Öneri Formu
Hadis Id, No:
188879, NM000606
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ الْفَقِيهُ، أَنْبَأَ عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ الْجُنَيْدِ، ثنا الْمُعَافَى بْنُ سُلَيْمَانَ، ثنا زُهَيْرٌ، ثنا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَرْقَمَ، أَنَّهُ خَرَجَ حَاجًّا، أَوْ مُعْتَمِرًا، وَمَعَهُ النَّاسُ وَهُوَ يَؤُمُّهُمْ فَلَمَّا كَانَ ذَاتَ يَوْمٍ أَقَامَ الصَّلَاةَ صَلَاةَ الصُّبْحِ ثُمَّ قَالَ: لِيَتَقَدَّمْ أَحَدُكُمْ، وَذَهَبَ إِلَى الْخَلَاءِ ثُمَّ قَالَ: إِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: «إِذَا أَرَادَ أَحَدُكُمْ أَنْ يَذْهَبَ إِلَى الْخَلَاءِ وَقَامَتِ الصَّلَاةُ فَلْيَبْدَأْ بِالْخَلَاءِ» . «هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ عَلَى شَرْطِ الشَّيْخَيْنِ وَلَمْ يُخَرِّجَاهُ، وَلَهُ شُهُودٌ بِأَسَانِيدَ صَحِيحَةٍ»
Tercemesi:
Bize Ebubekir b. İshak el-Fakîh, ona Ali b. el-Hüseyn b. el-Cünd, ona el-Muâfâ b. Süleyman, ona Züheyr, ona Hişam b. Urve ona da Abdullah b. el-Erkam'ın rivayet ettiğine göre; Abdullah, imamlığını yaptığı bir cemaatle, hacca veya umreye gitmek üzere yola çıkmıştı. Bir gün sabah namazını kılmak üzere kalktı, sonra biriniz öne geçsin diyerek helaya yöneldi ve söyle dedi:
Ben Rasûlullah'ın (sav) "Sizden biriniz namaza dururken helaya gitme ihtiyacı duyarsa, önce helaya gitsin!" dediğini işittim.
Bu hadisi Şeyhayn tahirc etmese de onların şartlarına göre sahih bir hadistir ve senetleri sahih şahitleri vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Tahâret 606, 1/403
Senetler:
()
Konular:
Namaz, abdestle tamamlanacağı
Namaz, sıkışık haldeyken
حدثنا أبو أحمد بكر محمد بن حمدان الصيرفي بمرو من أصل كتابه ثنا أبو إسماعيل محمد بن إسماعيل الترمذي ثنا عمر بن عبد الوهاب الرياحي أبو حفص ثنا إبراهيم بن سعد بن إبراهيم الزهري عن محمد بن إسحاق قال : حدثني عبيد الله بن عمر بن حفص عن عبيد بن جبير مولى الحكم بن أبي العاص عن عبد الله بن عمرو بن العاص رضي الله عنهما عن أبي مويهبة مولى رسول الله صلى الله عليه و سلم قال : طرقني رسول الله صلى الله عليه و سلم ذات ليلة فقال : يا أبا مويهبة انطلق استغفر فإني قد أمرت أن أستغفر لأهل هذا البقيع فانطلقت معه فلما بلغ البقيع قال : السلام عليكم يا أهل البقيع ليهن لكم ما أصبحتم فيه و لو تعلمون ما أنجاكم الله منه أقبلت الفتن كقطع الليل المظلم يتبع أولها آخرها ثم قال يا أبا مويهبة إن الله خيرني أن يؤتيني خزائن الأرض و الخلد فيها ثم الجنة و بين لقاء ربي عز و جل فقلت : بأبي أنت و أمي فخذ مفاتيح خزائن هذه الأرض و الخلد فيها ثم الجنة قال : كلا يا أبا مويهبة لقد اخترت لقاء ربي عز و جل ثم استغفر لأهل البقيع ثم انصرف فلما أصبح بداه شكواه الذي قبضت فيه صلى الله عليه و سلم
هذا حديث صحيح على شرط مسلم إلا أنه عجب بهذا الإسناد
Öneri Formu
Hadis Id, No:
192681, NM004431
Hadis:
حدثنا أبو أحمد بكر محمد بن حمدان الصيرفي بمرو من أصل كتابه ثنا أبو إسماعيل محمد بن إسماعيل الترمذي ثنا عمر بن عبد الوهاب الرياحي أبو حفص ثنا إبراهيم بن سعد بن إبراهيم الزهري عن محمد بن إسحاق قال : حدثني عبيد الله بن عمر بن حفص عن عبيد بن جبير مولى الحكم بن أبي العاص عن عبد الله بن عمرو بن العاص رضي الله عنهما عن أبي مويهبة مولى رسول الله صلى الله عليه و سلم قال : طرقني رسول الله صلى الله عليه و سلم ذات ليلة فقال : يا أبا مويهبة انطلق استغفر فإني قد أمرت أن أستغفر لأهل هذا البقيع فانطلقت معه فلما بلغ البقيع قال : السلام عليكم يا أهل البقيع ليهن لكم ما أصبحتم فيه و لو تعلمون ما أنجاكم الله منه أقبلت الفتن كقطع الليل المظلم يتبع أولها آخرها ثم قال يا أبا مويهبة إن الله خيرني أن يؤتيني خزائن الأرض و الخلد فيها ثم الجنة و بين لقاء ربي عز و جل فقلت : بأبي أنت و أمي فخذ مفاتيح خزائن هذه الأرض و الخلد فيها ثم الجنة قال : كلا يا أبا مويهبة لقد اخترت لقاء ربي عز و جل ثم استغفر لأهل البقيع ثم انصرف فلما أصبح بداه شكواه الذي قبضت فيه صلى الله عليه و سلم
هذا حديث صحيح على شرط مسلم إلا أنه عجب بهذا الإسناد
Tercemesi:
Bize Ebu Ahmed Bekir b. Muhammed Hamdân es-Sayrafî Merv’de kitabının aslından, ona Ebu İsmail Muhammed b. İsmail et-Tirmizî, ona Ebu Hafs Ömer b. Abdülvehhab er-Riyâhî, ona İbrahim b. Sa’d b. İbrahim ez-Zührî, ona Muhammed b. İshak, ona Ubeydullah b. Ömer b. Hafs, ona Hakem b. Ebu’l-Âs’ın âzatlısı Ubeyd b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr b. Âs (r.a.), Rasûlüllah (s.a.v.)’in âzatlısı Ebu Müveyhibe (r.a.)’dan şöyle dediğini rivayet etti:
Rasûlüllah (s.a.v.) gece vakti beni uyandırıp şöyle buyurdu:
“Ey Ebu Müveyhibe! Şu Bakî’ ehli için Allah’tan istiğfarda bulunmakla emrolundum!” Bunun üzerine onunla beraber çıktım. Bakî’e ulaştığında şöyle buyurdu:
“Selam üzerinize olsun ey Baki’ halkı. Şu anda içinde bulunduğunuz durum sizin için pek bir şey değil; Allah Teâlâ’nın sizi neden kurtardığını bir bilseydiniz! Fitneler tıpkı karanlık gecenin zifiri karanlıkları gibi peşi sıra geldi.” Sonra şöyle buyurdu:
“Ey Ebu Müveyhibe! Şüphesiz Allah Teâlâ, yeryüzü hazinelerinin anahtarını bana vermek ve beni dünyada ebedi kalmak sonra da cenneti vermek ile Rabbime kavuşma arasında muhayyer bıraktı.” Ben de:
“Anam babam sana feda olsun; bu yeryüzü hazinelerinin anahtarlarını al(saydın) ve dünyada ebedi kalıp sonra da cenneti al(saydın ya!)” dedim.
“Asla ey Ebu Müveyhibe! Andolsun ki ben Rabbime kavuşmayı seçtim” buyurdu.
