حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس أن المهاجرين قالوا : يا رسول الله ذهب الأنصار بالأجر كله قال لا ما دعوتم الله لهم وأثنيتم عليهم به
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164029, EM000217
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس أن المهاجرين قالوا : يا رسول الله ذهب الأنصار بالأجر كله قال لا ما دعوتم الله لهم وأثنيتم عليهم به
Tercemesi:
Enes'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Muhacirler dediler ki:
«Ey Allah'ın Resulü! Ensar, sevâbm hepsini aldı götürdü» (bize bir şey kalmadı).
Peygamber şöyle dedi :
«Hayır, sîz onlar için Allah'a duâ ettikçe ve size verdikleri şey sebebiyle onları övdükçe, (size sevâb vardır, mahrum kalmazsınız).»[433]
Mekke müşriklerinin eziyet ve hakaretlerine dayanamıyarak doğmuş oldukları ana vatandan mallarını bırakarak Habeşistan ve Medine g:bi beldelere hicret (göç) eden ashab-ı kirama Muhacir denir. Özel olarak Medîne'ye hicret edenler «Muhacirin» adını alırlar. Bütün maddî imkânlarından mahrum olarak Medine'ye ve oradaki Müslüman kardeşleri yanına sığınan bu muhacirler, dünya tarihinde görülmemiş bir ikrama ve yakınlığa kavuşmuşlardır. Medine'Iİ ashab tarafından kendilerine üstün bir yardım yapıldığından bu yerli ashaba «Ensar» denir. Kendî evlerini misafirlere terk etmişler, mallarını vermişler ve bu kıymetli misafirlerini öz kardeşlerinden daha üstün tutmuşlardı.
İşte muhacirler gördükleri bu İyilik ve ikrama karşı, verecek bir şeyleri o!madıqmdan ve onlara bîr mukabelede bulunamadıklarından mahcub bir vaziyette :
«— Ey Allah'ın Resulü! Ensar bütün sevâblan aldı götürdü. Bizim halimiz ne olacak.»
Diye üzüntüye düştüler. Bunları teskin ve taltif için, muhacirlere bu müjdeyi verdiler: «Siz, onlara duâ edersiniz, size ettikleri iyilikten ötürü onları översiniz, Allah'a şükretmiş olursunuz. Böylece siz de sevâb kazanırsınız.»[434]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 217, /204
Senetler:
()
Konular:
Ensar, ensarın fazileti
Müslüman, Şükretmek - Nankörlük
Sahabe, Fazileti
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني ثابت بن عبيد قال : ما رأيت أحدا أجل إذا جلس مع القوم ولا أفكه في بيته من زيد بن ثابت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164099, EM000286
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني ثابت بن عبيد قال : ما رأيت أحدا أجل إذا جلس مع القوم ولا أفكه في بيته من زيد بن ثابت
Tercemesi:
Sabit ibni Ubeyd (Radiyallahu anh) anlatarak şöyle demiştir:
«— İnsanlarla oturduğum zaman, Zeyd ibni Sabit'den daha vakarlısını (hürmetkarını) ve evinde de, ondan daha hoşsohbet bir kimseyi görmedim.»[568]
Sabit İbni Ubeyd, Zeyd İbni Sabit'in azadlısı bulunduğundan onun güzel ahlâkını yakından bilmekteydi. Gerek evindeki tutum ve hareketlerine, gerekse dışardaki hareketlerine vakıftı. Bu itibarla gördüğü ve şahidi bulunduğu yüksek meziyetlerini ve güzel ahlâkını bize nakletmiş oluyor.[569]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 286, /255
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, Fazileti
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
Seçki, Güzel ahlak
حدثنا إسحاق قال حدثنا محمد بن الفضل قال حدثنا الوليد بن جميع عن أبى سلمة بن عبد الرحمن قال : لم يكن أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم متحزقين ولا متماوتين وكانوا يتناشدون الشعر في مجالسهم ويذكرون أمر جاهليتهم فإذا أريد أحد منهم على شيء من أمر الله دارت حماليق عينيه كأنه مجنون
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164796, EM000555
Hadis:
حدثنا إسحاق قال حدثنا محمد بن الفضل قال حدثنا الوليد بن جميع عن أبى سلمة بن عبد الرحمن قال : لم يكن أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم متحزقين ولا متماوتين وكانوا يتناشدون الشعر في مجالسهم ويذكرون أمر جاهليتهم فإذا أريد أحد منهم على شيء من أمر الله دارت حماليق عينيه كأنه مجنون
Tercemesi:
— (135-s.) Ebu Seleme, Abdurrahman'dan rivayet ettiğine eire, şöyle demiştir :
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in ashabı, çekingen değillerdi, uyuşuk değillerdi. Onlar toplantılarında birbirlerine (neş'e ile) şiir okurlardı ve İslâmdan önceki işlerini anarlardı. Fakat Allah'ın emrinden herhangi bir işte onlardan birine dokunulduğu zaman, sanki deli imiş gibi, göz kapaklarının içi (hiddetinden dışarı) dönerdi.»[1077]
imam Ahmed ve Tirmİzî'nin Ca bir i bin i Sem öre'den tahrîç ettikleri bir hadîs-i şerifte :
«— Peygamber (Sailallahu Aleyhi ve Sellemy'ın ashabı Peygamberin yanında şiir okurlar ve cahiliyyet sözlerini anlatırlardı; Hz. Peygamber de onları yasaklamazdı, bazan da onlarla tebessüm ederdi.» buyuruirnaktadır.
Hz. örn e r(RadİyaÜahıı anh), başı eğik bir adam gördü. Ona:
«— Başım kaldır, islâm hasta değildir.» dedi.
Hz. Âişe (Radiyallahiianha), uyuşukluğundan nerde ise ölecek bir adam gördü :
«— Buna ne oluyor?» diye sordu. «Bu Kurra'dan (kıraat üstodlanrîdan) biridir.» cevabı verildi. Bunun üzerine Hz. Âişe şöyle buyurdu :
«— Hz. Ömer kıraat üstadlannın başı idi, yürüdüğü zaman hszh giderdi, konuştuğu zaman duyururdu, döğdüğü zaman da acirtfdı.»
Anlaşılıyor ki, ashaba kiram bir araya geldikleri zaman tevazu .göstererek cahiliyet devrindeki işlerini anarlar ve şiirler okurlardı, öyle ki, dışardan onları gören, takva sahibi olmadıklarını sanırdı. Halbuki Allah'ın emri bahis konusu olunca, dinlerine zarar verecek bir hal olunca büsbütün değişirler ve ciddileşirlerdi, üzerlerine düşen vazifeyi hemen yerine getirirlerdi.[1078]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 555, /442
Senetler:
()
Konular:
Cahiliye
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Sahabe, Fazileti
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık