11724 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyub, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kadir gecesini Ramazan ayının son on gününde arayınız. Kadir gecesi Ramazan'ın son on günü içinde kalan dokuzuncu, yedinci ya da beşinci gecededir."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülvehhab b. Abdülmecid arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Abdülvahid, ona Asım, ona Ebu Miclez ve İkrime, onlara da İbn Abbas'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kadir gecesi Ramazan ayının son on günü içindeki dokuzuncu gecede veya kalan yedi içindedir."
Bu hadisi Eyyub ve Halid'den, onlar İkrime'den, o da İbn Abbas'tan "Kadir gecesini Ramazan'ın yirmi dördüncü gecesinde arayınız" ziyadesiyle rivayet etmede Abdülvehhb da Vüheyb'e mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hâlid el-Hazzâ arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Abdülvahid, ona Asım, ona Ebu Miclez ve İkrime, onlara da İbn Abbas'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kadir gecesi Ramazan ayının son on günü içindeki dokuzuncu gecede veya kalan yedi içindedir."
Bu hadisi Eyyub ve Halid'den, onlar İkrime'den, o da İbn Abbas'tan "Kadir gecesini Ramazan'ın yirmi dördüncü gecesinde arayınız" ziyadesiyle rivayet etmede Abdülvehhb da Vüheyb'e mütâbaat etmiştir.
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve ve Amra bt. Abdurrahman, onlara Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir:
Hz. Peygamber (sav) mescitte itikafta iken başını benim bulunduğum odaya uzatır ben de saçını tarardım. İtikaftayken eve (odaya) sadece ihtiyacı olduğu zaman girerdi.
Bize Abdurrahman, ona Süfyân, ona İbn Cüreyc, ona İbn Ebu Necih'in dayısı Süleyman el-Ahvel, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said (T); Bize Süfyân, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said (T) Süfyân şöyle dedi: Benim zannıma göre İbn Ebu Lebîd, ona Seleme, ona da Ebu Said şöyle söylemiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte Ramazan ayının ortasındaki on günde itikafa girdik. Yirminci günün sabahı olunca itikafa girdiğimiz yerdeki eşyalarımızı naklettik. Bu sırada Rasulullah (sav)gelerek bize şöyle buyurdu: "Her kim itikafa girmişse şimdi itikaf yerine dönsün. Çünkü ben (Kadir gecesini) gördüm. Ben kendimi bir su ve çamur içinde secde eder halde gördüm." Peygamber (sav) itikaf yerine döndüğü zaman gökyüzünde bulutlar ortaya çıktı. Biz yağmura tutulduk. Onu (sav) hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, gökyüzünde bu günün sonundan itibaren bulutlar ortaya çıktı. O zaman mescit, hurma dallarından gölgelik biçiminde yapılmış bir çardak şeklinde tavansızdı. Muhakkak ki ben Peygamberin (sav) burnunda ve burnunun ucunda su ve çamur izini gördüm.
Bize Abdurrahman, ona Süfyân, ona İbn Cüreyc, ona İbn Ebu Necih'in dayısı Süleyman el-Ahvel, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said (T); Bize Süfyân, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said (T) Süfyân şöyle dedi: Benim zannıma göre İbn Ebu Lebîd, ona Seleme, ona da Ebu Said şöyle söylemiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte Ramazan ayının ortasındaki on günde itikafa girdik. Yirminci günün sabahı olunca itikafa girdiğimiz yerdeki eşyalarımızı naklettik. Bu sırada Rasulullah (sav)gelerek bize şöyle buyurdu: "Her kim itikafa girmişse şimdi itikaf yerine dönsün. Çünkü ben (Kadir gecesini) gördüm. Ben kendimi bir su ve çamur içinde secde eder halde gördüm." Peygamber (sav) itikaf yerine döndüğü zaman gökyüzünde bulutlar ortaya çıktı. Biz yağmura tutulduk. Onu (sav) hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, gökyüzünde bu günün sonundan itibaren bulutlar ortaya çıktı. O zaman mescit, hurma dallarından gölgelik biçiminde yapılmış bir çardak şeklinde tavansızdı. Muhakkak ki ben Peygamberin (sav) burnunda ve burnunun ucunda su ve çamur izini gördüm.
Bize Abdurrahman, ona Süfyan, ona İbn Cüreyc, ona İbn Ebu Necih'in dayısı Süleyman el-Ahvel, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said (ra) (T); Bize Süfyan, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said (ra) -(Süfyan) şöyle dedi: Benim zannıma göre İbn Ebu Lebid, ona Seleme, ona da Ebu Said (ra)- şöyle rivayet etmiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte Ramazan ayının ortasındaki on günde itikafa girdik. Yirminci günün sabahı olunca itikafa girdiğimiz yerdeki eşyalarımızı naklettik. Bu sırada Rasulullah gelerek bize şöyle buyurdu: "Her kim itikafa girmişse şimdi itikaf yerine dönsün. Çünkü ben bu geceyi (Kadir gecesini) gördüm. Ben kendimi bir su ve çamur içinde secde eder halde gördüm." Peygamber (sav) itikaf yerine döndüğü zaman gökyüzünde bulutlar ortaya çıktı. Biz yağmura tutulduk. Onu (sav) hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, gökyüzünde bu günün sonundan itibaren bulutlar ortaya çıktı. O zaman mescit, hurma dallarından gölgelik biçiminde yapılmış bir çardak şeklinde tavansız (arîş) idi. Muhakkak ki ben Peygamberin (sav) burnunda ve burnunun ucunda su ve çamur izini gördüm.
Bize Ebü'l-Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir:
Sizler, 'Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) çok hadis rivayet ediyor' diyorsunuz ve yine sizler: 'Muhacir ve ve Ensar niçin Rasulullah'tan (sav) Ebu Hüreyre'nin hadis rivayet ettiği kadar/gibi hadis nakletmiyor' diyorsunuz. Şu muhakkak ki muhacir kardeşlerimizi çarşılarda alış-veriş etmek meşgul ediyordu. Ben ise karın tokluğuna Rasulullah'tan (sav) hiç ayrılmaz, onların bulunmadıkları zaman onunla beraber bulunur, onlar unuttuklarında ben hafızamda tutar ezberlerdim. Ensardan olan kardeşlerimi de ziraatla ilgili işler meşgul ediyordu. Ben ise Suffe'nin yoksullarındandım. Diğer sahabiler hadisleri unuturlarken ezberimde tutardım. Hem de Rasulullah (sav) bir sözlerinde şöyle buyurmuştu:
"Ben şu sözümü bitirinceye kadar elbisesini yayacak; sonra da elbisesini kendine doğru toplayacak kişi elbette benim söyleyeceğim sözleri kesin olarak ezberleyecektir."
Bunun üzerine ben hemen üzerimdeki renkli elbiseyi yaydım. Rasulullah (sav) sözünü bitirinceye kadar da göğsüme doğru topladım. Bundan sonra Rasulullah'ın (sav) sözlerinden hiç bir şeyi unutmadım.
Bana Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adiyy, ona İbn Avn (T); Bize Ali b. Abdullah, Abdullah b. Muhammed ve Muhammed b. Kesîr, onlara İbn Uyeyne, ona Ebu Ferve, o ikisine (İbn Avn ve Ferve'ye) Şa'bî, ona da Numân b. Beşîr'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Helâl bellidir. Haram da. Ancak bu ikisi arasında hükmü şüpheli olan bazı şeyler vardır. Her kim günah olduğuna dair içinde şüphe taşıdığı bir işi terk ederse, haramlığı apaçık olan şeyi mutlaka terk eder. Her kim de günah olduğuna dair içinde şüphe taşıdığı bir işi yapma cesaretine sahip olursa, harama daha kolay düşer. Günahlar Allah'ın korusudur. Sürüsünü korunmuş arazî etrafında otlatan kişinin otlattığı hayvanların o koruluğa girme ihtimali yüksektir."
Bana Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adiyy, ona İbn Avn (T); Bize Ali b. Abdullah, Abdullah b. Muhammed ve Muhammed b. Kesîr, onlara İbn Uyeyne, ona Ebu Ferve, o ikisine (İbn Avn ve Ferve'ye) Şa'bî, ona da Numân b. Beşîr'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Helâl bellidir. Haram da. Ancak bu ikisi arasında hükmü şüpheli olan bazı şeyler vardır. Her kim günah olduğuna dair içinde şüphe taşıdığı bir işi terk ederse, haramlığı apaçık olan şeyi mutlaka terk eder. Her kim de günah olduğuna dair içinde şüphe taşıdığı bir işi yapma cesaretine sahip olursa, harama daha kolay düşer. Günahlar Allah'ın korusudur. Sürüsünü korunmuş arazî etrafında otlatan kişinin otlattığı hayvanların o koruluğa girme ihtimali yüksektir."
Bana Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adiyy, ona İbn Avn (T); Bize Ali b. Abdullah, Abdullah b. Muhammed ve Muhammed b. Kesîr, onlara İbn Uyeyne, ona Ebu Ferve, o ikisine (İbn Avn ve Ferve'ye) Şa'bî, ona da Numân b. Beşîr'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Helâl bellidir. Haram da. Ancak bu ikisi arasında hükmü şüpheli olan bazı şeyler vardır. Her kim günah olduğuna dair içinde şüphe taşıdığı bir işi terk ederse, haramlığı apaçık olan şeyi mutlaka terk eder. Her kim de günah olduğuna dair içinde şüphe taşıdığı bir işi yapma cesaretine sahip olursa, harama daha kolay düşer. Günahlar Allah'ın korusudur. Sürüsünü korunmuş arazî etrafında otlatan kişinin otlattığı hayvanların o koruluğa girme ihtimali yüksektir."