166 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden her kim güzel bir şekilde abdest alır ve sonra da sadece namaz kastıyla harekete geçip câmiye giderse, attığı her adım ile Azîz ve Celîl olan Allah onu bir derece yükseltir ve onun bir günahını siler. Câmiye girinceye kadar bu hal bu şekilde devam eder."
Açıklama: “Güzel abdest almak” ifâdesi, abdest azalarının hepsini gerektiği şekilde iyice yıkamak, suyu uzuvlara iyice ulaştırmak anlamındadır.
Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hüreyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim abdestini de güzelce alır, sonra cuma namazına gelip hutbeyi dinler ve konuşmazsa, iki cuma arasındaki günahları, üç gün ilavesiyle birlikte bağışlanır. Namazda çakılları düzeltmekle meşgul olan faydasız boş bir iş yapmış olur."
Bize Ubeyd b. Ye'îş ve Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, o ikisine Ebu Üsame, ona Ebu Hayyan; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -buradaki lafız ona aittir-, ona babası, ona Ebu Hayyan et-Teymî Yahya b. Said, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir. Rasulullah (sav) bir sabah namazı vaktinde Bilal'e; "ey Bilal! Bana İslam'da yaptığın ve sana en çok ümit veren işin ne olduğunu söyle; çünkü bu gece rüyamda cennette önümde senin ayakkabılarının sesini duydum" dedi. Bilal şöyle cevap verdi: Bana fayda getireceğine dair en fazla ümitvar olduğum amelim şudur: Ben gece olsun gündüz olsun güzelce abdest aldığım her zaman mutlaka bu abdestle Allah'ın bana takdir ettiği kadar namaz kılarım.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona el-A’meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Sizden biri güzelce abdestini aldıktan sonra sadece namaz kılma niyeti ile harekete geçerek sırf namaz kılmak için camiye giderse, camiye girinceye kadar attığı her adımla Allah onu bir derece yükseltir ve bir günahını da siler. Camiye girince de namaz kendisini orada tuttuğu sürece namazda sayılır.”
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona el-A’meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kim abdestini güzelce alır, sonra cuma namazına gelip imama yakın durur ve susup (hutbeyi) dinlerse, o Cuma ile diğer Cuma arasındaki hataları üç gün ziyadesiyle birlikte bağışlanır. O sırada yerdeki çakılları düzeltmekle meşgul olan da faydasız boş bir iş yapmış olur."
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona el-A'meş, ona Zekvân, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse güzelce abdest alıp sadece namaz kılmak üzere evinden çıkarsa attığı her bir adım için Allah onun derecesini yükseltir veya bir günahını bağışlar." Ebû İsa, bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.
Bize Ubeyd b. Yaîş ve Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, onlara Ebû Üsâme, ona Ebû Hayyân rivâyet etti. (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -buradaki lafız da ona aittir-, ona babası, ona Ebû Hayyân et-Teymî Yahya b. Saîd, ona Ebû Zur'a, ona Ebû Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (sav) bir sabah namazı vaktinde Bilâl'e şöyle dedi: "Ey Bilâl! Bana İslâm'da yaptığın ve sana en çok fayda vereceği ümidini veren işi söyle. Çünkü ben bu gece cennette önümde senin ayakkabılarının tıkırtısını duydum." Bilâl şöyle cevap verdi: "Bana fayda getireceğine dair en fazla ümitvar olduğum amelim şudur: Ben gece olsun gündüz olsun güzelce abdest aldığım her zaman mutlaka bu abdestle Allah'ın bana takdir ettiği kadar namaz kılarım."
Bize Ubeyd b. Yaîş ve Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, onlara Ebû Üsâme, ona Ebû Hayyân rivâyet etti. (T) Yine bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -buradaki lafız ona aittir-, ona babası, ona Ebû Hayyân et-Teymî Yahya b. Saîd, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir. Rasûlullah (sav) bir sabah namazı vaktinde Bilâl'e; "- Ey Bilal! Bana İslam'da yaptığın ve sana en çok vereceğini ümit ettiğin işi söyle. Çünkü bu gece cennette önümde senin ayakkabılarının sesini duydum" dedi. Bilâl şöyle cevap verdi: "- Bana fayda getireceğine dair en fazla ümitvar olduğum amelim şudur: Ben gece olsun gündüz olsun güzelce abdest aldığım her zaman mutlaka bu abdestle Allah'ın bana takdir ettiği kadar namaz kılarım."
Bize Müsedded, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kişinin cemaatle kıldığı namaz, evinde ya da iş yerinde kıldığı namazdan yirmi beş derece daha üstündür. Bu da güzelce abdest alarak namazdan başka bir niyet olmaksızın, sadece namaz kılmak için mescide geldiğinizden dolayıdır. O kişi, mescide girene dek attığı her adımla bir sevap kazanır ve bir günahı bağışlanır. Camiye girdiğinde, namaz onu orada alıkoyduğu sürece namazdaymış gibidir. Abdestini bozmadan ve kimseye eziyet etmeden namaz kıldığınız yerde oturduğunuz müddetçe Melekler de size hayır duada bulunurlar, Allah'ım! Ona merhamet eyle! Allah'ım, onun tövbesini kabul eyle! derler."
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb, onlara Ebû Muâviye, -Ebû Küreyb, bize Ebû Muâviye tahdis etti, dedi- ona el-A'meş, ona Ebû Salih ona da Ebû Hureyre Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İnsanın cemaatle kıldığı namaz, evinde ve iş yerinde tek başına kıldığı namazdan yirmi küsür derece daha faziletlidir. Sebebine gelince, bir kimse güzelce abdest alır, namaz kılmaktan başka bir sâik olmadan ve namazdan başka bir niyet taşımadan camiye geldiği zaman, mescide girinceye kadar attığı her adımdan dolayı kendisine bir sevap yazılır ve bir günahı silinir. Camiye girdiği zaman da, namaz onu orada alıkoyduğu sürece namazda sayılır. Kimseye eziyet etmeden ve abdest bozmadan namaz kıldığınız yerde bulunduğunuz müddetçe melekler de size dua ederler, 'Allah’ım, ona merhamet eyle! Allah'ım, onun tövbesini de kabul buyur' derler."