Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59131, KK56/59
Hadis:
أَأَنتُمْ تَخْلُقُونَهُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ
Tercemesi:
Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Vâkıa 56/59, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İnsan, yaratılış özellikleri
KTB, YARATILIŞ
(Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59362, KK91/15
Hadis:
وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا
Tercemesi:
(Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Şems 91/15, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59784, KK112/1
Hadis:
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
Tercemesi:
De ki: O, Allah birdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, İhlâs 112/1, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Allah'a İman
KTB, İMAN
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59787, KK112/2
Hadis:
اللَّهُ الصَّمَدُ
Tercemesi:
Allah sameddir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, İhlâs 112/2, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Allah'a İman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59789, KK112/3
Hadis:
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
Tercemesi:
O, doğurmamış ve doğmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, İhlâs 112/3, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Allah'a İman
KTB, İMAN
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59792, KK112/4
Hadis:
وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُوًا أَحَدٌ
Tercemesi:
Onun hiçbir dengi yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, İhlâs 112/4, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Allah'a İman
KTB, ALLAH TASAVVURU
KTB, İMAN
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29714, B007416
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ وَرَّادٍ كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ عَنِ الْمُغِيرَةِ قَالَ قَالَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ لَوْ رَأَيْتُ رَجُلاً مَعَ امْرَأَتِى لَضَرَبْتُهُ بِالسَّيْفِ غَيْرَ مُصْفَحٍ . فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « تَعْجَبُونَ مِنْ غَيْرَةِ سَعْدٍ ، وَاللَّهِ لأَنَا أَغْيَرُ مِنْهُ ، وَاللَّهُ أَغْيَرُ مِنِّى ، وَمِنْ أَجْلِ غَيْرَةِ اللَّهِ حَرَّمَ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ ، وَلاَ أَحَدَ أَحَبُّ إِلَيْهِ الْعُذْرُ مِنَ اللَّهِ ، وَمِنْ أَجْلِ ذَلِكَ بَعَثَ الْمُبَشِّرِينَ وَالْمُنْذِرِينَ وَلاَ أَحَدَ أَحَبُّ إِلَيْهِ الْمِدْحَةُ مِنَ اللَّهِ وَمِنْ أَجْلِ ذَلِكَ وَعَدَ اللَّهُ الْجَنَّةَ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Abdülmelik, ona el-Muğire’nin kâtibi Verrâd, ona da el-Muğire’nin şöyle dediğini rivayet etti: Sa‘d b. Ubade, dedi ki: Eğer karımla birlikte bir adamı görecek olursam, kılıcımın enli kısmıyla değil, keskin tarafıyla onu vururum, dedi. Bu Rasulullah’a (sav) ulaşınca: “Siz Sa‘d’ın kıskançlığına hayret mi ediyorsunuz? Vallahi, ben ondan daha kıskancım, Allah ise benden daha kıskançtır. Allah kıskançlığından ötürü gizlisiyle, açığıyla bütün hayâsızlıkları haram kılmıştır. Bununla birlikte başkalarına mazeret bırakmamayı ondan daha çok seven hiçbir kimse yoktur. (Bazı şarihlerin açıklamasına göre: Başkalarını mazur görmeyi Allah’tan daha çok seven kimse yoktur, diye de anlaşılmıştır.) Bundan dolayı (Allah) müjdeleyiciler ve uyarıcılar (olmak üzere rasulleri) göndermiştir. Allah’tan daha çok da övülmeyi seven hiç kimse yoktur, bundan dolayı Allah cenneti vad etmiştir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 20, 2/750
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kıskanması
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29775, B007419
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ يَمِينَ اللَّهِ مَلأَى لاَ يَغِيضُهَا نَفَقَةٌ سَحَّاءُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ ، أَرَأَيْتُمْ مَا أَنْفَقَ مُنْذُ خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ فَإِنَّهُ لَمْ يَنْقُصْ مَا فِى يَمِينِهِ ، وَعَرْشُهُ عَلَى الْمَاءِ وَبِيَدِهِ الأُخْرَى الْفَيْضُ - أَوِ الْقَبْضُ - يَرْفَعُ وَيَخْفِضُ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Abdürrezzak, ona Ma‘mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah’ın sağı dopdoludur. Hiçbir harcama onu eksiltmez. O, gece ve gündüz bol bol ve cömertçe infak eder. Gökleri ve yeri yarattığından bu yana, infak ettiklerini bir düşünün, bütün bunlar onun sağındakileri eksiltmemiştir. Arşı su üstündedir. Öbür elinde ise feyd (dolup taşan hazineler, rahmetler) –yahut kabz- vardır, yükseltir ve alçaltır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 22, 2/751
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın eli, arşı
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33576, B004975
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم " قَالَ اللَّهُ كَذَّبَنِى ابْنُ آدَمَ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ ذَلِكَ ، وَشَتَمَنِى وَلَمْ يَكُنْ لَهُ ذَلِكَ ، أَمَّا تَكْذِيبُهُ إِيَّاىَ أَنْ يَقُولَ إِنِّى لَنْ أُعِيدَهُ كَمَا بَدَأْتُهُ ، وَأَمَّا شَتْمُهُ إِيَّاىَ أَنْ يَقُولَ اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا ، وَأَنَا الصَّمَدُ الَّذِى لَمْ أَلِدْ وَلَمْ أُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لِى كُفُؤًا أَحَدٌ" . ( لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ * وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُؤًا أَحَدٌ ) كُفُؤًا وَكَفِيئًا وَكِفَاءً وَاحِدٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Hemmâm, ona Ebu Hüreyre'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle söylemiştir:
"Allah buyurdu ki: Âdemoğlu beni yalanladı ama onun bunu yapmaması gerekirdi, Âdemoğlu bana sövdü hâlbuki onun bunu yapmaması gerekirdi. Onun beni yalanlaması, benim kendisini ilkin yarattığım gibi bir daha asla iade edemeyeceğimi söylemesidir. Onun bana sövmesi ise Allah bir evlat edindi, demesidir. Hâlbuki ben doğurmamış ve doğurulmamış Samed'im ve hiç kimse benim dengim değildir."
'Doğurmamıştır, doğurulmamıştır, kimse de onun dengi değildir.' (İhlas, 112/3-4).
[Kufuen, kefîen ve kifâen kelimeleri (denk, benzer anlamında) aynı anlama gelir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 2, 2/309
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Halbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59175, KK84/23
Hadis:
وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ
Tercemesi:
Halbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, İnşikâk 84/23, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Küfür, Kafir, Allah'ı inkar etmek