حدثنا الربيع بن سليمان المرادي ثنا ابن وهب أخبرنا سليمان ـ و هو ابن بلال ـ عن عمرو ـ و هو ابن أبي عمرو مولى المطلب ـ عن عكرمة عن ابن عباس : أن رجلين من أهل العراق أتياه فسألاه عن الغسل يوم الجمعة أواجب هو ؟ فقال لهما ابن عباس من اغتسل فهو أحسن و أطهر و سأخبركم لماذا بدأ الغسل كان الناس في عهد رسول الله صلى الله عليه و سلم و سلم محتاجين يلبسون الصوف و يسقون النخل على ظهورهم و كان المسجد ضيقا مقارب السقف فخرج رسول الله صلى الله عليه و سلم يوم الجمعة في يوم صائف شديد الحر و منبر قصير إنما هو ثلاث درجات فخطب الناس فعرق الناس في الصوف فثارت أرواحهم ريح العرق و الصوف حتى كان يؤدي بعضهم بعضا حتى بلغت أرواحهم رسول الله صلى الله عليه و سلم و هو على المنبر فقال : أيها الناس إذا كان هذا اليوم فاغتسلوا و ليمس أحدكم أطيب ما يجد من طيبه أو دهنه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
204639, SH1755
Hadis:
حدثنا الربيع بن سليمان المرادي ثنا ابن وهب أخبرنا سليمان ـ و هو ابن بلال ـ عن عمرو ـ و هو ابن أبي عمرو مولى المطلب ـ عن عكرمة عن ابن عباس : أن رجلين من أهل العراق أتياه فسألاه عن الغسل يوم الجمعة أواجب هو ؟ فقال لهما ابن عباس من اغتسل فهو أحسن و أطهر و سأخبركم لماذا بدأ الغسل كان الناس في عهد رسول الله صلى الله عليه و سلم و سلم محتاجين يلبسون الصوف و يسقون النخل على ظهورهم و كان المسجد ضيقا مقارب السقف فخرج رسول الله صلى الله عليه و سلم يوم الجمعة في يوم صائف شديد الحر و منبر قصير إنما هو ثلاث درجات فخطب الناس فعرق الناس في الصوف فثارت أرواحهم ريح العرق و الصوف حتى كان يؤدي بعضهم بعضا حتى بلغت أرواحهم رسول الله صلى الله عليه و سلم و هو على المنبر فقال : أيها الناس إذا كان هذا اليوم فاغتسلوا و ليمس أحدكم أطيب ما يجد من طيبه أو دهنه
Tercemesi:
Bize Rebi' b. Süleyman el-Murâdî, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Süleyman b. Bilal, ona Muttalib'in azatlı kölesi Amr b. Ebu Amr, ona İkrime, ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle haber vermiştir: Irak halkından iki adam İbn Abbas'a gelerek Cuma günü güsletmenin vacip olup olmadığını sordular. İbn Abbas, onlara kim guslederse, güzel bir şey yapmış olur ve o daha temizdir, dedi ve şöyle devam etti. Size gusül almak gerekliliği nasıl başladı haber vereyim. İnsanlar Hz. Peygamber (sav) zamanında muhtaç durumdaydılar, yün elbise giyerler ve sırtlarında su taşıyarak hurma bahçelerini sularlardı. Mescid de o zamanlar dar, çatısı alçaktı. Hz. Peygamber (sav) çok şiddetli sıcak bir yaz mevsiminde Cuma günü minbere çıktı. Minber o zaman üç basamaklı ve kısaydı. İnsanlara hutbe irat etti. İnsanlar yün elbiselerinden dolayı terlediler. İnsanların ter ve yün kokusunun hoşnutsuzluğundan içleri kalktı ve bu durum birbirlerini itmeye kadar vardı. insanların içlerinin bu hoşnutsuzluğu Hz. Peygamber (sav) minberdeyken ona ulaştı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Cuma günü olunca guslediniz ve sizden biriniz bulabildiği en güzel yağ ve kokuyu sürünsün."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
Konular:
Cuma Günü, Süslenme, Koku sürünmek
Gusül, cuma günü Yıkanmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
157417, BS020116
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْخَالِقِ بْنُ عَلِىٍّ أَنْبَأَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَنْبٍ أَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ التِّرْمِذِىُّ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ بْنُ سُلَيْمَانَ بْنِ بِلاَلٍ حَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى أُوَيْسٍ حَدَّثَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ حَارِثٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ امْرَأَةَ أَبِى ذَرٍّ جَاءَتْ عَلَى الْقَصْوَاءِ رَاحِلَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- حَتَّى أَنَاخَتْ عِنْدَ الْمَسْجِدِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ نَذَرَتْ لَئِنْ نَجَّانِى اللَّهُ عَلَيْهَا لآكُلَنَّ مِنْ كَبِدِهَا وَسَنَامِهَا قَالَ :« بِئْسَمَا جَزَيْتِهَا لَيْسَ هَذَا نَذْرًا إِنَّمَا النَّذْرُ مَا ابْتُغِىَ بِهِ وَجْهُ اللَّهِ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Nuzür 20116, 20/204
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Haris Abdurrahman b. Ayyaş el-Mahzumî (Abdurrahman b. Haris b. Abdullah b. Ayyaş b. Amr)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
6. Abdülhamid b. Ebu Üveys el-Esbahî (Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys)
7. Eyyüb b. Süleyman et-Teymi (Eyyüb b. Süleyman b. Bilal)
8. Ebu İsmail Muhammed b. İsmail es-Sülemî (Muhammed b. İsmail b. Yusuf)
9. Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed ed-Dihkân (Muhammed b. Ahmed b. Haneb b. Ahmed)
10. Abdülhalik b. Ali el-Müezzin (Abdülhalik b. Ali b. Abdülhalik b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144649, BS007892
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وأَبُو الْقَاسِمِ : الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَبِيبٍ الْمُفَسِرُ مِنْ أَصْلِهِ وَأَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ أَبِى مُزَرِّدٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَا مِنْ يَوْمٍ يُصْبِحُ الْعِبَادُ فِيهِ إِلاَّ مَلَكَانِ يَنْزِلاَنِ فَيَقُولُ أَحَدُهُمَا : اللَّهُمَّ أَعْطِ مُنْفِقًا خَلَفًا وَيَقُولُ الآخَرُ : اللَّهُمَّ أَعْطِ مُمْسِكًا تَلَفًا ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ زَكَرِيَّا عَنْ خَالِدِ بْنِ مَخْلَدٍ ، وَأَخْرَجَهُ الْبُخَارِىُّ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ عَنْ سُلَيْمَانَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Zekât 7892, 8/356
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
3. Muaviye b. Ebu Müzerrid el-Medeni (Muaviye b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Heysem Halid b. Mahled el-Katavâni (Halid b. Mahled)
6. Abbas b. Muhammed ed-Duri (Abbas b. Muhammed b. Hatim b. Vakıd)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ahmed b. Hasan el-Haraşî (Ahmed b. Hasan b. Ahmed b. Hafs b. Müslim b. Yezid b. Ali)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
9. Ebu Kasım Hasan b. Muhammed en-Neysburi (Hasan b. Muhammed b. Habib)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
İnfak, Bağış
Lanet, Melekler, duası veya laneti
Sadaka, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
158137, BS21390
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ : عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ الأَصْبَهَانِىُّ فِى آخَرِينَ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَنْبَأَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« لاَ يَنْبَغِى لِصِدِّيقٍ أَنْ يَكُونَ لَعَّانًا ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ هَارُونَ الأَيْلِىِّ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Esbehânî (Abdullah b. Yusuf b. Ahmed b. Bâmûye)
Konular:
Lanet, Lanetlemek,
حدثنا إسماعيل بن أبي أويس قال حدثني سليمان بن بلال عن عبد الله بن سليمان بن أبى سلمة الأسلمى أنه سمع معاذ بن عبد الله بن خبيب الجهني يحدث عن أبيه عن عمه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج عليهم وعليه أثر غسل وهو طيب النفس فظننا أنه ألم بأهله فقلنا يا رسول الله نراك طيب النفس قال أجل والحمد لله ثم ذكر الغنى فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنه لا بأس بالغنى لمن اتقى والصحة لمن اتقى خير من الغنى وطيب النفس من النعم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164305, EM000301
