309 Kayıt Bulundu.
Bize İbnü'l-Musaffa, ona Bakiyye, ona ez-Zübeydi, ona da Nafi' o hadisi Eyyüb'ün isnadıyla ve manen rivayet etmiştir.
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. D003738 numaralı hadis.
Bize Müsedded, Dürüst b. Ziyad, ona Eban b. Tarık, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Davete çağrılıp da icabet etmeyen kişi Allah'a ve Rasulüne isyan etmiştir. Çağrılmadığı davete katılan kişi ise hırsız gibi girmiş, soyguncu gibi (oradan) çıkmıştır." [Ebû Davud Eban b. Tarık'ın meçhul olduğunu söylemiştir.]
Açıklama: Pek çok neşirde isnad, "Eban b. Tarık > Tarık > Nâfi'" şeklinde değil de "Eban b. Tarık > Nâfi'..." şeklinde kaydedildiğinden hem orijinal metne hem tercümeye hem de râvi girişine "عَنْ طَارِقٍ" ibaresi yansıtılmamıştır. Orijinal metinden ve tercümeden ilgili ibare silinmiştir. Hadis senedindeki Dürüst b. Ziyad ve Eban b. Tarıktan dolayı zayıf kabul edilmiştir. Cemalüddin ez-Zeyle'î, Nasbü'r-Râye, Thk. Muhammed Avvâme (Beyrut: Müessetü'r-Reyyân, 1997), 4:221. Ayrıca bkz. Ebu Davud'un Sünen'inin Şuayb Arnaut Tahkikli nüshası.
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona A'rec'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle derdi: Yemeklerin en kötüsü, zenginlerin davet edilip yoksulların davet edilmediği düğün yemeğidir. Kim (bunun dışındaki düğün yemeği) davetine icabet etmezse muhakkak Allah ve Rasulüne isyan etmiştir."
Açıklama: Hadisçiler genel olarak rivayetin mevkuf olduğunu belirtmekle beraber وَمَنْ لَمْ يَأْتِ الدَّعْوَةَ فَقَدْ عَصَى اللَّهَ وَرَسُولَهُ kısmının Ebu Hureyre'nin kendi görüşüyle beyan edemeyeceği bir konu olması sebebiyle merfu olduğunu söylerler. Zürkani, Şerhu'z-Zurkani ale'l-Muvatta (Kahire: Mektebetü's- Sekafeti'd-Diniyye. 2003), 3:246.
Bize Hasen b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Eyyüb, ona Nafi', ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz, kardeşini düğün yemeğine ya da benzeri bir davete çağırdığında icabet etsin."
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Davete çağrılan kişi ister yesin ister yemesin davete icabet etsin."
Bize Muhammed b. Davud b. Süfyan ve Huşeyş b. Esram, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın, müslüman kardeşi üzerindeki hakkı beştir: Selamı almak, aksırana yerhamukallah diyerek hayır duada bulunmak, davete icabet etmek, hastalandığında ziyaret etmek ve cenazesine katılmak."
Bize Muhammed b. Davud b. Süfyan ve Huşeyş b. Esram, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın, müslüman kardeşi üzerindeki hakkı beştir: Selamı almak, aksırana yerhamukallah diyerek hayır duada bulunmak, davete icabet etmek, hastalandığında ziyaret etmek ve cenazesine katılmak."
Bize Ka'neb, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: "Bir terzi Rasulullah'ı (sav) yaptığı yemeğe davet etti. Ben de Rasulullah'la (sav) beraber bu yemeğe gittim. Terzi, Rasulullah'a (sav) arpa ekmeği ile kabak ve kurutulmuş etle yapılan çorba ikram etti. Ben Hz. Peygamber'in (sav) yemek kabındaki kabakları aradığını gördüm. O günden sonra kabağı hep sevdim."