Giriş

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer r.anhuma), Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Her kim hurma ağacını aşılandıktan sonra satarsa, müşterinin ağaç üzerindeki mahsulün kendisine ait olacağını şart koşması hariç, ağacın meyvesi satanın hakkıdır. Her kim, mal sahibi bir köle­yi satarsa, müşteri bu malın da ken­disinin olacağını şart koşması hariç, sattığı kölenin malı satana aittir." Ayrıca Leys, Mâlik'ten, o Nâfi'den o da İbn Ömer'den bu hadisin köle ile ilgili kısmını rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
17077 B002379 Buhari, Musakât, 17

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ömer b. Übeydullah'ın azatlısı Ebu Nadr, ona Âmir b. Sa'd b. Ebu Vakkâs, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs şöyle demiştir: Ben Hz. Peygam­ber'in (sav), Abdullah b. Selâm hariç, yeryüzünde yürüyen hiçbir kimse için "Bu cennet ehlindendir" dediğini duymadım. Şu ayet onun hakkında inmiştir: "Üstelik İsrail oğullarından bir şahit de onun benzeri bir kitaba dayanarak, onun doğruluğuna tanıklık etmiş ve ona iman etmiş olduğu halde" (Ahkâf, 10). Râvî Abdullah b. Yusuf der ki: : ayetin nüzu­lü ile bu bilgi Mâlik'in kendi sözü mü, yoksa hadise mi dahildir, bilemiyorum.


    Öneri Formu
34939 B003812 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 19


    Öneri Formu
20695 B002586 Buhari, Hibe, 12


    Öneri Formu
280268 B002586-2 Buhari, Hibe, 12

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Rabia b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in azatlısı Yezîd, ona da Zeyd b. Halid el-Cüheni (ra) şöyle demiştir: Bir adam gelip Hz. Peygamber'e (sav) buluntu malın hükmünü sordu. Rasulullah (sav) "onun ağız bağını ve çıkınını iyi­ce belle sonra onu bir sene ilân et. Eğer sahibi gelirse, ona iade et, gelmezse onun tasarrufu sana aittir" buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu koyunun hükmü nedir?" dedi. Rasulullah "o ya senin, ya mümin kardeşinin, yahut da kurdundur" buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu devenin hükmü nedir?" diye sordu. Rasulullah (sav) "ondan sana ne? O hayvanın ayakkabısı ve su tulumu beraberindedir, sahibi onu buluncaya kadar, su kaynağına ulaşır ve ağaçlardan yer" buyurdu.


    Öneri Formu
18168 B002429 Buhari, Lukata, 4

Bize Abdullah b. Yusuf, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Enes İbn Mâlik (ra) şöyle demiştir: Muhacirler Mek­ke'den Medine'ye geldikleri zaman ellerinde hiçbir şeyleri yoktu. Ensâr ise Medine'de arazi ve akar sahibi idi. Ensâr, her sene mallarının ya­rı mahsulünü kendilerine vermek ve Ensâr'ın yerine bağ ve bahçe iş­lerini muhacirler yapmak şartıyla mallarını muhacirlere ortağa verdiler. Enes'in ve aynı zamanda Abdul­lah b. Ebu Talha'nın annesi olan Ümmü Süleym, Rasulullah'a birkaç hurma ağacı hediye etmişti. Hz. Peygamber (sav) de bu hurma ağaçlarını (mahsulünden faydalanmak üzere) Usâme b. Zeyd'in annesi olan cariyesi Ümmü Eymen'e vermişti. İbn Şihâb der ki: Enes ibn Mâlik bana şöyle haber verdi: Pey­gamber (sav) Hayber ahalisi ile savaşı bitirip Medine'ye dön­düğü zaman, Muhacirler, meyvelerinden istifade etmek üzere Ensâr'ın kendilerine emanet verdiği bahçeleri Ensâr'a geri verdiler. Hz. Peygamber (sav) de Enes'in anasına, onun vaktiyle verdiği hurma ağaçlarını geri verdi ve Ümmü Eymen'e de onun yerine kendi bostanından bir kısmını verdi. Ahmed b. Şebîb der ki: Bize babam Şebîb, ona da Yunus bu hadisi rivayet etti ve rivayetinde " (مَكَانَهُنَّ مِنْ خَالِصِهِ) onun ye­rine malının hâlisinden" ifadesini kullandı.


    Öneri Formu
20850 B002630 Buhari, Hibe, 35

Bize İsmail, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle demiştir: Ebu Talha Medine'de Ensâr arasında en fazla hurmalığa sahip olan kimseydi. Malları içinde en çok sevdiği, mescidin karşısında bulunan "Beyruhâ" (isimli bahçe) idi. Rasulullah (sav) da Beyruhâ'ya girer ve içindeki güzel sudan içerdi. "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz" (Alu İmrân, 92) ayeti indirilince, Ebu Talha kalktı ve "ey Allah'ın Rasulü, Allah "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz" buyuruyor. Mallarımın bana en sevimli olanı Beyruhâ'dır. Orası artık Allah için sadakadır. Ben bu sa­dakanın hayrını ve Allah katında bunun ahiret azığı olmasını uma­rım. Ey Allah'ın Rasulü, bu bahçemi Allah'ın Sana gösterdiği uygun bir yere sarf et" dedi. Allah Rasulü (sav) de "ne güzel, ne kadar hoş! Beyruhâ sahibine kazanç geti­ren bir maldır, Beyruhâ kazanç getiren bir maldır. Ben senin dediğini işittim. Ben bu bahçeyi hısımların arasında bölüştürmeni ve onlara vermeni uygun görüyorum" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Talha "Ben de böyle yaparım ey Allah'ın Rasulü" dedi ve ardından o bahçeyi akraba ve hısımlarına pay etti. Abdullah b. Yusuf ve Ravh b. Ubâde "ذَلِكَ مَالٌ رَابِحٌ" şeklinde ifade etmişler, Yahya b. Yahya ise "ben Mâlik'in huzu­runda "مَالٌ رَايِحٌ" şeklinde okudum" demiştir.


    Öneri Formu
287285 B004554-3 Buhari, Tefsir, (Âl-i İmran) 5

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Biz “Ey Allah'ın Rasulü, sana nasıl selam vereceğimiz belli ama sana nasıl salât edeceğiz?” diye sorduk. Rasulullah (sav) "Allâhûmme salli alâ Muhammedin, abdike ve rasûlike, kemâ salleyte alâ âli İbrâhîme. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Mu­hammedin, kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme (Allah'ım, İbrahim'in ailesine, soyuna ve müntesiplerine salât ettiğin gibi kulun ve rasulün Muhammed'e de salât et. İbrahim'in ailesine, soyuna ve müntesiplerine bereket ihsan ey­lediğin gibi, Muhammed'e ve onun ailesine, soyuna ve müntesiplerine de bereket ihsan eyle) şeklinde deyiniz" buyurdu. Ebu Salih, Leys'ten "alâ Muham­medin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme..." şeklinde rivayet etmiştir. Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzım ve ed-Derâverdî, o ikisine Yezîd "Kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve bârik alâ Muhammedin ve âli Muhammedin kemâ bârekte alâ İbrâhîme ve âli İbrâhîme" şeklinde rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
287322 B004798-3 Buhari, Tefsir, (Ahzab) 10


    Öneri Formu
29925 B003505 Buhari, Menâkıb, 2


    Öneri Formu
31969 B004656 Buhari, Tefsir, (Tevbe) 3