251 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) ganimet mallarını taksim etti. Bunun üzerine bir adam 'yapılan bu ganimet taksiminde Allah'ın rızası gözetilmedi' dedi. Ben de Rasulullah'a (sav) geldim ve durumu ilettim. Rasulullah o kadar kızdı ki öfkesini yüzünde gördüm. Sonra da şöyle buyurdu: "Allah, Musa'ya rahmet eylesin. Ona bundan daha fazla eziyet edildi de yine de sabretti."
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şu'be, ona Muhârib b. Disâr, ona da Câbir b. Abdullah el-Ensârî şöyle söylemiştir: Bir adam gece karanlığı bastığında iki sulama devesi ile geldi. Adam, Muaz'ın yatsı namazını kıldırmasına denk geldi. Hemen devesini bıraktı ve Muaz'a uydu. Muaz namazda Bakara veya Nisâ suresini okumaya başlayınca, adam bırakıp gitti. Daha sonra Muaz bu kişi hakkında kötü bir söz söyledi ve bu durum bu şahsa ulaştı. Bunun üzerine o kimse Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve O'na Muaz'ı şikayet etti. Hz. Peygamber (sav) üç defa: "Ey Muaz! Sen bir fitneci misin? dedi ve Sebbih isme Rabbike'l-al'lâ, Ve'ş-şemsi ve duhâhâ, Ve'l-leyli izâ yağşa surelerini okuyup namaz kıldıramaz mıydın? Muhakkak ki arkandaki cemaatin içinde yaşlı, zayıf ve ihtiyaç sahibi kimseler vardır." buyurdu. Şu'be 'Muhakkak ki arkanda...' cümlelerinin de hadis olduğunu zannediyorum, dedi. Buhari dedi ki, Şu'be'ye bu hadisi rivayet etmede Said b. Mesrûk, Mis'ar ve Şeybânî mutâbaat etmiştir. Amr ve Ubeydullah b. Miksem ve Ebu Zübeyr'in Cabir'den naklettiklerine göre Muaz yatsı namazında Bakara Suresini okudu. Şu'be'ye, Muhârib'den rivayetinde A'meş mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Feyruz arasında inkita vardır.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şu'be, ona Muhârib b. Disâr, ona da Câbir b. Abdullah el-Ensârî şöyle söylemiştir: Bir adam gece karanlığı bastığında iki sulama devesi ile geldi. Adam, Muaz'ın yatsı namazını kıldırmasına denk geldi. Hemen devesini bıraktı ve Muaz'a uydu. Muaz namazda Bakara veya Nisâ suresini okumaya başlayınca, adam bırakıp gitti. Daha sonra Muaz bu kişi hakkında kötü bir söz söyledi ve bu durum bu şahsa ulaştı. Bunun üzerine o kimse Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve O'na Muaz'ı şikayet etti. Hz. Peygamber (sav) üç defa: "Ey Muaz! Sen bir fitneci misin? dedi ve Sebbih isme Rabbike'l-al'lâ, Ve'ş-şemsi ve duhâhâ, Ve'l-leyli izâ yağşa surelerini okuyup namaz kıldıramaz mıydın? Muhakkak ki arkandaki cemaatin içinde yaşlı, zayıf ve ihtiyaç sahibi kimseler vardır." buyurdu. Şu'be 'Muhakkak ki arkanda...' cümlelerinin de hadis olduğunu zannediyorum, dedi. Buhari dedi ki, Şu'be'ye bu hadisi rivayet etmede Said b. Mesrûk, Mis'ar ve Şeybânî mutâbaat etmiştir. Amr ve Ubeydullah b. Miksem ve Ebu Zübeyr'in Cabir'den naklettiklerine göre Muaz yatsı namazında Bakara Suresini okudu. Şu'be'ye, Muhârib'den rivayetinde A'meş mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Amr b. Dinar arasında inkita vardır.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şu'be, ona Muhârib b. Disâr, ona da Câbir b. Abdullah el-Ensârî şöyle söylemiştir: Bir adam gece karanlığı bastığında iki sulama devesi ile geldi. Adam, Muaz'ın yatsı namazını kıldırmasına denk geldi. Hemen devesini bıraktı ve Muaz'a uydu. Muaz namazda Bakara veya Nisâ suresini okumaya başlayınca, adam bırakıp gitti. Daha sonra Muaz bu kişi hakkında kötü bir söz söyledi ve bu durum bu şahsa ulaştı. Bunun üzerine o kimse Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve O'na Muaz'ı şikayet etti. Hz. Peygamber (sav) üç defa: "Ey Muaz! Sen bir fitneci misin? dedi ve Sebbih isme Rabbike'l-al'lâ, Ve'ş-şemsi ve duhâhâ, Ve'l-leyli izâ yağşa surelerini okuyup namaz kıldıramaz mıydın? Muhakkak ki arkandaki cemaatin içinde yaşlı, zayıf ve ihtiyaç sahibi kimseler vardır." buyurdu. Şu'be 'Muhakkak ki arkanda...' cümlelerinin de hadis olduğunu zannediyorum, dedi. Buhari dedi ki, Şu'be'ye bu hadisi rivayet etmede Said b. Mesrûk, Mis'ar ve Şeybânî mutâbaat etmiştir. Amr ve Ubeydullah b. Miksem ve Ebu Zübeyr'in Cabir'den naklettiklerine göre Muaz yatsı namazında Bakara Suresini okudu. Şu'be'ye, Muhârib'den rivayetinde A'meş mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ubeydullah b. Miksem arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Ebân el-Cu'fî, ona Abdurrahim b. Süleyman, ona Zekeriyya, ona Ebu İshak, ona da Amr b. Meymûn el-Evdî, İbn Mesud'un şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Kâbe'nin yanında namaz kılıyorken, Ebu Cehil ve arkadaşları da oturuyorlardı. Bir önceki gün bir deve kesilmişti. Ebu Cehil 'Hanginiz falanca oğullarının (devesinin) derisini alıp secdeye gittiğinde Muhammed'in (sav) omuzlarına koyar?' dedi. Orada bulunanların en şerlisi atılıp deriyi aldı ve Nebî (sav) secdeye vardığında omuzları arasına koydu. Müşrikler kahkaha atıp birbirlerine bu durumu eğlenerek işaret etmeye başladılar. Ben de ayakta olanları izliyordum. Eğer gücüm olsaydı onu Rasulullah'ın (sav) sırtından kaldırıp atardım. O esnada Hz. Peygamber (sav) secdede idi ve başını kaldırmadı. Nihayet biri gidip Fatıma'ya haber etti de o çıkageldi. O da genç bir kızdı. Deriyi kaldırıp attı. Ardından oradakilere dönüp sert sözler söyledi. Nebî (sav) namazını bitirince sesini yükseltti, sonra da onlara beddua etti. Hz. Peygamber (sav) dua ettiğinde üç kere eder, (Allah'tan) istekte bulunduğunda da üç kere bulunurdu. Sonra üç kere 'Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum' buyurdu. Nebî'nin (sav) sesini işittiklerinde gülme hali onlardan gidiverdi ve duasından korktular. Daha sonra 'Allah'ım! Ebu Cehil b. Hişam'ı, Utbe b. Rebîa'yı, Şeybe b. Rebîa'yı, Velid b. Ukbe'yi, Ümeyye b. Halef'i ve Ukbe b. Ebu Mu'ayt'ı sana havale ediyorum' dedi. Yedinci bir isim daha zikretti ama onu ezberleyemedim. Muhammed'i (sav) hak ile gönderene yemin olsun ki, Hz. Peygamber'in (sav) isim vererek zikrettiği kimselerin bedenlerini Bedir günü yere serilmiş vaziyette gördüm. Akabinde de Bedir kuyusuna atıldılar." [Hadisin ravilerinden Ebu İshak, Velid b. Ukbe'nin bu hadiste zikredilmesinin hatalı olduğunu söylemiştir.]
Açıklama: hadisin tam metni için M004411 numaralı rivayete bakınız.