Giriş

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be (T); Bize Ebu Bekir b. Ebû Şeybe ve Ebu Küreyb, ona Vekî', ona Süfyân (T); Bana Züheyr b. Harb, ona Cerîr, onların tamamı da Süheyl'den bu isnadla rivayet ettiler. Vekî'in hadisinde: "Yahudilerle karşılaştığınız zaman" ifadesi vardır. İbn Ca'fer'in Şu'be'den yaptığı rivayette: "Ehl-i kitap dedi ki" ifadesi yer almıştır. Cerîr'in hadisinde de: "Onlarla karşılaştığınız zaman" ifadesi bulunmaktadır. Müşriklerin hiçbirinin ismini vermemişlerdir.


Açıklama: Yahudilerle yaşananlar ve onların 'es-sâm aleyküm' demek suretiyle ihanetlerini, asgari beşeri ilişki olarak görülebilecek selama da teşmil etmeleri, sözün politikasında bir değişikliği zorunlu kılmıştır. Müslümanlar tarafından selam aracılığı ile kendilerine dua edilirken, onların nefretlerini selam benzeyen bir kelime ile dile getirmeleri, özel bir politika geliştirmeyi zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla selamda söze başlayan olmamak ve yollarda ana unsur olmadıklarını kendilerine hissettirecek bir tavır sergilenmesi istenmiştir.

    Öneri Formu
271604 M005662-3 Müslim, Selam, 13


    Öneri Formu
9464 T000041 Tirmizi, Tahare, 31


    Öneri Formu
43540 DM002178 Darimi, Eşribe, 26


    Öneri Formu


    Öneri Formu
154894 BS017717 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,550


Açıklama: Her namazda okunan Fatiha sûresinin sonunda «Âmîn s= Allah'ım kabul buyur» denir ki, bunun fazileti hakkında müteaddit hadîs-î şerifler vardır. Selâm vermenin de böyle fazilet ve sevabı çok olduğundan bu ni-matlere sahip olan müslümanlara Yahudilerin hesed edişi daha fazla ol­muştur. Burada hasedi belirtmekle, selâm ve amîn sözlerinin faziletlerinin ziyadelİğine işaret edilmektedir.

    Öneri Formu
165689 EM000988 Buhari, Edebü'l-Müfred, 450


    Öneri Formu
45392 DM002718 Darimi, İsti'zan, 44


    Öneri Formu
270371 İM001000-2 İbn Mâce, İkâmetu's-salât, 52


    Öneri Formu
43583 DM002221 Darimi, Nikah, 7


    Öneri Formu
154895 BS017718 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,550