11694 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin ona da Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmiştir:
Ali b. Ebu Talib, (Fatıma ile evli iken) Ebu Cehil’in kızına talip oldu. Fatıma bunu işitince Nebi’ye (sav) gidip: Senin kavmin, kızların adına hiç öfkelenmediğini konuşup duruyorlar. İşte Ali, Ebu Cehil’in kızını nikâhlamak istiyor, dedi. Misver der ki: Bunun üzerine Nebi (sav) ayağa kalktı, ben onun teşehhüdü (kelime-i şehadeti) söyledikten sonra şöyle dediğini duydum:
"Şimdi ben kızımı Ebu Âs b. Rabî’a nikâhlamıştım, o da bana (kızımı üzmeyeceğine dair) ve bana sözünde durarak doğru söylemiş oldu. Hiç şüphesiz Fatıma benden bir parçadır. Ve ben sizin onu üzmenizden hoşlanmam. Vallahi Rasulullah’ın kızı ile Allah’ın düşmanının kızı ebediyen bir adamın nikahında olmayacaktır."
Bunun üzerine Ali, Ebu Cehil’in kızını istemekten vazgeçti.
Bize Muhammed b. Amr b. Halhala, ona İbn Şihâb, ona Ali, ona da Misver bu hadisin rivayet etmiş ve rivayetinde şu eklemeyi yapmıştır: Hz. Peygamber (sav) Abduşşems oğullarından olan damadını zikretti ve onun damatlığını güzelce övdü, sonra da "O bana söz verdi, sözünde durdu, bana vadetti ve vadini yerine getirdi" buyurdu .
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Amr arasında inkıta vardır.
Bana İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes; (T) Yine bize Abdurrazzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes şöyle demiştir:
Hasan b. Ali'den daha fazla Hz. Peygamber'e (sav) benzeyen hiçbir kimse yoktu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdürrezzak b. Hemmam arasında inkıta vardır.
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde ona Enes b. Malik, ona da Ebu Üseyd'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ensâr'ın topluluklarının en hayırlısı Neccâr oğulları, sonra Abdu'l-Eşhel oğulları, sonra Hâris b. Hazrec oğulları, sonra da Sâide oğullarıdır. Ensar'ın her kabilesinde hayır vardır" buyurdu.
Sa'd (b. Ubâde) “Görüyorum ki Hz Peygamber (sav) (Ensar'ın bir kısmını) bizden üstün tutmuş” dedi. Bunun üzerine kendisine “Peygamber sizi de birçok Ensâr kabilesinden üstün tutmuştur” denildi.
Abdussamed der ki: Bize Şu'be, ona Katâde, ona Enes, ona da Ebu Useyd Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etti ve “Sa'd ibnu Ubâde” (diyerek Sa'dın ismini ismi tam olarak) söyledi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdussamed b. Abdülvaris arasında inkıta vardır.
Ban Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Âzib (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (sav) ipek bir takım elbise hediye edildi. Sahabîler o elbiseye elleriyle dokunmaya başladılar ve yumuşaklığına hayran oldular. Bunun üzerine Peygamber (sav): "Sizler bu ipek elbisenin yumuşaklığına şaşıp hayran mı oldunuz? halbuki Sa'd b. Muâz'ın (cennetteki) mendilleri muhakkak bundan daha hayırlıdır" veya "daha yumuşaktır" buyurdu.
Yine Katâde ve Zuhrî bu hadisi Enes'ten o da Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Katade b. Diame arasında inkıta vardır.
Ban Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Âzib (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (sav) ipek bir takım elbise hediye edildi. Sahabîler o elbiseye elleriyle dokunmaya başladılar ve yumuşaklığına hayran oldular. Bunun üzerine Peygamber (sav): "Sizler bu ipek elbisenin yumuşaklığına şaşıp hayran mı oldunuz? halbuki Sa'd b. Muâz'ın (cennetteki) mendilleri muhakkak bundan daha hayırlıdır" veya "daha yumuşaktır" buyurdu.
Yine Katâde ve Zuhrî bu hadisi Enes'ten o da Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Şihab arasında inkıta vardır.
Bize Yahya b. Maîn ve Sadaka, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Vâkid b. Muhammed, ona babası, ona da İbn Ömer (r.anhuma), Ebu Bekir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Ey insanlar! Muhammed'e (sav) hürmetinizi, onun ev halkı hususunda da gözetip muhafaza ediniz.
Bize Müsedded, ona Abdülvâris, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir:
Hz.Peygamber (sav) beni bağrına bastı ve "Allah'ım, ona hikmeti öğret" diye bana dua etti.
Bize Ebu Ma'mer, ona da Abdülvâris bu hadisi "Allah'ım, ona Kitabı öğret" şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Musa, ona Vuheyb, ona da Hâlid el-Hazzâ bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdülvâris, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir:
Hz.Peygamber (sav) beni bağrına bastı ve "Allah'ım, ona hikmeti öğret" diye bana dua etti.
Bize Ebu Ma'mer, ona da Abdülvâris bu hadisi "Allah'ım, ona Kitabı öğret" şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Musa, ona Vuheyb, ona da Hâlid el-Hazzâ bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Adem ve Amr, onlara Şu'be, ona Amr b. Mürre, Mürre, ona da Ebu Musa el-Eş'arî'den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Erkeklerden çok kimse olgunluğa ulaştı. Kadınlardan ise İmran'ın kızı Meryem ve Firavunun karısı Asiye'den başka kimse kemâl derecesine ulaşmadı. Âişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü de şüphesiz, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir."
Bize Adem, ona Şube, ona Ebu İyas, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Âhiret hayatından başka bir hayat yoktur. (Allah'ım!) Ensar ve muhacirlerin halini (Dünya'da da Âhiret'te de) salih eyle."
Katâde'nin Enes'ten rivayetinde Hz. Peygamber (sav) "(Allah'ım!) Ensarı bağışla." demiştir.