51 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Yahya ve Muhammed b. Kesîr, onlara Süfyân, ona Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir: Biz aramızda konuşur ve Bedir Ashabının, Tâlût'un, kendisiyle birlikte nehri geçen Ashabı gibi 310 küsur kişi olduğunu söylerdik. Tâlût ile beraber sadece mümin olanlar nehri geçmişti.
Huzeyfe der ki: Ben Hz. Peygamber'i şöyle derken işittim: "Bir adamın ölümü yaklaştı, artık hayattan ümidini kesince, aile halkına “ben ölürsem benim için çok miktarda odun toplayın, o odunu yakın, (beni de içine atın), nihayet ateş etimi yiyip kemiklerime kadar ulaşıp, kömür gibi kavrulacak olursam, o zaman onu alın ve öğütün, sonra da oldukça şiddetli bir günde onu denize savurun” dedi. Onlar da bunu yaptılar. (Allah) onu bir araya getirip topladı ve ona: “bunu ne diye yaptın?” dedi. O: “Senden korktuğum için” dedi. Allah da onun günahlarını bağışladı." Ukbe b. Amr der ki: Ben de Hz. Peygamber'i (sav) böyle derken işittim. O kişi bir kefen soyucusu idi.
Bize Humeydî, ona Süfyân, ona Beyân ve İsmail, onlara Kays, ona da Habbâb şöyle demiştir: Peygamber (sav) kaftanına yaslanmış bir şekilde Kabe'nin gölgesinde uzanmışken yanına geldim. Biz (o günlerde) Müşriklerden çok işkence görüyorduk. Hz. Peygamber'e (sav) "(Bizim için) Allah'a dua etmez misin?" dedim. Hz. Peygamber (sav) yüzü öfkeden kıpkırmızı olduğu hâlde hemen oturdu ve şöyle buyurdu: "Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki, müşrikler tarafından kemiklerinin üstündeki eti ve siniri demir tarakla taranırdı da bu işkence o mümini dininden çeviremezdi. Yine müminin başının ortasına büyük testere konulur başı ikiye bölünürdü de, bu testere işkencesi o mümini dininden çeviremezdi. Yeminle söylüyorum ki, Allah bu işi (İslâm'ı) tamamlayıp kemâle erdirecektir. O derece ki, bir süvari Sanâ'dan Hadramevt'e kadar, Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmadan gidecektir." Beyân, rivayetinde "bir de sürüsüne dalan kurt dışında başka bir şeyden korkmadan" ifadesini eklemiştir.
İnkâr edenler var ya, onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım; onların hiç yardımcıları da olmayacak.
Bize Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Yahya ve Muhammed b. Kesîr, onlara Süfyân, ona Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir: Biz aramızda konuşur ve Bedir Ashabının, Tâlût'un, kendisiyle birlikte nehri geçen Ashabı gibi 310 küsur kişi olduğunu söylerdik. Tâlût ile beraber sadece mümin olanlar nehri geçmişti.
Bize Humeydî, ona Süfyân, ona Beyân ve İsmail, onlara Kays, ona da Habbâb şöyle demiştir: Peygamber (sav) kaftanına yaslanmış bir şekilde Kabe'nin gölgesinde uzanmışken yanına geldim. Biz (o günlerde) Müşriklerden çok işkence görüyorduk. Hz. Peygamber'e (sav) "(Bizim için) Allah'a dua etmez misin?" dedim. Hz. Peygamber (sav) yüzü öfkeden kıpkırmızı olduğu hâlde hemen oturdu ve şöyle buyurdu: "Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki, müşrikler tarafından kemiklerinin üstündeki eti ve siniri demir tarakla taranırdı da bu işkence o mümini dininden çeviremezdi. Yine müminin başının ortasına büyük testere konulur başı ikiye bölünürdü de, bu testere işkencesi o mümini dininden çeviremezdi. Yeminle söylüyorum ki, Allah bu işi (İslâm'ı) tamamlayıp kemâle erdirecektir. O derece ki, bir süvari Sanâ'dan Hadramevt'e kadar, Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmadan gidecektir." Beyân, rivayetinde "bir de sürüsüne dalan kurt dışında başka bir şeyden korkmadan" ifadesini eklemiştir.
Açıklama: Ebu İsrail'in (İsmail b. Halife el-Mülai) zayıflığından dolayı isnadı zayıftır.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.