Bana Muhammed b. Abdülaziz, ona Ebu Ömer Hafs b. Meysere, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Nebi’nin (sav) zamanında bazı kimseler 'Ey Allah’ın Rasulü! Kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?' dediler. Nebi (sav) 'Evet, sizler bulutsuz bir günde aydınlık bir öğle vaktinde güneşi görmek için birbirinize zorluk çıkartır, sıkıntı verir misiniz?' buyurdu. Ashab 'Hayır' deyince, Allah Rasulü 'Peki, hiçbir bulutun bulunmadığı aydınlık bir gecede on dördündeki ayı görmek için birbirinize zorluk çıkarır, sıkıntı verir misiniz?' buyurdu. Ashab 'Hayır' deyince, Nebi (sav) şöyle buyurdu:"
"İşte Kıyamet gününde aziz ve celil Allah’ı görmek için, ancak bu güneş ve aydan birisini görmek isterken birbirinize verdiğiniz sıkıntı kadar bir sıkıntı verirsiniz. Kıyamet gününde bir münadi 'Her bir ümmet (dünyada iken) neye ibadet ediyorsa onun arkasından gidecek' diye seslenir. Allah’tan başka putlara, heykellere ibadet edenlerden cehenneme düşmedik hiçbir kimse kalmayacak. Nihayet geriye iyisi ya da günahkârı ile Allah’a ibadet edenler, bir de Kitap Ehlinden tek tük kimseler kalacak."
"Yahudiler çağırılacak, onlara 'Siz kime ibadet ediyordunuz?' denilecek. Onlar 'Biz Allah’ın oğlu Uzeyir’e ibadet ediyorduk' diyecekler. Onlara 'Yalan söylediniz, Allah ne bir eş, ne bir evlat edinmiştir' buyurulacak ve 'şimdi ne arıyorsunuz?' diye sorulacak. Onlar 'Rabbimiz susadık, bize su ver' diyecekler. Onlara 'Hadi oraya gidin' diye bir yere işaret edilecek ve onlar, birbirini yiyen, bir serabı andıran cehennem ateşine doğru gitmek üzere toplanacaklar sonra da ateşe düşecekler. Sonra Hristiyanlar çağırılacak. Onlara 'Kime ibadet ediyordunuz?' denilecek. Onlar 'Biz Allah’ın oğlu Mesih’e ibadet ediyorduk' diyecekler. Onlara 'Yalan söylediniz, Allah ne bir eş ne bir evlat edinmiştir' denilecek. Yine onlara 'Peki, şimdi ne arıyorsunuz' denilecek ve aynı şekilde önceki gibi olacak."
"Nihayet geriye iyisiyle günahkârıyla yalnızca Allah’a ibadet edenler kalacak. Âlemlerin Rabbi onlara, görmüş oldukları suretten farklı bir surette gelecek ve 'Ne bekliyorsunuz, her bir ümmet dünyada iken neye ibadet ediyor idiyse onun arkasından gidecek' denilecek. Onlar 'Biz dünyada iken, onlara en muhtaç olduğumuz halde bile, diğer insanlardan ayrıldık ve onlarla beraber olmadık, şimdi de bizler dünyada iken kendisine ibadet ettiğimiz Rabbimizi bekliyoruz' diyecekler. Yüce Allah kendilerine 'Ben sizin Rabbinizim' buyuracak. Onlar da –İki yahut üç defa- 'Biz Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayız' diyecekler."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31698, B004581
Hadis:
- حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ حَدَّثَنَا أَبُو عُمَرَ حَفْصُ بْنُ مَيْسَرَةَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ - رضى الله عنه - أَنَّ أُنَاسًا فِى زَمَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ ، هَلْ نَرَى رَبَّنَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « نَعَمْ ، هَلْ تُضَارُّونَ فِى رُؤْيَةِ الشَّمْسِ بِالظَّهِيرَةِ ، ضَوْءٌ لَيْسَ فِيهَا سَحَابٌ » . قَالُوا لاَ . قَالَ « وَهَلْ تُضَارُّونَ فِى رُؤْيَةِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ ، ضَوْءٌ لَيْسَ فِيهَا سَحَابٌ » . قَالُوا لاَ . قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَا تُضَارُّونَ فِى رُؤْيَةِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، إِلاَّ كَمَا تُضَارُّونَ فِى رُؤْيَةِ أَحَدِهِمَا ، إِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ أَذَّنَ مُؤَذِّنٌ تَتْبَعُ كُلُّ أُمَّةٍ مَا كَانَتْ تَعْبُدُ . فَلاَ يَبْقَى مَنْ كَانَ يَعْبُدُ غَيْرَ اللَّهِ مِنَ الأَصْنَامِ وَالأَنْصَابِ إِلاَّ يَتَسَاقَطُونَ فِى النَّارِ ، حَتَّى إِذَا لَمْ يَبْقَ إِلاَّ مَنْ كَانَ يَعْبُدُ اللَّهَ ، بَرٌّ أَوْ فَاجِرٌ وَغُبَّرَاتُ أَهْلِ الْكِتَابِ ، فَيُدْعَى الْيَهُودُ فَيُقَالُ لَهُمْ مَنْ كُنْتُمْ تَعْبُدُونَ قَالُوا كُنَّا نَعْبُدُ عُزَيْرَ ابْنَ اللَّهِ . فَيُقَالُ لَهُمْ كَذَبْتُمْ ، مَا اتَّخَذَ اللَّهُ مِنْ صَاحِبَةٍ وَلاَ وَلَدٍ ، فَمَاذَا تَبْغُونَ فَقَالُوا عَطِشْنَا رَبَّنَا فَاسْقِنَا . فَيُشَارُ أَلاَ تَرِدُونَ ، فَيُحْشَرُونَ إِلَى النَّارِ كَأَنَّهَا سَرَابٌ ، يَحْطِمُ بَعْضُهَا بَعْضًا فَيَتَسَاقَطُونَ فِى النَّارِ ، ثُمَّ يُدْعَى النَّصَارَى ، فَيُقَالُ لَهُمْ مَنْ كُنْتُمْ تَعْبُدُونَ قَالُوا كُنَّا نَعْبُدُ الْمَسِيحَ ابْنَ اللَّهِ . فَيُقَالُ لَهُمْ كَذَبْتُمْ ، مَا اتَّخَذَ اللَّهُ مِنْ صَاحِبَةٍ وَلاَ وَلَدٍ . فَيُقَالُ لَهُمْ مَاذَا تَبْغُونَ فَكَذَلِكَ مِثْلَ الأَوَّلِ ، حَتَّى إِذَا لَمْ يَبْقَ إِلاَّ مَنْ كَانَ يَعْبُدُ اللَّهَ مِنْ بَرٍّ أَوْ فَاجِرٍ ، أَتَاهُمْ رَبُّ الْعَالَمِينَ فِى أَدْنَى صُورَةٍ مِنَ الَّتِى رَأَوْهُ فِيهَا ، فَيُقَالُ مَاذَا تَنْتَظِرُونَ تَتْبَعُ كُلُّ أُمَّةٍ مَا كَانَتْ تَعْبُدُ . قَالُوا فَارَقْنَا النَّاسَ فِى الدُّنْيَا عَلَى أَفْقَرِ مَا كُنَّا إِلَيْهِمْ ، وَلَمْ نُصَاحِبْهُمْ ، وَنَحْنُ نَنْتَظِرُ رَبَّنَا الَّذِى كُنَّا نَعْبُدُ . فَيَقُولُ أَنَا رَبُّكُمْ ، فَيَقُولُونَ لاَ نُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا . مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا » .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Abdülaziz, ona Ebu Ömer Hafs b. Meysere, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Nebi’nin (sav) zamanında bazı kimseler 'Ey Allah’ın Rasulü! Kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?' dediler. Nebi (sav) 'Evet, sizler bulutsuz bir günde aydınlık bir öğle vaktinde güneşi görmek için birbirinize zorluk çıkartır, sıkıntı verir misiniz?' buyurdu. Ashab 'Hayır' deyince, Allah Rasulü 'Peki, hiçbir bulutun bulunmadığı aydınlık bir gecede on dördündeki ayı görmek için birbirinize zorluk çıkarır, sıkıntı verir misiniz?' buyurdu. Ashab 'Hayır' deyince, Nebi (sav) şöyle buyurdu:"
"İşte Kıyamet gününde aziz ve celil Allah’ı görmek için, ancak bu güneş ve aydan birisini görmek isterken birbirinize verdiğiniz sıkıntı kadar bir sıkıntı verirsiniz. Kıyamet gününde bir münadi 'Her bir ümmet (dünyada iken) neye ibadet ediyorsa onun arkasından gidecek' diye seslenir. Allah’tan başka putlara, heykellere ibadet edenlerden cehenneme düşmedik hiçbir kimse kalmayacak. Nihayet geriye iyisi ya da günahkârı ile Allah’a ibadet edenler, bir de Kitap Ehlinden tek tük kimseler kalacak."
"Yahudiler çağırılacak, onlara 'Siz kime ibadet ediyordunuz?' denilecek. Onlar 'Biz Allah’ın oğlu Uzeyir’e ibadet ediyorduk' diyecekler. Onlara 'Yalan söylediniz, Allah ne bir eş, ne bir evlat edinmiştir' buyurulacak ve 'şimdi ne arıyorsunuz?' diye sorulacak. Onlar 'Rabbimiz susadık, bize su ver' diyecekler. Onlara 'Hadi oraya gidin' diye bir yere işaret edilecek ve onlar, birbirini yiyen, bir serabı andıran cehennem ateşine doğru gitmek üzere toplanacaklar sonra da ateşe düşecekler. Sonra Hristiyanlar çağırılacak. Onlara 'Kime ibadet ediyordunuz?' denilecek. Onlar 'Biz Allah’ın oğlu Mesih’e ibadet ediyorduk' diyecekler. Onlara 'Yalan söylediniz, Allah ne bir eş ne bir evlat edinmiştir' denilecek. Yine onlara 'Peki, şimdi ne arıyorsunuz' denilecek ve aynı şekilde önceki gibi olacak."
"Nihayet geriye iyisiyle günahkârıyla yalnızca Allah’a ibadet edenler kalacak. Âlemlerin Rabbi onlara, görmüş oldukları suretten farklı bir surette gelecek ve 'Ne bekliyorsunuz, her bir ümmet dünyada iken neye ibadet ediyor idiyse onun arkasından gidecek' denilecek. Onlar 'Biz dünyada iken, onlara en muhtaç olduğumuz halde bile, diğer insanlardan ayrıldık ve onlarla beraber olmadık, şimdi de bizler dünyada iken kendisine ibadet ettiğimiz Rabbimizi bekliyoruz' diyecekler. Yüce Allah kendilerine 'Ben sizin Rabbinizim' buyuracak. Onlar da –İki yahut üç defa- 'Biz Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayız' diyecekler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 8, 2/170
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Amr Hafs b. Meysere el-Ukaylî (Hafs b. Meysere)
5. Muhammed b. Abdülaziz er-Remeli (Muhammed b. Abdülaziz b. Muhammed)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Din, Dinler arasında karşılaştırma
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
Şirk, şirk koşmayanlar cennete girecektir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23813, T003793
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَاصِمٍ قَالَ سَمِعْتُ زِرَّ بْنَ حُبَيْشٍ يُحَدِّثُ عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ « إِنَّ اللَّهَ أَمَرَنِى أَنْ أَقْرَأَ عَلَيْكَ » . فَقَرَأَ عَلَيْهِ ( لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ ) فَقَرَأَ فِيهَا « إِنَّ ذَاتَ الدِّينِ عِنْدَ اللَّهِ الْحَنِيفِيَّةُ الْمُسْلِمَةُ لاَ الْيَهُودِيَّةُ وَلاَ النَّصْرَانِيَّةُ مَنْ يَعْمَلْ خَيْرًا فَلَنْ يُكْفَرَهُ » . وَقَرَأَ عَلَيْهِ « وَلَوْ أَنَّ لاِبْنِ آدَمَ وَادِيًا مِنْ مَالٍ لاَبْتَغَى إِلَيْهِ ثَانِيًا وَلَوْ كَانَ لَهُ ثَانِيًا لاَبْتَغَى إِلَيْهِ ثَالِثًا وَلاَ يَمْلأُ جَوْفَ ابْنِ آدَمَ إِلاَّ التُّرَابُ وَيَتُوبُ اللَّهُ عَلَى مَنْ تَابَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ. وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ . رَوَاهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ أَمَرَنِى أَنْ أَقْرَأَ عَلَيْكَ الْقُرْآنَ » . وَقَدْ رَوَى قَتَادَةُ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لأُبَىٍّ « إِنَّ اللَّهَ أَمَرَنِى أَنْ أَقْرَأَ عَلَيْكَ الْقُرْآنَ » .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud (Süleyman b. Davud et-Tayâlîsî), ona Şu'be (b. Haccac), ona Asım (b. Süleyman), ona Zir b. Hubeyş, ona da Übey b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre:
Rasulullah (sav) kendisine, "Allah, sana okumamı emretti" buyurduktan sonra "Ehl-i kitaptan inkarcılar [küfürden] ayrılacak değillerdi..." mealindeki ayetle başlayan Beyyine suresini okudu. Devamında, "Allah katında din ne Hıristiyanlık ne Yahudiliktir. [Allah katında hak din,] her türlü şirk, batıl ve sapıklıklardan arınmış, tek Allah'a boyun eğen İslam dinidir. [Bu din üzere] hayırlı ameller işleyenlerin yaptıkları karşılıksız kalmayacaktır" sözlerini okudu. Sonra da Hz. Peygamber, Übey b. Ka'b'a şu sözleri okudu: "Ademoğlunun bir vadi dolusu malı olsa, ikincisini ister. İkincisi olsa, üçüncüsünü ister. Ademoğlunun karnını ancak toprak doldurur. Bununla birlikte Allah, tövbe edenlerin tövbesini kabul eder."
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadis başka tariklerden de rivayet edilmiştir. Bize Abdullah b. Abdurrahman b. Ebzâ, ona babası (Abdurrahman b. Ebzâ), ona da Übey b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber [kendisine], "Allah, sana Kur'an okumamı emretti" buyurmuştur. Katade'nin Enes'ten (b. Malik) naklettiğine göre Hz. Peygamber Übey'e, "Allah, sana Kur'an okumamı emretti" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 32, 5/665
Senetler:
1. Ebu Münzir Übey b. Ka'b el-Ensarî (Übey b. Ka'b b. Kays b. Ubeyd b. Zeyd)
2. Ebu Meryem Zir b. Hubeyş el-Esedi (Zir b. Hubeyş b. Hubabe b. Evs b. Bilal b. Sa'd)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Din, Allah nezdinde makbul olan din İslam Dinidir
Din, din eksikliği
Din, Dinler arasında karşılaştırma
İyilik, iyilik yapana kat kat karşılığı sevap olarak verilecektir
Mal, mal - mülk hırsı
O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54027, KK9/33
Hadis:
هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ
Tercemesi:
O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Tevbe 9/33, /
Senetler:
()
Konular:
Din, din eksikliği
Din, Dinler arasında karşılaştırma
Din, kemale Ermesi
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı
Şirk, Şirk- Müşrik
Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Doğrusu onlar kavgacı bir toplumdur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57916, KK43/58
Hadis:
وَقَالُوا أَآلِهَتُنَا خَيْرٌ أَمْ هُوَ مَا ضَرَبُوهُ لَكَ إِلَّا جَدَلًا بَلْ هُمْ قَوْمٌ خَصِمُونَ
Tercemesi:
Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Doğrusu onlar kavgacı bir toplumdur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Zuhruf 43/58, /
Senetler:
()
Konular:
Din, Dinler arasında karşılaştırma
Hz. Peygamber, müşriklerle ilişkileri
Peygamberler, Hz. İsa
O, sadece kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57919, KK43/59
Hadis:
إِنْ هُوَ إِلَّا عَبْدٌ أَنْعَمْنَا عَلَيْهِ وَجَعَلْنَاهُ مَثَلًا لِّبَنِي إِسْرَائِيلَ
Tercemesi:
O, sadece kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Zuhruf 43/59, /
Senetler:
()
Konular:
Din, Dinler arasında karşılaştırma
Peygamberler, Görevi, İşlevi, Misyonu
Peygamberler, Hz. İsa
Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
58466, KK61/6
Hadis:
وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ فَلَمَّا جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ
Tercemesi:
Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Saff 61/6, /
Senetler:
()
Konular:
Din, Dinler arasında karşılaştırma
Hz. Peygamber, Kur'an'ın Diliyle
Hz. Peygamber, Tevrat ve İncildeki vasıfları
Önceki ümmetler, İsrailoğullarının İtaatsizlikleri
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberlik, önceki peygamberler
Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O'dur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
58469, KK61/9
Hadis:
هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ
Tercemesi:
Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O'dur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Saff 61/9, /
Senetler:
()
Konular:
Din, Allah nezdinde makbul olan din İslam Dinidir
Din, Dinler arasında karşılaştırma
Şirk, Şirk- Müşrik
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن عمر بن عبد العزيز قال : سئل النبي صلى الله عليه وسلم : أي الدين أفضل ؟ قال : الحنيفية السمحة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89544, MA020574
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن عمر بن عبد العزيز قال : سئل النبي صلى الله عليه وسلم : أي الدين أفضل ؟ قال : الحنيفية السمحة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20574, 11/292
Senetler:
()
Konular:
Din, Dinler arasında karşılaştırma