حدثنا إسماعيل بن أبي أويس قال حدثني سليمان بن بلال عن عبد الله بن سليمان بن أبى سلمة الأسلمى أنه سمع معاذ بن عبد الله بن خبيب الجهني يحدث عن أبيه عن عمه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج عليهم وعليه أثر غسل وهو طيب النفس فظننا أنه ألم بأهله فقلنا يا رسول الله نراك طيب النفس قال أجل والحمد لله ثم ذكر الغنى فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنه لا بأس بالغنى لمن اتقى والصحة لمن اتقى خير من الغنى وطيب النفس من النعم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164305, EM000301
Hadis:
حدثنا إسماعيل بن أبي أويس قال حدثني سليمان بن بلال عن عبد الله بن سليمان بن أبى سلمة الأسلمى أنه سمع معاذ بن عبد الله بن خبيب الجهني يحدث عن أبيه عن عمه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج عليهم وعليه أثر غسل وهو طيب النفس فظننا أنه ألم بأهله فقلنا يا رسول الله نراك طيب النفس قال أجل والحمد لله ثم ذكر الغنى فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنه لا بأس بالغنى لمن اتقى والصحة لمن اتقى خير من الغنى وطيب النفس من النعم
Tercemesi:
— Abdullah ibni Hubeyb amcasından (Ubeyde'den), anlatıyor:
— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Se'lem), üzerinde yıkanma eseri (ıslaklık) olduğu halde (mevcut insanların) yanlarına geldi. Kendileri hoş ve neş'eli durumda idiler. Biz zannettik ki, ailesini ziyaret etti. Dedik ki:
— Ey Allah'ın Resulü! Halinizi hoş durumda görüyoruz. Peygamber:
«— Evet, Allah'a hamd olsun,» dedi. Sonra zenginlikten konuşuldu. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«— Allah'dan korkan (takva sahibi) kimse için zenginlikte beis yoktur. Fakat Allah'dan korkan (takva sahibi) için sıhhat, zenginlikten daha hayırlıdır. Nefsin hoşluğu da nimetlerden sayılır.»[596]
«Tayyibu'n-Nefs», his organlarının ve nefsin zevk ve sürür içinde olmasıdır ki, insanda, cehalet ve düşük hareketlerden arınarak ilim ve güzel ahlâk vasıflarına bürünerek tecelli eder. Manevî olgunluğun görüntüsü olur. Ashab-ı kiramın, Hz. Peygamberdeki bu hali sezişlerini, Peygamberimiz doğrulamışlar ve bundan dolayı Allah'a hamd etmişlerdir.
Allah'ın ihsan buyurduğu nimetlere karşı hamd etmek ve şükürde bulunmak bir ibadettir ve nimetin çoğalmasına vesiledir. Zira Cenab-ı Hak :
— And olsun, eğer şükrederseniz, elbette size nimetimi artırırım.» {ibrahim Sûresi, Âyet: 7) buyuruyor. Allah Tealâ İhlâsla edilen hamd ve şükre razı olup, onun mükâfatını verir.
Servet çokluğu ve mal bolluğu, takva sahiplerinde olursa zararı yoktur. Çünkü takva sahibi^ Allah'ın emirlerine göre imkânlarını kullanan ve yasaklarından sakınan kimsedir. Böyle bir kimse, Allah'ın dinine" ve müslü-manlara en fazla yardım edebilen olur. Peygamber Efendimizin bu hadîs-i şeriflerinden anlıyoruz ki, takva sahibi olmayan kötü ruhlu ve azgın kimseler elinde servet ve mal çokluğu zararlıdır. Çünkü bu gibi insanlar ellerindeki kuvveti fenalığa ve ahlâksızlık yollarına harcamak sureliyle insan* lığa zarar verirler, cemiyeti bozarlar ve türlü türlü fesada yol açarlar. Bu gibileri kontrol altında bulundurmak idare adamlarının görevi olrçıalıdır.
Dİğer taraftan zenginliğin saadet vesilesi olmadığını da Peygamber Efendimiz son cümleleriyle ifade buyurmuşlardır:
«— Takva sahibi kimseler için vücut sağlığı, zenginlikten daha hayırlıdır.» diye beyan etmişlerdir.
Daha önce de belirtildiği gibi vücucl sağlığı olmadan İnsan, ne kendi ihtiyacını görebilir, ne de ibadet edebilir, yemek ve içmek zevkini duyabilir. Daima hastalığı sebebiyle acziyet içinde kalır. Onu, sahip olduğu servet ve altınlar kurtaramaz, huzura kavuşamaz. Bu itibarla sıhhatini ve sağlam vücud yapısını Allah yolunda kullanan ve çalışan takva sahibi bir kimsenin durumu, bu sağlığa sahip bulunmayan zengınlerinkinden çok daha iyidir ve hayırlıdır.
Kederden ve elemden beri bulunarak Allah'ın emirlerini yerine getirmiş olmaktan mütevellid insandaki tatlı ve hoş manzara da Allah'ın nimet-lerindendir. Çünkü bu, manevî bir huzur ve sürürdür.[597]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 301, /266
Senetler:
0. Mübhem Ravi (Mübhem)
1. Abdullah b. Hubeyb el-Cühenî (Abdullah b. Hubeyb)
2. Muaz b. Abdullah el-Cühenî (Muaz b. Abdullah b. Hubeyb)
3. Abdullah b. Süleyman el-Eslemî (Abdullah b. Süleyman b. Ebu Seleme)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Dünya, Zenginlik
Hz. Peygamber, duaları
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Sağlık, sağlık nimettir
Takva, ulaşmanın yolları
حدثنا هارون،قال= عبد الله بن يزيد قال= ثنا حيوة بن شريح،قال= حدثني أبو هانىء عن الحبلي، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بن عَمْرٍو، قال=قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: الدنيا متاع و خير متاعها المرأة الصالحة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
187617, MK13702
Hadis:
حدثنا هارون،قال= عبد الله بن يزيد قال= ثنا حيوة بن شريح،قال= حدثني أبو هانىء عن الحبلي، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بن عَمْرٍو، قال=قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: الدنيا متاع و خير متاعها المرأة الصالحة
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46347, DM002760
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَوَلَةَ عَنْ بُرَيْدَةَ الأَسْلَمِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَكْفِى أَحَدَكُمْ مِنَ الدُّنْيَا خَادِمٌ وَمَرْكَبٌ ».
Tercemesi:
Bize Aftan rivayet edip (dedi ki), bize Hamraâd b. Seleme, el-Cureyci'den, (O) Ebu Nadra'dan, (O) Abdullah b. Me-vele'den, (O da) Bureyde el-Eslemi'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Birinize şu dünyadan bir hizmetçi ile bir binek kâfi gelir!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 10, 3/1787
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Mevele el-Kuşeyrî (Abdullah b. Mevele)
3. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
4. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Hz. Peygamber, zühdü
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية قال حدثنا الأعمش عن إبراهيم التيمي عن الحارث بن سويد عن عبد الله قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : أيكم مال وارثه أحب إليه من ماله قالوا يا رسول الله ما منا أحد إلا ماله أحب إليه من مال وارثه فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم اعلموا أنه ليس منكم أحد إلا مال وارثه أحب إليه من ماله مالك ما قدمت ومال وارثك ما أخرت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163965, EM000153
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا أبو معاوية قال حدثنا الأعمش عن إبراهيم التيمي عن الحارث بن سويد عن عبد الله قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : أيكم مال وارثه أحب إليه من ماله قالوا يا رسول الله ما منا أحد إلا ماله أحب إليه من مال وارثه فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم اعلموا أنه ليس منكم أحد إلا مال وارثه أحب إليه من ماله مالك ما قدمت ومال وارثك ما أخرت
Tercemesi:
— Abdujlah'dan (Radiyaîlahu anh) rivayet edildiğine §öyle dedi:
Reşûlüljah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;
«Hanginizin mirasçısının malı, kendisine kendi malından,daha sevgilidir?»
(Ashab) dediler ki:
«Ya Resftlaîlâh! Bizden fyer bmmîzin ihal^,. pıirasçısının 'İnalından kendine daha sevgilidir.»
Btmun üzerine 9«sûlüHah?(ŞallalkthüAleyhiveSellem) şöyletbuyurdu:
«Biliniz ki, sizden hiçbirinizin malî, mirasçısının malından kendine daha sevgili değildir. Senin malın önceden (hayır yollarına) harcadığındır. Mirasçının malı da (harcayamayıp) geriye bıraktığındır.»[305]
İnsan, kendinden önce âhirete çocuk göndermekle nasıl sevap kazanıyorsa, yine ölümünden önce hayır yollarına harcadığı mal sebebiyle kendinden önce âhiret sevabı hazırlamış olur. Ahirette bu hayır yollarına harcadığı malların sevabını bulacağı için, malı kendisi ile bulunmuş demektir. Fajcat hayır yollarına harcayamayıp geriye bıraktığı maldan bir fayda gö-remiyeceğinden o mal veresenin olur, onlara kalır. Buna rağmen insan yine cimri davranarak âhireti ve kendi malını ihmâl eder de veresenin malını sever, korur ve onü harcayamaz. Bu bakımdan Peygamber Efendimiz biz müminleri ikâz buyurmuşlar ve hayır yollarına harcamıya bizi teşvik etmişlerdir.[306]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 153, /161
Senetler:
()
Konular:
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Kazanç, Emeği ile geçinmek
Sadaka, fazileti
Yargı, miras Hukuku
حدثنا عمرو بن منصور قال حدثنا مبارك قال حدثنا الحسن قال حدثنا أنس بن مالك قال : دخلت على النبي صلى الله عليه وسلم وهو على سرير مرمول بشريط تحت رأسه وسادة من آدم حشوها ليف ما بين جلده وبين السرير ثوب فدخل عليه عمر فبكى فقال له النبي صلى الله عليه وسلم ما يبكيك يا عمر قال أما والله ما أبكي يا رسول الله ألا أكون أعلم أنك أكرم على الله من كسرى وقيصر فهما يعيشان فيما يعيشان فيه من الدنيا وأنت يا رسول الله بالمكان الذي أرى فقال النبي صلى الله عليه وسلم أما ترضى يا عمر أن تكون لهم الدنيا ولنا الآخرة قلت بلى يا رسول الله قال فإنه كذلك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166264, EM001163
Hadis:
حدثنا عمرو بن منصور قال حدثنا مبارك قال حدثنا الحسن قال حدثنا أنس بن مالك قال : دخلت على النبي صلى الله عليه وسلم وهو على سرير مرمول بشريط تحت رأسه وسادة من آدم حشوها ليف ما بين جلده وبين السرير ثوب فدخل عليه عمر فبكى فقال له النبي صلى الله عليه وسلم ما يبكيك يا عمر قال أما والله ما أبكي يا رسول الله ألا أكون أعلم أنك أكرم على الله من كسرى وقيصر فهما يعيشان فيما يعيشان فيه من الدنيا وأنت يا رسول الله بالمكان الذي أرى فقال النبي صلى الله عليه وسلم أما ترضى يا عمر أن تكون لهم الدنيا ولنا الآخرة قلت بلى يا رسول الله قال فإنه كذلك
Tercemesi:
— Enes ibni Malik anlatarak şöyle demiştir:
«Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seltem)'in yanma vardım; o, hurma .liflerinden örülü bir sedir üzerindeydi Başı altında da, içi hurma lifi dolu bulunan deriden bir yastık vardı. Peygamberin teni ile sedir arasında bir elbise vardı. Bir de Öroer (Radiyallahu anh) onun yanına girdi de ağladı.
Bunun üzerine Peygamber (Saîlalîahü Aleyhi ve Sellem) ona:
«— Hangi şey sem ağlatıyor, ey Ömer?» dedi. Ömer şöyle dedi: — Allah'a yemin ederim ki, benim ağlayışım, Allah katında senin Kisrâ ve Kayser'den daha iyi olduğunu bümemdendir : Bunlar dünya hayatında yaşadıkları saltanatı yaşamaktadırlar. Halbuki sen ey Allah'ın Resulü, gördüğüm bu yerdesin, (çok sade ve basit bir hayat yaşıyorsun).
Buna karşılık Peygamber (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Ey Ömer! Dünyanın «niar için ve âhiretin bizim için olmasına sen raası olmaa: mısın?»
Dedim kî: Evet (razı olurum) ya Resûîallah! Peygamber:
«— İşte bu böyledir.» buyurdu.[1056]
Bundan önceki haber ve hadîslere ve 835 sayılı Hodîs-İ Şerife bakılsın.[1057]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1163, /883
Senetler:
()
Konular:
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Yaşam, Hz. Peygamber dönemi hayat standartı
نا أبو بكر نا محمد بن إسحاق نا علي بن الحسن بن شقيق ثنا الحسين بن واقد حدثنا عبد الله بن بريدة عن أبيه قال قال رسول الله صلى الله عليه و سلم : أحساب أهل الدنيا هذا المال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
187040, DK003805
Hadis:
نا أبو بكر نا محمد بن إسحاق نا علي بن الحسن بن شقيق ثنا الحسين بن واقد حدثنا عبد الله بن بريدة عن أبيه قال قال رسول الله صلى الله عليه و سلم : أحساب أهل الدنيا هذا المال
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Nikah 3805, 4/466
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ebu Abdurrahman Ali b. Hasan el-Abdî (Ali b. Hasan b. Şakîk b. Dinar b. Miş'ab)
5. Muhammed b. İshak es-Sâgânî (Muhammed b. İshak b. Cafer)
6. Abdullah b. Muhammed el-Fakih (Abdullah b. Muhammed b. Ziyad b. Vasıl b. Meymun)
Konular:
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42639, HM000838
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَنْبَأَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَمَّا زَوَّجَهُ فَاطِمَةَ بَعَثَ مَعَهُ بِخَمِيلَةٍ وَوِسَادَةٍ مِنْ أَدَمٍ حَشْوُهَا لِيفٌ وَرَحَيَيْنِ وَسِقَاءٍ وَجَرَّتَيْنِ فَقَالَ عَلِيٌّ لِفَاطِمَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا ذَاتَ يَوْمٍ وَاللَّهِ لَقَدْ سَنَوْتُ حَتَّى لَقَدْ اشْتَكَيْتُ صَدْرِي قَالَ وَقَدْ جَاءَ اللَّهُ أَبَاكِ بِسَبْيٍ فَاذْهَبِي فَاسْتَخْدِمِيهِ فَقَالَتْ وَأَنَا وَاللَّهِ قَدْ طَحَنْتُ حَتَّى مَجَلَتْ يَدَايَ فَأَتَتْ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ مَا جَاءَ بِكِ أَيْ بُنَيَّةُ قَالَتْ جِئْتُ لَأُسَلِّمَ عَلَيْكَ وَاسْتَحْيَا أَنْ تَسْأَلَهُ وَرَجَعَتْ فَقَالَ مَا فَعَلْتِ قَالَتْ اسْتَحْيَيْتُ أَنْ أَسْأَلَهُ فَأَتَيْنَاهُ جَمِيعًا فَقَالَ عَلِيٌّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ لَقَدْ سَنَوْتُ حَتَّى اشْتَكَيْتُ صَدْرِي وَقَالَتْ فَاطِمَةُ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَدْ طَحَنْتُ حَتَّى مَجَلَتْ يَدَايَ وَقَدْ جَاءَكَ اللَّهُ بِسَبْيٍ وَسَعَةٍ فَأَخْدِمْنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَاللَّهِ لَا أُعْطِيكُمَا وَأَدَعُ أَهْلَ الصُّفَّةِ تَطْوَ بُطُونُهُمْ لَا أَجِدُ مَا أُنْفِقُ عَلَيْهِمْ وَلَكِنِّي أَبِيعُهُمْ وَأُنْفِقُ عَلَيْهِمْ أَثْمَانَهُمْ فَرَجَعَا فَأَتَاهُمَا النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَقَدْ دَخَلَا فِي قَطِيفَتِهِمَا إِذَا غَطَّتْ رُءُوسَهُمَا تَكَشَّفَتْ أَقْدَامُهُمَا وَإِذَا غَطَّيَا أَقْدَامَهُمَا تَكَشَّفَتْ رُءُوسُهُمَا فَثَارَا فَقَالَ مَكَانَكُمَا ثُمَّ قَالَ أَلَا أُخْبِرُكُمَا بِخَيْرٍ مِمَّا سَأَلْتُمَانِي قَالَا بَلَى فَقَالَ كَلِمَاتٌ عَلَّمَنِيهِنَّ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلَام فَقَالَ تُسَبِّحَانِ فِي دُبُرِ كُلِّ صَلَاةٍ عَشْرًا وَتَحْمَدَانِ عَشْرًا وَتُكَبِّرَانِ عَشْرًا وَإِذَا أَوَيْتُمَا إِلَى فِرَاشِكُمَا فَسَبِّحَا ثَلَاثًا وَثَلَاثِينَ وَاحْمَدَا ثَلَاثًا وَثَلَاثِينَ وَكَبِّرَا أَرْبَعًا وَثَلَاثِينَ
قَالَ فَوَاللَّهِ مَا تَرَكْتُهُنَّ مُنْذُ عَلَّمَنِيهِنَّ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَقَالَ لَهُ ابْنُ الْكَوَّاءِ وَلَا لَيْلَةَ صِفِّينَ فَقَالَ قَاتَلَكُمْ اللَّهُ يَا أَهْلَ الْعِرَاقِ نَعَمْ وَلَا لَيْلَةَ صِفِّينَ
Tercemesi:
Hz.Ali’den (Radiyallahü anh).
(Kendisi ve eşi Fatıma bir keresinde elde edilen esirlerden kendilerine bir hizmetçi vermesi için Rasûlullah'a gelmişlerdi ki bununla ikisinin yükü/ işi biraz hafiflesin. Rasûlullah o ikisinin isteğini kabul etmedi. ...(olay uzun olarak nakledildi.)"
Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) onlara dedi ki:
"Bu istediğinizden daha hayırlısını haber vermemi istemez misiniz?"
O ikisi:
'Bilâkis (isteriz).'
"(Bunlar) bazı kelimelerdir/ zikirlerdir ki Cibril bana öğretmişti: Her namazın peşinden on kere (sübhanallah diye) tesbih, on kere (elhamdülillah diye) hamd ve on kere de (Allahü ekber diye) O'nun yüceliğini ifade edersiniz. Yatağınıza geldiğinizde (yattığınızda) otuz üç kere (sübhanallah diye) tesbih, otuz üç kere (elhamdülillah diye) tahmid ve otuz dört kere (Allahü ekber diye) tekbiri zikredersiniz."
Râvi (Hz. Ali) ekledi:
'Vallahi, Rasûlullah öğrettikten sonra bunları hiç bırakmadım.' İbnü'l-Kevvâ kendisine:
'Sıffın gecesi de dahil mi?' deyince Hz. Ali:
'Allah sizi kahretsin, ey Irak ehli! Sıffın gecesi dahil (hiç bırakmadım).'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 838, 1/314
Senetler:
()
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Dua, dua ile öğretmek
Dua, geceleri yapılacak dualar
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Dua, uyumadan önce okunacak, dua, ayet vs.
Dünya, dünyevileşme
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Eğitim, öğretmede uygun zamanı seçmek
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Evlilik, evlilik için çeyiz vb. hazırlık yapmak
HZ. PEYGAMBER'İN ÇOCUKLARI
Hz. Peygamber, akrabalarını uyarması
Hz. Peygamber, çocukları
Hz. Peygamber, en çok sevdiği kişiler
Hz. Peygamber, ev hayatı
Hz. Peygamber, evlilikle ilgili tavsiyeleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, kızına tavsiyesi
Hz. Peygamber, yakınlarını uyarması
Tesbih
Tesbih, namazdan sonra tesbih çekmek