Öneri Formu
Hadis Id, No:
6252, M001777
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ وَأَبُو بَكْرٍ ابْنَا أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْحَنْظَلِىُّ - وَاللَّفْظُ لاِبْنَىْ أَبِى شَيْبَةَ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الأَغَرِّ أَبِى مُسْلِمٍ يَرْوِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ قَالاَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ اللَّهَ يُمْهِلُ حَتَّى إِذَا ذَهَبَ ثُلُثُ اللَّيْلِ الأَوَّلُ نَزَلَ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ هَلْ مِنْ مُسْتَغْفِرٍ هَلْ مِنْ تَائِبٍ هَلْ مِنْ سَائِلٍ هَلْ مِنْ دَاعٍ حَتَّى يَنْفَجِرَ الْفَجْرُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Şeybe'nin oğulları Osman ve Ebu Bekir ile İshak b. İbrahim el-Hanzalî –lafız Ebu Şeybe'nin oğullarına ait olmak üzere- rivayet etmiştir, ona İshak, ona Cerir, ona Mansur, ona Ebu İshak el-Ağar Ebu Müslim, Ebu Said ile Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Gerçek şu ki Allah mühlet verir, nihayet gecenin ilk üçte biri geçtikten sonra dünya semasına iner ve mağfiret dileyen var mı? Tövbe eden var mı? Bir şeyler isteyen var mı? Dua eden var mı? der ve tan yeri ağarıncaya kadar böyle devam eder."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1777, /298
Senetler:
()
Konular:
Dua, geceleri yapılacak dualar
İbadet, Gece ibadeti
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6253, M001778
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ بِهَذَا الإِسْنَادِ. غَيْرَ أَنَّ حَدِيثَ مَنْصُورٍ أَتَمُّ وَأَكْثَرُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ebu İshak bu isnatla rivayet etmiş olmakla birlikte, Mansur'un rivayetiyle hadis daha eksiksiz ve daha uzundur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1778, /298
Senetler:
()
Konular:
Dua, geceleri yapılacak dualar
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6506, M001788
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ هَاشِمِ بْنِ حَيَّانَ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ - يَعْنِى ابْنَ مَهْدِىٍّ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ كُرَيْبٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ بِتُّ لَيْلَةً عِنْدَ خَالَتِى مَيْمُونَةَ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنَ اللَّيْلِ فَأَتَى حَاجَتَهُ ثُمَّ غَسَلَ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ ثُمَّ نَامَ ثُمَّ قَامَ فَأَتَى الْقِرْبَةَ فَأَطْلَقَ شِنَاقَهَا ثُمَّ تَوَضَّأَ وُضُوءًا بَيْنَ الْوُضُوءَيْنِ وَلَمْ يُكْثِرْ وَقَدْ أَبْلَغَ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى فَقُمْتُ فَتَمَطَّيْتُ كَرَاهِيَةَ أَنْ يَرَى أَنِّى كُنْتُ أَنْتَبِهُ لَهُ فَتَوَضَّأْتُ فَقَامَ فَصَلَّى فَقُمْتُ عَنْ يَسَارِهِ فَأَخَذَ بِيَدِى فَأَدَارَنِى عَنْ يَمِينِهِ فَتَتَامَّتْ صَلاَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ اللَّيْلِ ثَلاَثَ عَشْرَةَ رَكْعَةً ثُمَّ اضْطَجَعَ فَنَامَ حَتَّى نَفَخَ وَكَانَ إِذَا نَامَ نَفَخَ فَأَتَاهُ بِلاَلٌ فَآذَنَهُ بِالصَّلاَةِ فَقَامَ فَصَلَّى وَلَمْ يَتَوَضَّأْ وَكَانَ فِى دُعَائِهِ
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ فِى قَلْبِى نُورًا وَفِى بَصَرِى نُورًا وَفِى سَمْعِى نُورًا وَعَنْ يَمِينِى نُورًا وَعَنْ يَسَارِى نُورًا وَفَوْقِى نُورًا وَتَحْتِى نُورًا وَأَمَامِى نُورًا وَخَلْفِى نُورًا وَعَظِّمْ لِى نُورًا."
[قَالَ كُرَيْبٌ وَسَبْعًا فِى التَّابُوتِ فَلَقِيتُ بَعْضَ وَلَدِ الْعَبَّاسِ فَحَدَّثَنِى بِهِنَّ فَذَكَرَ عَصَبِى وَلَحْمِى وَدَمِى وَشَعَرِى وَبَشَرِى وَذَكَرَ خَصْلَتَيْنِ.]
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Haşim b. Hayyan el-Abdî, ona Abdurrahman – yani bin Mehdî-, ona Süfyan, ona Seleme b. Küheyl, ona Küreyb, ona İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir gece teyzem Meymune'nin yanında kaldım. Nebi (sav) geceleyin kalkıp ihtiyacını giderdikten sonra yüzünü ve ellerini yıkadı sonra uyudu. Sonra bir daha kalkıp kırbaya yöneldi, ağzını bağlayan ipi çözdükten sonra iki abdest arası bir abdest aldı, bununla birlikte çok su kullanmadı ama abdest azalarını da tamamen yıkadı. Sonra kalkıp namaza durdu. Ben de kalkıp uyanmış ona dikkat ettiğimi görmesini istemediğimden ötürü gerindim sonra abdest aldım. Rasulullah (sav) namaza durunca ben de onun sol tarafında durdum. Elimden tutarak beni sağ tarafına getirdi. Rasulullah'ın (sav) geceleyin kıldığı o namaz on üç rekât oldu, sonra yattı uyudu hatta hafifçe horladı. Allah Rasulü uyudu mu hafifçe horlardı, derken ona Bilal gelip sabah namazının vaktinin geldiğini bildirdi. Abdest almaksızın kalkıp namaz kıldı. Yaptığı duasında şunlar da vardı:
"Allah'ım, kalbimde bir nur, gözümde bir nur, kulağımda bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, üstümden bir nur, altımdan bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur yarat ve benim nurumu pek büyük yap!"
[Küreyb dedi ki: Bir de kalbimde hıfzetmiş olduğum halde unuttuğum yedi husus daha vardı. Ben Abbas'ın oğullarından birisi ile karşılaştım, o da bana bunları anlattı. O; sinirlerimi, etimi, kanımı, saçımı, tenimi dedi ve bunlarla birlikte iki husus daha zikretti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1788, /300
Senetler:
()
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
Dua, geceleri yapılacak dualar
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6563, M001812
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الْمُقَدَّمِىُّ حَدَّثَنَا يُوسُفُ الْمَاجِشُونُ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَعْرَجِ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ إِذَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ قَالَ
"وَجَّهْتُ وَجْهِىَ لِلَّذِى فَطَرَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفًا وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ إِنَّ صَلاَتِى وَنُسُكِى وَمَحْيَاىَ وَمَمَاتِى لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ اللَّهُمَّ أَنْتَ الْمَلِكُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ. أَنْتَ رَبِّى وَأَنَا عَبْدُكَ ظَلَمْتُ نَفْسِى وَاعْتَرَفْتُ بِذَنْبِى فَاغْفِرْ لِى ذُنُوبِى جَمِيعًا إِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ وَاهْدِنِى لأَحْسَنِ الأَخْلاَقِ لاَ يَهْدِى لأَحْسَنِهَا إِلاَّ أَنْتَ وَاصْرِفْ عَنِّى سَيِّئَهَا لاَ يَصْرِفُ عَنِّى سَيِّئَهَا إِلاَّ أَنْتَ لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ وَالْخَيْرُ كُلُّهُ فِى يَدَيْكَ وَالشَّرُّ لَيْسَ إِلَيْكَ أَنَا بِكَ وَإِلَيْكَ تَبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ." وَإِذَا رَكَعَ قَالَ
"اللَّهُمَّ لَكَ رَكَعْتُ وَبِكَ آمَنْتُ وَلَكَ أَسْلَمْتُ خَشَعَ لَكَ سَمْعِى وَبَصَرِى وَمُخِّى وَعَظْمِى وَعَصَبِى." وَإِذَا رَفَعَ قَالَ
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا بَيْنَهُمَا وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ." وَإِذَا سَجَدَ قَالَ
"اللَّهُمَّ لَكَ سَجَدْتُ وَبِكَ آمَنْتُ وَلَكَ أَسْلَمْتُ سَجَدَ وَجْهِى لِلَّذِى خَلَقَهُ وَصَوَّرَهُ وَشَقَّ سَمْعَهُ وَبَصَرَهُ تَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ." ثُمَّ يَكُونُ مِنْ آخِرِ مَا يَقُولُ بَيْنَ التَّشَهُّدِ وَالتَّسْلِيمِ
"اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ وَمَا أَسْرَفْتُ وَمَا أَنْتَ أَعْلَمُ بِهِ مِنِّى أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Yusuf el-Mâcişûn, ona babası, ona Abdurrahman el-A'rec, ona Ubeydullah b. Ebu Râfi', ona Ali b. Ebu Talib'in Rasulullah'tan (sav) rivayet ettiğine göre o namaza durduğu vakit şöyle derdi:
"Yüzümü hiçbir batıl yola dönmeksizin, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve ben müşriklerden değilim. Şüphesiz namazım, her türlü ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah’ındır, onun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emr olundum ve ben Müslümanlardanım. Allah’ım sen el-Melik’sin (her şeyin sahibi ve egemenisin). Senden başka ilah yoktur, sen benim Rabbimsin, ben senin kulunum, nefsime zülm ettim, günahımı itiraf ettim, bütün günahlarımı bağışla! Şüphesiz senden başka günahları bağışlayan yoktur. Beni ahlâkın en güzeline ilet, çünkü senden başka ahlâkın en güzeline ileten olmaz. Ahlâkın kötüsünü de benden uzak tut, senden başka kötü ahlâkı benden kimse uzaklaştıramaz. Emrine itaatle geldim, emrine uymak ve itaat etmek benim hep yapmam gereken iştir. Hayrın bütünü senin ellerindedir. Şer ise sana nispet edilemez. Varlığım seninledir. Ve (dönüşüm) sanadır, sen pek mübarek ve pek yücesin. Senden bağışlanma diler ve sana tövbe ederim." Rükûa vardığı zaman da "Allah'ım, yalnız senin önünde rükûa eğildim, sana inandım, sana teslim oldum. Kulağım, gözüm, iliğim, kemiğim ve sinirim senin önünde itaatle eğildi" derdi. Rükûdan başını kaldırınca; "Allah'ım, Rabbimiz, gökleri dolduracak kadar, yeri dolduracak kadar, ikisinin arasını dolduracak kadar ve bundan sonra her ne dilersen onları dolduracak kadar hamd yalnız senindir" derdi. Secde ettiği zaman; "Allah'ım, yalnız sana secde ettim, yalnız sana iman ettim, yalnız sana teslim oldum, yüzüm onu yaratana, ona suret ve şekil verene, ona işitecek kulak, görecek göz verene secde etti. Yaratanların en güzeli Allah'ın şanı ne yüce ve mübarektir! Sonra da teşehhüd ile selam vermek arasında son duası da şu olurdu:
"Allah'ım, önceden işlediklerimi, sonradan işleyeceklerimi, gizli yaptıklarımı, açıktan işlediklerimi, yaptığım aşırılıkları ve senin benden daha iyi bildiğin günahlarımı bana bağışla. Öne geçiren de ancak sensin, geri bırakan da yalnız sensin, senden başka hiçbir ilah yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1812, /304
Senetler:
()
Konular:
Dua, geceleri yapılacak dualar
Dua, hidayet istemek
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Yetim, yetimlik / yetimler
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَلْمَانَ الْحَجْرِىِّ عَنْ عُقَيْلِ بْنِ خَالِدٍ أَنَّ سَلَمَةَ بْنَ كُهَيْلٍ حَدَّثَهُ أَنَّ كُرَيْبًا حَدَّثَهُ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ بَاتَ لَيْلَةً عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى الْقِرْبَةِ فَسَكَبَ مِنْهَا فَتَوَضَّأَ وَلَمْ يُكْثِرْ مِنَ الْمَاءِ وَلَمْ يُقَصِّرْ فِى الْوُضُوءِ. وَسَاقَ الْحَدِيثَ وَفِيهِ قَالَ وَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَتَئِذٍ تِسْعَ عَشْرَةَ كَلِمَةً. قَالَ سَلَمَةُ حَدَّثَنِيهَا كُرَيْبٌ فَحَفِظْتُ مِنْهَا ثِنْتَىْ عَشْرَةَ وَنَسِيتُ مَا بَقِىَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ لِى فِى قَلْبِى نُورًا وَفِى لِسَانِى نُورًا وَفِى سَمْعِى نُورًا وَفِى بَصَرِى نُورًا وَمِنْ فَوْقِى نُورًا وَمِنْ تَحْتِى نُورًا وَعَنْ يَمِينِى نُورًا وَعَنْ شِمَالِى نُورًا وَمِنْ بَيْنِ يَدَىَّ نُورًا وَمِنْ خَلْفِى نُورًا وَاجْعَلْ فِى نَفْسِى نُورًا وَأَعْظِمْ لِى نُورًا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6533, M001797
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَلْمَانَ الْحَجْرِىِّ عَنْ عُقَيْلِ بْنِ خَالِدٍ أَنَّ سَلَمَةَ بْنَ كُهَيْلٍ حَدَّثَهُ أَنَّ كُرَيْبًا حَدَّثَهُ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ بَاتَ لَيْلَةً عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى الْقِرْبَةِ فَسَكَبَ مِنْهَا فَتَوَضَّأَ وَلَمْ يُكْثِرْ مِنَ الْمَاءِ وَلَمْ يُقَصِّرْ فِى الْوُضُوءِ. وَسَاقَ الْحَدِيثَ وَفِيهِ قَالَ وَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَتَئِذٍ تِسْعَ عَشْرَةَ كَلِمَةً. قَالَ سَلَمَةُ حَدَّثَنِيهَا كُرَيْبٌ فَحَفِظْتُ مِنْهَا ثِنْتَىْ عَشْرَةَ وَنَسِيتُ مَا بَقِىَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ لِى فِى قَلْبِى نُورًا وَفِى لِسَانِى نُورًا وَفِى سَمْعِى نُورًا وَفِى بَصَرِى نُورًا وَمِنْ فَوْقِى نُورًا وَمِنْ تَحْتِى نُورًا وَعَنْ يَمِينِى نُورًا وَعَنْ شِمَالِى نُورًا وَمِنْ بَيْنِ يَدَىَّ نُورًا وَمِنْ خَلْفِى نُورًا وَاجْعَلْ فِى نَفْسِى نُورًا وَأَعْظِمْ لِى نُورًا."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Abdurrahman b. Selman el-Hacrî, ona Ukayl b. Halid'in rivayet ettiğine göre Seleme b. Küheyl ona şunu rivayet etmiştir: Küreyb'in kendisine naklettiğine göre, İbn Abbas bir gece Rasulullah'ın (sav) yanında geceledi. (İbn Abbas) dedi ki: Rasulullah (sav) kalkıp kırbaya uzandı, kırbadan su dökerek abdest aldı. Abdest alırken suyu çok kullanmadığı gibi az da kullanmadı, diyerek hadisin geri kalanını zikretti. Onun rivayet ettiği hadiste şunları da söylediği belirtilmektedir: Rasulullah (sav), o gece on dokuz kelimelik bir duada bulundu.
Seleme dedi ki: Bunları Küreyb bana nakletmekle birlikte, ben bunlar arasından on ikisini belledim, fakat geri kalanını unuttum. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ya Rabbi kalbimde bir nur, dilimde bir nur, kulağımda bir nur, gözümde bir nur, üstümden bir nur, altımdan bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur yarat, nefsimde de bir nur yarat ve bana pek büyük bir nur lütfet."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1797, /302
Senetler:
()
Konular:
Dua, geceleri yapılacak dualar
Hz. Peygamber, duaları
KTB, NAMAZ,
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar