dediğini zikretti. Müsedded, rivayetine şunu da ekledi: "Miskîn, kendisine yetecek malı olmayan, ama yine de insanlara el açmayan ve muhtaç olduğu bilinmediği için kendisine sadaka verilmeyen kimsedir. (Âyette sözü edilen) mahrum işte odur." Müsedded, rivayet ettiği hadiste "utandığı için sormayan" sözünü zikretmedi. [Ebû Davud dedi ki: Muhammed b. Sevr ile Abdurrezzak bu hadisi Mamer'den rivayet ettiler ve mahrum sözünü Zührî'nin sözü olduğunu söylediler ki, bu daha doğrudur.]
Açıklama: Yoksul diye tercüme ettiğimiz miskin kelimesi, Türkçe'de fakir ile aynı manada kullanılır. Ancak İslâm hukukçuları banlara farklı manalar yüklemişlerdir. Hanefî ve Mâlikî fukahasına göre; miskin, hiçbir şeyi olmayan, fakir ise nisap miktarından az malı olan kimsedir. Şafiî ve Hanbelî fukahası ise bunun tam tersi bir anlayışa sahiptirler. Yani fakir; malı ve kazancı olmayan, miskin de malı geçimine kâfi gelmeyendir. Bu rivayette, fakir dahi olsa bir Müslümanın sahip olması gereken “kişilik” ile ilgili önemli bir niteliği öne çıkmaktadır. Kapı kapı dolaşıp el açan, insanlara yüz suyu döken bir kimlik, asla Müslümanın şahsiyetiyle uyuşmaz. Çünkü o muhtaç bile olsa, bu durumunu başkalarına duyurmayacak kadar onuruna düşkün bir yapıdadır.