أد ما افترض الله عليك تكن من أعبد الناس، واجتنب ما حرم الله عليك تكن من أورع الناس، وارضَ بما قسم الله لك تكن من أغنى الناس
Açıklama: Başka varyantı bulunmamaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
283635, KHA000171
Hadis:
أد ما افترض الله عليك تكن من أعبد الناس، واجتنب ما حرم الله عليك تكن من أورع الناس، وارضَ بما قسم الله لك تكن من أغنى الناس
Tercemesi:
Allah’ın sana farz kıldıklarını yerine getir, insanların en âbidlerinden biri olursun. Allah’ın sana haram kıldıklarından kaçın, insanlar içerisinde en verâ sahibi kimselerden biri olursun. Allah’ın sana nasip ettiğine razı ol, insanların en zenginlerinden biri olursun.
Açıklama:
Başka varyantı bulunmamaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, el-Hemzetü me'a'l-hâ'i'l-mu'ceme 171, 1/75
Senetler:
()
Konular:
Açıklama: Taberânî ve Hâkim’in Enes kanalıyla rivayet ettikleri bir hadistir. Hâkim, hadis hakkında “Sahihtir” demişse de Zehebî “münker-vâhîdir” diyerek onun bu değerlendirmesine karşı çıkmıştır. Hâkim en-Nisaburî, el-Müstedrek'te [NM007320] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
283636, KHA000172
Hadis:
أدمان في إناء: لا آكله ولا أحرمه
Tercemesi:
Bir tabaktaki iki çeşit katığı ne yerim ne de haram kılarım.
Açıklama:
Taberânî ve Hâkim’in Enes kanalıyla rivayet ettikleri bir hadistir. Hâkim, hadis hakkında “Sahihtir” demişse de Zehebî “münker-vâhîdir” diyerek onun bu değerlendirmesine karşı çıkmıştır. Hâkim en-Nisaburî, el-Müstedrek'te [NM007320] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, el-Hemzetü me'a'l-hâ'i'l-mu'ceme 172, 1/75
Senetler:
()
Konular:
أدوا حق المجالس: اذكروا الله كثيرًا، وأرشدوا السبيل، وغضوا الأبصار
Açıklama: Bu hadisin söyleniş sebebi şudur: Hadisin ravisi Sehl b. Huneyf’in de dediği gibi, (Medine civarının) yüksek kesimlerinde oturanlar “Ey Allah’ın Rasûlü! Biz (yol ve sokaklarda) oturmadan edemeyiz” deyince Allah Rasûlü de böyle söylemiştir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir'de [MK005592] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
283637, KHA000173
Hadis:
أدوا حق المجالس: اذكروا الله كثيرًا، وأرشدوا السبيل، وغضوا الأبصار
Tercemesi:
(Yol ve sokaklarda) oturulan mekânların hakkını verin: Allah’ı çokça zikredin, yol sorana doğru yolu gösterin ve gözlerinizi haramdan sakının.
Açıklama:
Bu hadisin söyleniş sebebi şudur: Hadisin ravisi Sehl b. Huneyf’in de dediği gibi, (Medine civarının) yüksek kesimlerinde oturanlar “Ey Allah’ın Rasûlü! Biz (yol ve sokaklarda) oturmadan edemeyiz” deyince Allah Rasûlü de böyle söylemiştir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir'de [MK005592] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, el-Hemzetü me'a'l-hâ'i'l-mu'ceme 173, 1/76
Senetler:
()
Konular:
أدبوا أولادكم على ثلاث خصال: حب نبيكم، وحب أهل بيته، وقراءة القرآن؛ فإن حملة القرآن في ظل الله يوم لا ظل إلا ظله مع أنبياء الله وأصفيائه
Açıklama: Başka varyantı bulunmamaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
283638, KHA000174
Hadis:
أدبوا أولادكم على ثلاث خصال: حب نبيكم، وحب أهل بيته، وقراءة القرآن؛ فإن حملة القرآن في ظل الله يوم لا ظل إلا ظله مع أنبياء الله وأصفيائه
Tercemesi:
Çocuklarınızı üç özellik üzere eğitin: Peygamber sevgisi, ehl-i beyt sevgisi ve Kur’ân okuma. Çünkü Kur’ân hafızları, hiçbir gölgenin olmadığı o günde, Allah’ın peygamberleri ve O’nun has kullarıyla birlikte Allah’ın gölgesinde olacaklardır
Açıklama:
Başka varyantı bulunmamaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, el-Hemzetü me'a'l-hâ'i'l-mu'ceme 174, 1/76
Senetler:
()
Konular: