11694 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Said arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Hazim arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Hayyan arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ubeydullah b. Amr arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Hayyan arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdürrahîm, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Nebî'nin (sav) huzuruna gelip “ey Allah'ın Rasulü, annem, üzerinde bir aylık oruç borcu olduğu halde vefat etti. Onun yerine (oruçlarını) kaza edeyim mi?” dedi. Hz. Peygamber (sav), “evet, (edebilirsin). Allah'ın borcu ödenmeye daha lâyıktır” buyurdu."
Süleyman der ki: Bizler birlikte oturduğumuz bir sırada Müslim bu hadisi rivayet ederken Hakem ve Seleme, “biz Mücâhid'i bu hadisi İbn Abbas'tan rivayet ederken dinledik” demişlerdir. Ebu Hâlid'den nakledildiğine göre ona el-A'meş, ona Hakem, Müslim el-Betîn ve Seleme b. Küheyl, onlara Said b. Cübeyr, Atâ ve Mücâhid, onlara da İbn Abbas “bir kadın Nebî'ye (sav) 'kız kardeşim vefat etti' dedi” şeklinde rivayet etmiştir.
Yahya ve Ebu Muâviye der ki: Bize el-A'meş, ona Müslim, ona Said, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur. Ubeydullah der ki: Bize Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Hakem, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde adak orucu (borcu olduğu) halde vefat etti' dedi' şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Harîz ise şöyle demiştir: Bize İkrime, ona da İbn Abbas, “bir kadın Nebî'ye (sav) 'annem, üzerinde on beş günlük oruç borcu olduğu halde vefat etti' dedi” şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Hasan arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Sümey mevlâ Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm b. Muğîra, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman, “ben ve babam, Aişe ile Ümmü Seleme'nin yanına girdik...” dedi; (T)
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm, ona babası Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Abdurrahman, Mervân'a, Aişe ve Ümmü Seleme'nin kendisine Rasulullah'ın hanımları ile münasebetten dolayı cünüp olarak sabahladığını, ardından gusül abdesti alıp oruç tuttuğunu haber verdiklerini bildirdi. O zamanlar Medine valisi olan Mervân da Abdurrahman b. Hâris'e “Allah'a yemin ederim ki, bu rivayetle sen (cünüp olarak sabahlayanın orucu sahih olmaz diyen) Ebu Hureyre'yi uyaracaksın” dedi. Râvi Ebubekir der ki: Abdurrahman bu durumu hoş karşılamadı. Daha sonra Zülhuleyfe'de bir araya gelme imkanımız oldu. Ebu Hureyre'nin orada arazisi vardı. Abdurrahman, Ebu Hureyre'ye “sana bir şey söyleyeceğim, ama eğer Mervan bana yemin ettirmeseydi bunu sana söylemezdim” dedi ve Aişe ile Ümmü Seleme'nin haberini aktardı. Bunun üzerine Ebu Hureyre “bana bu şekilde Fadl b. Abbas rivayet etti, ama bu durumu Rasulullah'ın (sav) hanımları daha iyi bilirler” dedi.
Hemmâm ve İbn Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre'den naklen Hz. Peygamber'in (sav), (böyle bir durumda) oruç bozmayı emrettiğini aktarmıştır. (Ancak) ilk (hadis isnad bakımından daha) muttasıldır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hemmam b. Münebbih arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Sümey mevlâ Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm b. Muğîra, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman, “ben ve babam, Aişe ile Ümmü Seleme'nin yanına girdik...” dedi; (T)
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm, ona babası Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Abdurrahman, Mervân'a, Aişe ve Ümmü Seleme'nin kendisine Rasulullah'ın hanımları ile münasebetten dolayı cünüp olarak sabahladığını, ardından gusül abdesti alıp oruç tuttuğunu haber verdiklerini bildirdi. O zamanlar Medine valisi olan Mervân da Abdurrahman b. Hâris'e “Allah'a yemin ederim ki, bu rivayetle sen (cünüp olarak sabahlayanın orucu sahih olmaz diyen) Ebu Hureyre'yi uyaracaksın” dedi. Râvi Ebubekir der ki: Abdurrahman bu durumu hoş karşılamadı. Daha sonra Zülhuleyfe'de bir araya gelme imkanımız oldu. Ebu Hureyre'nin orada arazisi vardı. Abdurrahman, Ebu Hureyre'ye “sana bir şey söyleyeceğim, ama eğer Mervan bana yemin ettirmeseydi bunu sana söylemezdim” dedi ve Aişe ile Ümmü Seleme'nin haberini aktardı. Bunun üzerine Ebu Hureyre “bana bu şekilde Fadl b. Abbas rivayet etti, ama bu durumu Rasulullah'ın (sav) hanımları daha iyi bilirler” dedi.
Hemmâm ve İbn Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre'den naklen Hz. Peygamber'in (sav), (böyle bir durumda) oruç bozmayı emrettiğini aktarmıştır. (Ancak) ilk (hadis isnad bakımından daha) muttasıldır.
Açıklama: ''...فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ'' kısmı, bilerek tercümeye yansıtılmamıştır. Anlaşılan o ki Mervân, Ebu Hureyre'nin rivayetini benimsemediğinden ''Ebu Hureyre'yi sıkıntıya sokacaksın!'' demiştir. Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Sümey mevlâ Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm b. Muğîra, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman, “ben ve babam, Aişe ile Ümmü Seleme'nin yanına girdik...” dedi; (T)
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm, ona babası Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Abdurrahman, Mervân'a, Aişe ve Ümmü Seleme'nin kendisine Rasulullah'ın hanımları ile münasebetten dolayı cünüp olarak sabahladığını, ardından gusül abdesti alıp oruç tuttuğunu haber verdiklerini bildirdi. O zamanlar Medine valisi olan Mervân da Abdurrahman b. Hâris'e “Allah'a yemin ederim ki, bu rivayetle sen (cünüp olarak sabahlayanın orucu sahih olmaz diyen) Ebu Hureyre'yi uyaracaksın” dedi. Râvi Ebubekir der ki: Abdurrahman bu durumu hoş karşılamadı. Daha sonra Zülhuleyfe'de bir araya gelme imkanımız oldu. Ebu Hureyre'nin orada arazisi vardı. Abdurrahman, Ebu Hureyre'ye “sana bir şey söyleyeceğim, ama eğer Mervan bana yemin ettirmeseydi bunu sana söylemezdim” dedi ve Aişe ile Ümmü Seleme'nin haberini aktardı. Bunun üzerine Ebu Hureyre “bana bu şekilde Fadl b. Abbas rivayet etti, ama bu durumu Rasulullah'ın (sav) hanımları daha iyi bilirler” dedi.
Hemmâm ve İbn Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre'den naklen Hz. Peygamber'in (sav), (böyle bir durumda) oruç bozmayı emrettiğini aktarmıştır. (Ancak) ilk (hadis isnad bakımından daha) muttasıldır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Sümey mevlâ Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm b. Muğîra, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman, “ben ve babam, Aişe ile Ümmü Seleme'nin yanına girdik...” dedi; (T)
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm, ona babası Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Abdurrahman, Mervân'a, Aişe ve Ümmü Seleme'nin kendisine Rasulullah'ın hanımları ile münasebetten dolayı cünüp olarak sabahladığını, ardından gusül abdesti alıp oruç tuttuğunu haber verdiklerini bildirdi. O zamanlar Medine valisi olan Mervân da Abdurrahman b. Hâris'e “Allah'a yemin ederim ki, bu rivayetle sen (cünüp olarak sabahlayanın orucu sahih olmaz diyen) Ebu Hureyre'yi uyaracaksın” dedi. Râvi Ebubekir der ki: Abdurrahman bu durumu hoş karşılamadı. Daha sonra Zülhuleyfe'de bir araya gelme imkanımız oldu. Ebu Hureyre'nin orada arazisi vardı. Abdurrahman, Ebu Hureyre'ye “sana bir şey söyleyeceğim, ama eğer Mervan bana yemin ettirmeseydi bunu sana söylemezdim” dedi ve Aişe ile Ümmü Seleme'nin haberini aktardı. Bunun üzerine Ebu Hureyre “bana bu şekilde Fadl b. Abbas rivayet etti, ama bu durumu Rasulullah'ın (sav) hanımları daha iyi bilirler” dedi.
Hemmâm ve İbn Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre'den naklen Hz. Peygamber'in (sav), (böyle bir durumda) oruç bozmayı emrettiğini aktarmıştır. (Ancak) ilk (hadis isnad bakımından daha) muttasıldır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Abdullah arasında inkita vardır.