Sonra Bakî’ halkına af diledi ve (oradan) ayrıldı. Sabah olduğunda vefatıyla sonuçlanacak şikayetleri başladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Meğâzî ve's- serâyâ 4431, 5/461
Senetler:
1. Ebu Müveyhibe (Ebu Müveyhibe mevlâ Rasûlillah)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
3. Ubeyd b. Cübeyr el-Ümevî (Ubeyd b. Cübeyr Mevla'l-Hakem b. Ebi'l-Âs)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
6. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Ebu Hafs Ömer b. Abdulvehhab er-Riyâhî (Ömer b. Abdulvehhab b. Riyah)
8. Ebu İsmail Muhammed b. İsmail es-Sülemî (Muhammed b. İsmail b. Yusuf)
9. Ebu Ahmed Bekir b. Muhammed es-Sayrafi (Bekir b. Muhammed b. Hamdan)
Konular:
Dua, kabirdekiler için okunacak dua
KTB, SELAM
Selam, Kabirdekilere selam ve dua
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213493, İHS000832
Hadis:
832 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْهَمْدَانِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ الْعَلَاءِ، قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، مَوْلَى آلِ طَلْحَةَ عَنْ كُرَيْبٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خَرَجَ إِلَى صَلَاةِ الصُّبْحِ، وَجُوَيْرِيَةُ جَالِسَةٌ فِي الْمَسْجِدِ، فَرَجَعَ حِينَ تَعَالَى النَّهَارُ، فَقَالَ: «لَنْ تَزَالِي جَالِسَةً بَعْدِي؟ »، قَالَتْ: نَعَمْ، قَالَ: «لَقَدْ قُلْتُ أَرْبَعَ كَلِمَاتٍ لَوْ وُزِنَتْ بِهِنَّ لَوَزَنَتْهُنَّ، سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ عَدَدَ خَلْقِهِ، وَمِدَادَ كَلِمَاتِهِ، وَرِضَا نَفْسِهِ، وَزِنَةَ عَرْشِهِ».
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: جُوَيْرِيَةُ هِيَ بِنْتُ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ عَمِّ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ.
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Muhammed el-Hemdânî haber verdi: Bize Abdulcebbâr İbnu'l-Alâ anlattı: Süfyân bize, Talha Ailesi'nin azatlı kölesi Muhammed İbn Abdurrahmân'dan, o da Küreyb'den, o da İbn Abbâs'tan anlattı:
Peygamber (s.a.v.) sabah namazına çıktı; Cüveyriye de namaz kıldığı yerde oturmaktaydı. Güneş yükselince Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) döndüğünde şöyle dedi: Ben gittiğimden beri hala oturuyor musun? Evet, dedi. Buyurdu ki: Ben dört kelime söyledim; bu kelimelerle seninkiler tartılsaydı bunlar ağır basardı: Yaratıkları sayısınca, kelimelerinin mürekkebi miktarınca, nefsinin hoşnutluğu kadar ve arşının ağırlığınca Allâh'a hamd ederek Onu tüm noksanlıklardan tenzih ederim.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (r.a.): Buradaki Cüveyriye, Peygamber (s.a.v.)'in amcası el-Hâris İbn Abdülmuttalib'in kızıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 832, 3/113
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Zikir, fazileti, sevabı
Zikir, lafızları, şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
209788, İHS000351
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْهَمْدَانِيُّ، حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْمِقْدَامِ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِيٍّ الْمُقَدَّمِيُّ، قَالَ: سَمِعْتُ مَعْنَ بْنَ مُحَمَّدٍ، قَالَ: سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ أَبِي سَعِيدٍ يُحَدِّثُ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ: أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «إِنَّ هَذَا الدِّينَ يُسْرٌ وَلَنْ يُشَادَّ الدِّينَ أَحَدٌ إِلَّا غَلَبَهُ، فَسَدِّدُوا وَقَارِبُوا وَأَبْشِرُوا وَاسْتَعِينُوا بِالْغَدْوَةِ وَالرَّوَاحِ وَشَيْءٍ مِنَ الدُّلْجَةِ».
Tercemesi:
Bize Ömer b. Muhammed el-Hemedânî, ona Ahmed b. el-Mikdam, ona Ömer b. Ali el-Mukaddemî, ona Ma'ne b. Muhammed, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bu din kolaylıktır. Bir kişi takatinin üstünde ibadete kalkışırsa din karşısında aciz kalır. Bunun için aşırıya kaçmayın, dosdoğru yolu tutun ve (salih amellerden alacağınız mükafattan ötürü) sevinin. Sabah, akşam ve gecenin bir kısmında (dinç olduğunuz vakitlerden) yararlanın (ki taat ve ibadetinize devam edin)."
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الدِّينَ يُسْرٌ
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Birr ve'l-İhsan 351, 2/63
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
KTB DİN
حدثنا أحمد بن زياد الفقيه الدامغاني ثنا محمد بن أيوب أنا أحمد بن يونس ثنا أبو الأحوص حدثني صاحب لنا قال : جاء رجل من مراد إلى أويس القرني فقال : السلام عليكم قال : و عليكم قال : كيف أنتم يا أويس قال الحمد الله قال : كيف الزمان عليكم قال : لا تسأل الرجل إذا أمسى لم ير أنه يصبح و إذا أصبح لم ير أنه يمسي يا أخا مراد إن الموت لم يبق لمؤمن فرحا يا أخا مراد إن عرفان المؤمن بحقوق الله لم يبق له فضة و لا ذهبا يا أخا مراد إن قيام المؤمن بأمر الله لم يبق له صديقا و الله إنا لنأمرهم بالمعروف و ننهاهم عن المنكر فيتخذوننا أعداء و يجدون على ذلك من الفاسقين أعوانا حتى و الله لقد يقذفوننا بالعظائم و والله لا يمنعني ذلك أن أقول بالحق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
194032, NM005829
Hadis:
حدثنا أحمد بن زياد الفقيه الدامغاني ثنا محمد بن أيوب أنا أحمد بن يونس ثنا أبو الأحوص حدثني صاحب لنا قال : جاء رجل من مراد إلى أويس القرني فقال : السلام عليكم قال : و عليكم قال : كيف أنتم يا أويس قال الحمد الله قال : كيف الزمان عليكم قال : لا تسأل الرجل إذا أمسى لم ير أنه يصبح و إذا أصبح لم ير أنه يمسي يا أخا مراد إن الموت لم يبق لمؤمن فرحا يا أخا مراد إن عرفان المؤمن بحقوق الله لم يبق له فضة و لا ذهبا يا أخا مراد إن قيام المؤمن بأمر الله لم يبق له صديقا و الله إنا لنأمرهم بالمعروف و ننهاهم عن المنكر فيتخذوننا أعداء و يجدون على ذلك من الفاسقين أعوانا حتى و الله لقد يقذفوننا بالعظائم و والله لا يمنعني ذلك أن أقول بالحق
Tercemesi:
Bize fakih Ahmed b. Ziyad ed-Dâmegânî, ona Muhammed b. Eyyûb, ona Ahmed b. Yunus, ona Ebu'l-Ahvas haber verdi. Ebu'l-Ahvas dedi ki: Bize bir arkadaşımız şöyle anlattı: "Murâd kabilesinden bir adam Üveys el-Karenî'nin yanına gelip "esselâmü aleyküm" diye selam verdi. Üveys el-Karenî "ve aleyküm" dedi. Adam: "Nasılsınız?" diye sordu, o "elhamdülillah" dedi. Adam: "Felek size karşı nasıldır ?" diye sorunca Üveys el-Karenî şunları söyledi: "Ey Murâd'lı! Bir adam akşam olduğunda sabaha çıkacağını, sabah olunca da akşama çıkacağını beklemiyorsa ona bunu sorma. Ey Murâd'lı! Ölüm hiç bir mümine sevineceği bir şey komamıştır. Ey Murâd'lı! Allah'ın haklarını bilmesi müminde altın gümüş (sevgisi) komamıştır. Müminin Allah'ın emirlerini hakkıyla yerine getirmesi sebebiyle de dostu kalmamıştır. Allah'a yemin olsun ki insanlara "iyiliği yapın kötülükten sakının" deyince bizi düşman bilip yaptıklarına fasıklardan yandaşlar bulurlar. Vallahi büyük günah işlediğimiz iftirasını bile atabiliyorlar. Ama yemin ederimki bu beni hakkı söylemekten alıkoymuyor."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Ma'rifetü's- sahâbe 5829, 7/244
Senetler:
1. Sahibun lena (Sahibun lena)
2. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
3. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Eyyüb el-Becelî (Muhammed b. Eyyüb b. Sinan b. Yahya b. ed- Dureys b. Yesar)
5. Ebu Abbas Ahmed b. Ziyad ed-Damiğanî (Ahmed b. Ziyad)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213513, İHS000852
Hadis:
852 - أَخْبَرَنَا ابْنُ الْجُنَيْدِ بِبُسْتَ، قَالَ: حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو ضَمْرَةَ، عَنْ أَبِي مَوْدُودٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ كَعْبٍ، عَنْ أَبَانَ بْنِ عُثْمَانَ، عَنْ عُثْمَانَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ قَالَ حِينَ يُصْبِحُ: بِسْمِ اللَّهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ، ثَلَاثَ مَرَّاتٍ، لَمْ تَفْجَأْهُ فَاجِئَةُ بَلَاءٍ حَتَّى يُمْسِيَ، وَإِنْ قَالَهَا حِينَ يُمْسِي لَمْ تَفْجَأْهُ فَاجِئَةُ بَلَاءٍ حَتَّى يُصْبِحَ»
Tercemesi:
Bize İbnü'l-Cüneyd, Büst'te haber verdi: Bize Kuteybe anlattı: Ebû Damra bize, Ebû Mevdûd'dan, o da Muhammed İbn Ka'b'dan, o da Ebân İbn Osmân'dan, o da Osmân'dan, Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu anlattı:
Her kim sabahladığında üç defa: Allâh'ın adıyla başlarım; Onun adıyle oldukça ne yerde ne de gökte hiçbir şey zarar veremez, O herşeyi işiten ve bilendir, derse, akşam oluncaya kadar onun başına hiçbir bela gelmez; eğer bunu akşamleyin söylerse, sabah oluncaya kadar onun başına hiçbir bela gelmez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 852, 3/132
Senetler:
1. Ebu Said Ebân b. Osman el-Ümevî (Ebân b. Osman b. Affân)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
213522, İHS000861
Hadis:
861 - أَخْبَرَنَا ابْنُ قُتَيْبَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ مَوْهَبٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بِلَالٍ، عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ، وَهُوَ رَبِيعَةُ الرَّأْيِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَنْبَسَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «مَنْ قَالَ حِينَ يُصْبِحُ: اللَّهُمَّ مَا أَصْبَحَ بِي مِنْ نِعْمَةٍ، أَوْ بِأَحَدٍ مِنْ خَلْقِكَ، فَمِنْكَ وَحْدَكَ لَا شَرِيكَ لَكَ، فَلَكَ الْحَمْدُ وَلَكَ الشُّكْرُ، فَقَدْ أَدَّى شُكْرَ ذَلِكَ الْيَوْمَ»
Tercemesi:
Bize İbn Kuteybe haber verdi: Bize Yezîd İbn Mevheb anlattı: İbn Vehb bize, Süleymân İbn Bilâl'dan, o da Rabîa İbn Ebû Abdurrahmân yani Rabîatü'r-Ra'y'den, o da Abdullâh İbn Anbese'den, o da İbn Abbâs'tan, Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu anlattı:
Her kim sabahladığında: Allâh'ım, bu sabah bende bulunan ya da yarattıklarından herhangi birinde bulunan nimetlerin hepsi yalnız sendendir; senin hiçbir ortağın yoktur; Övgü ve şükür sana yaraşır, derse o günün şükrünü yerine getirmiş olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 861, 3/142
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
أخبرناه أبو الحسين علي بن عبد الرحمن بن ماتي بالكوفة ثنا الحسين بن الحاكم الحيري ثنا إسماعيل بن أبان ثنا صباح بن يحيى عن ابن أبي ليلى عن الحكم عن إبراهيم عن علقمة عن عبد الله أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : "المؤمن ليس بالطعان و لا الفاحش و لا البذيء" محمد بن عبد الرحمن بن أبي ليلى و إن كان ينسب إلى سوء الحفظ فإنه أحد فقهاء الإسلام و فضلتهم و من أكابر أولاد الصحابة و التابعين رحمة الله تعالى عليهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188309,
Hadis:
أخبرناه أبو الحسين علي بن عبد الرحمن بن ماتي بالكوفة ثنا الحسين بن الحاكم الحيري ثنا إسماعيل بن أبان ثنا صباح بن يحيى عن ابن أبي ليلى عن الحكم عن إبراهيم عن علقمة عن عبد الله أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : "المؤمن ليس بالطعان و لا الفاحش و لا البذيء" محمد بن عبد الرحمن بن أبي ليلى و إن كان ينسب إلى سوء الحفظ فإنه أحد فقهاء الإسلام و فضلتهم و من أكابر أولاد الصحابة و التابعين رحمة الله تعالى عليهم
Tercemesi:
Bize Ebu'l Hüseyin Ali bin Abdürrahman bin Mâti, Kufe'de, Hüseyin bin Hakem el-Heyri, İsmail bin Aban, Sabah bin Yahya, İbn Ebu Leyla, Hükm, İbrahim, Alakame ve Abdullah'tan haber verdi ki, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "İman eden, kınayıcı, edebe aykırı ve çirkin konuşan değildir." Muhammed bin Abdürrahman bin Ebu Leyla, kötü hafızaya atıfta bulunulsa da, İslam'ın fıkıh âlimlerinden biridir ve sahabeler ve tabiinin büyüklerinden sayılır. Allah rahmet etsin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî (Muhammed b. Abdurrahman b. Yesâr)
6. Sabbah b. Yahya el-Müzeni (Sabbah b. Yahya)
7. Ebu İshak İsmail b. Eban el-Ezdî (İsmail b. Eban)
8. Hüseyin b. Hakem el-Hibri (Hüseyin b. Hakem b. Müslim)
9. Ali b. Abdurrahman el-Kufi (Ali b. Abdurrahman b. İsa b. Zeyd b. Mati)
Konular:
Lanet, Lanetlemek,
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188328, NM000050
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ أَحْمَدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ أَيُّوبَ الْفَقِيهُ، ثنا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ زِيَادٍ، ثنا سَعِيدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْوَاسِطِيُّ، وَحَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ، ثنا الْعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِيُّ، ثنا يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ، وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عِيسَى، ثنا أَحْمَدُ بْنُ نَجْدَةَ، ثنا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالُوا: ثنا هُشَيْمٌ، عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِي هِنْدٍ، عَنْ أَبِي حَرْبِ بْنِ أَبِي الْأَسْوَدِ، عَنْ فَضَالَةَ اللَّيْثِيِّ، قَالَ: أَتَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقُلْتُ: إِنِّي أُرِيدُ الْإِسْلَامَ فَعَلِّمْنِي شَرَائِعَ مِنْ شَرَائِعِ الْإِسْلَامِ، فَذَكَرَ الصَّلَاةَ وَشَهْرَ رَمَضَانَ وَمَوَاقِيتَ الصَّلَاةِ، فَقُلْتُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّكَ تَذْكُرُ سَاعَاتٍ أَنَا فِيهِنَّ مَشْغُولٌ، وَلَكِنْ عَلِّمْنِي جِمَاعًا مِنَ الْكَلَامِ، قَالَ: «إِنْ شُغِلْتَ فَلَا تُشْغَلْ عَنِ الْعَصْرَيْنِ» قُلْتُ: وَمَا الْعَصْرَانِ؟ وَلَمْ تَكُنْ لُغَةَ قَوْمِي، قَالَ: «الْفَجْرُ وَالْعَصْرُ» . «هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ عَلَى شَرْطِ مُسْلِمٍ، وَلَمْ يُخَرِّجَاهُ، وَفِيهِ أَلْفَاظٌ لَمْ يُخَرِّجَاهَا بِإِسْنَادٍ آخَرَ، وَأَكْثَرُهَا فَائِدَةً ذِكْرُ شَرَائِعِ الْإِسْلَامِ، فَإِنَّهُ فِي حَدِيثِ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِي دَاوُدَ، عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، وَلَيْسَ مِنْ شَرْطِ وَاحِدٍ مِنْهُمَا، وَقَدْ خُولِفَ هُشَيْمُ بْنُ بَشِيرٍ فِي هَذَا الْإِسْنَادِ، عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِي هِنْدٍ خِلَافًا لَا يَضُرُّ الْحَدِيثَ بَلْ يَزِيدُهُ تَأْكِيدًا»
Tercemesi:
el-Hâkim en-Neysâbûrî (üç senedle) rivayet etti: 1-Bize Ebu Bekr ahmed b. İshâk b. Eyyûb el-Fakîh, o Hasen b. Ali b. Ziyâd'dan o da Saîd b. Süleymân el-Vâsıtî'den;
2-Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Ya'kûb, o el-Abbâs b. Muhammed ed-Dûri'den o da Yahya b. Maîn'den;
3- Bize Ali b. İsâ, o Ahmed b. Necde'den, O Saîd b. Mansûr'dan rivayet ederek, her üçü de Hüşeym'den, o Davud b. Ebu Hind'den, o da Ebu Harb b. Ebû'l-Esved'den, o da Fedâle el-Leysî'den riayet ettiklerine göre Fedâle şöyle dedi:Ben Nebi (s.)'e gelip dedim ki: Ben Müslüman olmak istiyorum, bana İslam'ın kurallarından (kanunlarından) bazılarını öğret!" Allah Rasulü (s) bana namazı, Ramazan orucunu ve namaz vakitlerini anlattı. Ben "Ey Allah'ın Rasulü!" dedim, "Sen öyle saatleri söylüyorsun ki, ben o zamanlarda hep meşgulüm; bana öyle özlü sözler söyle ki, (ben onları aklımda tutup uygulayabileyim).Bunun üzerine bana "Meşgul bile olsan "iki asr'ı (iki ikindiyi) asla bırakma! buyurdular. Ben tekrar "İki asr da nedir?,benim kabilemin dilinde böyle bir kelime yok?" dedim. Rasulüllah (s) "sabah ve ikindi namazlarıdır." dedi.
el_Hakim şöyle dedi: Müslim'in hadisleri kitabına almak için belirlediği hadis sıhhat şartlarına göre bu hadis sahihtir. Ancak Buharî de Müslim de bu hadisi rivayet etmediler. Buharî ve Müslim'in başka isnadlarla da rivayet etmedikleri ve muhtevasında İslam şeriatlarının zikredildiği ve pek çok faydalı bilgilerin bulunduğu farklı lafızla nakledilen başka hadisler de vardır. Bunlardan biri Abdülaziz b. Ebu Davud'un, Alkame b. Mersed'den, oda Yahya b. Ya'mer'den, o da İbn Ömer'den rivayet ettiği hadistir ki, bu hadis her iki imamın sıhhat şartlarına uymamaktadır. Bu senedde yer alan Hüşeym b. Beşîr'in Davud Ebu Hind'den rivayet edip etmediği konusunda ihtilaf varıdır. Ancak bu kusurla ilgili ihtilaf hadisin sıhhatine zarar vermesi bir yana, sıhhatini daha da teyit eder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, İmân 50, 1/48
Senetler:
1. Fedale el-Leysi (Fedale b. Abdullah)
2. Ebu Harb Ata b. Ebi'l Esved ed-Deyli (Muhammed b. Ebu'l Esved)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Osman Said b. Süleyman ed-Dabbî (Said b. Süleyman b. Kinane)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Main (Yahya b. Main b. Avn)
5. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
6. Hasan b. Ali et-Tâhûnî (Hasan b. Ali b. Ziyad)
6. Abbas b. Muhammed ed-Duri (Abbas b. Muhammed b. Hatim b. Vakıd)
6. Ahmed b. Necde el-Herevi (Ahmed b. Necde b. el-Üryan)
7. Ebu Bekir Ahmed b. İshak es-Sibğî (Ahmed b. İshak b. Eyyüb b. Yezîd b. Abdurrahman)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
7. Ali b. İsa el-Hirî (Ali b. İsa b. İbrahim b. Abduye)
Konular:
Din, Allah nezdinde makbul olan din İslam Dinidir
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Namaz, mekruh vakitler
Oruç Olgusu
Sahabe, İslama girişleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188912, NM000639
Hadis:
أَخْبَرْنَاهُ أَحْمَدُ بْنُ سَلْمَانَ الْفَقِيهُ، قَالَ: قُرِئَ عَلَى عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ مُحَمَّدٍ وَأَنَا أَسْمَعُ، قَالَ: ثنا وَهْبُ بْنُ جَرِيرِ بْنِ حَازِمٍ، ثنا أَبِي، قَالَ: سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ أَيُّوبَ يُحَدِّثُ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ أَبِي أَنَسٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ، قَالَ: احْتَلَمَتْ فِي لَيْلَةٍ بَارِدَةٍ فِي غَزْوَةِ ذَاتِ السَّلَاسِلِ فَأَشْفَقْتُ إِنِ اغْتَسَلْتُ أَنْ أَهْلِكَ، فَتَيَمَّمْتُ، ثُمَّ صَلَّيْتُ بِأَصْحَابِي الصُّبْحَ، فَذَكَرُوا لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: «يَا عَمْرُو صَلَّيْتَ بِأَصْحَابِكَ وَأَنْتَ جُنُبٌ؟» فَأَخْبَرْتُهُ بِالَّذِي مَنَعَنِي مِنَ الِاغْتِسَالِ وَقُلْتُ: إِنِّي سَمِعْتُ أَنَّ اللَّهَ يَقُولُ: {وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ إِنَّ اللَّهَ كَانَ بِكُمْ رَحِيمًا} النساء: 29 فَضَحِكَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَلَمْ يَقُلْ شَيْئًا. «حَدِيثُ جَرِيرِ بْنِ حَازِمٍ هَذَا لَا يُعَلَّلُ حَدِيثُ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ الَّذِي وَصَلَهُ بِذِكْرِ أَبِي قَيْسٍ فَإِنَّ أَهْلَ مِصْرَ أَعْرَفُ بِحَدِيثِهِمْ مِنْ أَهْلِ الْبَصْرَةِ»
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Selman, ona Abdülmelik b. Muhammed, ona Vehb b. Cerir, ona babası (Cerir b. Hazım), ona Yahya b. Eyyub, ona Yezid b. Ebu Habib, ona İmran b. Ebu Enes, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona Amr b. Âs rivâyet etti: "Zâtü's-selâsil gazvesi sırasında soğuk bir gecede ihtilâm oldum. Gusledersem harap olacağımdan korkup teyemmüm ettim ve sonra arkadaşlarıma sabah namazını kıldırdım. Bu olayı Rasûlullah (s.a.v)'a haber verdiler. Rasûlullah (s.a.v) bunun üzerine şöyle dedi:'Ey Amr, ashabına cünüp olarak mı namaz kıldırdın?' Beni gusletmekten alıkoyan şeyi haber vererek şöyle dedim; Ben Allahu Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu işittim: 'Kendi kendinizi öldürmeyiniz, muhakkak Allah size karşı merhametlidir.' Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) güldü ve hiç bir şey demedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Tahâret 639, 1/425
Senetler:
1. Ebu Abdullah Amr b. As el-Kuraşî (Amr b. As b. Vail b. Hişam b. Suayd)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. İmran b. Ebu Enes el-Kuraşî (İmran b. Abdülaziz b. Şurahbil b. Hasene)
4. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
5. Yahya b. Eyyüb el-Gafikî (Yahya b. Eyyüb)
6. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
7. Ebu Abbas Vehb b. Cerir el-Ezdi (Vehb b. Cerir b. Hazim b. Zeyd b. Abdullah b. Şuca')
8. Ebu Kilabe Abdulmelik b. Muhammed er-Rakkaşi (Abdulmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Abdulmelik b. Müslim)
9. Ebu Bekir Ahmed b. Selman en-Neccad (Ahmed b. Selman b. Hasan b. İsrail b. Yunus)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Gusül, alınış şekli
Gusül, sünnete uygun
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Temizlik, Gusül
Temizlik, toprakla temizlik
Teyemmüm, cünüplükten dolayı