حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني عمرو بن أبي عمرو قال سمعت أنس بن مالك يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يكثر أن يقول اللهم إني أعوذ بك من الهم والحزن والعجز والكسل والجبن والبخل وضلع الدين وغلبة الرجال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165083, EM000801
Hadis:
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني عمرو بن أبي عمرو قال سمعت أنس بن مالك يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يكثر أن يقول اللهم إني أعوذ بك من الهم والحزن والعجز والكسل والجبن والبخل وضلع الدين وغلبة الرجال
Tercemesi:
— Enes ibni Malik'in şöyle dediği işitilmiştir :
Peygamber (Satialtahü Aleyhi ve Scltem) 'in şöyle dua etmesi çok olurdu:
«Allah'ım! Keder ve üzüntüden, acizlik ve tenbellikten, korkaklık ve cimrilikten, borcun ağırlığından ve cahil anarşistlerin üstün gelmesinden ben sana sığınırım.»[323]
Bu hadîs-i şerif, tenbellikten Allah'a sığınmanın yerinde bir dua olduğunu bize öğretmektedir. Daha önce 672 sayıda geçtiği için oraya ve o babla ilgili diğer hadîs-i şeriflerin açıklamalarına bakılsın.[324]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 801, /634
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
4. Ebu Heysem Halid b. Mahled el-Katavâni (Halid b. Mahled)
Konular:
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, istiazesi
Korkak, Korkaklık,
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا سفيان عن بن جدعان قال سمعت أنس بن مالك يقول : كان أبو طلحة يجثو بين يدي رسول الله صلى الله عليه وسلم وينثر كنانته ويقول وجهي لوجهك الوقاء ونفسي لنفسك الفداء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165084, EM000802
Hadis:
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا سفيان عن بن جدعان قال سمعت أنس بن مالك يقول : كان أبو طلحة يجثو بين يدي رسول الله صلى الله عليه وسلم وينثر كنانته ويقول وجهي لوجهك الوقاء ونفسي لنفسك الفداء
Tercemesi:
— Enes ibni Malik’in şöyle dediği işitilmiştir:
«Ebû Talha, Resululah (sallalalhu aleyhi ve selem)’in önünde diz çökerdi ve torbasını atarak şöyle derdi:
Yüzüm yüzüne siperdir, canım da canına fedadır.[325]
Ebu Talha ensardan olup adı, Zeyddir.Ok atıcılığı ile şöhret oklarına aşını kaldırdıkça, Ebû yükselmiş "ve onu korumuş ve : Bağrım, bağrının T a I h a göğüs önündedir, deMistiyAkabe bîatında ve Uhud savaşı ile ondan sonraki savaşlarda bulunrrtu^tu. Huneyn savaşında:
«Kim bir kâfir öldürürse, onun eşyası öldürene aittir.» Diye Peygamberin emri olunca, o gün Ebû Ta I ha yirmi kişi öldürerek eşyalarını almıştı. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onun hakkında :
Ordu içinde Ebû Talhtı'nın sesi, yüz kişiden daha hayırlıdır.» Buyurmuştur. Kendisinden 92 hadîs-i şerif rivayet edilmiştir. Hz. Pey-ga m berin fedaisi olduğunu fiil ve sözleriyle ispatlamış, cesur ve fedakâr bİrkah romandı. Bu hasletine binaen : Yüzüm yüzüne siperdir, canım da ^ canına fedadır, diye bir beyt de söylemiştir. Bu ifadelerini Peygamber huzurunda yaptıkları cihetle, onun bu hareketi tasvib gördüğünden söylenmesi nd^\ beis yoktur.
