Öneri Formu
Hadis Id, No:
36036, MU000820
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ كَانَ لاَ يَجْمَعُ بَيْنَ السُّبْعَيْنِ لاَ يُصَلِّى بَيْنَهُمَا وَلَكِنَّهُ كَانَ يُصَلِّى بَعْدَ كُلِّ سُبْعٍ رَكْعَتَيْنِ فَرُبَّمَا صَلَّى عِنْدَ الْمَقَامِ أَوْ عِنْدَ غَيْرِهِ . وَسُئِلَ مَالِكٌ عَنِ الطَّوَافِ إِنْ كَانَ أَخَفَّ عَلَى الرَّجُلِ أَنْ يَتَطَوَّعَ بِهِ فَيَقْرُنَ بَيْنَ الأُسْبُوعَيْنِ أَوْ أَكْثَرَ ثُمَّ يَرْكَعُ مَا عَلَيْهِ مِنْ رُكُوعِ تِلْكَ السُّبُوعِ قَالَ لاَ يَنْبَغِى ذَلِكَ وَإِنَّمَا السُّنَّةُ أَنْ يُتْبِعَ كُلَّ سُبْعٍ رَكْعَتَيْنِ . قَالَ مَالِكٌ فِى الرَّجُلِ يَدْخُلُ فِى الطَّوَافِ فَيَسْهُو حَتَّى يَطُوفَ ثَمَانِيَةَ أَوْ تِسْعَةَ أَطْوَافٍ قَالَ يَقْطَعُ إِذَا عَلِمَ أَنَّهُ قَدْ زَادَ ثُمَّ يُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَلاَ يَعْتَدُّ بِالَّذِى كَانَ زَادَ وَلاَ يَنْبَغِى لَهُ أَنْ يَبْنِىَ عَلَى التِّسْعَةِ حَتَّى يُصَلِّىَ سُبْعَيْنِ جَمِيعًا لأَنَّ السُّنَّةَ فِى الطَّوَافِ أَنْ يُتْبِعَ كُلَّ سُبْعٍ رَكْعَتَيْنِ . قَالَ مَالِكٌ وَمَنْ شَكَّ فِى طَوَافِهِ بَعْدَ مَا يَرْكَعُ رَكْعَتَىِ الطَّوَافِ فَلْيَعُدْ فَلْيُتَمِّمْ طَوَافَهُ عَلَى الْيَقِينِ ثُمَّ لِيُعِدِ الرَّكْعَتَيْنِ لأَنَّهُ لاَ صَلاَةَ لِطَوَافٍ إِلاَّ بَعْدَ إِكْمَالِ السُّبْعِ . وَمَنْ أَصَابَهُ شَىْءٌ بِنَقْضِ وُضُوئِهِ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ أَوْ يَسْعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَوْ بَيْنَ ذَلِكَ فَإِنَّهُ مَنْ أَصَابَهُ ذَلِكَ وَقَدْ طَافَ بَعْضَ الطَّوَافِ أَوْ كُلَّهُ وَلَمْ يَرْكَعْ رَكْعَتَىِ الطَّوَافِ فَإِنَّهُ يَتَوَضَّأُ وَيَسْتَأْنِفُ الطَّوَافَ وَالرَّكْعَتَيْنِ وَأَمَّا السَّعْىُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَإِنَّهُ لاَ يَقْطَعُ ذَلِكَ عَلَيْهِ مَا أَصَابَهُ مِنِ انْتِقَاضِ وُضُوئِهِ وَلاَ يَدْخُلُ السَّعْىَ إِلاَّ وَهُوَ طَاهِرٌ بِوُضُوءٍ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve’nin babasından rivayet ettiğine göre o, aralarında (iki rekât) tavaf namazı kılmaksızın, yedi şavttan (ibaret) iki tavafı bir arada yapmazdı. Ama o, her bir yedi şavttan sonra ikişer rekât namaz kılardı. (Bu iki rekâtı) bazen Makam-(ı İbrahim)’in yakınında bazen de başka yerde kılardı.
Mâlik’e tavaf ile ilgili şöyle bir soru soruldu: Bir kimse tatavvu’ olarak tavaf yapıp, her iki tavaftan ya da daha fazla tavaftan sonra, o yedişer şavttan ibaret yaptığı bütün tavaflardan ötürü kılması gereken namazları, tavaflarından sonra toptan kılmak isterse ne dersin? Mâlik: Bunun olmaması gerekir çünkü sünnet her bir yedi şavtın (bir tavafın) akabinde iki rekât kılmak şeklindedir, dedi.
Mâlik tavafa başlayıp sekiz şavt mı, dokuz şavt mı yaptığını yanıldığı için tespit edemeyen bir kimsenin durumu hakkında şunları söylemiştir: Yediden fazla şavt (tur) dolaştığını kesin bildiği takdirde, orada tavafını keser, sonra iki rekât kılar, fazladan attığı turları saymaz. O, yedi şavttan fazla yaptığı (iki şavtı yediye ekleyerek) dokuz şavtın üzerine on dört şavta tamamlayıp, bir arada iki tane iki rekât kılmaya kalkışmamalıdır. Çünkü tavafta sünnet her bir yedi şavttan (bir tavaftan) sonra ikişer rekât kılmak şeklindedir.
Mâlik dedi ki: İki rekât tavaf namazını kıldıktan sonra tavafında şüphe eden bir kimse tekrar tavafa geçsin ve kesin tamamladığı kanaatine erişinceye kadar tavafını tamamlasın sonra da o iki rekâtı iade etsin. Çünkü yedi şavtı tamamlamadıkça tavaf namazı söz konusu değildir. Bir kimse Beyt’i tavaf ederken yahut Safa ile Merve arasında sa’y yaparken yahut bunların arasında iken abdestini bozacak bir durum hâsıl olursa, böyle bir kimse eğer tavafının bir kısmını yahut tamamını yapmış ve henüz tavafın iki rekâtını kılamamış ise abdest alır yeniden tavaf yapar ve iki rekât kılar. Safa ile Merve arasında sa’y yapmaya gelince, abdestinin bozulması onun sa’yini kesintiye uğratmaz ve abdestli olmaksızın sa’ye de başlamaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 820, 1/132
Senetler:
()
Konular: