Giriş

Bana Ebu Bekir b. Nafi' el-Abdî, ona Hammad, ona Behz, ona Sabit, ona Enes şöyle rivayet etmiştir: İtban b. Malik gözlerini kaybetmiş ve Rasulullah'a (sav) haber göndererek evine gelmesini, evde uygun bir yeri namazgâh olarak belirlemesini istemişti. Rasulullah (sav) geldi, başka insanlar da gelmişti. Orada Malik b. Duhşum denilen bir adam hakkında ileri geri konuşuldu. Sonra Ravi hadisi, Süleyman b. Muğîra'nın rivayeti gibi nakletti.


Açıklama: Hadisin tamamı için M000149 numaralı hadise bakınız.

    Öneri Formu
653 M000150 Müslim, İman, 55

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona da Habbâb (ra) şöyle demiştir: Biz Rasu­lullah (sav) ile beraber hicret ettik.


Açıklama: hadisin bütünü için B003914 numaralı hadise bakınız.

    Öneri Formu
23505 B006432 Buhari, Rikâk, 7

Bize Şeyban b. Ferruh, ona Süleyman b. Mugîra, ona Sabit, ona Enes b. Malik, ona Mahmud b. Rabî, ona İtbân b. Malik şöyle nakletmiştir: Medine'ye gelmiştim. Kısa bir süre sonra İtban'a rastladım. Bana senden bir hadis ulaştı dedim. İtban şöyle dedi: Gözüm rahatsızlanmıştı. Rasulullah'a (sav) haber gönderip “arzu ederim ki evime gelip burada namaz kılsanız da ben de evimi namazgah edineyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) ashabından bazıları ile birlikte evime geldi, içeri girip namaz kıldı. Bu sırada Ashabı (münafıkların yaptıkları kötülükleri) aralarında konuşuyor, bunun sorumluluğunun büyük bir kısmını Malik b. Duhşum'a yüklüyor ve arzu ediyorlardı ki Allah Rasulü beddua etsin de onun başına bir şey gelip helak olsun. Rasululullah (sav) namazını tamamladı ve "bu adam Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim onun elçisi olduğuma şehadet etmiyor mu?" diye sordu. “içinden inanmadan bunu söylüyor” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim onun elçisi olduğuma şahitlik eden kimse cehenneme girmez ve onu tatmaz" buyurdu. Enes der ki: Bu hadis hoşuma gitti ve oğluma onu yaz dedim. O da bu hadisi yazdı.


    Öneri Formu
650 M000149 Müslim, İman, 54

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir ve Ebu Muaviye, onlara el-A'meş, ona Mücahid, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kadınlara geceleyin mescitlere (gitmeleri hususunda) izin verin." İbn Ömer'in oğlu vallahi, onlara izin vermeyiz. Onlar bunu fesat (ve aldatma vesilesi) edinirler. Vallahi, onlara izin vermeyiz dedi. İbn Ömer ise oğluna (üç kere) lanet edip öfkelendi ve şöyle dedi: Rasulullah (sav), "onlara izin verin" buyurdu diyorum, sen ise onlara izin vermeyiz diyorsun.


    Öneri Formu
5639 D000568 Ebu Davud, Salat, 52

Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Eyyûb, ona Humeyd b. Hilâl, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize hutbe verip "Sancağı Zeyd aldı ve şehit düştü. Sonra onu Cafer aldı ve şehit düştü. Daha sonra Abdullah b. Revâha aldı ve şehit düştü. Ardından emredilmediği halde onu Hâlid b. Velid aldı ve fetih, onunla müyesser oldu. (Şehit düşen kardeşlerimizin) bizim yanımızda olması beni" ya da "onları mutlu etmez" buyurdu. Ravi der ki: Hz. Peygamber bunları söylerken gözlerinden yaş süzülüyordu.


    Öneri Formu
30420 B003063 Buhari, Cihad, 183

Bana Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya, ona İsmail, ona Kays, ona da Saîd b. Zeyd şöyle demiştir: Vallahi, kız kardeşi ile birlikte Müslüman olduğumuz için, ben, Ömer'in, beni esir gibi bağlayarak eziyet ettiğini gördüm. Sizin Osman'a yaptığınız (kötülükten) dolayı da, Uhud Dağı parça parça olsa hakkıdır, yadırganmaz.


    Öneri Formu
34996 B003867 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 35


    Öneri Formu
4251 M002435 Müslim, Zekat, 131


    Öneri Formu
4255 M002437 Müslim, Zekat, 132


    Öneri Formu
34537 B003649 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 1


    Öneri Formu
287591 M006479-2 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 217