95 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Osman, ona Halid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona Atâ, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Allah Teala şöyle buyurmuştur: Her kim benim (veli) bir kuluma düşmanlık ederse, ben de ona savaş ilan ederim. Kulum bana, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle yaklaşamaz. Kulum bana nafile ibadetlerle de yaklaşmaya devam eder. Nihayet ben onu severim. Ben kulumu sevince de onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey isterse veririm. Bana sığınmak isteyince de muhakkak onu korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mümin kulumun ruhunu almadaki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem."
Açıklama: Allah'ı seviyarsanız ayetiyle birlikte değerlendirilmelidir. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren yakın anlamlı kısım şöyledir: فاذا احببة كنت سمعه وبصره ولسانه
Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihâb, ona da Sinan b. Ebu Sinan ed-Düelî, Câbir b. Abdullah'tan (ra) naklen şöyle rivayet etmiştir: Cabir b. Abdullah Rasulullah (sav) ile beraber Necid tarafına gazâya gitti ve Rasulullah (sav) döndüğünde o da beraberinde döndü. Sefer sırasında dikenli ağaçların çokça bulunduğu bir vadide öğle uykusu vakti girdi. Hz. Peygamber (sav) konakladı, insanlar da ağaçlar altında gölgelenmek üzere dağıldılar. Nebî (sav), bir sakız ağacının altına yerleşti ve kılıcını da ağaca astı. Ardından uykuya daldık. Birazcık uyumuştuk ki birden Rasulullah'ın (sav), yanında bedevi bir müşrik olduğu halde bize seslendiğini duyduk. Şöyle buyurdu: "Ben uyurken bu adam kılıcımı alıp bana çekti. Uyandım baktım ki bu adam elinde kılıç ç bana 'Seni benden kim koruyacak?' dedi. Ben, üç kere 'Allah korur' dedim." (Râvî der ki:) Rasulullah (sav) onu cezalandırmadı
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Habbân, ona Hemmâm, ona Sâbit, ona Enes, ona da Ebu Bekir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) ile beraber mağarada idim de müşriklerin takip ettiklerini görünce 'Yâ Rasulullah! Onlardan biri ayağını kaldıracak olsa bize görecek!' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Üçüncüleri Allah olan iki kişiyi ne sanıyorsun!"
Bize Haccac, ona Hemmam, ona Katâde, ona Enes ona da Ubâde b. Sâmit'in rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı ister. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Aişe (r.anha) ya da hanımlarından biri "Biz ölümü hoş görmüyoruz!" dedi. Rasulullah (sav), "Böyle değil! Mümine ölüm geldiğinde Allah'ın rızası ve ikramı ile müjdelenir. Onun önünde bundan daha sevimli bir şey olmaz. [İşte bundan dolayı] Allah'a kavuşmayı arzu eder, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kafire ölüm geldiğinde ise Allah'ın azabı ve cezası ile müjdelenir. Onun önünden bundan daha kötü bir şey olmaz. O, Allah'a kavuşmayı, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez" buyurdu. Ebu Davud ve Amr, Şube'den nakillerinde ihtisara gitmişlerdir. [Bu hadisi] Said, Katâde'den, o Zürâre'den, o Sa'd'dan o da Aişe vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Amr, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Başımıza komutan olarak tayin edilen Ebu Ubeyde ile birlikte Ceyşü'l-habat gazasına çıktık ve ve şiddetli bir açlık baş gösterdi. Derken, daha önce benzerini görmediğimiz büyüklükte ve Anberin denilen bir balık, ölü olarak deniz kıyısına vurdu. 15 gün boyunca ondan yedik. Ebu Ubeyde onun kemiklerinden birini aldı (kaldırdı) altından bir süvari geçebiliyordu. Bana Ebu Zübeyir'in aktardığına göre Cabir, Ebu Ubeyde'nin "yiyin" dediğini işitmiştir. Medine'ye geldiğimizde bunu Hz. Peygamber'e (sav) bildirdik. O, "Allah'ın size çıkardığı rızkı yiyin, yanınızda varsa bize de ikram edin" buyurdu. Bazıları o balıktan biraz getirdi, Rasulullah (sav) da onu yedi.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Amr, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Başımıza komutan olarak tayin edilen Ebu Ubeyde ile birlikte Ceyşü'l-habat gazasına çıktık ve ve şiddetli bir açlık baş gösterdi. Derken, daha önce benzerini görmediğimiz büyüklükte ve Anberin denilen bir balık, ölü olarak deniz kıyısına vurdu. 15 gün boyunca ondan yedik. Ebu Ubeyde onun kemiklerinden birini aldı (kaldırdı) altından bir süvari geçebiliyordu. Bana Ebu Zübeyir'in aktardığına göre Cabir, Ebu Ubeyde'nin "yiyin" dediğini işitmiştir. Medine'ye geldiğimizde bunu Hz. Peygamber'e (sav) bildirdik. O, "Allah'ın size çıkardığı rızkı yiyin, yanınızda varsa bize de ikram edin" buyurdu. Bazıları o balıktan biraz getirdi, Rasulullah (sav) da onu yedi.
Açıklama: Buhari ile Ebu Davud arasında inkita vardır.
Açıklama: Buhari ile Amr b. Merzuk arasında inkita vardır.
Açıklama: Buhari ile Said b. Ebu Arube arasında inkita vardır.