11694 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Amr b. Amir, ona Enes; (T)
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Amr b. Amir, ona da Enes rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) her namaz için abdest alırdı. Ben, (Amr b. Amir) "Peki siz nasıl yapardınız? diye sordum. "Bozmadığımız sürece bize bir abdest yeterli olurdu." dedi.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Yahya b. Saîd, ona Büşeyr b. Yesâr, ona da Süveyd b. Nu'mân şöyle rivayet etmiştir:
"Hayber savaşının gerçekleştiği yıl Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıkmıştık. Sahbâ mevkiine geldiğimizde Rasulullah (sav) bize ikindi namazını kıldırdı ve namazdan sonra yiyeceklerin getirilmesini istedi. Ancak kavuttan (kavrulmuş undan) başka bir şey getiren olmadı. Birlikte yeyip içtik. Sonra Rasulullah (sav) akşam namazını kılmak üzere kalktı. Ağzını çalkaladı. Sonra da yeniden abdest almaksızın bize akşam namazını kıldırdı."
Bize Osman, ona Cerîr, ona Mansûr, ona Mücâhid, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) Medîne veya Mekke'nin bahçelerinden birinin yanından geçiyordu. Kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Hz. Peygamber (sav), "Onlara azap ediliyor, hem de büyük bir günah sebebiyle değil" buyurdu ve sonra da, "Evet, onlardan biri küçük abdest bozarken örtünmezdi, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı" diye ekledi. Sonra bir hurma dalı istedi ve onu ikiye ayırdı. Kabirlere birer tanesini koydu. Kendisine, 'Ey Allah'ın rasûlü, niçin böyle yaptınız?' diye sorulduğunda, "Umulur ki onlar kurumadıkları sürece -veya kurumadıkça- onların (zikirleri) sayesinde azabı hafifletilir" buyurdu.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Hâzim, ona el-A'meş, ona Mücâhid, ona Tavus, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Onlara azap ediliyor. Hem de büyük bir (günah) sebebiyle değil. Bunlardan biri küçük abdestini bozarken örtünmezdi, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı.". Sonra yaş bir hurma dalı alıp iki parçaya ayırdı ve her iki mezara birer tane dikti. Orada bulunanlar, 'Ey Allah'ın rasûlü, neden böyle yaptınız?' diye sordular. Hz. Peygamber de "umulur ki, bu dallar yaş kaldığı sürece onların /zikri sayesinde) bunların azabı hafifletilir" buyurdu.
İbn Müsennâ şöyle demiştir: Bize A'meş, Mücâhid'den benzer bir hadisi naklederken "İdrarını yaparken örtünürdü" derken işittim.
Bize Musa b. İsmail, ona Hemmam, ona İshak, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Nebi (sav) mescitte küçük abdestini bozan bir bedevi gördü. "Ona ilişmeyin" buyurdu. Adam işini bitirdikten sonra bir miktar su getirilmesini istedi ve suyu adamın abdestini bozduğu yerin üzerine döktü.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
Bedevinin biri mescitte ayağa kalkıp küçük abdestini bozdu. İnsanlar hemen (üzerine yürüyüp) adamı tuttular. Nebi (sav): "Onu bırakın ve idrarının üzerine bir kova yahut büyükçe bir kova dolusu su dökün. Sizler ancak kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zorlaştırmak için gönderilmediniz" buyurdu.
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yahya b. Said, ona da Enes b. Malik, Nebi'den (sav) rivayet etmiştir.
Halid dedi ki: Bize ayrıca Süleyman, ona da Yahya b. Said'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir:
"Bir bedevi geldi ve mescidin bir köşesinde küçük abdestini bozdu. İnsanlar ona mani olup kendisini azarlamaya başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav) onları böyle yapmaktan menetti. Bedevi işini bitirince, Nebi (sav) bir kova suyun getirilmesini emretti ve o su adamın işini gördüğü yerin üzerine döküldü."