193 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud b. Hıdâş el-Bağdâdî, ona Muhammed b. Yezid el-Vâsıtî, ona da Asım b. Recâ’ b. Hayve, Kays b. Kesir’in şöyle dediğini nakletmiştir: Bir adam Medine’den Şam’da bulunan Ebu Derdâ’nın yanına gelmişti. O (Ebu Derdâ) da: “Ey kardeşim seni buraya kadar getiren nedir?” diye sorunca adam “Senin Rasulullah’tan (sav) rivayet ettiğini haber aldığım bir hadistir” diye cevap verdi. Ebu Derdâ “Bir iş için gelmedin mi?” deyince Adam “Hayır” diye karşılık verdi. Ebu Derdâ “Ticaret için de mi gelmedin?” dedi. Adam: “Hayır, sadece o hadisi öğrenmek için geldim” dedi. Bunun üzerine Ebu Derdâ “Ben Rasulullah’ı (sav) işittim, şöyle buyuruyordu” dedi: "Bir kimse, ilim elde etmek arzusuyla bir yola girerse, Allah da o kişiyi cennetin yoluna koyar. Melekler, ilim talebesinden duydukları hoşnutluk sebebiyle, ona hürmeten kanatlarını yere sererler. Göklerde ve yerde bulunanlar, hatta suyun içindeki balıklar bile âlim kişi için Allah’tan mağfiret dilerler. Âlimin âbide üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler, peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne altın ne de gümüş miras bırakmışlardır; onlar sadece ilmi miras bırakmışlardır. Kim bu mirastan nasiplenirse, büyük ve değerli bir pay elde etmiş olur." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisi sadece Asım b. Recâ’ b. Hayve’nin rivayetiyle bilmekteyiz. Bu hadis, bende bu şekilde muttasıl değildir. Bize Mahmud b. Hıdâş bu isnadla rivayet etti. Bu hadis, bize Asım b. Recâ’ b. Hayve’den, ona Velîd b. Cemil’den, ona Kesîr b. Kays’tan, ona Ebu Derdâ’dan, ona da Nebî’den (sav) nakledilmiştir. Bu rivayet Mahmud b. Hıdâş rivayetinden daha sahihtir. Muhammed b. İsmail (el-Buhârî) de bu rivayeti daha sahih olduğu görüşündedir.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَإِنَّ الْمَلاَئِكَةَ لَتَضَعُ أَجْنِحَتَهَا رِضًا لِطَالِبِ الْعِلْمِ
Bize Muhammed b. Vezîr ed-Dımaşkî, ona Velid, ona Şebîb b. Şeybe, ona Osman b. Ebu Sevde, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'den (sav) (önceki hadisi) rivayet etmiştir.
Açıklama: Hadisin tam metni için D003641 numaralı hadise bakınız.
Bize Muhammed b. Zeyd, ona Asım b. Reca b. Hayve, ona Kesir b. Kays şöyle rivayet etmiştir: Bir kişi Medine'den yola çıktı ve Dımeşk'te bulunan Ebu Derdâ'nın yanına geldi. Ebu Derdâ “Ey kardeşim, seni buralara getiren nedir?” diye sordu. Adam “Senin Rasulullah'tan (sav) rivayet ettiğin bana ulaşan bir hadis (beni buralara getirdi)” dedi. “Sen şimdi buraya ticaret için gelmedin mi?” dedi. Adam “Hayır” dedi. Ebu Derdâ “Ya da herhangi bir ihtiyacın için gelmedin mi?” dedi. Adam “Hayır” dedi. “Sadece bu hadisi almak için mi geldin?” dedi. Adam “Evet” dedi. Bunun üzerine Ebu Derdâ “ben Rasulullah'ı (sav) işittim, şöyle buyuruyordu” dedi: "Kim ilim elde etmek üzere yola koyulursa, bu gayreti nedeniyle Allah da ona cennete giden yola çıkartır. Melekler, ilim talebesinden duydukları hoşnutluk sebebiyle, ona hürmeten kanatlarını yere sererler. Göklerde ve yerde bulunan her varlık, hatta denizlerdeki balıklar bile, âlimin bağışlanması için Allah’a yalvarır. Alimin abide üstünlüğü, dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğüne benzer. Alimler Peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar bıraktılar, ne de dirhem. Geride bıraktıkları sadece ilimdir. Kim bu ilimden istifade ederse çok büyük nasip elde etmiştir."
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.
Bize Hakem b. Musa, ona İbn Ayyaş, ona Asım b. Reca b. Hayve, ona Davud b. Cemil, ona Kesir b. Kays 'bir kişi Medine'den yola çıktı' diyerek hadisi aynı manada rivayet etmiştir
Açıklama: Hadisin tam metni için HM022058 numaralı rivayete bakınız. Hadis mütabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.
Bize Hişam b. Ammâr, ona Velid b. Müslim, ona Ravh b. Cunâh Ebu Sa’d, ona Mücahid, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bilgin (fakîh), şeytana, bin abidden daha çetin gelir."
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr b. Âs'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah, ilmi insanlardan arasından çekip almaz. Ancak alimleri (insanlar arasından) çekip alarak ilmi alır. En sonunda hiçbir alim kalmayınca insanlar, cahilleri önder edinir ve onlara fetva sorarlar. Onlar da ilim olmaksızın fetva vererek hem sapar hem de saptırırlar."
Bize Muhammed b. İsmail, ona İbrahim b. Musa, ona Velid b. Müslim, ona Ravh b. Cenâh, ona Mücâhid, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bilgin (fakîh), şeytana, bin abidden daha çetin gelir." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadis olup onu, sadece bu tarikten, Velid b. Müslim'in rivayeti olarak biliyoruz.]
Bize Ebu’l-Muğire, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da Ebu Kılâbe, Abdullah b. Mesud'dan rivayet etti: "İlmi (aranızdan) alınmadan öğreniniz. İlmin alınması, ilim ehlinin gitmesi demektir. Aşırıya kaçmaktan, işin derinliğine inmeye kalkışmaktan, bidat ortaya çıkarmaktan çokça sakının ve siz eskiye sarılmaya bakın."
Bize Abdullah b. Muhammed b. Ebu Şeybe, ona Mervan b. Muâviye, ona Avf, ona Abbas el-Ammî’nin şöyle demiştir: Bana ulaştığına göre peygamber Davud (as) duasında şöyle dermiş: "Allah’ım! Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim, sen benim Rabbimsin, sen Arşının üstünde pek yücesin. Göklerde ve yerde olanların gönlüne saygını ve korkunu koydun, mevki itibariyle yarattıkların arasında sana en yakın kişi, onlar arasında Sana en çok saygı duyan kişidir. Sana saygı duymayanın bilgisi ne olabilir ki, yahut senin emrine itaat etmeyenin ne hikmeti olacak ki?"
bana, Mâlik’in rivayet ettiğine göre, kendisine, Lokman-ı Hekim'in oğluna şöyle vasiyette bulunduğu rivayet olarak ulaşmıştır: "Oğulcuğum! İlim adamlarıyla oturup kalk, onların dizlerinin dibinden ayrılma. Şüphesiz Allah, ölü toprağı semanın yağmuru ile canlandırdığı gibi, kalpleri de hikmetin nuru ile diriltir."