EbûVfalha, Hz. Osman'ın hilâfetinin sonlarına doğru hicretin 31-34- yıllaVt arasında bir rivayette Medine'de, diğer bir rivayete göre de ihtiyarlığına nağmen çıktığı bir savaş yolculuğunda denizde yetmiş yaşında olduğu halde vçfat etmiştir. Gemide altı gün kaldıktan sonra rasgelinen bir adaya naklederek gömüldü. Bu altı gün içinde cenazesinin hiç değişmediği ve bir koku\ıkarmadığı da rivayet edilmektedir.[326]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 802, /634
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Müslüman, peygamber sevgisi
حدثنا معاذ بن فضالة عن هشام عن حماد عن زيد بن وهب عن أبي ذر قال : انطلق النبي صلى الله عليه وسلم نحو البقيع وانطلقت أتلوه فالتفت فرآني فقال يا أبا ذر فقلت لبيك يا رسول الله وسعديك وأنا فداؤك فقال إن المكثرين هم المقلون يوم القيامة إلا من قال هكذا وهكذا في حق قلت الله ورسوله أعلم فقال هكذا ثلاثا ثم عرض لنا أحد فقال يا أبا ذر فقلت لبيك رسول الله وسعديك وأنا فداؤك قال ما يسرني أن أحدا لآل محمد ذهبا فيمسي عندهم دينار أو قال مثقال ثم عرض لنا واد فاستنتل فظننت أن له حاجة فجلست على شفير وأبطأ على قال فخشيت عليه ثم سمعته كأنه يناجي رجلا ثم خرج إلي وحده فقلت يا رسول الله من الرجل الذي كنت تناجي فقال أو سمعته قلت نعم قال فإنه جبريل أتاني فبشرني أنه من مات من أمتي لا يشرك بالله شيئا دخل الجنة قلت وإن زنى وإن سرق قال نعم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165085, EM000803
Hadis:
حدثنا معاذ بن فضالة عن هشام عن حماد عن زيد بن وهب عن أبي ذر قال : انطلق النبي صلى الله عليه وسلم نحو البقيع وانطلقت أتلوه فالتفت فرآني فقال يا أبا ذر فقلت لبيك يا رسول الله وسعديك وأنا فداؤك فقال إن المكثرين هم المقلون يوم القيامة إلا من قال هكذا وهكذا في حق قلت الله ورسوله أعلم فقال هكذا ثلاثا ثم عرض لنا أحد فقال يا أبا ذر فقلت لبيك رسول الله وسعديك وأنا فداؤك قال ما يسرني أن أحدا لآل محمد ذهبا فيمسي عندهم دينار أو قال مثقال ثم عرض لنا واد فاستنتل فظننت أن له حاجة فجلست على شفير وأبطأ على قال فخشيت عليه ثم سمعته كأنه يناجي رجلا ثم خرج إلي وحده فقلت يا رسول الله من الرجل الذي كنت تناجي فقال أو سمعته قلت نعم قال فإنه جبريل أتاني فبشرني أنه من مات من أمتي لا يشرك بالله شيئا دخل الجنة قلت وإن زنى وإن سرق قال نعم
Tercemesi:
— Ebû Zer'den rivayet edildiğine göre, şöyle anlatmıştır: «Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Sellem) (Medine'de bir semt olan ve halen de bir kabristan olarak korunan) Bakî tarafına gitti. Ben de gittim onu takip ediyordum. Bir de dönüp hemen beni görünce, şöyle buyurdu: — Ey Ebû Zer!» Ben de:
—Emrindeyim daima, ey Allah'ın Resulü, hizmetindeyim daima ve ben sana fedayım. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:
«— Mal çoğaltanlar, kıyamet günü (sevab) azaltanlardır; ancak hak yolunda, şunn şu kadar, buna bu kadar deyip harcayanlar müstesnadır.» Ben dedim ki:
— Allah ve Resulü en iyi bilendir. Peygamber (eli ile işaret ederek söylediği) :
«Şuna şu kadar» sözünü üç defa söyledi. Sonra karşımıza Uhud Dağı (SalUülahü Aleyhi ve Seltemftikuıca Peygamber : «— Ey Ebû Zer!» dedi. Ben de:
— Emrindeyim daima, ey Allah'ın Resulü, hizmetindeyim daima ve ben sana fedayım, dedim. Peygamber şöyle buyurdu:
-— Uhud Dağı, Muhammed ailesi için altın olup da onların yanında bir gece — yahut dedi ki, bir miskal — kalması, beni sevindirmez.» Sonra Önümüze bir vadi geldi de, Peygamber ileri geçip açıldı. Onun bir haceti olduğunu sanmıştım. Ben bir kenarda oturdum. Bana dönmesi gecikti. (Ebû Zer dedi ki, Peygambere bir şey ölür diye bu gecikmeden korktum.) Sonra sanki bir adamla konuşuyormuş gibi, fısıltısını işittim. Sonra yalnız başına bana geldi. Ben:
— Ey Allah'ın Resulü, o fısıldaştığm adam kimdi? diye sordum. Bana dedi ki:
«— Sen onu işittin mi?»
— Evet, dedim. Peygamber:
— O, Cibril'di. Bana geldi de, ümmetimden Allah'a hiç bir şeyi ortak fcoşmaksızın ölen kimsenin Cennete gireceği müjdesini bana verdi.» buyurdu. Ben dedim ki, zina ederse ve hırsızlık yaparsa da ma (cennete girecek)? Peygamber:
«— Evet!» buyurdu.[327]
Bu hadîs-i şerîf «canım sana feda olsun» demenin cevazına bir delil olarak bu bölümde yer almış olmakla, bize şu gerçekleri de ifade etmektedir:
1— Mal biriktirmenin ve istifçilik etmenin kıyamet günü büyük zarara ve sevab azlığına sebep olacağı muhakkaktır. Dinimiz çalışmayı ve kazanmayı emrediyor, hayır yollarına yatırım yapmak için. Yoksa ihtiyaçtan fazla mal biriktirip stop yapmak için değil. Bu tutum da insanları asla tembelliğe sevk etmez. Zira çatışıp da fazla kazandığı malı hayır yollarına harcayan kimse âhİrette çok büyük manevî menfaatlere kavuşacağına inanmıştır. Böylece asıl kârlı olan kendisi olmuştur. Böyle bir kazancı elde edebilmek için insanın çok çalışması icab eder. Onun için Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem) :
— Uhud dağı kadar ailemin altını bulunsa ve bundan bir altın evimde gecelese, buna sevinmem.»
Ancak Hz. Peygamberin hoşuna gidecek ve onu sevindirecek olar. tarafı, böyle bîr hazinenin ihtiyaçlılara ve hayır yollarına harcanmış olmasıdır. Gaye, maddî ve manevî güçle meşru olan lüzumlu yerlere yatırım yaparak Allah'ın emanet ettiği dine hizmet etmektir.
2— Allah'a ortak koşmak, ona eş ve yardımcı edinmek günahı en büyük bir günahtır ve imansızlıktır. İmandan mahrum olan da ebedî olarak Cehennemde kalır. Böyte imansızlığa sebep teşkil etmeyecek şekilde diğer günahları İşlemek, hele zina ve hırsızlık gibi suçları işlemek iman çerçevesi içinde en büyük günahlardandır. Fakat bunların haram olduğuna inanarak bunları işleyen kimse günahkâr olur, dinden çıkmış olmaz. Bunun için mümin vasfını taşır. Müminler de büyük günah işleseler bile, Cennet'e gireceklerdir. Allah dilediği mücrimlere dilediği kadar azap edecek, sonra da onları Cennet'e koyacaktır. Dilediği bir kısım günahkârları da bağışlayarak azab çektirmeden Cennet'e koyacaktır. Netice itibariyle mü'minlerm hepsi Cennete girmiş olacaklardır.[328]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 803, /635
Senetler:
()
Konular:
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Müslüman, peygamber sevgisi
Sahabe, Hz. Peygambere soruları, teyit etmek için
Şirk, şirk koşmak
حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن سعد بن إبراهيم قال حدثني عبد الله بن شداد قال سمعت عليا رضي الله عنه يقول : ما رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يفدي رجلا بعد سعد سمعته يقول ارم فداك أبي وأمي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165497, EM000804
Hadis:
حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن سعد بن إبراهيم قال حدثني عبد الله بن شداد قال سمعت عليا رضي الله عنه يقول : ما رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يفدي رجلا بعد سعد سمعته يقول ارم فداك أبي وأمي
Tercemesi:
— Hazreti Ali (Radiyaltahu arth)'tn şöyle dediği işitilmiştir: Peygamber (SaUaİlahü Aleyhi ve SeHemyin, Sa'd'dan sonra hiç bir adama fidye verdiğini görmedim. Onun şöyle dediğini işittim:
— (Düşmana okunu) at, anam ve babam sana feda olsun.»[329]
Uhud savaşı devam ederken düşman saflarından bîr kişi, sürekli ok atışları ile müslüâmanlan baskı altında tutuyordu. Buna karşı ok atınalt üzere hazırlanan Sa'd İbni Ebİ Vakkas hazretlerine:
«— At! Anam - babam sana feda olsun.-
Diye Peygamber buyurmuştu. Sa'd'in attığı ok, adama tam isabet ederek onu yere yuvarladı. Bu manzaradan Peygamber hoşlanarak güldö. Hadîsin tamamını Buhârî ve Müslim rivayet etmişlerdir.
«Anam ve babam sana feda olsun.» sözü, gerçekten yerine getirilecek bir iş olmadığı halde, bunun söylen meşindeki hikmet, birbirine karşı beslenen sevginin kuvvetlenmesini temindir, kardeşlik bağlarını sağlamtaşhrmakıtr.[330]
805— Büreyde'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi vtSeltem) Mescid'e çıktı; Ebû Musa (Abdullah ibni Kays El-Eş'arî) de Kur'an okuyordu. Peygamber (benim için):
«Bu kim » diye sordu. Ben Büreyde'yim, şana feda olmuşum, dedim. Peygamber (Ebû Musa'yı işaret ederek):
«Buna, Peygamber Davud'un güzel seslerinden bir ses verilmiştir.» buyurdu.[331]
Bu hadîs-i şerif, «anam, babam sana feda olsun» sözünün cevazı münasebetiyle getirilmiş olduğu halde, burada anam ve babam lâfzı geçmemektedir. Yalnız şahsın feda edilişi zikredilmekle arada bir münasebet kurulmuştur. Diğer taraftan Ebû Musa El-Eş'arî diye künyesi ile şöhret bulan Abdullah ibnİ Kays'ın sesinin güzel olduğuna ve dolo yısiyle Kur'an'ı güzel seda ve ahenkle, kıraat usullerine riayet ederek oke manın İyİ bir iş olduğuna işaret vardır. Ebû Musa El- Eş'arî 'nin hal tercemesi hakkında 1. ciltte 118 sayılı hadîs münasebetiyle gerekli bilgi verilmişti. Bitgi edinmek için adı geçen hadîsin açıklamasına bakılsın.[332]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 804, /636
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
حدثنا علي بن الحسن قال أخبرنا الحسين قال حدثنا عبد الله بن بريدة عن أبيه : خرج النبي صلى الله عليه وسلم إلى المسجد وأبو موسى يقرأ فقال من هذا فقلت أنا بريدة جعلت فداك قال قد أعطي هذا مزمارا من مزامير آل داود
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165498, EM000805
Hadis:
حدثنا علي بن الحسن قال أخبرنا الحسين قال حدثنا عبد الله بن بريدة عن أبيه : خرج النبي صلى الله عليه وسلم إلى المسجد وأبو موسى يقرأ فقال من هذا فقلت أنا بريدة جعلت فداك قال قد أعطي هذا مزمارا من مزامير آل داود
Tercemesi:
Büreyde'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi vtSeltem) Mescid'e çıktı; Ebû Musa (Abdullah ibni Kays El-Eş'arî) de Kur'an okuyordu. Peygamber (benim için):
«Bu kim » diye sordu. Ben Büreyde'yim, şana feda olmuşum, dedim. Peygamber (Ebû Musa'yı işaret ederek):
«Buna, Peygamber Davud'un güzel seslerinden bir ses verilmiştir.» buyurdu.[331]
Bu hadîs-i şerif, «anam, babam sana feda olsun» sözünün cevazı münasebetiyle getirilmiş olduğu halde, burada anam ve babam lâfzı geçmemektedir. Yalnız şahsın feda edilişi zikredilmekle arada bir münasebet kurulmuştur. Diğer taraftan Ebû Musa El-Eş'arî diye künyesi ile şöhret bulan Abdullah ibnİ Kays'ın sesinin güzel olduğuna ve dolo yısiyle Kur'an'ı güzel seda ve ahenkle, kıraat usullerine riayet ederek oke manın İyİ bir iş olduğuna işaret vardır. Ebû Musa El- Eş'arî 'nin hal tercemesi hakkında 1. ciltte 118 sayılı hadîs münasebetiyle gerekli bilgi verilmişti. Bitgi edinmek için adı geçen hadîsin açıklamasına bakılsın.[332]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 805, /637
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
حدثنا بشر بن الحكم قال حدثنا محبوب بن محرز الكوفي قال حدثنا الصعب بن حكيم عن أبيه عن جده قال : أتيت عمر بن الخطاب رضي الله عنه فجعل يقول يا بن أخي ثم سألني فانتسبت له فعرف أن أبي لم يدرك الإسلام فجعل يقول يا بني يا بني
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165499, EM000806
Hadis:
حدثنا بشر بن الحكم قال حدثنا محبوب بن محرز الكوفي قال حدثنا الصعب بن حكيم عن أبيه عن جده قال : أتيت عمر بن الخطاب رضي الله عنه فجعل يقول يا بن أخي ثم سألني فانتسبت له فعرف أن أبي لم يدرك الإسلام فجعل يقول يا بني يا بني
Tercemesi:
Hâkim, babasından (Şerik ibni Nemle'den) rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: «Ömer ibni Hattab'a gittim, Allah ondan razı olsun. (Bana) Yeğenim! demeğe başladı. Sonra bana (kim olduğumu) sordu; ben de soyumu ona açıkladım. Bundan babamın İslâm'a yetişmediğini anladı da şöyle demeğe başladı: Yavrum, yavrum!»[333]
Bu eserden anlaşılıyor ki, bir kimsenin babası müslüman olmasa bile ona «yavrum, evlâdım» diye hitap etmekte bir beis yoktur. Müslüman scyv ile değil, hali ile şeref kazanır. Bundan ötürü baba ve dede gibi yak:n kimseleri İslâm'ı kabul etmemiş olan müslümanlan küçümsemek veya onlara hor bakmak yoktur. Neseb ne olursa olsun, gerçekten İslâm'ı kabul etmiş olanlar hep din kardeşleridir. Neseb bakımından aralarında üstünlük gözetilmez. Üstünlük ve fazilet takva sahibi olanlardadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 806, /637
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
Sosyal Hayat, mü'min-müşrik ilşkisi
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله قال أخبرنا جرير بن حازم عن سلم العلوي قال سمعت أنسا يقول : كنت خادما للنبي صلى الله عليه وسلم قال فكنت أدخل بغير استئذان فجئت يوما فقال كما أنت يا بني فإنه قد حدث بعدك أمر لا تدخلن إلا بإذن
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165500, EM000807
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله قال أخبرنا جرير بن حازم عن سلم العلوي قال سمعت أنسا يقول : كنت خادما للنبي صلى الله عليه وسلم قال فكنت أدخل بغير استئذان فجئت يوما فقال كما أنت يا بني فإنه قد حدث بعدك أمر لا تدخلن إلا بإذن
Tercemesi:
— Enes'in şöyle dediği işitilmiştir:
Peygamber (Soltaltehü Altyhi vt Sellem)'e hizmetçi idim; izin istemeksizin (yanına) giriyordum. Bir gün geldim de, Peygamber şöyle buyurdu :
«Olduğun gibi (dur), yavrucuğum; çünkü senden sonra bir iş oldu. Artık asla izinsiz girme.»[335]
E n e s hazretlerinden rivayet edilen bu hadîs-i şerif de, bir rnüsîümana, babası müşrik dahi olsa, yavrucuğum, evlâdım diye hitap etmenin cevazına delil teşkil etmektedir.
Burada ayrıca izinle ilgİK bir husus vardır. Bir müslüman, din kardeşinin olsun, yabancı bir kimsenin olsun, evine veya özel odasına girmek istediği zaman ev sahibinden izin istemesi lâzımdır. Müsaade edildiği takdirde içeri girmelidir, öç defa izin istendikten sonra girme müsaadesi verilmezse, dönüp gitmelidir.[336]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 807, /638
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Selm b. Kays el-Alevi (Selm b. Kays)
3. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
Konular:
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني عبد العزيز بن أبي سلمة عن بن أبي صعصعة عن أبيه : أن أبا سعيد الخدري قال له يا بني
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165501, EM000808
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني عبد العزيز بن أبي سلمة عن بن أبي صعصعة عن أبيه : أن أبا سعيد الخدري قال له يا بني
Tercemesi:
Ebû Sa'saVdan rivayet edildiğine göre, Ebû Saîd El-Hudrî, kendisine «Yavrucuğum!» demiştir.[337]
Bu bölümle ilgili diğer hadîslere bakılsın. Ashab-ı kiramdan olan Ebû Saîd El-Hudrî hakkında birinci cild, 510 sayılı hadîs münasebetiyle gerekli bilgi verilmiştir.[338]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 808, /638
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
Sosyal Hayat, mü'min-müşrik ilşkisi
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا سفيان عن هشام عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لا يقولن أحدكم خبثت نفسي ولكن ليقل لقست نفسي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165502, EM000809
Hadis:
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا سفيان عن هشام عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لا يقولن أحدكم خبثت نفسي ولكن ليقل لقست نفسي
Tercemesi:
— Hz. Aişe'den — (Radiyallahü anha) —, o da Peygamber (SallaltahU Aleyhi ve Sellem) den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
«Sizden hiç biriniz: Nefsim habisleşti, demesin; fakat nefsim daraldı, desin.»[339]
Habaset ve habislik, Şeytanın sıfatlarındandır. Şeytan için bilinen bu sıfatın insanlarda kullanılması doğru değildir Çünkü habaset, çirkinlik, pislik ve murdarlık gibi manalar taşır. Mu'minİ bu gibi fena vasıflardan arındırmak gerekir. Nefse tariz edilmek istendiği zaman, daralmak ve sıkılmak manalarına gelen sözler kullanılmalıdır. Arapçada «Lekısat nefsi — Nefsim daraldı,» diye söylemelidir. Bu da bir edeb ifadesidir.[340]
810— Ebû Ümame, babası Sehl ibni Huneyfden rivayet ettiğine göre, Peygamber (Saltaîlahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Sizden hiç biriniz, nefsim habisleşti demesin asla; nefsim sıkıldı, desin.» (Ravi Muhammed ibnu'1-alâ demiştir ki, bunu Ukayl de isnad etmiştir.)[341]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 809, /639
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
حدثنا عبد الله قال حدثني الليث قال حدثني يونس عن بن شهاب عن أبي أمامة بن سهل بن حنيف عن أبيه عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يقولن أحدكم خبثت نفسي وليقل لقست نفسي قال محمد أسنده عقيل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165503, EM000810
Hadis:
حدثنا عبد الله قال حدثني الليث قال حدثني يونس عن بن شهاب عن أبي أمامة بن سهل بن حنيف عن أبيه عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يقولن أحدكم خبثت نفسي وليقل لقست نفسي قال محمد أسنده عقيل
Tercemesi:
— Ebû Ümame, babası Sehl ibni Huneyfden rivayet ettiğine göre, Peygamber (Saltaîlahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Sizden hiç biriniz, nefsim habisleşti demesin asla; nefsim sıkıldı, desin.» (Ravi Muhammed ibnu'1-alâ demiştir ki, bunu Ukayl de isnad etmiştir.)[341]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 810, /639
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan