166 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Âmir, ona Hişâm b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Zeyd b. Halid el-Cühenî'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi: "Her kim güzelce abdest alır, sonra da hatasız iki rekât namaz kılarsa, Allah onun geçmiş (küçük) günahlarını bağışlar."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Yahya, ona İbn Lehîa, ona Bekir b. Sevâde, ona bir adam, ona Rabîa b. Kays, ona da Ukbe b. Amir (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, dedi: "Her kim güzelce abdest alır, sonra hatasız olarak iki rekât namaz kılarsa, onun geçmiş (küçük) günahları bağışlanır." Ravilerden Yahya bir keresinde, "Onun geçmişte olan kötülükleri bağışlanır" diye rivâyet etti.
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Yahya b. İsha, ona İbn Lehîa, ona Şeyh b. Meâfir, ona da Ukbe b. Âmir (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, dedi: "İnsan abdest alıp mescide giderse, aziz ve celil olan Allah ona, attığı her adım için on sevap yazar. Mescitte namaz kılar ve sonra orada oturursa, itaatkar ve oruçlu gibi (sevap kazanır). Bu durum evine dönünceye kadar devam eder."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize İsmail b. Ömer, ona Davud b. Kays, ona Sa'd b. İshak b. Fulân b. Kâ'b b. Ucre, ona Ebû Sümâme el-Hannât, ona da Kâ'b b. Ucre (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, dedi: "Sizden biri güzelce abdest alır, sonra da namaz kılmak niyetiyle evinden çıkıp mescide giderse, ellerinin parmaklarını birbirine geçirmesin! Çünkü o namazda sayılır."
Açıklama: mütabileriyle hasendir.
Bize Ebû Kâmil, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Atâ b. Yezîd, ona da Humrân şöyle rivâyet etti: "Hz. Osman (ra) bir yerde otururken su istedi. Suyu sağ eline döküp elini yıkadı. Sonra sağ elini kaba daldırıp su aldı ve onunla ellerini üç kere yıkadı. Sonra üç kere yüzünü yıkadı, ağzını ve burnunu su ile temizledi. Sonra üç kere kollarını dirseklerine kadar yıkadı. Sonra başını mesh etti. Sonra üç kere ayaklarını topuklarına kadar yıkadı. Sonra Rasûlullah'ın (sav) şöyle dediğini işittim: "Her kim şu benim aldığım abdest gibi abdest alır, sonra içinden farklı bir şey geçirmeksizin iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır."
Bize İshak b. Yusuf, ona Avf el-A'râbî, ona Ma'bed el-Cühenî, ona da Humrân b. Ebân şöyle rivâyet etti: "Osman b. Affan'ın (ra) yanındaydık, su istedi ve abdest aldı. Abdestini bitirince gülümsed ve dedi ki: "- Neden gülümsedim, biliyor musunuz?" Sonra sözüne şöyle devam etti: "Rasûlullah'ın (sav), şimdi benim abdest aldığım gibi abdest aldığını, sonra gülümsediğini görmüştüm. Sonra da; "- Neden gülümsedim, biliyor musunuz?" diye sordu. Biz de; "- En iyisini Allah ve Rasûlü bilir" dedik. Buyurdu ki: "Bir kul abdestin tam olarak alır, sonra namaza başlar ve onu da güzelce tamamlarsa namazını bitirdiğinde annesinden yeni doğmuş gibi günahsız hale gelir."
Bize Hasan, ona İbn Lehîa, ona Ebû Uşşâne, ona da Ukbe b. Âmir (ra), Rasülullah'ın (sav) şöyle dediğini anlatır: "Bir kişi abdest alır sonra namazı beklemek üzere mescide varırsa onun amellerini yazan iki -ya da bir- kâtibi (melek), mescide giderken attığı her adıma on sevap yazar. Namazı beklemek üzere mescitte oturan da namaz kılan gibidir. Evinden çıkıp tekrar evine dönünceye kadarki zaman diliminde de namaz kılanlardan yazılır."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Ebû Âmir Abdülmelik b. Amr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebü Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Size, Allah'ın günahları sildiği ve sevapları arttırdığı amelin ne olduğunu söyleyeyim mi?" "- Buyur, ey Allah'ın rasûlü" dediler. "- Zor zamanlarda güzelce abdest almak, şu mescidlere giderken çokça adım atmak ve bir namazı kıldıktan sonra diğer namaz vaktini beklemektir. Sizden biri evinden abdestli olarak çıkar, Müslümanlarla beraber namaz kılar, sonra da bir yerde oturur ve diğer namaz vaktini beklerse, melekler onun için 'Allahım, onu bağışla! Allahım ona merhamet eyle' diye dua ederler. Namaza kalktığınızda safları düz tutun, onu tam yapın ve boşlukları doldurun! Ben sizi sırtımın da görürüm. İmamınız 'Allahü ekber' dediğinde siz de 'Allahü ekber' deyin. O rukûya gittiğinde siz de gidin. O 'Semiallahü limen hamideh' deyince siz de 'Allahümme, Rabbena leke'l-hamd' deyin. Şüphe yok ki erkekler için safların en hayırlısı ilk sıralardır, en hayırsızı (sevabı az olanı) da son sıralardır. Kadınlar için ise safların en hayırlı olanı son sıralar, en hayırsızı (sevabı az olanı) da ilk sıralardır. Ey kadınlart cemaati! Erkekler secdeye gittiğinde gözlerinizi kapatın ki gömleğin darlığından dolayı (önünüzdeki) erkeklerin avret mahallerini görmeyin!"
Açıklama: Bu isnad mutaba'atta hasendir.
Bize Yahya b. Saîd, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona da Humrân şöyle rivâyet etti: Hz. Osman (ra) bir taşa oturup abdest aldı, sonra dedi ki: "Size Rasûlullah'tan (sav) duyduğum bir hadisi nakledeceğim. Allah'ın Kitab'ındaki bir âyet olmasaydı onu size nakletmezdim. Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Her kim güzelce abdest alır sonra gider ve namaz kılarsa, diğer kılacağı namaza kadarki (küçük) günahları bağışlanır."
Bize Yezîd b. Harun, ona Selîm b. Hayyân, ona Ebû Gâlib, ona da Ebû Ümâme (ra) şöyle dedi: "Abdestini tam ve eksiksiz yaptığın zaman, koltuğuna bağışlanmış olarak oturursun. Peşinden kalkıp bir de namaz kılarsa, kendisine fazilet ve mükâfat yazılır. Sadece oturursa bağışlanmış olarak oturur." Bir adam ona; "- Ey Ebû Ümâme, o kişi kalkıp namaz kıldığında bu nâfile olmaz mı, ne dersin?" diye sorunca şöyle dedi: "- Hayır, nâfile olması sadece Rasûlullah'a (sav) ait olsa gerek. Bu kişi günah ve hatalar içinde yaşarken nasıl nâfile olur? Bilakis fazilet ve mükâfat olarak yazılır."