Giriş

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona Abdullah b. Yezid el-Hatmî, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) gecelerini hanımları arasında paylaştırarak adaleti sağlar ve "Ey Allah'ım! Benim elimden gelen taksim budur. Senin gücün yettiği halde benim elimden gelmeyen taksimden dolayı -kalbini kastediyor- beni kınama" diye dua ederdi.


Açıklama: Bilindiği üzere kalbî duygular, iradeye bağlı değildir. İnsan birini sevmek istese bile sevemeyebilir, nefret etmek istese de edemeyebilir. Çünkü kalbî duygular isteğe ve iradeye bağlı değildirler. Bu duygular insan iradesinin ve gücünün dışında doğup gelişirler. Hz. Peygamber, gücü ve iradesi dahilinde olmayan kalbî duygularını da eşleri arasında eşit olarak paylaştıramadığı için Allah’tan af dilediğine göre, eşler arasında âdil davranmanın önemini ve onlardan birini ihmâl etmenin vebâlini göz önünde bulundurmak gerekir.

    Öneri Formu
12177 D002134 Ebu Davud, Nikah, 37, 38


    Öneri Formu
12190 D002143 Ebu Davud, Nikah, 40, 41

Bize İsa b. Hammad, ona el-Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu'l-Hayr, ona da Ukbe b. Âmir'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yerine getirmeniz gereken şartların en önemlisi, namuslarını helal edindiğiniz kadınlara vermiş olduğunuz sözlerdir."


Açıklama: Bu hadis, evlenirken kadına verilen sözlerde durmak gerektiğini emretmektedir. Hatta bunun, yerine getirilmesi gereken sözlerin en önemlisi olduğunu vurgulamaktadır. Yalnız bu konuda gelinin taleplerinin de meşrû ve makûl olması gerekir, haram veya yerine getirilmesi imkânsız taleplerde bulunmamalıdır. Genelde evlenirken kadının gönlünü yapmak için erkek adeta bütün dünyayı kendisine vaat edebilmekte, evlendikten sonra da bunların hepsini unutabilmektedir. Kadına verilen ve yapılması mümkün olan meşrû ve makûl sözlerin mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Bu sözler de genellikle kadına iyi muamele etmek, günün şartlarına ve kendisinin sosyal durumuna göre yiyeceğini, giyeceğini ve meskenini güzelce temin etmek, onun haklarından hiçbir şeyi ihmal etmemek gibi maişet ve iyi geçinmekle ilgili olanlardır.

    Öneri Formu
12184 D002139 Ebu Davud, Nikah, 38, 39

Bize Muhammed b. Amr er-Râzî, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ebu Hszim, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir erkek, karısını yatağına çağırır da kadın gelmekten imtina eder ve bu yüzden kocası ona kızgın olarak geceyi geçirirse, sabaha kadar melekler o kadına lânet okurlar."


Açıklama: “Yatağa çağırmak”, cinsî temastan kinayedir. Dolayısıyla bir erkek, karısıyla cinsî temasta bulunmak istediğinde, kadının meşru bir mazereti yoksa, kocasının bu isteğini karşılaması gerekir. Kocasının bu konudaki taleplerini devamlı reddeden bir kadın, zamanla kocasının yanlış yollara düşmesine sebep olabilir. "Kocası geceyi kızgın olarak geçirirse" ifadesi, kadının günaha düşmesini sadece bu şarta bağlamaktadır. Şayet kocası onu mazur görür veya talebinden vazgeçerse, kadın için de herhangi bir sorumluluk söz konusu değildir. İslâm’da lanet okumaktan ziyade, hidâyet ve rahmet dilemek ana ilkedir. Bu itibarla bu hadiste sözü edilen “meleklerin lâneti”, bazı âlimler tarafından bilinen lânet okuma şeklinde anlaşılmamış, meleklerin hoşnutsuzluğu ve yapılan işten duydukları rahatsızlık manasına hamledilmiştir. Belki de eşler arasındaki sevgi ve muhabbetin zedelendiğini gösteren bir ifâde tarzıdır.

    Öneri Formu
12187 D002141 Ebu Davud, Nikah, 39, 40

Bize Yahya b. Maîn ve Muhammed b. İsa -mana ile- onlara Abbad b. Abbad, ona Asım, ona Muaze ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: "Zevcelerinden dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alırsın"(Ahzâb, 51) mealindeki ayet indikten sonra Rasulullah (sav) biz kadınlardan birimizin gününde olduğu zaman (gitmek isterse) ondan izin isterdi. Muaze der ki: Ben Aişe'ye; sen Rasulullah'a (sav) ne cevap verirdin? diye sordum, o da eğer bu iş bana kaldıysa ben kimseyi kendime tercih etmem, diyordum dedi.


    Öneri Formu
12180 D002136 Ebu Davud, Nikah, 37, 38

Bize Ahmed b. Yunus, ona Abdurrahman b. Ebüz-Zinad, ona Hişam b. Urve, ona da babasının rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r.anha) şöyle dedi: Ey ablamın oğlu! Hz. Peygamber, bizim yanımızda kalacağı günlerin taksimi konusunda hiçbirimizi diğerinden üstün tutmazdı. Hemen hemen her gün hepimizi ziyaret eder, ilişkide bulunmaksızın eşlerine tek tek uğrar, sonra geceyi geçireceği zevcesinin yanına giderdi. Sevde bt. Zem'a yaşlanıp da Hz. Peygamber’in kendisini boşayacağından endişe edince; Ey Allah’ın Rasulü; ben nöbetimi Aişe'ye veriyorum demişti. Hz. Peygamber de onun bu teklifini kabul etmişti. Bizler, Azîz ve Celîl olan Allah'ın; "Eğer bir kadın, kocasının hoşnutsuzluğundan çekinirse…" (Nisâ, 128) mealindeki ayetini Sevde ve benzerleri hakkında inzal buyurduğunu söylüyorduk.


    Öneri Formu
12178 D002135 Ebu Davud, Nikah, 37, 38

Bize Müsedded, ona Merhum b. Abdulaziz el-Attâr, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona Yezid b. Bâbenûs, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) -hastalığı sırasında- hanımlarına haber gönderdi. Toplanıp geldiklerinde onlara; "sizlerin her birini teker teker dolaşmaya artık gücüm yetmiyor, eğer izin verirseniz bundan sonra ben Âişe'nin yanında kalayım" dedi. Onlar da izin verdiler. [Ebû Davud dedi ki: Yezid şiî idi, böyle rivayet edildi.]


    Öneri Formu
12182 D002137 Ebu Davud, Nikah, 37, 38

Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) zevcesi Hz. Aişe (r.anha) rivayet etti: "Rasulullah (sav) yolculuğa çıkmak istediği zaman hanımları arasında kura çekerdi. Kura hangisine çıkarsa yola onunla çıkardı. Onlardan her birinin hissesine düşecek olan gecesini ve gündüzünü belirlerdi, yalnız Şevde bt. Zem'a kendi gününü Aişe'ye (r.anha) bağışlamıştı."


    Öneri Formu
12183 D002138 Ebu Davud, Nikah, 37, 38

Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Yunus b. Ubeyd, ona Amr b. Saîd, ona Ebu Zür'a, ona da Cerir rivayet etmiştir: Ben Rasulullah'a (sav) kadınlara bakmayı sordum, "gözünü başka tarafa çevir" buyurdu.


    Öneri Formu
12198 D002148 Ebu Davud, Nikah, 42, 43

Bize İsmail b. Musa el-Fezârî, ona Şerik, ona Ebu Rabî'a el-Eydî, ona İbn Büreyde, ona da babasının rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) Hz. Ali'ye şöyle demiş: "Ya Ali! Bir kadına peş peşe bakma! Her ne kadar ilk bakış senin ise de ikincisi değildir."


    Öneri Formu
12199 D002149 Ebu Davud, Nikah, 42, 43