11700 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdürrahim, ona Ravh b. Ubade, ona Said, ona Katâde, ona Enes b. Mâlik, ona da Ebu Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî (sav) düşmana karşı galip geldiğinde, savaş meydanında üç gün kalırdı."
Muâz ve Abdula'lâ, bu rivayeti Said'den, o Katâde'den, o Enes'ten, o da Ebu Talha kanalıyla Nebî'den (sav) rivayet ederek (Ravh b. Ubâde'ye) mütabaatta bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdula'lâ b. Abdul'alâ arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Abdürrahim, ona Ravh b. Ubade, ona Said, ona Katâde, ona Enes b. Mâlik, ona da Ebu Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî (sav) düşmana karşı galip geldiğinde, savaş meydanında üç gün kalırdı."
Muâz ve Abdula'lâ, bu rivayeti Said'den, o Katâde'den, o Enes'ten, o da Ebu Talha kanalıyla Nebî'den (sav) rivayet ederek (Ravh b. Ubâde'ye) mütabaatta bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muaz b. Muaz arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona da Huzeyfe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) "İnsanlardan 'ben Müslümanım' diyenleri benim için yazın" buyurdu. Biz, ordu mevcudunu binbeşyüz kişi saydık ve “binbeşyüz kişi olduğumuz hâlde hala düşmandan mı korkacağız” dedik. Bir müddet sonra, kendimizi öyle bir fitne ile sınanmış gördüm ki, (o korku nedir bilmeyen er) kişi şimdi fitneden korkarak (cemaate gidemeyip evinde) yalnız başına namaz kılar oldu.
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona da A'meş “onları beşyüz kişi olarak bulduk (saydık)” şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Muâviye ise “Altıyüz ile yediyüz arası kadar” demiştir
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Hâzim arasında inkıta vardır.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Hayyân, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir:
Nebî (sav) aramızda iken ayağa kalkarak (ganimet malından) çalmaktan bahsetti ve onun pek büyük bir günah olduğunu ifade edip şöyle buyurdu:
"Birinizi Kıyamet günü bir boynunda meleyen koyunla (ve diğer) boynunda homurdayan bir atla 'Yâ Rasulallah! Bana yardım et!' derken bulmayayım! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim. (Aynı şekilde) boynunda böğüren bir deve ile 'Yâ Rasulullah! Bana yardım et!' derken (de bulmayayım)! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim. Boynunda altın ve gümüş olup 'Yâ Rasulullah! Bana yardım et!' derken (de bulmayayım)! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim. Boynunda hareket eden bir elbise olup da 'Yâ Rasulullah! Bana yardım et!' derken (de bulmayayım)! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim."
Eyyûb, Ebu Hayyân'dan naklen "Homurdayan at" (فَرَسٌ لَهُ حَمْحَمَةٌ) şeklinde rivayet etmiştir:
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eyyub es-Sahtiyânî arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya, ona İsmail, ona Kays, ona da Cerîr'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) ona (Cerîr'e): "Şu Zülhalasa'dan beni kurtarmaz mısın?" dedi. (Zülhalasa) Has'am kabilesinin bulunduğu, Yemenlilerin Kabe'si olarak adlandırılan bir bina (puthane) idi. Ben, at binmekte mahir olan Ahmes kabilesinden yüz elli atlıyla birlikte oraya gittim. Rasulullah'a (sav) at üzerinde pek sabit duramadığımı söyledim. Bunun üzerine O (sav) göğsüme öyle bir vurdu ki parmak izleri göğsüme çıktı sandım. Ardından: "Allah'ım onu sabit kıl. Onu, doğru yolu gösteren ve doğru yola erenlerden eyle" diye dua etti. Bunun üzerine Cerîr oraya gitti, orayı darmadağın etti ve ateşe verdi. Sonra bunu müjdelemesi için Rasulullah'a (sav) birini gönderdi. Cerir'in habercisi: 'Ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderene yemin olsun ki; ben ayrılırken o bina uyuz bir deve gibiydi (harap olmuştu).' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) beş defa: "Ahmes'in atları ve süvarileri bereketlensin" diye dua etti.
Müsedded, (Zulhalasa'nın) Has'am kabilesi içinde bir ev olduğunu söylemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Müsedded b. Müserhed arasında inkıta vardır.
Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiyy ve Sehl b. Yusuf, onlara Katâde, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rı'l, Zekvân, Usayya ve Lıhyân oğulları kabilelerinden bâzı kimseler Hz. Peyamber'e (sav) gelip kendilerinin Müslüman olduklarını söyleyerek kendi kavimlerine karşı Peygamber'den yardım istediler. Peygamber (sav) de onlara Ensâr'dan yetmiş kişi ile yardım gönderdi. Enes der ki: Biz gönderilen o sahabîleri "Kurrâ" olarak isimlendiriyorduk. Onlar gündüzleri odun toplayıp, geceleyin de namaz kılarlardı. O yetmiş sahâbî onlarla birlikte yürüyüp Maûne Kuyusuna ulaştıklarında kabileler bunlara hainlik yaptılar ve bu Kur'an hafızı sahâbîleri öldürdüler. Bu hâdise üzerine Peygamber (sav) bir ay Rı'l, Zekvân, Lıhyânoğulları kabilelerine bedduâ ederek kunût yaptı.
Katâde der ki: Enes bize “"Dikkat edin, bizden kavmimize tebliğ ediniz ki, bizler Rabbimize kavuştuk. O bizden razı oldu ve bizleri de razı kıldı" sözlerini Kur'an olarak okuduk. daha sonra bu sözlerin tilâveti kaldırıldı" diye rivayet etmiştir.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr ve İbn Cüreyc, onlara da Atâ şöyle demiştir:
Âişe (r.anha) Müzdelife'deki Sebîr Dağı'nın yakınında iken Ubeyd b. Umeyr ile beraber Âişe'ye gittik. Bize “Allah'ın, Peygamberine Mekke fethini nasip ettiği günden sonra hicret bitti” dedi.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Yezîd b. Zuray ve Humeyd b. Esved, ona Habib b. Şehîd, ona İbn Ebu Muleyke şöyle rivayet etmiştir:
İbn Zübeyir, İbn Cafer'e (r.anhum) “Hatırlıyor musun, (Mekke'nin fethi günü) ben, sen ve İbn Abbâs, Rasulullah'ı (sav) karşılamıştık?” dedi. ibn Cafer de “evet hatırlıyorum, Rasulullah bizi bineğinin arkasına bindirmişti, seni bırakmıştı” diye cevap verdi.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Yezîd b. Zuray ve Humeyd b. Esved, ona Habib b. Şehîd, ona İbn Ebu Muleyke şöyle rivayet etmiştir:
İbn Zübeyir, İbn Cafer'e (r.anhum) “Hatırlıyor musun, (Mekke'nin fethi günü) ben, sen ve İbn Abbâs, Rasulullah'ı (sav) karşılamıştık?” dedi. ibn Cafer de “evet hatırlıyorum, Rasulullah bizi bineğinin arkasına bindirmişti, seni bırakmıştı” diye cevap verdi.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Yezîd b. Zuray ve Humeyd b. Esved, ona Habib b. Şehîd, ona İbn Ebu Muleyke şöyle rivayet etmiştir:
İbn Zübeyir, İbn Cafer'e (r.anhum) “Hatırlıyor musun, (Mekke'nin fethi günü) ben, sen ve İbn Abbâs, Rasulullah'ı (sav) karşılamıştık?” dedi. ibn Cafer de “evet hatırlıyorum, Rasulullah bizi bineğinin arkasına bindirmişti, seni bırakmıştı” diye cevap verdi.
—