Giriş


    Öneri Formu
32943 B004826 Buhari, Tefsir, (Câsiye) 1

Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Habeşliler, Peygamber'in (sav) huzurunda harbeleriyle oyun oynarken Ömer, içeri girip taş eline taş alıp onlara atıverdi. Hz. Peygamber (sav) "ey Ömer! Onları (rahat) bırak!" buyurdu. Bize Ali, ona Abdürrezzâk, ona da Mâmer, rivayetinde "mescitte (oynarken)" ilavesini yapmıştır.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ali b. el-Medînî arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280432 B002901-2 Buhari, Cihad, 79

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona İbn Müseyyeb, ona da Cubeyr b. Mut'im şöyle demiştir: Osmân b. Affân ile birlikte Rasulullah'ın yanına gittik ve “ey Allah'ın Rasulü, Muttalib oğullarına verdin de bizleri bıraktın. Hâlbuki biz de senin yanında, nesep bakımından Muttalib oğulları ile aynı konumdayız” dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Muttalib oğulları ile Hâşim oğulları bir soydur" buyurdu. Leys der ki: Bana Yunus, bu hadisi rivayet etmiş ve şu eklemeyi yapmıştır: Cubeyr “Peygamber (sav) (yaptığı taksimatta) Abduşşems ve Nevfel oğullarına birer pay ayırmamıştı" demiştir. İbn İshâk der ki: Abduşşems, Hâşim ve Muttalib ana bir kardeşlerdir, anaları da Âtike bt. Murre'dir. Nevfel de bu üçü ile baba bir kardeştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır. İbn Hacer, rivayetin muttasıl olduğunu ifade ettikten sonra onun muallak olabileceği ihtimalini de kaydetmektedir (Fethü'l-Bârî, Dârü'l-Ma'rife, VI, 245). Tarafımızdan, ihtiyaten, rivayetin muallak olduğu tercih edilmiştir.

    Öneri Formu
280481 B003140-2 Buhari, Farzu'l-Humus, 17

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona İbn Müseyyeb, ona da Cubeyr b. Mut'im şöyle demiştir: Osmân b. Affân ile birlikte Rasulullah'ın yanına gittik ve “ey Allah'ın Rasulü, Muttalib oğullarına verdin de bizleri bıraktın. Hâlbuki biz de senin yanında, nesep bakımından Muttalib oğulları ile aynı konumdayız” dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Muttalib oğulları ile Hâşim oğulları bir soydur" buyurdu. Leys der ki: Bana Yunus, bu hadisi rivayet etmiş ve şu eklemeyi yapmıştır: Cubeyr “Peygamber (sav) (yaptığı taksimatta) Abduşşems ve Nevfel oğullarına birer pay ayırmamıştı" demiştir. İbn İshâk şöyle der ki: Abduşşems, Hâşim ve Muttalib ana bir kardeşlerdir, anaları da Âtike bt. Murre'dir. Nevfel de bu üçü ile baba bir kardeştir.


    Öneri Formu
30228 B003140 Buhari, Farzu'l-Humus, 17

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona Saîd b. Müseyyeb, ona babası (Müseyyeb b. Hazn), ona da dedesi (Hazn el-Muhâcirî) şöyle demiştir: Cahiliye devrinde büyük bir sel geldi ve iki tepe arasını kaplayıp bürüdü. Süfyân der ki: Amr b. Dînâr “bu, uzunca bir hikayesi olan bir hadistir” derdi.


    Öneri Formu
34960 B003833 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 26

Bize Muhammed b. Yûsuf, ona Evzâî, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Urve b. Zübeyir, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir: Rasulullah’tan (sav) (dünyalık) istedim, bana verdi, sonra tekrar istedim, yine verdi, sonra tekrar istedim yine verdi ve sonrasında şöyle buyurdu: "Şüphesiz bu mal, caziptir, tatlıdır. Kim bunu kanaatkar bir şekilde alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz ve yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur."


    Öneri Formu
274850 DM001690-2 Darimi, Zekat, 20

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Evzâî, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ve Urve b. Zübeyir, onlara da Hakîm b. Hizâm (ra) şöyle demiştir: Ben Rasulullah'tan (dünyalık mal) istedim, verdi, sonra yine istedim, yine verdi. Ardından şöyle buyurdu: "Ey Hakîm! Şu dünya malı, yeşil, tatlıdır. Her kim bu malı gönül tokluğu ile elde ederse ona bereketli kılınır. Her kim de açgözlülük ile elde ederse ondan bereket kaldırılır ve o kimse yedikçe doymayan kimse gibi olur. Veren el alan elden hayırlıdır." Hakîm der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar Senden sonra hiçbir kimsenin malına elimi uzatmayacağım” dedim. Daha Ebu Bekir, Beytu'l-mâl'daki payını vermek üzere Hakim'i çağırmış, fakat Hakim, Ebu Bekir'in ihsanından hiçbir şey kabul etmemiştir. Sonra Ömer de onu, hakkını vermek için çağırmış, ondan da hiçbir şey kabul etmemiştir. Bunun üzerine Ömer “ey Müslümanlar topluluğu! Ben , Allah'ın kendisine ayırdığı bu ganimet payını, Hakim'e sundum ama o almayı reddediyor” demiştir. Hakîm, Peygamber'den (sav) vefat edinceye kadar hiçbir kimseden bir şey almamıştır.


    Öneri Formu
280338 B002750-2 Buhari, Vesâyâ, 9


    Öneri Formu
287312 B004750-3 Buhari, Tefsir, (Nûr) 6


    Öneri Formu
279099 B002047-2 Buhari, Büyu', 1