390 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir koyunun kürek kemiği etinden yemiş ve ardından abdest almaksızın namaz kılmıştır."
Bize, Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz abdest alırken burnuna su verip temizlesin. Taşla taharetlenen kimse de taşın sayısını tek yapsın. Sizden biriniz uykudan uyandığında abdest suyuna sokmadan önce elini yıkasın. Çünkü hiç biriniz elinin gece boyunca vücudunun nerelerine temas ettiğini bilemez."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona da babasını (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Amr b. Yahya'nın dedesi olan Abdullah b. Zeyd'e, 'Rasûlullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını bana gösterebilir misin?' diye sordu. Abdullah b. Zeyd, 'Evet gösterebilirim' diye cevap verdi ve kendisine su getirilmesini istedi. Ellerine su döküp iki kez ellerini yıkadı. Sonra ağzına ve burnuna üçer kez su verip temizledi. Ardından üç kez yüzünü yıkadı. Sonra kollarını dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Akabinde iki eliyle başını, önünden arkasına doğru sıvazlayarak mesh etti. Bunu yaparken ellerini kafasının ön kısmından başlayarak ensesine kadar götürdü ve tekrar ellerini başını mesh etmeye başladığı noktaya kadar geri götürdü. Ardından ayaklarını yıkadı."
Bize Abdullah b.Yusuf, ona Malik, ona Yahya b. Saîd, ona Harise oğullarının mevlası Büşeyr b. Yesar, ona da Süveyd b. Nu'man şöyle rivayet etmiştir: "Süveyd, Hayber yılında Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıkmıştı. Hayber'in aşağı tarafında bulunan Sahbâ'ya geldiklerinde Rasulullah (sav) ikindi namazını kıl(dır)dı. Namazdan sonra yiyeceklerin getirilmesini istedi. Ancak kavuttan (kavrulmuş undan) başka bir şey getiren olmadı. Rasulullah (sav) kavutun yemek haline getirilmesini emretti. Kavut ıslatılıp bulamaç yapıldı. Rasulullah (sav) bulamaçtan yedi, biz de yedik. Sonra akşam namazını kılmak üzere kalktı. Ağzını çalkaladı, biz de çalkaladık. Sonra da yeniden abdest almaksızın namaz kıl(dır)dı."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Said el-Makburî ona da Ubeyd b. Cüreyc şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi, Abdullah b. Ömer'e 'Ey Ebu Abdurrahman! Görüyorum ki arkadaşlarından hiçbirisinin yapmadığı dört şeyi yapıyorsun.' demiş, Abdullah da 'O dört şey ey nedir, İbn Cüreyc?' diye sormuştur. Bunun üzerine İbn Cüreyc 'Kâbe'nin sadece Rüknülyemânî ile Hacerülesved rüknüne dokunuyor; tabaklanmış kılsız deriden ayakkabılar giyiyor; kıyafetlerini sarı boya ile boyuyor; Mekke'de insanlar [Zilhicce ayının] hilâlini gördüklerinde telbiye getir(ip ihrama gir)dikleri halde sen [Zilhicce ayının sekizine denk gelen] terviye gününe kadar telbiye getir(ip ihrama gir)miyorsun.' demiştir. Buna mukabil Abdullah, Ubeyd b. Cüreyc'e şöyle cevap vermiştir: 'Kâbe'nin sadece iki rüknüne dokunmamın nedeni, Hz. Peygamber'i (sav) yalnız bu iki rükne dokunurken görmemiş olmamdır. Tabaklanmış deri ayakkabı giymemin nedeni de yine Hz. Peygamber'in (sav) kılsız bir ayakkabı giydiğini ve onlar ayağındayken abdest aldığını gördüğüm için bu ayakkabıları giymeyi sevmemdir. Sarı boya kullanmamın nedeni de benzer şekilde Hz. Peygamber'in (sav) kıyafetlerini sarıya boyadığını gördüğüm için benim de kıyafetlerimi sarıya boyamayı seviyor olmamdır. Telbiye getir(ip ihrama girmeyi), terviye gününde gerçekleştirmemin nedeni de yine Hz. Peygamber'in (sav), bineğiyle hareket etmedikçe telbiye getirdiğini görmemiş olmamdır."
Açıklama: Abdullah b. Ömer'in "Hz. Peygamber'in (sav) kılsız bir ayakkabı giydiği ve onlar ayağındayken abdest aldığı " şeklindeki ifadesinde kastedilen mesh değil, ayakların yıkanmasıdır (‘Aynî, ‘Umdetü’l-kārî, Beyrut: Dârü ihyâi türâsi’l-‘Arabî, III, 24).