حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو همام محمد بن الزبرقان قال حدثنا يونس بن عبيد عن الحسن عن الأسود بن سريع قلت : يا رسول الله إني مدحت ربي عز وجل بمحامد قال أما إن ربك يحب الحمد ولم يزده على ذلك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165553, EM000859
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو همام محمد بن الزبرقان قال حدثنا يونس بن عبيد عن الحسن عن الأسود بن سريع قلت : يا رسول الله إني مدحت ربي عز وجل بمحامد قال أما إن ربك يحب الحمد ولم يزده على ذلك
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Hemmam Muhammed b. ez-Zibrikân, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan, ona Esved b. Serî nakletti. Ben, "Ey Allah'ın Rasulü! Ben İzzet ve Celal sahibi olan Rabbim'i bir takım övgülerle methettim." dedim. Allah Rasulü de "İyi bil ki, gerçekten, Rabbin övülmeyi sever." buyurdu ve bu sözüne başka bir şey eklemedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 859, /670
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah tasavvuru
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Hitabet, Şiir ve şairler
حدثنا سعيد بن عفير قال حدثني يحيى بن أيوب عن موسى بن علي عن أبيه عن عمرو بن العاص قال : إذا كثر الأخلاء كثر الغرماء قلت لموسى وما الغرماء قال الحقوق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165549, EM000855
Hadis:
حدثنا سعيد بن عفير قال حدثني يحيى بن أيوب عن موسى بن علي عن أبيه عن عمرو بن العاص قال : إذا كثر الأخلاء كثر الغرماء قلت لموسى وما الغرماء قال الحقوق
Tercemesi:
Bize Sa'd b. Ufeyr, ona Yahya b. Eyyüb, ona Musa b. Uley, ona babası (Uley b. Rabah), ona da Amr b. el-Âs şöyle haber vermiştir: Dostlar çoğaldığı zaman borçlar da çoğalır. Musa b. Uley'e borçlar nedir? diye sordum. Haklar diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 855, /668
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdullah Amr b. As el-Kuraşî (Amr b. As b. Vail b. Hişam b. Suayd)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Haklar, haklara saygı
Haklar, İnsan hakları
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان عن إسماعيل عن قيس قال : سمعت معاوية يقول لأخ له صغير اردف الغلام فأبى فقال له معاوية بئس ما أدبت قال قيس فسمعت أبا سفيان يقول دع عنك أخاك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165548, EM000854
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا سفيان عن إسماعيل عن قيس قال : سمعت معاوية يقول لأخ له صغير اردف الغلام فأبى فقال له معاوية بئس ما أدبت قال قيس فسمعت أبا سفيان يقول دع عنك أخاك
Tercemesi:
— (193-s.) Kays'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki; Muâ-viye'nin kendi küçük kardeşine şöyle dediğini işittim:
— Bu hizmetçiyi terkine al, (bineceğin hayvan üzerinde senin arkanda olsun). Kardeşi ise bunu yapmaktan kaçındı. Bunun üzerine Mua-viye, otta:
— Ne fena terbiye edildin, dedi.
Kays demiştir ki, (Muâviye'nin babası) Ebû Süfyan'ın (Muâviye'ye) :
— Kardeşinin sana karşı tutumunu bağışla, dediğini işittim.[431]
Burada iki hususa işaret edilmektedir:
Birincisi: Hizmetçiyi terkiye almak suretiyle, efendi ve hizmetçinin birarada yürümelerinin edebe aykırı düşmediğidir. Aynı zamanda böyle hareket, bir tevazu manası taşımaktadır.
İkinci husus : Böyle hareket etmemenin büyük bir suç olmadığı, terbiyesizlik derecesine ulaşmadığıdır. Bir fazilet farkı olarak mütalâa edilmesi gerektiğidir. (Bu eser için başka bir kaynak bulunamamıştır.)[432]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 854, /668
Senetler:
()
Konular:
Eğitim, terbiyeyi güzelce yapmak
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة سمع مطرفا قال : صحبت عمران بن حصين من الكوفة إلى البصرة فقل منزل ينزله إلا وهو ينشدني شعرا وقال إن في المعاريض لمندوحة عن الكذب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165551, EM000857
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة سمع مطرفا قال : صحبت عمران بن حصين من الكوفة إلى البصرة فقل منزل ينزله إلا وهو ينشدني شعرا وقال إن في المعاريض لمندوحة عن الكذب
Tercemesi:
Mutrif den işitüdiğine göre demiştir ki, İmran ibni Husayn'e, Kûfe'den Basra'ya kadar arkadaşlık ettim; hemen hemen her konakladığı yerde bana şiir okuyordu ve şöyle demişti:
— İşaret ve tarizle yapılan ifadelerde yalandan uzaklaşma vardır.[437]
Bir sözden hem gerçek mana, hem de bazı karinelerle mecaz manası alınabilecek olursa, bu gibi sözlerin tevili mümkündür. Meselâ bir kimsenin kolunun uzunluğunu bildirirken, onun hırsızlığına da işaret ederek «kolu uzun» denilebilir ve bir söz kaçamağı yapılabilir. Böylece bunu söyleyen adam maksadını gizleyerek yalan için bîr yol bulabilir. Akıllı ve ihtiyatlı davranan kimseler, çok kere konuşmalarını tariz suretiyle ifade ederler. Hakkı beyan etmekte tariz yolunu seçmenin sakınılacak tarafı yoktur. Bu da bir nevi hikmet sayılır.
(Bu ve bundan önceki haber için başka kaynak bulunamamıştır.).[438]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 857, /670
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر قال حدثنا أيوب بن ثابت عن خالد هو بن كيسان قال : كنت عند بن عمر فوقف عليه إياس بن خيثمة قال ألا أنشدك من شعري يا بن الفاروق قال بلى ولكن لا تنشدني إلا حسنا فأنشده حتى إذا بلغ شيئا كرهه بن عمر قال له أمسك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165550, EM000856
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر قال حدثنا أيوب بن ثابت عن خالد هو بن كيسان قال : كنت عند بن عمر فوقف عليه إياس بن خيثمة قال ألا أنشدك من شعري يا بن الفاروق قال بلى ولكن لا تنشدني إلا حسنا فأنشده حتى إذا بلغ شيئا كرهه بن عمر قال له أمسك
Tercemesi:
— (195-s.) Halid ibni Keysan'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, ben (Abdullah) ibni Ömer'in yanında idim. îyas ibni Hayseme, onun karşısında durup, şöyle dedi:
— Ey Faruk'un oğlu (Abdullah), sana şiirimden okuyayım mı? (Abdullah) ibni Ömer:
— Evet, ancak bana güzel olanı oku, dedi. Bunun üzerine İyas ibni Hayseme, ona şiir okudu; nihayet ibni Ömer'in hoşlanmadığı şeye (söze) ulaştığı zaman, İbni Ömer ona:
«— Dur!» dedi.[435]
Şiir, anlamak ve bitmek, duymak mânâlarına gelen Arapça bir kelimedir. Edebiyat dilinde ise, ölçülü ve kafiyeli olan güzel sözler manzumesine denir. Burada da bu manada olan şiir kosdedilmektedir. Böyle olunca, her şiir fuzuliyat olmaz ve taşkınlık sayılmaz. Çünkü şiir şeklinde ifade edilen sözlerin bir kısmı hakkı belirtir ve ona teşvik eder. Hak ve adaleti açıklayan, güzele ve iyiye delâlet eden şiirler, kasd edilen manayı en tatlı ve en coşkun şekilde terennüm ettiklerinden ve dinleyiciyi büyü I ey ip heyecana getirdiklerinden hikmetle anılmaya hak kazanmışlardır.
Hikmet, sağlam ve kuvvetli bir görüşle gerçeği tespit etmek demektir. İşte şiirlerden bir kısmı gerçeği belirttiği ve bulduğu itibarla hikmettir, doğruyu ifade eden hükümdür. N e v e v î hikmeti şöyle tarif eder:
«Yüce Allah'ı tanımayı muhtevî hükümlerle nitelenmiş iltrn, hikmettir. Bu da, keskin görüşle gerçeği tespit etmek, nefsi terbiye etmek, hak olan şeyle amel etmek, boş şeylere gönül arzularından yüz çevirmek suretiyle otur. Bu vasıftan kendinde toplayana da Hakîm denilir.»
EbO Düreyd demiştir ki, sana Öğüt veren, yahut seni fenalıktan alıkoyan, yahut seni bir iyiliğe iletip çirkin şeyden meneden her söz hikmettir ve hükümdür.
İşte bir şiir ki, onda öğüt ve hikmet var, Allah'ın nimetlerini ve iyi kimselerin halterini anma var, o güzeldir. Kötü şeyleri İfade eden ve şunu bunu yerip hicveden şiir dizmek haramdır.
Şiirle ilgili 342, 525, 792, 793 ve 869-871 sayılı hadts-i şeriflere müracaat edilsin.[436]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 856, /669
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني أبو بكر بن عبد الرحمن أن مروان بن الحكم أخبره أن عبد الرحمن بن الأسود بن عبد يغوث أخبره أن أبي بن كعب أخبره أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إن من الشعر حكمة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165552, EM000858
Hadis:
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني أبو بكر بن عبد الرحمن أن مروان بن الحكم أخبره أن عبد الرحمن بن الأسود بن عبد يغوث أخبره أن أبي بن كعب أخبره أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إن من الشعر حكمة
Tercemesi:
— Ubeyy ibni Kâ'b haber verdiğine göre, Resûlüllah (SaUalbhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«— Şiirden bir kısmı hikmettir.»[439]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 858, /670
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال سمعت أبا صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لأن يمتلىء جوف رجل قيحا يريه خير من أن يمتلىء شعرا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165554, EM000860
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال سمعت أبا صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لأن يمتلىء جوف رجل قيحا يريه خير من أن يمتلىء شعرا
Tercemesi:
— Ebü Hüreyre'den rivayet edildiğin* göre, demiştir ki, ResüUil lahi$ĞlktUahü Aleyhi ve Seltem) şöyle buyurdu:
— Bir adamın karnının irinle dolup hasta olması, şiirle dolmasından daha hayırlıdır.»[443]
Şiir konusu ile ilgili bundan önceki hadîs-i şeriflerin açıklamalarında, mubah ve haram olan şiirler tafsilâtı ile bildirilmiş olduğundan tekrar üzerinde durmakta fayda yoktur. İçinde hayır bulunmayan, sunu bunu kötü-leyen ve münasebetsiz sözleri ihtiva eden şiirleri ezberleyip de mütemadiyen onlarla uğraşan kimsenin durumu, hadîs-i şerifte beyan buyuruları mana kapsamına girer. İlim ve fazilet, ahlâk ve edeb dersi vermeyen boş ve lüzumsuz şiirlerle sözlerden kaçınmak gereklidir.[444]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 860, /671
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
حدثنا سعيد بن سليمان قال حدثنا مبارك عن الحسن عن الأسود بن سريع قال : كنت شاعرا فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت ألا أنشدك محامد حمدت بها ربي قال إن ربك يحب المحامد ولم يزدني عليه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165555, EM000861
Hadis:
حدثنا سعيد بن سليمان قال حدثنا مبارك عن الحسن عن الأسود بن سريع قال : كنت شاعرا فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت ألا أنشدك محامد حمدت بها ربي قال إن ربك يحب المحامد ولم يزدني عليه
Tercemesi:
— Esved ibni Seri'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Ben şair idim, Peygamber (Saltatkthii Aleyhi ve SeHem)'e gidip dedim
ki, Rabbimi Övdüğüm Övgülerimi sana okuyayım mı? Peygamber:
«— Gerçekten senin Rabbin övgüleri sever, (onlardan razı olur).»
buyurdu ve bunun üzerine bana ziyade (bir şey) söylemedi.[445]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 861, /671
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبدة قال أخبرنا هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت : استأذن حسان بن ثابت رسول الله صلى الله عليه وسلم في هجاء المشركين فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم فكيف بنسبتي فقال لأسلنك منهم كما تسل الشعرة من العجين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165556, EM000862
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبدة قال أخبرنا هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت : استأذن حسان بن ثابت رسول الله صلى الله عليه وسلم في هجاء المشركين فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم فكيف بنسبتي فقال لأسلنك منهم كما تسل الشعرة من العجين
Tercemesi:
— Hz. Aişe'den —Allah ondan razı olsun— rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— (Şair) Hassan ibni Sabit, müşrikleri kötüleyip hicvetmek hususunda Resûlüllah (Sailallâhti Aleyhi ve SeHem)'den izin istedi. Resûlüllah
(SatlallâhU Aleyhi ve Sellem):
«— Benim (o Kureyş müşriklerine soyca) nispetim nasıl olacak, (beni onlardan nasıl temize çıkaracaksın)?» buyurdu. Hassan dedi ki:
— Kıl hamurdan çıkarıldığı gibi, ben seni onlardan (incitmeden) çıkarırım.[447]
Bu hadîs-i şeriften şu iki hüküm çıkmaktadır:
1— Müşriklerin düşük hallerini belirtmek için onları kötülemek ve hicvetmek caizdir.
2— Kötüleme ve hiciv İfadelerini şiirle dile getirmek de caizdir.[448]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 862, /672
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
وعن هشام عن أبيه قال : ذهبت أسب حسان عند عائشة فقالت لا تسبه فإنه كان ينافح عن رسول الله صلى الله عليه وسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165557, EM000863
Hadis:
وعن هشام عن أبيه قال : ذهبت أسب حسان عند عائشة فقالت لا تسبه فإنه كان ينافح عن رسول الله صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
— Hişam, babasından şöyle dediğini rivayet etmiştir:
— Hz. Ai|e'nin yanında (şair) Hassan'ı kötülemeğe gittim de, o bana dedi kt, Hassan'ı kötüleme; çünkü o, Resûlüllah (SalUüîahü Aleyhi ve Sellemfı (düşmanlarına karşı şiirleriyle) savunurdu.[449]
M ü s I i m "in yine H i s a m 'in babasından ettiği rivayet ise şöyledir: «Hassan İbni Sabit, Hz. Aişe aleyhinde fazla söz söyleyenlerden biri idi. Bunun için ben ona sövdüm, kötü söyledim. Hz. Âişe dedi ki :
— Ey kardeşim oğlu! Onu bırak; çünkü o. Resulü İlah (SaltatlahO Aleyhi veSeUemy'ı (düşmanlarına karşı şiirleriyle) savunurdu.»
Her iki rivayetten de anlaşılıyor kt, şiirle düşmanları hicvetmek caizdir ve müslömanlann kusurlarını bağışlamak lâzımdır.
Hassan ibni Sabit kimdir?:
Ashqb-ı kiramdan olup, Arap şairlerinin meşhurlarındandir. Ömrünün 60 yılı cahiliyef devrinde ve geri kalan 60 yılını da İslâm devrinde yaşayarak geçirmiş ve böylece yüz yirmi yıl yaşamıştır. Acayip bir tesadüf olarak babası ile dedesinin de bu kadar yaşadıkları nakledilir.
Künyesi E b u ' I - V e I î d 'dır. Kureyş kâfirlerinden Hz. Peygamber'e hicivde bulunan şairlere ve bilhassa Ebû Süfyan'a güzel beyitleri ile cevap verir ve Resûlüllah'ı savunurdu. Hatta Mescid'de, Hassan için Hz. Peygamberin özel bir minber yaptırdığı rivayet edilir.
Hz. Peygamberin cariyesi bulunan M â r i y e hanımın hemşiresi Şirin hanım Hassan'a nikahlanmış ve ondan Abdurrahman adında bir oğlu olmuştu. Böylece Hz. Peygamberin Mariye'den olan oğlu İbrahim İle teyze çocukları olmuşlardı. Bütün mücadelesini, şiirlerle yapmış ve Resûlüllah'ın :
«— Hassan'ın beyitleri, düşmana olan ok darbelerinden daha tesirlidir.»
Kelâmına mazhar olmuştur. Hassan hicivlerini yazacağı zaman, Kureyş kabilesinin soyca bütün hususiyetlerini bilen Hz. Ebû Bekir 'den bilgi alır ve ondan sonra şiirlerini hazırlardı. Zira Peygamber (Salîallafıü Aleyhi ve Sellem) ona şöyle demişti :
— Sen Ebû Bekir'e git; çünkü o, Kureyş kavminin soyunu senden daha iyi bilir.»
Hz. Ebû Bekir de : Şunları söyle, şunları «öyleme diye ona talimat verirdi. Kâ'b ibni Malık de bu şekilde Peygamber'in müdafaasını yapan şairlerdendi. Şair Abdullah ibni Revaha, daha ziyade Kü-reyı'in küfrünü ve batıl inançları ile kötü âdetlerini hedef edinerek şiir söylerdi. Bu bakımdan cahiliyet tarzı üzere olan Hassan ve Kâb'ın şiirlerini okumayı Hz. Dm er kendi hilâfeti zamanında yasaklamıştı.
Hassan, Hz. Ali'nin hilâfeti zamanında vefat etti. Allah hepsinden razı olsun.[450]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 863, /672
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Sahabe, birbirine kaba sözleri
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri