170 Kayıt Bulundu.
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdüla'lâ, ona Ubeydullah, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den bir önceki hadisin benzerini nakletmiştir.
Açıklama: hadisin tam metni için M006677 numaralı hadise bakınız.
Bize ez-Zührî, ona Humeyd, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir kadın bağladığı (hapsettiği) bir kedi sebebiyle cehenneme girdi. Çünkü ne kendisi kediye (bir şey) yedirdi, ne de yerin haşeratından yesin diye salıverdi ve nihayet kedi (açlıktan) öldü." [ez-Zührî der ki: Bunun böyle olmasının sebebi, kişi, sadece ameline güvenip dayanmasın ya da amelinin kötülüğünden dolayı ümidini kesmesin diyedir.]
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. M006981.
Zührî dedi ki: Bana Humeyd, ona da Ebu Hureyre rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın bağladığı (hapsettiği) bir kedi sebebiyle cehenneme girdi. Çünkü ne kendisi kediye (bir şey) yedirdi, ne de yerin haşeratından yesin diye salıverdi ve nihayet kedi zayıf düşüp (açlıktan) öldü." [Zührî dedi ki: Bunun böyle olmasının sebebi, kişi, sadece ameline güvenip dayanmasın ya da amelinin kötülüğünden dolayı ümidini kesmesin diyedir.]
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. M006981.
Bize Abdullah b. Muhammed b. Esma b. Ubeyd ed-Dubaî, ona Cüveyriye b. Esma (ed-Duba'î), ona Nafi' (Mevlâ İbn Ömer), ona da Abdullah (b. Ömer el-Adevî) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Bir kadın bir kedi yüzünden azaba uğradı. Kadın o kediyi ölünceye kadar hapsetti. Ve bu nedenle cehenneme girdi. Onu hapsettiğinde ne doyurdu ne suladı ne de yeryüzündeki böceklerden yemesine müsaade etti."
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdul'alâ, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Bir kadın, bir kedi yüzünden azaba uğradı. Onu bağlamış, doyurup sulamamış yerdeki böceklerden yemesine de müsaade etmemişti."
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Bekir'in azatlısı Sumey, ona Ebû Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir adam yolda yürürken iyice susadı. Hemen bir kuyuya inip su içti sonra da kuyudan çıktı. Çıktığında, susuzluktan dilini çıkarıp soluyan ve yaş toprağı yalayan bir köpek gördü. Adam kendi kendine 'benim susuz kalmam gibi bu köpekte susuz kalmış' dedi, sonra da kuyuya inip ayakkabısına su doldurdu ve ayakkabısını ağzında taşıyarak kuyudan çıktı. Onunla da köpeği suladı. Bundan dolayı Allah o kulunu mükafatlandırdı ve ona mağfiret etti." Orada bulunanlar “ya Rasulallah (sav), hayvanları sulamada, bize sevap var mıdır?” diye sordular. Rasulullah da (sav): "Evet, soluk alan her canlıyı sulamada size sevap vardır" buyurdu.
Bize Hasan b. Sabbâh, ona İshak el-Ezrak, ona Avf, ona Hasan ve İbn Sîrîn, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Fahişe bir kadın bir kuyunun başında susuzluktan dili dışarıda bir köpekle karşılaştı, köpek susuzluktan ölmek üzereydi. Kadın ayakkabısını çıkarıp onu baş örtüsü ile bağlayarak (kuyuya sarkıtıp) o köpek için kuyudan su çekti. Kadın bu davranışı sebebiyle bağışlandı."
Bize Nasr b. Ali, ona Abdüla'lâ, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın, bağlayıp hapsettiği ve yemek vermediği, diğer yandan, yerin haşerelerinden yiyerek karnını doyurmasına fırsat vermediği bir kedi sebebiyle ateşe girmiştir." [Râvi Abdüla'lâ der ki: Bize Ubeydullah, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.]
Bize Hasan b. Sabbâh, ona İshak el-Ezrak, ona Avf, ona Hasan ve İbn Sîrîn, onlara da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Fahişe bir kadın bir kuyunun başında susuzluktan dili dışarıda bir köpekle karşılaştı, köpek susuzluktan ölmek üzereydi. Kadın ayakkabısını çıkarıp onu baş örtüsü ile bağlayarak (kuyuya sarkıtıp) o köpek için kuyudan su çekti. Kadın bu davranışı sebebiyle bağışlandı."