Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ubeydullah b. Abdurrahman arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279351, B004733-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ خَبَّابٍ قَالَ كُنْتُ قَيْنًا بِمَكَّةَ ، فَعَمِلْتُ لِلْعَاصِى بْنِ وَائِلِ السَّهْمِىِّ سَيْفًا ، فَجِئْتُ أَتَقَاضَاهُ فَقَالَ لاَ أُعْطِيكَ حَتَّى تَكْفُرَ بِمُحَمَّدٍ . قُلْتُ لاَ أَكْفُرُ بِمُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم حَتَّى يُمِيتَكَ اللَّهُ ، ثُمَّ يُحْيِيَكَ . قَالَ إِذَا أَمَاتَنِى اللَّهُ ثُمَّ بَعَثَنِى ، وَلِى مَالٌ وَوَلَدٌ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( أَفَرَأَيْتَ الَّذِى كَفَرَ بِآيَاتِنَا وَقَالَ لأُوتَيَنَّ مَالاً وَوَلَدًا * أَطَّلَعَ الْغَيْبَ أَمِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمَنِ عَهْدًا ) . قَالَ مَوْثِقًا . لَمْ يَقُلِ الأَشْجَعِىُّ عَنْ سُفْيَانَ سَيْفًا وَلاَ مَوْثِقًا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona el-A'meş, ona Ebû'd-Duhâ, ona Mesrûk, ona da Habbâb (ra.) şöyle haber verdi:
“Ben Mekke'de demircilik yapıyordum. Âs b. Vâil es-Sehmî'ye bir kılıç yapmıştım. Ona gittim ve kılıcın ücretini ödemesini istedim. Bana;
“- Muhammed'e küfretmedikçe sana para vermem!” dedi. Ben de;
“- Cenâb-ı Hak seni öldürüp diriltinceye kadar (kıyâmete kadar) ben asla Muhammed'e küfretmem” dedim. O da cevaben;
“- Öyleyse Allah beni öldürüp tekrar dirilttiği zaman, benim çok malım ve çocuklarım olacak (paranı o zaman veririm)” dedi. dedi. Bunun üzerine Allah şu âyeti indirdi:
Âyetlerimizi inkâr eden ve ‘Mutlaka bana mal ve evlât verilecektir’ diyen adamı gördün mü! O, gaybı mı biliyor, yoksa Rahman’nın katından bir söz mü aldı?” (Meryem, 19/77-78).
Bu âyetteki “ahden” kelimesi “mevsikan”, yani garanti demektir.
el-Eşcaî, Süfyân'dan yaptığı rivâyetinde "kılıç" ve "mevsikan" kelimelerini zikretmedi.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Ubeydullah b. Abdurrahman arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 4, 2/222
Senetler:
1. Ebu Abdullah Habbab b. Eret (Habbab b. Eret b. Cendele b. Sa'd b. Huzeyme)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Abdurrahman Ubeydullah b. Ubeydurrahman el-Eşcei (Ubeydullah b. Ubeydurrahman)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
KTB, İMAN
Kur'an, nuzül sebebi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4303, M002462
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ الأَشَجُّ جَمِيعًا عَنْ وَكِيعٍ - قَالَ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ - حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ سُوَيْدِ بْنِ غَفَلَةَ قَالَ قَالَ عَلِىٌّ إِذَا حَدَّثْتُكُمْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلأَنْ أَخِرَّ مِنَ السَّمَاءِ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ أَنْ أَقُولَ عَلَيْهِ مَا لَمْ يَقُلْ وَإِذَا حَدَّثْتُكُمْ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ فَإِنَّ الْحَرْبَ خَدْعَةٌ . سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « سَيَخْرُجُ فِى آخِرِ الزَّمَانِ قَوْمٌ أَحْدَاثُ الأَسْنَانِ سُفَهَاءُ الأَحْلاَمِ يَقُولُونَ مِنْ خَيْرِ قَوْلِ الْبَرِيَّةِ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ فَإِذَا لَقِيتُمُوهُمْ فَاقْتُلُوهُمْ فَإِنَّ فِى قَتْلِهِمْ أَجْرًا لِمَنْ قَتَلَهُمْ عِنْدَ اللَّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (el-Hemedanî) ve Abdullah b. Saîd el-Eşec, onlara Veki', -el-Eşec "Bana Veki' rivayet etti." demiştir.-, ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Hayseme (b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik), ona da Süveyd b. Ğafele, Ali (b. Ebu Talib)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Size Rasulullah'ın (sav) bir sözünü aktarırken onun (sav) söylemediği bir sözü ona nispet etmektense semadan yeryüzüne düşmek bana daha sevimli gelir. Fakat, sizinle aramızda cereyan eden bir şey hakkında kendi sözümü söylerken ise harp hileden ibrettir. Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işitmiştim: "Ahir zamanda yaşları küçük, akılları kıt bazı insanlar ortaya çıkacak. Onlar, insanların söylediği en güzel sözü söyleyen, Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi imandan çıkan kimselerdir. Bu insanlarla karşılaştığınızda onları öldürün. Zira onları öldürenlere kıyamet gününde Allah katında mükafat vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2462, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4304, M002463
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الْمُقَدَّمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim (b. Mahled), ona İsa b. Yunus (b. Amr b. Abdullah); (T) Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî ve Ebu Bekir b. Nafi', onlara Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan (b. Saîd b. Mesruk), onlara da (İsa b. Yunus ve Süfyan'a) A'meş (Süleyman b. Mihran), bu isnadla yukarıdaki hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2463, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4310, M002467
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ بْنُ هَمَّامٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبِى سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ كُهَيْلٍ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ وَهْبٍ الْجُهَنِىُّ أَنَّهُ كَانَ فِى الْجَيْشِ الَّذِينَ كَانُوا مَعَ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - الَّذِينَ سَارُوا إِلَى الْخَوَارِجِ فَقَالَ عَلِىٌّ رضى الله عنه أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يَخْرُجُ قَوْمٌ مِنْ أُمَّتِى يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لَيْسَ قِرَاءَتُكُمْ إِلَى قِرَاءَتِهِمْ بِشَىْءٍ وَلاَ صَلاَتُكُمْ إِلَى صَلاَتِهِمْ بِشَىْءٍ وَلاَ صِيَامُكُمْ إِلَى صِيَامِهِمْ بِشَىْءٍ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ يَحْسِبُونَ أَنَّهُ لَهُمْ وَهُوَ عَلَيْهِمْ لاَ تُجَاوِزُ صَلاَتُهُمْ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ » . لَوْ يَعْلَمُ الْجَيْشُ الَّذِينَ يُصِيبُونَهُمْ مَا قُضِىَ لَهُمْ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِمْ صلى الله عليه وسلم لاَتَّكَلُوا عَنِ الْعَمَلِ وَآيَةُ ذَلِكَ أَنَّ فِيهِمْ رَجُلاً لَهُ عَضُدٌ وَلَيْسَ لَهُ ذِرَاعٌ عَلَى رَأْسِ عَضُدِهِ مِثْلُ حَلَمَةِ الثَّدْىِ عَلَيْهِ شَعَرَاتٌ بِيضٌ فَتَذْهَبُونَ إِلَى مُعَاوِيَةَ وَأَهْلِ الشَّامِ وَتَتْرُكُونَ هَؤُلاَءِ يَخْلُفُونَكُمْ فِى ذَرَارِيِّكُمْ وَأَمْوَالِكُمْ وَاللَّهِ إِنِّى لأَرْجُو أَنْ يَكُونُوا هَؤُلاَءِ الْقَوْمَ فَإِنَّهُمْ قَدْ سَفَكُوا الدَّمَ الْحَرَامَ وَأَغَارُوا فِى سَرْحِ النَّاسِ فَسِيرُوا عَلَى اسْمِ اللَّهِ . قَالَ سَلَمَةُ بْنُ كُهَيْلٍ فَنَزَّلَنِى زَيْدُ بْنُ وَهْبٍ مَنْزِلاً حَتَّى قَالَ مَرَرْنَا عَلَى قَنْطَرَةٍ فَلَمَّا الْتَقَيْنَا وَعَلَى الْخَوَارِجِ يَوْمَئِذٍ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ الرَّاسِبِىُّ فَقَالَ لَهُمْ أَلْقُوا الرِّمَاحَ وَسُلُّوا سُيُوفَكُمْ مِنْ جُفُونِهَا فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يُنَاشِدُوكُمْ كَمَا نَاشَدُوكُمْ يَوْمَ حَرُورَاءَ . فَرَجَعُوا فَوَحَّشُوا بِرِمَاحِهِمْ وَسَلُّوا السُّيُوفَ وَشَجَرَهُمُ النَّاسُ بِرِمَاحِهِمْ - قَالَ - وَقُتِلَ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَمَا أُصِيبَ مِنَ النَّاسِ يَوْمَئِذٍ إِلاَّ رَجُلاَنِ فَقَالَ عَلِىٌّ رضى الله عنه الْتَمِسُوا فِيهِمُ الْمُخْدَجَ . فَالْتَمَسُوهُ فَلَمْ يَجِدُوهُ فَقَامَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - بِنَفْسِهِ حَتَّى أَتَى نَاسًا قَدْ قُتِلَ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ قَالَ أَخِّرُوهُمْ . فَوَجَدُوهُ مِمَّا يَلِى الأَرْضَ فَكَبَّرَ ثُمَّ قَالَ صَدَقَ اللَّهُ وَبَلَّغَ رَسُولُهُ - قَالَ - فَقَامَ إِلَيْهِ عَبِيدَةُ السَّلْمَانِىُّ فَقَالَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ اللَّهَ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ لَسَمِعْتَ هَذَا الْحَدِيثَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِى وَاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ . حَتَّى اسْتَحْلَفَهُ ثَلاَثًا وَهُوَ يَحْلِفُ لَهُ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd (Abdülhumeyd b. Humeyd b. Nasr), ona Abdürrezzak b. Hemmam (b. Nafi'), ona Abdülmelik b. Ebu Süleyman (Abdülmelik b. Meysera), ona Seleme b. Küheyl (b. Husayn), ona da Zeyd b. Vehb el-Cühenî'nin rivayet ettiğine göre Zeyd, Hariciler'le savaşmak üzere yola çıkan Ali'nin (ra) ordusundaydı. Bir ara Ali (ra) (ordusuna hitaben) şöyle dedi: 'Ey insanlar! Ben Rasulullah'ı (sav) "Ümmetimin içinden Kur'an okuyan bazı insanlar çıkacak. (Onlar zannederler ki) sizin Kura'n okumanız, namaz kılmanız, oruç tutmanız onlarınkilerinin yanında hiç bir şeydir. Evet onlar Kur'an okurlar ve bunun kendilerine bir yarar sağlayacağını düşünürler. Halbuki okudukları Kur’an tamamen aleyhlerinedir. Zira okudukları (Kur'an) boğazlarında aşağı geçmez. Onlar okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi dinden çıkarlar." buyururken işittim. Eğer onlarla karşılaşacak olan ordu, Peygamberlerinin (sav) diliyle ifade edilen ve kendileri için takdir edilen mükafatı bir bilselerdi başka işler yapmayı bırakır, (savaşmayı tercih ederlerdi.) Sözü edilen kimselerin alameti şudur: Onların içinde pazılı fakat dirseklerinden aşağısı olmayan bir adam vardır. Bu adamın pazısının baş kısmında kadınların meme ucu gibi (bir çıkıntı bulunur. Bu çıkıntının üzerinde beyaz kıllar vardır. Şimdi siz ailelerinizi ve mallarınızı ele geçirecekleri şekilde bunları bırakıp Muaviye ve Şamlılarla (savaşmaya mı) gideceksiniz. Allah'a yemin olsun ki (şimdi kendileriyle savaşacağımız) kimselerin Rasulullah’ın (sav) anlattığı insanlar olduğunu düşünüyorum. Zira onlar haksız yere kan döktüler, insanların hayvanlarına baskın düzenleyip (ele geçirdiler.) Öyleyse siz de Allah adına onlarla savaşın.' Seleme b. Küheyl şöyle dedi: Zeyd b. Vehb, seferin her bir evresini bana şu şekilde anlattı: Yolculuk esnasında bir köprüye vardık. O gün Haricilerle orada karşılaştığımızda başlarında komutanları Abdullah b. Vehb er-Rasıbî vardı. Askerlerine "Mızraklarınızı atın. Kılıçlarınızı kınından çıkarın. Korkarım ki Harura vakasının gerçekleştiği gün yaptıkları gibi size anlaşma teklifinde bulunacaklar." dedi. Bunun üzerine ordusu, (Ali'nin (ra) ordusuna doğru) yöneldi ve (uzaktan) mızraklarını atıp kılıçlarını çektiler. Ancak Ali'nin (ra) ordusu onları mızraklarıyla delik deşik etti. Zeyd b. Vehb savaşı anlatmaya şöyle devam etti: Ölüleri birbirinin üzerine yığılmıştı. Ali'nin (ra) ordusundan ise sadece iki kişi öldürülmüştü. Ali (ra) adamlarına "Cesetlerin içinde (Rasulullah'ın (sav) sözünü ettiği) sakat adamı arayın." dedi. Aradılar, ancak bulamadılar. Bu Sefer Ali (ra) kendisi kalkıp birbiri üzerine ölmüş insanların yanına geldi ve "Şu cesetleri geriye doğru çekin." dedi. Sakat adamı (cesetlerin bulunduğu yerin) hemen yanında buldular. Ali (ra) tekbir getirdi ve "Allah doğru söyledi, Rasulü de (onun sözünü bize) tebliğ etti." dedi. Zeyd b. Vehb şöyle devam etti: Abide es-Selmanî, Ali'ye doğru gidip "Ey Müminlerin emiri! Bahsettiğin hadisi Rasulullah’tan (sav) duyduğuna dair kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin eder misin?" dedi. Ali (ra) "Evet. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim." şeklinde cevap verdi. Abide es-Selmanî Ali'nin (ra) bu şekilde üç kere yemin etmesini istedi. O da üç kere yemin etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2467, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Seleme b. Küheyl el-Hadramî (Seleme b. Küheyl b. Husayn)
4. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4305, M002464
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . وَلَيْسَ فِى حَدِيثِهِمَا « يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir (b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes); (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ b. Küreyb) ve Züheyr b. Harb, onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazim), o ikisine (Cerir ve Ebu Muaviye'ye) de A'meş bu isnadla rivayet etmiştir. Ancak Cerir ve Ebu Muaviye'nin rivayet ettiği hadiste "Onlar okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi dinden çıkarlar." cümlesi bulunmamaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2464, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4321, M002470
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ عَنْ يُسَيْرِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ سَأَلْتُ سَهْلَ بْنَ حُنَيْفٍ هَلْ سَمِعْتَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَذْكُرُ الْخَوَارِجَ فَقَالَ سَمِعْتُهُ - وَأَشَارَ بِيَدِهِ نَحْوَ الْمَشْرِقِ « قَوْمٌ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ بِأَلْسِنَتِهِمْ لاَ يَعْدُو تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bkeir b. Ebu Şeybe (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman), ona Ali b. Müshir (b. Ali b. Umeyr), ona da eş-Şeybânî (Süleyman b. Feyruz)'nin rivayet ettiğine göre Yüseyr b. Amr şöyle demiştir: Sehl b. Huneyf (b. Vahib b. Ukeym b. Sa'lebe)'ye "Rasulullah'ı (sav) Hariciler'den söz ederken hiç duydun mu?" diye sormuştum. "Evet duydum." dedi. Eliyle doğu tarafını gösterdi ve Rasulullah'ın (sav) "Onlar dilleriyle Kur'an okuyan ancak okudukları Kur'an boğazlarında aşı geçmeyen, ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi dinden çıkan insanlardır." buyurduğunu söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2470, /415
Senetler:
1. Sehl b. Huneyf el-Ensari (Sehl b. Huneyf b. Vahıb b. Ukeym b. Salebe)
2. Yüseyr b. Amr eş-Şeybânî (Üseyr b. Amr b. Seyyâr)
3. Süleyman b. Feyrûz eş-Şeybanî (Süleyman b. Feyrûz)
4. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279831, M002463-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الْمُقَدَّمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî ve Ebu Bekir b. Nafî, onlara Abdurrahman b. Mehdî (b. Hassân b. Abdurrahman), ona Süfyan (es-Sevrî), o ikisine (Süfyan es-Sevrî ve İsa b. Yunus'a) A'meş (Süleyman b. Mihran), yukarıdaki hadisin bir benzerini bu isnadla rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2463, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279830, M002462-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ الأَشَجُّ جَمِيعًا عَنْ وَكِيعٍ - قَالَ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ - حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ سُوَيْدِ بْنِ غَفَلَةَ قَالَ قَالَ عَلِىٌّ إِذَا حَدَّثْتُكُمْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلأَنْ أَخِرَّ مِنَ السَّمَاءِ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ أَنْ أَقُولَ عَلَيْهِ مَا لَمْ يَقُلْ وَإِذَا حَدَّثْتُكُمْ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ فَإِنَّ الْحَرْبَ خَدْعَةٌ . سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « سَيَخْرُجُ فِى آخِرِ الزَّمَانِ قَوْمٌ أَحْدَاثُ الأَسْنَانِ سُفَهَاءُ الأَحْلاَمِ يَقُولُونَ مِنْ خَيْرِ قَوْلِ الْبَرِيَّةِ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ فَإِذَا لَقِيتُمُوهُمْ فَاقْتُلُوهُمْ فَإِنَّ فِى قَتْلِهِمْ أَجْرًا لِمَنْ قَتَلَهُمْ عِنْدَ اللَّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (el-Hemedanî) ve Abdullah b. Saîd el-Eşec, onlara Veki', -el-Eşec "Bana Veki' rivayet etti." demiştir.-, ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Hayseme (b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik), ona da Süveyd b. Ğafele, Ali (b. Ebu Talib)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Size Rasulullah'ın (sav) bir sözünü aktarırken onun (sav) söylemediği bir sözü ona nispet etmektense semadan yeryüzüne düşmek bana daha sevimli gelir. Fakat, sizinle aramızda cereyan eden bir şey hakkında kendi sözümü söylerken ise harp hileden ibrettir. Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işitmiştim: "Ahir zamanda yaşları küçük, akılları kıt bazı insanlar ortaya çıkacak. Onlar, insanların söylediği en güzel sözü söyleyen, Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi imandan çıkan kimselerdir. Bu insanlarla karşılaştığınızda onları öldürün. Zira onları öldürenlere kıyamet gününde Allah katında mükafat vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2462, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279832, M002463-3
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الْمُقَدَّمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî ve Ebu Bekir b. Nafî, onlara Abdurrahman b. Mehdî (b. Hassân b. Abdurrahman), ona Süfyan (es-Sevrî), o ikisine (Süfyan es-Sevrî ve İsa b. Yunus'a) A'meş (Süleyman b. Mihran), yukarıdaki hadisin bir benzerini bu isnadla rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2463, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî (Muhammed b. Ebu Bekir b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279833, M002464-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . وَلَيْسَ فِى حَدِيثِهِمَا « يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ b. Küreyb) ve Züheyr b. Harb, onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazim), o ikisine (Cerir ve Ebu Muaviye'ye) de A'meş bu isnadla rivayet etmiştir. Ancak Cerir ve Ebu Muaviye'nin rivayet ettiği hadiste "Onlar okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi dinden çıkarlar, bir daha da ona geri dönmezler." cümlesi bulunmamaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2464, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman ve Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak