Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris, ona A'meş, ona İbrahim, ona da Ebu Ma'mer şöyle rivayet etmiştir:
"Aziz ve Celil Allah'ın 'Taptıkları putlar Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar.' [İsra, 17/57] ayeti hakkında Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: Bir grup cin Müslüman oldu. Onlar daha önce kendilerine tapılan kimselerdi. O cinler Müslüman olduğu halde, onlara tapanlar, tapınmaya devam ettiler."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7458, M007554
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى مَعْمَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ فِى قَوْلِهِ عَزَّ وَجَلَّ ( أُولَئِكَ الَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إِلَى رَبِّهِمُ الْوَسِيلَةَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ ) قَالَ كَانَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ أَسْلَمُوا وَكَانُوا يُعْبَدُونَ فَبَقِىَ الَّذِينَ كَانُوا يَعْبُدُونَ عَلَى عِبَادَتِهِمْ وَقَدْ أَسْلَمَ النَّفَرُ مِنَ الْجِنِّ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris, ona A'meş, ona İbrahim, ona da Ebu Ma'mer şöyle rivayet etmiştir:
"Aziz ve Celil Allah'ın 'Taptıkları putlar Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar.' [İsra, 17/57] ayeti hakkında Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: Bir grup cin Müslüman oldu. Onlar daha önce kendilerine tapılan kimselerdi. O cinler Müslüman olduğu halde, onlara tapanlar, tapınmaya devam ettiler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7554, /1234
Senetler:
()
Konular:
Cin, Cinler
KTB, CİNLER
Tevbe, istiğfar, bağışlanma dilemek
Vesile, vesîle makamı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7447, M007552
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ جَمِيعًا عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كُرَيْبٍ - حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ كَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أُبَىٍّ ابْنُ سَلُولَ يَقُولُ لِجَارِيَةٍ لَهُ اذْهَبِى فَابْغِينَا شَيْئًا فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( وَلاَ تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَاءِ إِنْ أَرَدْنَ تَحَصُّنًا لِتَبْتَغُوا عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَنْ يُكْرِهْهُنَّ فَإِنَّ اللَّهَ مِنْ بَعْدِ إِكْرَاهِهِنَّ ) لَهُنَّ ( غَفُورٌ رَحِيمٌ )
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeyhe ile Ebû Küreyb berabere Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. Lâfız Ebû Kûreyb'indir. (Dedi ki) : Biz: Ebû Muâviye rivayet etti. (Dedi ki) : Bize A'meş, Ebû Süfyan'dan, o d: Câbir'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Abdullah b. Übey İbnû Selûl bir cariyesine: Git de bizim için biraz zina et, derdi. Bunun üzerin Allah (Azze ve Ceile) ;
«Dünya hayâtının metâını elde etmek için iffetli olmak isteyen câriyelerinizi fuhşa zorlamayın. Her kim onları zorlarsa, iyi bilsin kî, onları zorladıktan sonra Allah ğafûr, rahimdir.» âyet-i kerîmesini indirdi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7552, /1233
Senetler:
()
Konular:
Dünya, dünyaya düşkünlük
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR
Teşvik edilenler, İffetli olmak
Zina, cariyelerin zinası,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7449, M007553
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ جَارِيَةً لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ أُبَىٍّ ابْنِ سَلُولَ يُقَالُ لَهَا مُسَيْكَةُ وَأُخْرَى يُقَالُ لَهَا أُمَيْمَةُ فَكَانَ يُكْرِهُهُمَا عَلَى الزِّنَى فَشَكَتَا ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( وَلاَ تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَاءِ ) إِلَى قَوْلِهِ ( غَفُورٌ رَحِيمٌ )
Tercemesi:
Bana Ebû Kâmil El-Cahderî de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Avâne A'meş'den, o da Ebû Süfyan'dan, o da Câbir'den naklen rivayet etti ki, Abdullah b. Übey İbnû Selûl'un Müseyke denilen bir cariyesi vardır. Ümeyme denilen bir cariyesi daha varmış. İbnû Selûl bunları zinaya zorlamış. Onlar da bunu Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e şikâyet etmişler. Bunun üzerine Allah:
«Cariyelerinizi fuhşa zorlamayrn!» âyet-i kerîmesini gafurdur, rahimdir» kavli kerimine kadar inzal buyurmuş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7553, /1234
Senetler:
()
Konular:
Zina, cariyelerin zinası,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7462, M007555
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى مَعْمَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ( أُولَئِكَ الَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إِلَى رَبِّهِمُ الْوَسِيلَةَ ) قَالَ كَانَ نَفَرٌ مِنَ الإِنْسِ يَعْبُدُونَ نَفَرًا مِنَ الْجِنِّ فَأَسْلَمَ النَّفَرُ مِنَ الْجِنِّ . وَاسْتَمْسَكَ الإِنْسُ بِعِبَادَتِهِمْ فَنَزَلَتْ ( أُولَئِكَ الَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إِلَى رَبِّهِمُ الْوَسِيلَةَ )
Tercemesi:
Bana Ebû Bekr b. Nâfi' El-Abdî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdurrahman rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyan, A'meş'den, o da İbrahim'den, o da Ebû Ma'mer'den, o da Abdullah'dan :
«Bunlar o kimselerdir ki, dua ederler. Rablerinden vesileyi dilerler.,.» âyeti hakkında rivayette bulundu. Abdullah şöyle demiş : İnsanlardan bir cemâat, cinlerden bir cemaata taparlardı. Derken cinlerden olan cemâat müslüınanliği kabul etti. İnsanlar İbâdetlerinde sabit kaldılar. Bunun üzerine :
«Onlar öyle kimselerdir ki, dua ederler; Rablerinden vesileyi dilerler.» âyeti indi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7555, /1234
Senetler:
()
Konular:
Cin, Cinler
Tevbe, istiğfar, bağışlanma dilemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7472, M007559
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ أَبِى حَيَّانَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ خَطَبَ عُمَرُ عَلَى مِنْبَرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ أَمَّا بَعْدُ أَلاَ وَإِنَّ الْخَمْرَ نَزَلَ تَحْرِيمُهَا يَوْمَ نَزَلَ وَهْىَ مِنْ خَمْسَةِ أَشْيَاءَ مِنَ الْحِنْطَةِ وَالشَّعِيرِ وَالتَّمْرِ وَالزَّبِيبِ وَالْعَسَلِ . وَالْخَمْرُ مَا خَامَرَ الْعَقْلَ وَثَلاَثَةُ أَشْيَاءَ وَدِدْتُ أَيُّهَا النَّاسُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَهِدَ إِلَيْنَا فِيهَا الْجَدُّ وَالْكَلاَلَةُ وَأَبْوَابٌ مِنْ أَبْوَابِ الرِّبَا .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Alî b. Müshir, Ebû Hayyan'dan, o da Şa'bî'den, o da İbnû Ömer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Ömer, Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhime Sellem}in minberi üzerinde hutbe okuyarak Allah'a hamd ü sena etti. Sonra şöyle dedi:
— Bundan sonra! Dikkat edin ki, şarabın haram kılınması indiği gün olmuştur. O beş şeyden olur : Buğdaydan, arpadan, kuru hurmadan, kuru üzümden ve baldan. Hamr, aklı örten, şeydir. Üç şey de var ki, ey cemâat ben Resûmullah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) 'in bunlar hakkında bize bilgi vermiş olmasını dilerdim. Bunlar dede, kelâle ve rîbâ bablarından bazı bablardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7559, /1234
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
İçecekler, sarhoşluk vermesi bakımından
İçki, yasaklanması
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ حَدَّثَنَا أَبُو حَيَّانَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ عَلَى مِنْبَرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ أَمَّا بَعْدُ أَيُّهَا النَّاسُ فَإِنَّهُ نَزَلَ تَحْرِيمُ الْخَمْرِ وَهْىَ مِنْ خَمْسَةٍ مِنَ الْعِنَبِ وَالتَّمْرِ وَالْعَسَلِ وَالْحِنْطَةِ وَالشَّعِيرِ وَالْخَمْرُ مَا خَامَرَ الْعَقْلَ وَثَلاَثٌ أَيُّهَا النَّاسُ وَدِدْتُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَهِدَ إِلَيْنَا فِيهِنَّ عَهْدًا نَنْتَهِى إِلَيْهِ الْجَدُّ وَالْكَلاَلَةُ وَأَبْوَابٌ مِنْ أَبْوَابِ الرِّبَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7474, M007560
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ حَدَّثَنَا أَبُو حَيَّانَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ عَلَى مِنْبَرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ أَمَّا بَعْدُ أَيُّهَا النَّاسُ فَإِنَّهُ نَزَلَ تَحْرِيمُ الْخَمْرِ وَهْىَ مِنْ خَمْسَةٍ مِنَ الْعِنَبِ وَالتَّمْرِ وَالْعَسَلِ وَالْحِنْطَةِ وَالشَّعِيرِ وَالْخَمْرُ مَا خَامَرَ الْعَقْلَ وَثَلاَثٌ أَيُّهَا النَّاسُ وَدِدْتُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَهِدَ إِلَيْنَا فِيهِنَّ عَهْدًا نَنْتَهِى إِلَيْهِ الْجَدُّ وَالْكَلاَلَةُ وَأَبْوَابٌ مِنْ أَبْوَابِ الرِّبَا .
Tercemesi:
Bize Ebû Küreyb de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbnû İd-ris haber verdi. (Dedi ki) : Bize Ebû Hayyân, Şa'oî'den, o da İbnü Ömer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Ben Ömer b. Hattab'ı ResûlüIIah (Sallaliahü Aleyhi ve SeHem)'\n minberi üzerinde şunu söylerken işittim:
— Bundan sonra! Ey cemâat! Gerçekten şarabın haram kılınması inmiştir. O beş şeyden olur; Üzümden, kuru hurmadan, baldan, buğdaydan ve arpadan. Hamr, aklı örten şeydir. Üç şey de var ki, ey cemâat! Ben ResûlüIIah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem)'in bunlar hakkında bize kendisinde karar kılacağımız bilgi vermiş olmasını dilerdim. (Bunlar) Dede, kelâle ve ribâ bablarından bazı bablardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7560, /1235
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
İçecekler, sarhoşluk vermesi bakımından
İçki, arpadan yapılanının haram olması
İçki, yasaklanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7479, M007562
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى هَاشِمٍ عَنْ أَبِى مِجْلَزٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا ذَرٍّ يُقْسِمُ قَسَمًا إِنَّ ( هَذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا فِى رَبِّهِمْ ) إِنَّهَا نَزَلَتْ فِى الَّذِينَ بَرَزُوا يَوْمَ بَدْرٍ حَمْزَةُ وَعَلِىٌّ وَعُبَيْدَةُ بْنُ الْحَارِثِ وَعُتْبَةُ وَشَيْبَةُ ابْنَا رَبِيعَةَ وَالْوَلِيدُ بْنُ عُتْبَةَ .
Tercemesi:
Bize Amr h. Zürâra rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hü-şeym, Ebû Hâşim'den, o da Ebû Miclez'den, o da Kays b. Ubad'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Ebû Zer'i:
«Bunlar Rableri hakkında mücâdele eden iki hasımdır.» âyeti
Bedir gününde mübarezeye çıkan Hamza, Alî, Ubeyde b. Haris, Rabia'mn iki oğlu Utbe ile Şeybe ve Velîd b. Utbe hakkında nazil olmuştur, diye yemin ederken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7562, /1235
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler