10265 Kayıt Bulundu.
Bize Davud b. Amr ed-Dabbi, ona Nafi' b. Ömer, ona da İbn Ebu Müleyke şöyle rivayet etmiştir: "İbn Abbas'a bir mektup yazıp bana (bazı şeyler) yazmasını ve (birtakım şeyleri) de gizlemesini istedim. İbn Abbâs, hoş çocuktur! Onun için (bazı şeyler) seçeceğim ve ondan (birtakım şeyleri) gizli tutacağım dedi. İbn Abbas, Ali'nin hükümlerini (ihtiva eden yazılı bir malzemeyi) istedi de ondan (bazı) şeyleri yazmaya başladı. Bir (hükme) rastladığında; Vallahi! Ali'nin bununla hükmetmesi için sadece sapıtmış olması gerekir! derdi."
Açıklama: "Vallahi! Ali'nin bununla hükmetmesi için sadece sapıtmış olması gerekir!" ifadesi, Hz. Ali adına yalanlar uydurulduğunu göstermektedir ki bu, hicrî birinci asrın ikinci yarısına tekabül etmektedir. İbn Ebu Müleyke'nin her şeye dair yazı yazmamasına dair talebi de mektubun istenmeyen kimseler eline geçeceği endişesine ilişkin olabilir.
Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Hişam b. Huceyr, ona da Tâvus şöyle rivayet etmiştir: "İbn Abbas'a içinde Ali'nin (ra) hükümlerinin bulunduğu bir kitap getirildi de (İbn Abbas), bir kısmı hariç (hepsini) imha etti." [Süfyan b. Uyeyne, (hadisi rivayet ederken) kolu ile işarette bulundu.]
Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona Yahya b. Adem, ona İbn İdris, ona el-A'meş, ona da Ebu İshak şöyle rivayet etmiştir: "(Birtakım insanlar) Ali'den sonra bu (bidat) şeyleri ortaya koyduklarında Ali'nin arkadaşlarından biri, 'Allah, onları kahretsin! Nice ilmi ifsad ettiler!' dedi."
Bize Ali b. Haşrem, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona da Muğîra şöyle rivayet etmiştir: "Ali'den nakledilen hadis(ler) konusunda sadece Abdullah b. Mesud'un arkadaşları doğru konuşur."
Bize Hasan b. Rabî', ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb ve Hişam, onlara Muhammed, ona Fudayl, ona Hişam, ona Mahled b. Hüseyin, ona Hişam, ona da Muhammed b. Sirin şöyle rivayet etmiştir: "Bu (hadis) ilmi, dindir! Dininizi kimden aldığınıza (iyi) bakın!"
Bize Ebu Cafer Muhammed b. Sabbah, ona İsmail b. Zekeriyya, ona Asım el-Ahvel, ona da İbn Sirin şöyle rivayet etmiştir: "(Önceleri) isnad hakkında sormazlardı. Fitne meydana gelince (alimler), bize ravilerinizi(n isimlerini) söyleyin dediler. (Ravilere) bakılır; sünnet ehlinden ise hadisleri alınır, bidat ehlinden ise hadisleri alınmazdı."
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona İsa b. Yunus, ona el-Evzaî, ona da Süleyman b. Musa şöyle rivayet etmiştir: "Tâvus ile karşılaşıp falan kimse bana şu şu hadisleri nakletti dedim. (Tâvus), eğer arkadaşın doğru sözlü (مَلِيًّا) ise ondan hadis al dedi."
Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, ona Mervan b. Muhammed ed-Dımaşkî, ona Said b. Abdülaziz, ona da Süleyman b. Musa şöyle rivayet etmiştir: "Tâvûs'a, falan kişi bana şu şu hadisleri rivayet etti dedim. (Tâvus), eğer arkadaşın doğru sözlü ise ondan hadis al dedi."
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona el-Esma'î, ona İbn Ebu Zinâd, ona da babası (Ebu Zinad) şöyle rivayet etmiştir: "Medine'de hepsi de güvenilir yüz kişiye yetiştim (ama) kendilerinden hadis alınmaya layık kimseler olmayıp onlar hakkında (hadisten) anlamaz denilirdi."