11700 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Muaviye b. İshak, ona Talha kızı Âişe, ona da müminlerin annesi Âişe’nin (r.anhâ) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber'den (sav) cihâd etmek için izin istedim, Hz. Peygamber (sav) 'Siz kadınların cihâdı hacdır' buyurdu."
Ravi Abdullah b. Velid der ki: Bize bu hadisi Süfyan, ona da Muaviye rivâyet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Velid arasında inkıta vardır.
Bize Kabîsa, ona Süfyan, ona Muaviye; (T)
Bize Habib b. Ebu Amre, ona Âişe bt. Talha, ona da Müminlerin annesi Âişe şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'in (sav) hanımları, kendisine cihada dair soru sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Hac ne güzel bir cihaddır"
Bize Haccac b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr, Said b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkas ve Ubeydullah b. Abdullah, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiş ve her bir râvi bana hadisin bir bölümünü aktarmıştır:
Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker ve hangisine kura çıkarsa onunla sefere çıkardı. Yine çıktığı bir sefer için aramızda kura çekti ve kura bana çıktı. Ben de örtü ayetinin (Ahzâb, 59) inmesinden sonra Hz. Peygamber (sav) ile sefere çıktım.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr, Said b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkas ve Ubeydullah b. Abdullah, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiş ve her bir râvi bana hadisin bir bölümünü aktarmıştır:
Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker ve hangisine kura çıkarsa onunla sefere çıkardı. Yine çıktığı bir sefer için aramızda kura çekti ve kura bana çıktı. Ben de örtü ayetinin (Ahzâb, 59) inmesinden sonra Hz. Peygamber (sav) ile sefere çıktım.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr, Said b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkas ve Ubeydullah b. Abdullah, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiş ve her bir râvi bana hadisin bir bölümünü aktarmıştır:
Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker ve hangisine kura çıkarsa onunla sefere çıkardı. Yine çıktığı bir sefer için aramızda kura çekti ve kura bana çıktı. Ben de örtü ayetinin (Ahzâb, 59) inmesinden sonra Hz. Peygamber (sav) ile sefere çıktım.
Bize Yahya b. Yusuf, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Altının, gümüşün, saçaklı kadifenin, siyah zencefil kumaşın kulu olan kişilere yazıklar olsun. Kendisine bir şey verilirse razı olur, verilmezse razı olmaz."
İsrâîl, Ebu Hasîn'den aktardığı bu hadisi merfu olarak (Hz. Peygamber'e (sav) dayandırarak) rivayet etmedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Cuhâde arasında inkıta vardır.
Bize Yahya b. Yusuf, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Altının, gümüşün, saçaklı kadifenin, siyah zencefil kumaşın kulu olan kişilere yazıklar olsun. Kendisine bir şey verilirse razı olur, verilmezse razı olmaz."
İsrâîl, Ebu Hasîn'den aktardığı bu hadisi merfu olarak (Hz. Peygamber'e (sav) dayandırarak) rivayet etmedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İsrail b. Yunus arasında inkıta vardır.
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Habeşliler, Peygamber'in (sav) huzurunda harbeleriyle oyun oynarken Ömer, içeri girip taş eline taş alıp onlara atıverdi. Hz. Peygamber (sav) "ey Ömer! Onları (rahat) bırak!" buyurdu.
Bize Ali, ona Abdürrezzâk, ona da Mâmer, rivayetinde "mescitte (oynarken)" ilavesini yapmıştır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ali b. el-Medînî arasında inkıta vardır.
Bize Amr b. Merzûk şu ziyadeyi yaparak şöyle dedi: Bize Abdurrahman b. Abdullah b. Dînâr, ona babası (Abdullah b. Dînâr), ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Dînârın kuluna, dirhemin kuluna ve siyah, (değerli) elbisenin kuluna yazıklar olsun. Eğer kendisine verilirse razı olur, verilmezse de öfkelenir. Ona diken batsa çıkmasın. Allah yolunda atının yularını tutan, saçı başı dağılmış, ayakları tozlanmış kula ise müjdeler olsun. O orduyu korumak için önden gönderilse itiraz etmez, orduyu toparlamak için geride bırakılsa yine itiraz etmez. (Bu kişi toplum içinde itibar görmediği için bir yere girmek için) izin istese, kendisine izin verilmez, birine referans olsa referansı kabul edilmez."
Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İsrail ve Muhammed b. Cuhâde, Ebu Hasîn'den aktarırken rivayeti merfu olarak nakletmemiş ve (Ebu Hasîn), "تَعْسًا" ibaresini zikretmiştir. Sanki o, Allah onları kahretsin demektedir. "طُوبَى" kelimesi, "فُعْلَى" vezninde olup hoş olan her şeye denir. "Yâ" harfi, "Vâv" harfine dönüştürülmüştür. "يَطِيبُ" fiilinden gelmektedir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İsrail b. Yunus arasında inkıta vardır.
Bize Amr b. Merzûk şu ziyadeyi yaparak şöyle dedi: Bize Abdurrahman b. Abdullah b. Dînâr, ona babası (Abdullah b. Dînâr), ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Dînârın kuluna, dirhemin kuluna ve siyah, (değerli) elbisenin kuluna yazıklar olsun. Eğer kendisine verilirse razı olur, verilmezse de öfkelenir. Ona diken batsa çıkmasın. Allah yolunda atının yularını tutan, saçı başı dağılmış, ayakları tozlanmış kula ise müjdeler olsun. O orduyu korumak için önden gönderilse itiraz etmez, orduyu toparlamak için geride bırakılsa yine itiraz etmez. (Bu kişi toplum içinde itibar görmediği için bir yere girmek için) izin istese, kendisine izin verilmez, birine referans olsa referansı kabul edilmez."
Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İsrail ve Muhammed b. Cuhâde, Ebu Hasîn'den aktarırken rivayeti merfu olarak nakletmemiş ve (Ebu Hasîn), "تَعْسًا" ibaresini zikretmiştir. Sanki o, Allah onları kahretsin demektedir. "طُوبَى" kelimesi, "فُعْلَى" vezninde olup hoş olan her şeye denir. "Yâ" harfi, "Vâv" harfine dönüştürülmüştür. "يَطِيبُ" fiilinden gelmektedir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Cuhâde arasında inkıta vardır.