387 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer, ona Hemmâm, ona Katade, ona Zürâre b. Evfâ, ona da Sa'd b. Hişam şöyle demiştir:
Karımı boşadım, sonra da Medine'deki bir akarımı satmak ve silah satın alıp gaza etmek için Medine'ye geldim. Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir toplulukla karşılaştım. Onlar bana kendilerinden altı kişinin de buna niyetlendiğini ancak Hz. Peygamber'in (sav) kendilerini bundan alıkoyduğunu ve "Allah'ın Rasulü'nde sizin için güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 33/21) dediğini söylediler. Ben de İbn Abbâs'a geldim ve ona Hz. Peygamber'in (sav) vitir namazını sordum. O da “sana Hz. Peygamber'in (sav) vitir namazını en iyi bilen kişiyi göstereyim mi? Hz. Aişe'ye git” dedi. Ben de Hz. Aişe'ye gitmeye niyetlendim ve Hakîm b. Eflah'tan bana eşlik etmesini istedim. Gitmek istemeyince kendisinden “Allah'ını seversen gel” diye istekte bulundum o da benimle beraber geldi. Hz. Aişe'nin yanına girmek için izin istedik. Hz. Aişe, “O gelen kimdir?” diye sordu. Arkadaşım “Hakîm b. Eflâh” dedi. Hz. Aişe, tekrar “yanındaki diğer kişi kim” dedi. O da “Sa'd b. Hişâm” dedi. Hz. Aişe, “Uhud'da şehid edilen Hişam b. Âmir'in (oğlu mu)?” diye sordu. O da “evet” dedi. Hz. Aişe “Âmir ne iyi bir adamdı” dedi. Ben “ey Müminlerin annesi, bana Hz. Peygamber'in ahlakından bahseder misin?” Hz. Aişe bana “Sen Kur'an okumuyor musun? Onun ahlakı Kur'an'dı” dedi. Tekrar ona Hz. Peygamber'in (sav), gece kıldığı namazı sordum, bana, Müzzemmil süresinin ilk ayetini okuyarak “bu sureyi okumuyor musun?” dedi. Ben de “elbette okuyorum” dedim. Bana “bu süre ilk nazil olan süredir. Hz. Peygamber'in ashabı ayakları şişinceye kadar namaz kılarlardı Bu Müzzemmil süresinin son ayetleri on iki ay semada tutuldu. Daha sonra nazil oldu da böylece farz olan gece namazı farzdan nafile namaza dönüştü” dedi. Saîd b. Hişâm der ki: Sonra “bana Hz. Peygamber'in (sav) vitir namazından bahset” dedim. O da bana şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) hiç oturmadan sekiz rekât namaz kılar, sonunda tek bir rekât kılarak vitiri eda ederdi. Ancak sekizinci ve dokuzuncu rekatlarda oturur ve sadece dokuzuncu rekâtta selam verirdi. Sonra oturarak iki rekât daha kılardı ki böylece hepsi on bir rekât olurdu. Ey Oğulcuğum! Hz. Peygamber hiçbir zaman gecenin tamamını sabaha kadar namaz kılarak geçirmedi. Bir gecede de Kur'an'ı tamamen okumamıştır. Ramazan haricinde de bir ayın tamamını oruçlu geçirmemiştir. Herhangi bir namazı kılıyorsa onu devam ettirirdi. Eğer gece uykusu ağır basar da namazı kılamazsa gündüz onu on iki rekât olarak kılardı. Sad der kİ: İbn Abbas'a geldim söylenenleri ona aktardım, Bana “yemin ederim ki işte hadis budur. Eğer ben Hz. Aişe'yle konuşsaydım, ona gider, bizzat kendisinden dinlerdim” dedi. Bunun üzerine Sa'd, İbn Abbas'a şöyle demiştir: Eğer senin Hz. Aişe'yle konuşmadığını bilseydim, sana bu hadisi aktarmazdım.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Saîd, ona da Katade önceki hadisin bir benzerini aynı senetle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) sekiz rekât namaz kılardı, bu namaz sırasında sadece sekizinci rekâtta otururdu. Oturur, Aziz ve Celil olan Allah'ı zikreder, sonra dua eder ve sonra bize işittirerek selam verirdi. Selam verdikten sonra oturarak iki rekât daha kılar, arkasından bir rekât daha kılardı. Yavrucuğum, işte bunlar on bir rekattır. Rasulullah (sav) yaşlanıp da kilo alınca yedinci rekâtta vitir yapar, selamdan sonra da oturarak iki rekât daha kılardı. Sonra hadisi, kendi ağzından söyledikleri kısma kadar aynı manada rivayet etti."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Muhammed b. Kays el-Esedi, ona el-Hakem b. Uteybe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle dedi:
Bir gece teyzem Meymûne'nin yanında kalmıştım. Gece vakti girdikten sonra Hz. Peygamber (sav) geldi ve "çocuk namaz kıldı mı?" diye sordu. Evet diye cevap verdiler. Bunun üzerine gidip yattı. Geceden Allah'ın dilediği kadar bir vakit geçince kalkıp abdest aldı, sonra yedi -veya beş- rekât namaz kıldı. Bunlarla vitir yaptı. Bu rekâtların sadece sonuncusunda selam verdi.
Bize Harun b. Abdullah, ona Yezid b. Harun, ona Behz b. Hakim rivayet etti ve bu hadisi aynı isnadla şöyle zikretti:
"Hz. Peygamber (sav) yatsıyı kılar, sonra yatağına girerdi." Burada ravi (yatsıdan sonraki) dört rekâtı zikretmedi ve önceki hadisi olduğu gibi nakletti. Bu hadiste şu sözleri de rivayet etti:
"Sekiz rekât namaz kılıyor, bu rekâtlarda kıraati, rükûu ve secdeleri eşit tutuyordu. Bu rekâtlardan sadece sekizincisinde oturuyordu. Oturuyor, fakat selâm vermeden ayağa kalkıyor, bir rekât daha kılarak vitir yapıyordu. Sonra o derece yüksek bir sesle selâm veriyordu ki, bizleri uyandırıyordu..."
Ravi sonra (önceki hadisi) aynı manada rivayet etti.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Muhammed b. Amr, ona Muhammed b. İbrahim, ona Alkame b. Vakkas, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) dokuz rekâtla vitir yapardı. Sonra (yaşlanınca) yedi rekatla vitir yapmaya başladı. Vitirden sonra oturarak iki rekât daha kılardı. Bu iki rekâtta (oturarak) okur, rükûa varmak istediği zaman ayağa kalkıp rükûa, sonra da secdeye giderdi."
Ebû Davud dedi ki: (Ebu Seleme'nin ve Alkame b. Vakkas'ın rivayet ettiği hadisle aynı manaya gelen bu iki hadisi aynı şekilde Halid b. Abdulleh el-Vâsıtî de Muhammed b. Amr'dan rivayet etmiştir. Bu rivayette Halid, Alkame b. Vakkas'ın şöyle dediğini de zikretti: "Anneciğim, (Hz. Peygamber vitirden sonra oturarak) iki rekâtı nasıl kılardı?" Sonra hadisi aynı manada rivayet etti.
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T)
Bize İbnu'l-Müsenna, ona Abdüla'la, ona Hişam, ona el-Hasan, ona da Sa'd b. Hişam şunu anlattı:
"Medine'ye gidip Hz. Aişe'nin (r.anha) huzuruna çıkıp kendisine, bana Rasulullah'ın (sav) namazından haber ver dedim. Aişe dedi ki: Rasulullah (sav) insanlara yatsı namazını kıldırdıktan sonra evine gelir, yatağına girip uyurdu. Gece yarısı kalkar, ihtiyacını giderir, sonra da abdest alırdı. Sonra mescide gider ve sekiz rekât namaz kılardı. Bu namazda bana öyle geliyordu ki kıraat, rükû ve sücûdu eşit uzunlukta yapardı. Sonra kalkar tek rekatla vitir yapardı. Sonra da oturarak iki rekât daha kılardı. Ardından yatağına uzanırdı. Bazen Bilal gelir, sabah namazı vaktinin geldiğini haber verirdi. Sonra hafifçe uyuklardı. Bazen ben, Bilal kendisine namazı haber vermeden önce uyuklayıp uyuklamadığından şüphe ederdim. Yaşlanıncaya veya şişmanlayıncaya kadar Rasulullah'ın (sav) namazı bu şekilde idi."
Hz. Aişe biraz da şişmanlığından bahsetti. Sonra (Sa'd b. Hişam bir önceki) hadisi rivayet etti.
Ebû Davud dedi ki: Ben bu hadisi, bu konudaki rivayetlerin farklılığından dolayı zikrettim. Hocalarımız, vitirden sonraki iki rekât kılmayı doğru görmüyorlar.
Açıklama: Bir önceki olay için bkz. D001357