Giriş

Bize İbn Serh, ona Süfyan; (T)
Bize İbn Sabbah b. Süfyan ve İbn Abde –hadis İbn Abde'nin lafızlarıyla rivayet edilmiştir-, onlara Süfyan, ona da Ubeydullah b. Ebu Yezid b. Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etti:
"(Bir ayeti kerime vardır ki); insanların çoğu (sanki) onunla emrolunmamışlar (gibi hareket ediyorlar. Bu ayet) izin ayetidir. Ben şu küçük kız çocuğuma dahi (sözü geçen ayetin emri uyarınca üç vakitte) yanıma izin alarak girmesini emrediyorum."
Ebû Davud şöyle dedi: Aynı şekilde İbn Abbas'dan izin isteme emri ile ilgili hadisi Ata da rivayet etti.


Açıklama: İbn Abbas'ın dikkat çektiği âyet şudur: "Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Nur, 24/58) Ebu Davud bu hadisi İb Sar, İbn Sabbâh ve İbn Abde adlı üç raviyeden nakletmiştir. Bu raivlerden İbn Sarh hadisi Süfyan'dan sema yoluyla diğer iki ise kıraat yoluyla nakletmişlerdir. Ebu Davud bu ayrıma dikkat çekmek için tahvil işaretinden önce, Süfyan ismi gelmeden tahdis lafzını zikretmiştir.

    Öneri Formu
282931 D005191-3 Ebu Davud, Edeb, 129, 130

Bana Ebu Ğassân (Malik b. Abdulvahid) el-Mismeî', Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr B. Osman -Bu hadisin metninin lafzı Ebu Ğassân'a ve İbn Müsennâya aittir.-, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah), ona Katade (b. Diame), ona Mutarrif b. Abdullah b. Şihhîr, ona da İyaz b. Himar el-Mücâşi'î, Rasulullah'ın (sav) bir gün hutbesinde şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Dikkatinizi çekerim, Rabbim, bana bugün öğrettiği şeylerden sizin bilmediklerinizi size öğretmemi emrederek (şöyle buyurdu): Bir kula verdiğim her mal helaldir. Ben kullarımın hepsini Hanif (Müslüman) olarak yarattım ama şeytanlar gelerek onları dinlerinden saptırıp batıla yönelttiler. Benim kendilerine helal kıldıklarımı, onlara haram ettiler ve hakkında delil indirmediğim bir şeyi, bana ortak koşmalarını emrettiler.
Şüphesiz ki, Allah yer halkına baktı ve ehl-i kitabtan bir takımı hariç, Arabından, Acemine tüm insanlara kızgınlık duyarak "Ben hem seni hem de seninle başkalarını imtihan edeyim diye seni gönderdim. Sana (sahifelere yazılı olan yıkanıp silinse de kalplerdekini) suyun (silip) yıkamayacağı bir kitap indirdim. Onu uykuda da uyanıkken de okursun." buyurdu. Gerçekten Allah bana Kureyş'i ca­yır cayır yakmamı emretti. Ben : Yâ Rabbi! O halde benim başımı yararlar, onu bir ekmek parçasına çevirirler, dedim. "Onlar seni nasıl çıkardılarsa sen de onları çıkar. Onlara savaş aç ki, sana yardım edelim. İnfakta bulun, biz de sana lütuf ve keremde bulunalım! Sen bir ordu gönder. Biz onun beş mislini gönderelim! Sana itaat edenlerle birlikte isyan edenlere karşı savaş" buyurdu. Cennetlikler üç kısımdır:
1-Güçlü ve yetki sahibi olup insanlara adil davranan, onlara iyilikte bulunmak isteyen ve bu isteğinde başarılı kılınan kimse, 2- Akraba ve Müslüman olan herkese karşı yufka yürekli ve merhametli adam ve 3- Aile ve ihtiyaç sahibi olduğu halde iffetli davranarak dilenmeyen kimse.
Cehennemlikler ise beş kısımdır :
1- Hiç bir şey için çabalamadan, size bağımlı bir şekilde, mal mülk, aile edinmeden düşüncesizce yaşayıp giden zayıf karakterli kimseler.
2- Her şeye tamah eden eden ve en ufak fırsatta size ihanet eden hain kimse.
3- Ailen ve malından bir şeye elde etmek için Akşam-sabah seni aldatmaya çalışan adam.
4 (Hz. peygamber (sav) cimriliği yahut yalanı da zikretti ve
5- Bir de kötü huylu küfürbaz kimse , buyurdu.
Ebu Ğassân kendi rivayetinde: 'İnfak et, biz de sana infak edeceğiz...' cümlesine yer vermemiştir.


    Öneri Formu
282705 M007207-3 Müslim, Cennet ve Sıfât'u Naîmihâ ve Ehlihâ, 63


Açıklama: Sehâvî şöyle demektedir: Ebû Dâvûd bu hadisi Ebû Hureyre’den merfu olarak rivayet etmiştir. Aynı şekilde Taberânî de şu lafızla nakletmektedir: “Yıldız (gökyüzünde) yükseldiği zaman, her bir beldenin üzerindeki âfet ve hastalık kaldırılır.” Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de SMH000070 rivayet etmiştir.

    Öneri Formu


Açıklama: İlgili kaynakta senet bulunmamaktadır. Başka varyantı bulunmamaktadır.

    Öneri Formu


    Öneri Formu
282484 M001547-4 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 299


    Öneri Formu
282486 M001555-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 305


    Öneri Formu
282704 M007207-2 Müslim, Cennet ve Sıfât'u Naîmihâ ve Ehlihâ, 63


    Öneri Formu
282646 M001651-2 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 67


    Öneri Formu
282647 M001651-3 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 67


    Öneri Formu
282648 M001651-4 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 67