140 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yunus en-Nesai, ona Abdullah b. ez-Zübeyr, ona Muhammed b. İdris, ona amcası Muhammed b. Ali, ona İbnu's-Saib, ona Nafi b. Uceyr, ona da Rükane b. Abd Yezid, Hz. Peygamber'den rivayet etti.
Açıklama: Metindeki 'hased'in 'gıpta' anlamında olduğuna dair bk. Fethü'l-Bâri, Dârü'l-Ma'rife, I, 167.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ كَمَا تَرَوْنَ هَذَا الْقَمَرَ
Bize Ali b. Abdullah (b. Cafer b. Necî), ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr (b. Dinar), ona da Ebu Abbas (Saib b. Ferruh el-Mekkî) eş-Şair el-A'mâ, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Taif şehrini muhasara edip de fethetmeye muvaffak olamayınca, ashâbına “İnşallah (yarın Medine’ye) döneceğiz” dedi. Bu durum ashâbın ağırına gitti. “Nasıl yani, Taif'i fethetmeden mi gideceğiz?” dediler. –Ravi Süfyan bir rivayette burayı "fethetmeden mi döneceğiz? dediler", şeklinde aktarmıştır.- Bunun üzerine Peygamber (sav) “Öyleyse yarın sabah harbe hazır olun!” buyurdu. Ertesi sabah savaşa giriştiler ama birçoğu yaralandılar. Bu gelişme üzerine Peygamber (sav) yeniden "İnşallah yarın döneceğiz" buyurdu. (Bu sefer) Peygamber’in (sav) kararı hepsinin hoşuna gitti. Rasulullah (sav) da (böyle hızlı fikir değiştirmelerine) güldü. Ravi Süfyan bir rivayette "güldü" yerine "gülümsedi" ifadesini kullanmıştır. Buharî’nin nakline göre Humeydî şöyle demiştir: Bize Süfyan bu rivayetin tamamını ihbâr tabirleri kullanarak (yani "an" terimini kullanmaksızın) rivayet etti.