İman; Allah’a, O’nun melekelerine, kitaplarına, peygamberlerine, kıyamet gününe ve hayrıyla şerriyle kadere iman etmendir.
Açıklama: Buhari, Sahîh-i Buhârî'de B000050, B004777, Beyhaki, Sünen-i Kebir'de BS20910 ve Sünenü'l Kübra'da BS21471, Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed'de HM000367HM009497 rivayet etmiştir. Rivayetler arasında farklılıklar bulunabilmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
283392, KHA000023
Hadis:
الإيمان أن تؤمن بالله وملائكته وكتبه ورسله واليوم الآخر، وتؤمن بالقدر خيره وشره
Tercemesi:
İman; Allah’a, O’nun melekelerine, kitaplarına, peygamberlerine, kıyamet gününe ve hayrıyla şerriyle kadere iman etmendir.
Açıklama:
Buhari, Sahîh-i Buhârî'de B000050, B004777, Beyhaki, Sünen-i Kebir'de BS20910 ve Sünenü'l Kübra'da BS21471, Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed'de HM000367HM009497 rivayet etmiştir. Rivayetler arasında farklılıklar bulunabilmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, Harfü'l-hemze 23, 1/21
Senetler:
()
Konular:
İman
Bize İshak, ona Cerir, ona Ebu Hayyân, ona da Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
"Bir gün Rasulullah (sav), meydanda, insanlar içinde oturuyordu. Derken yürüyerek bir adam geldi 'Ey Allah'ın Rasulü! İman nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'İman Allah'a, meleklerine, peygamberlerine ve Allah'a kavuşmaya inanman ve yine öldükten sonra son dirilmeye inanmandır' diye cevap verdi. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! İslam nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İslâm Allah'a kulluk etmen ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmaman, namazı kılman, farz kılınan zekâtı vermen ve ramazanda oruç tutmandır' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! İhsan nedir?' diye sordu. Rasulallah (sav) 'İhsan, Allah'ı görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen Allah'ı görmesen de şüphesiz O seni görür' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Kıyamet ne zaman?' dedi. Rasulullah (sav) 'Bu konuda sorulan, sorandan daha bilgili değildir. Lâkin ben sana onun alametlerini haber vereceğim. Kadın kendi efendisini doğurduğu zaman, işte bu, kıyametin alametlerindendir. Yalın ayaklı, çıplak kimseler, insanların başına yönetici olduklarında, işte bu da kıyametin alametlerindendir. Kıyametin vakti, Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceği beş gaip (bilinmez) içindedir' buyurdu ve 'Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır.' Lokman, 31/34 ayetini okudu. Sonra adam ayrılıp gitti. Rasulullah (sav) 'Onu bana geri getirin' buyurdu. Sahâbîler onu geri çevirmek için aradılar, fakat hiçbir şey göremediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Bu Cibril'di, insanlara dinlerini öğretmek için geldi' buyurdu"
"Bir gün Rasulullah (sav), meydanda, insanlar içinde oturuyordu. Derken yürüyerek bir adam geldi 'Ey Allah'ın Rasulü! İman nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'İman Allah'a, meleklerine, peygamberlerine ve Allah'a kavuşmaya inanman ve yine öldükten sonra son dirilmeye inanmandır' diye cevap verdi. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! İslam nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İslâm Allah'a kulluk etmen ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmaman, namazı kılman, farz kılınan zekâtı vermen ve ramazanda oruç tutmandır' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! İhsan nedir?' diye sordu. Rasulallah (sav) 'İhsan, Allah'ı görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen Allah'ı görmesen de şüphesiz O seni görür' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Kıyamet ne zaman?' dedi. Rasulullah (sav) 'Bu konuda sorulan, sorandan daha bilgili değildir. Lâkin ben sana onun alametlerini haber vereceğim. Kadın kendi efendisini doğurduğu zaman, işte bu, kıyametin alametlerindendir. Yalın ayaklı, çıplak kimseler, insanların başına yönetici olduklarında, işte bu da kıyametin alametlerindendir. Kıyametin vakti, Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceği beş gaip (bilinmez) içindedir' buyurdu ve 'Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır.' Lokman, 31/34 ayetini okudu. Sonra adam ayrılıp gitti. Rasulullah (sav) 'Onu bana geri getirin' buyurdu. Sahâbîler onu geri çevirmek için aradılar, fakat hiçbir şey göremediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Bu Cibril'di, insanlara dinlerini öğretmek için geldi' buyurdu"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 2, 2/242
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Ebu Hayyan Yahya b. Saîd et-Teymî (Yahya b. Saîd b. Hayyan)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
İhsan, ihsan nedir?
İman, imanın esasları
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
İslam, İslamın Şartları
Kıyamet, alametleri
Kıyamet, zamanı
KTB, İMAN
الإحسان أن تعبد الله كأنك تراه, فإن لم تكن تراه فإنه يراك
Açıklama: Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî’nin Ömer radıyallahu anh kanalıyla rivayet ettikleri bir hadistir. Buhari, Sahîh-i Buhârî'de B004777, Beyhaki, Sünen-i Kebir'de BS20910, Beyhaki, Sünenü'l Kübra'da BS21471 ve İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme'de İHM002244 farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
283509, KHA000140
Hadis:
الإحسان أن تعبد الله كأنك تراه, فإن لم تكن تراه فإنه يراك
Tercemesi:
İhsân, Allah’ı görüyormuşsun gibi O’na kulluk etmendir. Sen O’nu göremesen de O seni mutlaka görür.
Açıklama:
Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî’nin Ömer radıyallahu anh kanalıyla rivayet ettikleri bir hadistir. Buhari, Sahîh-i Buhârî'de B004777, Beyhaki, Sünen-i Kebir'de BS20910, Beyhaki, Sünenü'l Kübra'da BS21471 ve İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme'de İHM002244 farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, el-Hemzetü me'a'l-hâi'l-mühmele 140, 1/58
Senetler:
()
Konular: