541 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona da Âmir b. Sa'd, b. Ebu Vakkâs, Usame b. Zeyd'in, Sa'd'a şöyle dediğini aktarmıştır: Rasulullah (sav) veba hastalığından bahsetti ve şöyle buyurdu: "Bu bazı toplumların karşı karşıya kaldığı bir hastalık yahut azaptır. Sonra o hastalıktan, oradan oraya gezip duran (bulaşıcı) bir kalıntı kaldı. Kim bir yerde veba olduğunu duyarsa oraya gitmesin, kim de veba olan bir yerde bulunursa, hastalıktan kaçmak için orayı terk etmesin" buyurdu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Leys, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ebu İdrîs el-Havlânî, ona da Ubâde b. Sâmit (ra) şöyle demiştir: Bizler bir mecliste otururken Rasulullah (sav) bize şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamanız, hırsızlık yapmamanız, zina etmemeniz, çocuklarınızı öldürmemeniz, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla kimseye iftira etmemeniz, hiçbir maruf işte bana isyan etmemeniz üzere bana biat ediniz. İçinizden kim verdiği bu sözde durursa, onun mükâfatını Allah verecektir. Kim bu saydıklarınızdan birini yaparsa sonra da ondan dolayı dünyada cezalandırılırsa, bu ceza onun için kefaret olur. Kim bunlardan birini yapar, Allah da onun yaptığını gizlerse, onun işi Allah'a kalır. Allah isterse ona azap eder, isterse onu bağışlar." Biz de bu şart üzere Rasulullah'a (sav) biat ettik.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bizler (dünyâda) en sonra gelenleriz, kıyamet gününde ise en başa geçecek olanlarız."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Devs kabilesi kadınlarının kalçaları (tekrar) Zu'l-Halasa Puthanesi'nin etrafında (tavaf ederek) çalkalanmadıkça, kıyamet kopmaz" "Zu'l-Halasa", Devs kabilesinin Cahiliye devrinde ibadet ettikleri bir puttur
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bizler (dünyâda) en sonra gelenleriz, kıyamet gününde ise en başa geçecek olanlarız."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Salim b. Abdullah b. Ömer, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben uyuduğum sırada kendimi Kâbe'yi tavaf ediyor olarak gördüm. O sırada esmer, salıverilmiş düz saçlı İki kişi arasında, başından su damlıyor gibi ıslak bir kişi gördüm. 'bu kimdir?' diye sordum. ' Meryem oğlu' dediler. Ona yönelmek üzere ilerlediğim sırada bir de baktım ki, kırmızı yüzlü, uzun boylu, başı kıvırcık saçlı, sağ gözü sakat, pörtlek, sanki üzüm salkımından dışarı fırlamış iri bir üzüm tanesi gibi biri. 'Bu kimdir?' diye sordum. 'Bu, Deccaldır' dediler. İnsanlar içinde ona en çok benzeye ibn Katan'dır." İbnu Katan, Huzâa kabilesinin bir kolu olan Mustalık oğulları boyundan bir adamdı.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im şöyle demiştir: "Kureşy'ten bir heyet yanında iken Muaviye'ye, Abdullah b. Amr b. el-Âs'ın “ileride Kahtanlı bir hükümdar olacaktır” sözü ulaştı. Muaviye'nin sinirlenerek kalkıp Allah'a hakkıyla hamd u sena ettikten sonra şöyle dedi: Sizden bazı adamlar Allah'ın kitabında olmayan ve Hz. Peygamber'den nakledilmeyen sözler söylüyorlar. Onlar sizin cahillerinizdir. Sahibini sapıklığa götürecek görüşlerden ve kuruntulardan sakınınız. Ben Hz. Peygamber'i (sav) “Bu yöneticilik işi Kureyş'tedir. Onlar dinin kurallarını ikame ettikleri sürece kim onlara düşmanlık ederse Allah onları onları yüz üstü sürükleyecektir” buyururken işittim." [Nuaym bu hadisi İbn Mübarek'ten, o Ma’mer'den, o Zührî'den, o da Muhammed b. Cübeyr'den rivayet etmek suretiyle (Şuayb’e) mütâbaat etmiştir.]