Hadis:
حدثنا إسماعيل بن أبي أويس قال حدثني سليمان بن بلال عن عبد الله بن سليمان بن أبى سلمة الأسلمى أنه سمع معاذ بن عبد الله بن خبيب الجهني يحدث عن أبيه عن عمه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج عليهم وعليه أثر غسل وهو طيب النفس فظننا أنه ألم بأهله فقلنا يا رسول الله نراك طيب النفس قال أجل والحمد لله ثم ذكر الغنى فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنه لا بأس بالغنى لمن اتقى والصحة لمن اتقى خير من الغنى وطيب النفس من النعم
Tercemesi:
— Abdullah ibni Hubeyb amcasından (Ubeyde'den), anlatıyor:
— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Se'lem), üzerinde yıkanma eseri (ıslaklık) olduğu halde (mevcut insanların) yanlarına geldi. Kendileri hoş ve neş'eli durumda idiler. Biz zannettik ki, ailesini ziyaret etti. Dedik ki:
— Ey Allah'ın Resulü! Halinizi hoş durumda görüyoruz. Peygamber:
«— Evet, Allah'a hamd olsun,» dedi. Sonra zenginlikten konuşuldu. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«— Allah'dan korkan (takva sahibi) kimse için zenginlikte beis yoktur. Fakat Allah'dan korkan (takva sahibi) için sıhhat, zenginlikten daha hayırlıdır. Nefsin hoşluğu da nimetlerden sayılır.»[596]
«Tayyibu'n-Nefs», his organlarının ve nefsin zevk ve sürür içinde olmasıdır ki, insanda, cehalet ve düşük hareketlerden arınarak ilim ve güzel ahlâk vasıflarına bürünerek tecelli eder. Manevî olgunluğun görüntüsü olur. Ashab-ı kiramın, Hz. Peygamberdeki bu hali sezişlerini, Peygamberimiz doğrulamışlar ve bundan dolayı Allah'a hamd etmişlerdir.
Allah'ın ihsan buyurduğu nimetlere karşı hamd etmek ve şükürde bulunmak bir ibadettir ve nimetin çoğalmasına vesiledir. Zira Cenab-ı Hak :
— And olsun, eğer şükrederseniz, elbette size nimetimi artırırım.» {ibrahim Sûresi, Âyet: 7) buyuruyor. Allah Tealâ İhlâsla edilen hamd ve şükre razı olup, onun mükâfatını verir.
Servet çokluğu ve mal bolluğu, takva sahiplerinde olursa zararı yoktur. Çünkü takva sahibi^ Allah'ın emirlerine göre imkânlarını kullanan ve yasaklarından sakınan kimsedir. Böyle bir kimse, Allah'ın dinine" ve müslü-manlara en fazla yardım edebilen olur. Peygamber Efendimizin bu hadîs-i şeriflerinden anlıyoruz ki, takva sahibi olmayan kötü ruhlu ve azgın kimseler elinde servet ve mal çokluğu zararlıdır. Çünkü bu gibi insanlar ellerindeki kuvveti fenalığa ve ahlâksızlık yollarına harcamak sureliyle insan* lığa zarar verirler, cemiyeti bozarlar ve türlü türlü fesada yol açarlar. Bu gibileri kontrol altında bulundurmak idare adamlarının görevi olrçıalıdır.
Dİğer taraftan zenginliğin saadet vesilesi olmadığını da Peygamber Efendimiz son cümleleriyle ifade buyurmuşlardır:
«— Takva sahibi kimseler için vücut sağlığı, zenginlikten daha hayırlıdır.» diye beyan etmişlerdir.
Daha önce de belirtildiği gibi vücucl sağlığı olmadan İnsan, ne kendi ihtiyacını görebilir, ne de ibadet edebilir, yemek ve içmek zevkini duyabilir. Daima hastalığı sebebiyle acziyet içinde kalır. Onu, sahip olduğu servet ve altınlar kurtaramaz, huzura kavuşamaz. Bu itibarla sıhhatini ve sağlam vücud yapısını Allah yolunda kullanan ve çalışan takva sahibi bir kimsenin durumu, bu sağlığa sahip bulunmayan zengınlerinkinden çok daha iyidir ve hayırlıdır.
Kederden ve elemden beri bulunarak Allah'ın emirlerini yerine getirmiş olmaktan mütevellid insandaki tatlı ve hoş manzara da Allah'ın nimet-lerindendir. Çünkü bu, manevî bir huzur ve sürürdür.[597]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 301, /266
Senetler:
0. Mübhem Ravi (Mübhem)
1. Abdullah b. Hubeyb el-Cühenî (Abdullah b. Hubeyb)
2. Muaz b. Abdullah el-Cühenî (Muaz b. Abdullah b. Hubeyb)
3. Abdullah b. Süleyman el-Eslemî (Abdullah b. Süleyman b. Ebu Seleme)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Dünya, Zenginlik
Hz. Peygamber, duaları
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Sağlık, sağlık nimettir
Takva, ulaşmanın yolları
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثنا سليمان بن بلال عن العلاء عن أبيه عن أبى هريرة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : لا ينبغي للصديق أن يكون لعانا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164321, EM000317
Hadis:
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثنا سليمان بن بلال عن العلاء عن أبيه عن أبى هريرة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : لا ينبغي للصديق أن يكون لعانا
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) Hn ş&yie buyurduğunu anlattı:
— Doğruluğu tam kimseye, lanet yağdırıcı olmak uygun değildir.»[626]
İnsanları çok çok kötü sözlerle ayıplayıp tel'in edenlerin, çok dürüst ve sadık kimse olamayacaklarına bu hadîs-i şerîf işaret buyurmaktadır. Sadakati tam ve doğru sözlü kimselerin bu çirkin vasıftan uzak kalacakları tabiîdir. Çünkü gelişi güzel söz sarfedenin hezeyanı ve saçmalaması, laubaliliği çok olur. Bu hareketler de, dürüstlüğü ve sadık olmayı kaldıran sebeplerdir.[627]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 317, /276
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
Lanet, Lanetlemek,
حدثنا إسماعيل قال حدثني أخي عن سليمان بن بلال عن علقمة بن أبي علقمة عن أمه عن عائشة رضي الله عنها قالت : مر رجل مصاب على نسوة فتضاحكن به يسخرن فأصيب بعضهن
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165581, EM000887
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني أخي عن سليمان بن بلال عن علقمة بن أبي علقمة عن أمه عن عائشة رضي الله عنها قالت : مر رجل مصاب على نسوة فتضاحكن به يسخرن فأصيب بعضهن
Tercemesi:
— (206-ş.) Hz. Âişe'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Felâkete uğramış bir adam, kadınlardan ibaret bir topluluğa rasgeldi de, onlar bununla istihza ederek gülüştüler. Bu hareketlerinden dolayı o kadınların bir kısmı felâkete uğradı.»[497]
Âyet-i Kerimenin tamamı :
Ey iman edenler! Bîr toplum diğer bir toplumla alay etmesin; ki alay edilenler, kendilerinden daha hayırlı bulunurlar. Bir kısun kadınlar da, diğer kısım kadınlarla eğlenmesin; olur ki, eğlenceye alınanlar, kendilerinden daha hayırlı olurlar. Hem birbirinizi ayıplamayın ve kötü lâkaplarla atışmayın. İmandan sonra basıklıkla adlanmak ne kötü isimdir!.. Kim de tevbe etmezse, işte onlar kendilerine zulmedenlerdir.» (Hücurat Sûresi, Âyet: 11)
Bir mümin kardeşi eğlenceye almak, onunla İstihza etmek, onu kusurlarından dolayı ayıplayıp aşağı görmek, Hak Tealâ hazretlerinin yasakla-mtş bulunduğu hareketlerdir. Çünkü bu davranışlarda mümin kardeşi incitmek ve rahatsız etmek var, diğer taraftan da alay edenin gururlanıp kibirlenmesi vardır. Mümine eziyet haram olduğu gibi, kibirlenmek de haramdır. Her İki kötülüğün neticesi olarak da kardeşlik bağları gevşer ve çözülür. Ferdler arasına düşmanlık ve nefret girer. Böylece bir bina halinde bulunması gereken İslâm toplumu öteye beriye dağılmış tuğla parçalan haline döner ve İslâm'ın ulvî gayesi söner. Bu kadar büyük zararlara götürecek olan istihza ve ayıplama hareketlerinden titizlikle sakınmak selâmet yoludur. Müslümanları eğlenceye almak ve ayıplarını araştırmak yok, onları örnek söz ve hareketlerle tatlı bir şekilde İkaz ve irşad vardır. Büyüklük taslayanı Allah zelil eder ve süründürür, ayıpladığı kimsenin durumuna düşürür. Nitekim T i r m i z î şu hadîs-i şerifi tahriç etmiştir:
— Kim bir (din) kardeşini, (tevbe etmiş olduğu) bir günah sebebiyle ayıplarsa, o günahı işlemedikçe* o kimse Ölmea;. (Tirmlzî: Sıfatu'l-Kıyamet (38), Bab: 54, Hadîs: 2507)
Hakaret nazariyle başkasını ayıplayana, aynı musibetin gelmesi, dünyada ceza olarak yeter. Tirmizî'nin rivayet etmiş olduğu bu hadîs-İ şe-TÎf de Hz. Â İşe'den nakledilen mânâya uygun düşmektedir.[498]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 887, /688
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü Alkame Mercane el-Medeniyye (Mercane)
3. Alkame b. Ebu Alkame el-Medeni (Alkame b. Bilal)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Abdülhamid b. Ebu Üveys el-Esbahî (Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Alay, alay etmek, istihza / alay etme
Kültürel Hayat, hadislerden kültürümüze
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني سهيل عن أبيه عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم : إذا قام أحدكم من مجلسه ثم رجع إليه فهو أحق به
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165964, EM001138
Hadis:
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني سهيل عن أبيه عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم : إذا قام أحدكم من مجلسه ثم رجع إليه فهو أحق به
Tercemesi:
Ebü Hüreyre (RadiyaUakuanh), Peygamber (Salfaltohû Ateyht eiten:)'den şöyle rivayet etmiştir;
«Sizden (biriniz, oturduğu yerden kalktığı, zaman sonra oraya dönerse, kendisi o yere (oturmaya) daha lâyıktır.»[1006]
Bîr mecliste otururken herhangi bir iş İçin yerinden kalkıp ayrılan kİm-se, meclise dönünce eski yerine oturma hakkına sahiptir. Böyle muvakkat ayrılışlar için, boşalan yer doldurulmamalı ve sahibinin işgaline terk edilmelidir. Arkadaş hakkını koruma ve birbirine eziyet vermemek bakımından edebe en uygun tutum budur. Cömİ ve Mescid gibi umumî yerlerde de bayie hareket etmelidir. Fakat hiç kimse, devamlı olarak bir yeri işgoi etmek hakkına sahip değildir. Ancak ders okutmak ve va'z etmek için muayyen yer sahibi tarafından daima işgal edilir. Sunun dışında camiye ilk gid^n ön saha istediği yere oturur ve o ibâdet müddeti için işgal etmiş olduğu yere hak kazanır. Başkasının buna müdahalesi olamaz. Rütbe ve mevkilere göre ayrılmış olan îoplantî yerlerinde herkes kendine ait olan yerde oturur. Baş-kosının mokam ve yerini işgal etmek, edebe aykırı düşer.[1007]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1138, /864
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Heysem Halid b. Mahled el-Katavâni (Halid b. Mahled)
Konular:
Adab, oturma adabı
حدثنا أبو العباس محمد بن يعقوب ثنا الربيع بن سليمان ثنا عبد الله بن وهب أنبأ سليمان بن بلال عن عمرو بن أبي عمرو مولى المطلب عن عكرمة عن ابن عباس رضي الله عنهما : أن رجلين من أهل العراق أتياه فسألاه عن الغسل في يوم الجمعة أواجب هو ؟ فقال لهما ابن عباس : من اغتسل فهو أحسن و أطهر و سأخبركم لماذا بدأ الغسل كان الناس في عهد رسول الله صلى الله عليه و سلم محتاجين يلبسون الصوف و يسقون النخل على ظهورهم و كان المسجد ضيقا مقارب السقف فخرج رسول الله صلى الله عليه و سلم يوم الجمعة في يوم صائف شديد الحر و منبره قصير إنما هو درجات فخطب الناس فعرق في الصوف فثارت أرواحهم ريح العرق و الصوف حتى كان يؤذي بعضهم بعضا حتى بلغت أرواحهم رسول الله صلى الله عليه و سلم و هو على المنبر فقال : أيها الناس إذا كان هذا اليوم فاغتسلوا و ليمس أحدكم أطيب ما يجد من طيبه أو دهنه
هذا حديث صحيح على شرط البخاري و لم يخرجاه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
195711, NM007581
Hadis:
حدثنا أبو العباس محمد بن يعقوب ثنا الربيع بن سليمان ثنا عبد الله بن وهب أنبأ سليمان بن بلال عن عمرو بن أبي عمرو مولى المطلب عن عكرمة عن ابن عباس رضي الله عنهما : أن رجلين من أهل العراق أتياه فسألاه عن الغسل في يوم الجمعة أواجب هو ؟ فقال لهما ابن عباس : من اغتسل فهو أحسن و أطهر و سأخبركم لماذا بدأ الغسل كان الناس في عهد رسول الله صلى الله عليه و سلم محتاجين يلبسون الصوف و يسقون النخل على ظهورهم و كان المسجد ضيقا مقارب السقف فخرج رسول الله صلى الله عليه و سلم يوم الجمعة في يوم صائف شديد الحر و منبره قصير إنما هو درجات فخطب الناس فعرق في الصوف فثارت أرواحهم ريح العرق و الصوف حتى كان يؤذي بعضهم بعضا حتى بلغت أرواحهم رسول الله صلى الله عليه و سلم و هو على المنبر فقال : أيها الناس إذا كان هذا اليوم فاغتسلوا و ليمس أحدكم أطيب ما يجد من طيبه أو دهنه
هذا حديث صحيح على شرط البخاري و لم يخرجاه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Libâs 7581, 9/232
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
Konular:
Cuma Günü, Süslenme, Koku sürünmek
Gusül, cuma günü Yıkanmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
142781, BS006024
Hadis:
أَخْبَرَنَاهُ أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عُمَرَ بْنِ حَفْصٍ الْمُقْرِئُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ سَلْمَانَ الْفَقِيهُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ السُّلَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ الأُوَيْسِىُّ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ يَعْنِى ابْنَ بِلاَلٍ عَنْ صَالِحٍ يَعْنِى ابْنَ كَيْسَانَ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ أَنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِذَا كَانَ يَوْمُ الْجُمُعَةِ اغْتَسَلَ الرَّجُلُ وَغَسَلَ رَأْسَهُ ، ثُمَّ تَطَيَّبَ مِنْ أَطْيَبِ طِيبِهِ ، وَلَبِسَ مِنْ صَالِحِ ثِيَابِهِ ، ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّلاَةِ وَلَمْ يُفَرِّقْ بَيْنَ اثْنَيْنِ ، ثُمَّ اسْتَمَعَ إِلَى الإِمَامِ غُفِرَ لَهُ مَا بَيْنَ الْجُمُعَةِ إِلَى الْجُمُعَةِ وَزِيَادَةُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ ». وَقَدْ رُوِىَ ذَلِكَ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى سَعِيدٍ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cumu'a 6024, 6/431
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Said Keysan el-Makburî (Keysan Ebu Said)
3. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
4. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
6. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
7. Ebu İsmail Muhammed b. İsmail es-Sülemî (Muhammed b. İsmail b. Yusuf)
8. Ebu Bekir Ahmed b. Selman en-Neccad (Ahmed b. Selman b. Hasan b. İsrail b. Yunus)
9. Ebu Hasan Ali b. Ahmed el-Mukrî (Ali b. Ahmed b. Ömer b. Muhammed b. Hafs)
Konular:
Cuma Günü, Süslenme, Koku sürünmek
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Gusül, cuma günü Yıkanmak
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbeyi sessizce dinlemenin fazileti
KTB, CUMA