Giriş

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle rivayet etmiştir:

Rasulullah (sav) namazdayken "Allah'ım! Kabir azabından sana sığınırım! Mesih Deccâl'in fitnesinden sana sığınırım! Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım! Allah'ım! Günah işlemekten ve borçlu olmaktan sana sığınırım!" diye dua ederdi. Adamın biri O'na “borçlu olmaktan Allah'a ne kadar da çok sığınıyorsun” dedi Bunun üzerine Rasulullah (sav) "kişi borçlu olduğu vakit konuşunca yalan söyler, söz verdiği vakit de sözünde durmaz" buyurdu.


    Öneri Formu
5174 B000832 Buhari, Ezan, 149

Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Zührî, ona Abdülmuttalib'in azatlısı Abdurrahman b. Hürmüz -bir defasında da Abdülmuttalib'in azatlısı Rabîa b. Hâris olarak söylemiştir-, ona da Hz. Peygamber'in ashabından, Şenûe kabilesinin Ezd koluna mensup ve Abdumenâf oğullarının anlaşmalısı olan Abdullah b. Buhayne şöyle demiştir:

Peygamber (sav) onlara öğle namazı kıldırmıştı. Bu namazda ilk iki rekattan sonra teşehhüt için oturmadan kalkmıştı. Cemaat da O'na uyarak birlikte ayağa kalkmıştı. Namazı bitiminde cemaat selam vermesini beklerken O tekbir alıp, se­lam vermeden iki sehiv secdesi yapmış ve sonra se­lam vermiştir.


    Öneri Formu
5170 B000829 Buhari, Ezan, 146

Bize Ebu Nuaym, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Peygamber'in arkasında namaz kıldığımız vakitlerde, es-selâmu ala Cibrîle ve Mîkâîle, es-Selâmu alâ fulânin ve fulânin (Cebrail'e ve Mikâîl'e selam olsun. Falan ve falanca meleklere selam olsun) derdik. Rasulullah (sav) bize döndü de şöyle buyurdu: "Selam Allah'ın kendisidir. Her hangi biriniz namaz kıldığında et-Tahıyyâtu li'llâhi ve's-salâvâtu ve't-tayyibâtu. es-Selâmu aleyke eyyühe'n-nebiyyu ve rahmetullâhi ve be-rekâtuhu, es-selâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn (Selamlar Allah'a dönücü ve O'na mahsustur. Salavat Allah içindir; tayyibat da O'na mahsustur. Ey Peygamber, selam, Allah'ın rahmeti ve bere­keti Senin üzerine olsun. Bize ve Allah'ın salih kullarına selam olsun), desin. Zira 'ibâdullâhi's-sâlihin' dediğinizde, gökte ve yerde olan her salih kula dönmüş olur. (Bundan sonra da:) Eşhedu en lâ ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasûluhu (Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yok­tur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve elçisidir), deyiniz" buyurdu.


    Öneri Formu
5172 B000831 Buhari, Ezan, 148

Zuhrî der ki: Urve'nin bana haber verdiğine göre Âişe (r.anha) şöyle demiştir:

Ben, Rasulullah'ın (sav) namazdayken Deccâl fitnesinden Allah'a sığındığını işittim


    Öneri Formu
5176 B000833 Buhari, Ezan, 149

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habîb, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir:

Ebu Bekir es-Sıddık (ra) Hz. Peygamber'e (sav) “Bana namazda yapacağım bir dua öğret” dedi. Rasulullah (sav) de şöyle buyurdu: "Deki: Ey Allah’ım ben nefsime çok zulmettim günahları ancak sen bağışlarsın katından bir bağışlanma ile beni bağışla bana merhamet et. Şüphesiz sen bağışlayan ve acıyansın."


    Öneri Formu
5178 B000834 Buhari, Ezan, 149

Bize Müsedded, ona Yahya, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Biz, Peygamber (sav) ile birlikte namazdayken, es-Selâmu ala'llâhi min ibâdihi, es-Selâmu alâ fulânin ve fulânin (Allah'a kullarından selam olsun. Falan ve falanca meleklere de se­lam olsun) derdik. Peygamber (sav) bize: "Allah'a selam olsun de­meyin. Çünkü Selam, Allah'ın kendisidir. Fakat şöyle deyiniz: et-Tahıyyâtu lillâhi ve's-salâvâtu ve't-tayyibâtu. es-Selâmu aleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu. es-Selâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhi's-sâlihin. (Selam, dua ve iyilikler Allah'a mahsustur. Ey Peygamber! Allah'ın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. Selam bizlere ve Allah'ın salih kullarına olsun.) Siz bunu söylediğiniz zaman, gökte olan her kula -veya gök ile yer arasındaki her salih kula- dönmüş olur. (Sonra da) Eşhedu enlâ ilahe ille'l-lâh ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasûluhu (Şahadet ederim ki, Allah birdir ve yine şahadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasulüdür) deyiniz. Son­ra da beğendiği bir duayı seçer ve onunla niyazda bulunur" buyurdu.


    Öneri Formu
5180 B000835 Buhari, Ezan, 150

Bize Habbân b. Musa, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Muhammed b. Rabî, ona da İtbân şöyle demiştir:

"Biz, Peygamber (sav) ile birlikte namaz kıldık. O selam verdiğinde, biz de selam verirdik."


    Öneri Formu
5190 B000838 Buhari, Ezan, 153


    Öneri Formu
5171 B000830 Buhari, Ezan, 147


    Öneri Formu
5186 B000836 Buhari, Ezan, 151


    Öneri Formu
5188 B000837 Buhari, Ezan, 152