حدثنا عبيد الله عن المبارك بن حسان عن عطاء عن عائشة رضي الله عنها قالت : سئل النبي صلى الله عليه وسلم أي العبادة أفضل قال دعاء المرء لنفسه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164994, EM000715
Hadis:
حدثنا عبيد الله عن المبارك بن حسان عن عطاء عن عائشة رضي الله عنها قالت : سئل النبي صلى الله عليه وسلم أي العبادة أفضل قال دعاء المرء لنفسه
Tercemesi:
— Hazreti Âişe (Radiyalîahü anfoaj'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Salİallaha Aleyhi ve sellem) 'e soruldu:
— ibadetlerin hangisi daha faziletlidir? Şöyle buyurdu: «— İnsanın kendi nefsi için ettiği duadır.»[151]
Önce her şahıs kendi sorumluluğu ile baş başadır; ve Allah'a karşı vazifelerini yerine getirmekte nefsi muhatab olur. Kendi halini düzeltmeyen ve salih duruma geçmeyen kimsenin başkasına dua etmesi, başkasının iyiliğine koşması onu sorumluluktan kurtaramaz ve örnek bir kimse olamayacağı için de başkasına tesirli olamaz. Bunun için önce kendisi için dua edip de halini düzeltrnssi daha faziletlidir.
(Bu hadîs-i şerif Kütüb-İ Sitte'de yoktur. Bunu Hâkim tahrİç edip sahih göstermiştir)[152]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 715, /566
Senetler:
()
Konular:
Dua, en üstünü
حدثنا موسى قال حدثنا سكين بن عبد العزيز بن قيس أخبرني أبي أن بن عباس حدثه قال : من نزل به هم أو غم أو كرب أو خاف من سلطان فدعا بهؤلاء استجيب له أسألك بلا اله الا أنت رب السماوات السبع ورب العرش العظيم وأسألك بلا اله الا أنت رب السماوات السبع ورب العرش العظيم وأسألك بلا اله الا أنت رب السماوات السبع والأرضين السبع وما فيهن انك على كل شيء قدير ثم سل الله حاجتك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164988, EM000709
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا سكين بن عبد العزيز بن قيس أخبرني أبي أن بن عباس حدثه قال : من نزل به هم أو غم أو كرب أو خاف من سلطان فدعا بهؤلاء استجيب له أسألك بلا اله الا أنت رب السماوات السبع ورب العرش العظيم وأسألك بلا اله الا أنت رب السماوات السبع ورب العرش العظيم وأسألك بلا اله الا أنت رب السماوات السبع والأرضين السبع وما فيهن انك على كل شيء قدير ثم سل الله حاجتك
Tercemesi:
— (165-s.) Ibni Abbas anlatıp şöyle demiştir:
«— Kime bir keder, bir elem veya bir musibet gelirse veya Sultandan korkarsa, şunlarla dua etsin; onun duası kabul olunur:
— Senden başka biç bir İlâh yoktur» sözü ile senden isterim, ey yedi göklerin Rabbi ve büyük Arş'ın Rabbi. «Senden başka hiç bir ilâh yoktur» sözü ile senden isterim, ey yedi göklerin Rabbi ve kerîm olan Arş'm Rabbi. «Senden başka hiç bir ilâh yoktur» sözü ile senden isterim, ey yedi kat göklerin ve yedi kat yerlerle bunlarda bulunanların Rabbi! Sen her şeye kadirsin.» Sonra hacetini Allah'dan iste, (muradın ne ise, onu Allah'dan dile).[
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 709, /562
Senetler:
()
Konular:
Dua, müsibet/sıkıntı karşısında
حدثنا إسحاق بن نصر قال حدثنا حماد بن أسامة عن علي بن علي قال سمعت أبا المتوكل الناجي قال قال أبو سعيد الخدري عن النبي صلى الله عليه وسلم : ما من مسلم يدعو ليس بإثم ولا بقطيعة رحم الا أعطاه إحدى ثلاث اما أن يعجل له دعوته واما أن يدخرها له في الآخرة واما أن يدفع عنه من السوء مثلها قال إذا يكثر قال الله أكثر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164989, EM000710
Hadis:
حدثنا إسحاق بن نصر قال حدثنا حماد بن أسامة عن علي بن علي قال سمعت أبا المتوكل الناجي قال قال أبو سعيد الخدري عن النبي صلى الله عليه وسلم : ما من مسلم يدعو ليس بإثم ولا بقطيعة رحم الا أعطاه إحدى ثلاث اما أن يعجل له دعوته واما أن يدخرها له في الآخرة واما أن يدفع عنه من السوء مثلها قال إذا يكثر قال الله أكثر
Tercemesi:
— Ebû Saîd El-Hudrî, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)yden rivayet ederek şöyle demiştir:
«Hangi bir müslüman, dua eder de duasında günah ve akrabalık bağlarını kesme hali yoksa, Allah ona muhakkak üç şeyden birini verir:
1— Ya duasını acele kabul eder,
2— Yü duası için âhirette sevap hazırlar,
3— Yâ da duası kadar ondan kötülük kaldırır.» Ravi, o halde insan çok dua eder (vş çok şeyler kazanır) dedi. Peygamber: »Allah'ın icabeti ve vermesi daha çoktur.» buyurdu.[141]
Duaların kabul edilmesi hakkında âlimlerin su görüşü var:
Bazan insana, dua ettiği ve istediği şeyin aynı verilir ve bazan da istediğine karşılık olmak üzere başka bir şey verilir. 1 b n u ' 1 - Ce vzî diyor kİ, mü'mİnin duası geri çevrilmez; ancak icabetin geciktirilmesi onun hakkında daha hayırlı olur yahut duasına karşılık ona başka bir şey verilir de dünya veya âhireti için daha uygun olur. Bazen de insan az bir şey ister, fakat ona daha güzeli ve iyisi verilir. Bu durumda kul der ki, istediğim bana verilmedi. Halbuki gerçeği anlamamıştır.
Kula münasip olan, Rabbinden istemek ve dilemektir; çünkü dua İle Allah'a ibadet etmiş olur, acziyetîni itiraf ederek ona tevekkül eder. Duadan önce de kulluk vazifelerini yerine getirmek ve üzerine düşen teşebbüs ve gayretleri harcamak şarttır.[142]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 710, /563
Senetler:
()
Konular:
Dua, mutlaka kabul edileceği
حدثنا بن شيبة قال أخبرني بن أبي الفديك قال حدثني عبد الله بن موهب عن عمه عبيد الله عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ما من مؤمن ينصب وجهه إلى الله يسأله مسألة الا أعطاه إياها اما عجلها له في الدنيا واما ذخرها له في الآخرة ما لم يعجل قالوا يا رسول الله وما عجلته قال يقول دعوت ودعوت ولا أراه يستجاب لي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164990, EM000711
Hadis:
حدثنا بن شيبة قال أخبرني بن أبي الفديك قال حدثني عبد الله بن موهب عن عمه عبيد الله عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ما من مؤمن ينصب وجهه إلى الله يسأله مسألة الا أعطاه إياها اما عجلها له في الدنيا واما ذخرها له في الآخرة ما لم يعجل قالوا يا رسول الله وما عجلته قال يقول دعوت ودعوت ولا أراه يستجاب لي
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre, Peygamber (SatLallahü AUyhl ve SeUem)'den rivayet ederek şöyle demiştir:
— Hangi bir mümin yüzünü Allah'a kaldırıp bir dilekte bulunursa, muhakkak onu ona verir: Ya dünyada dilediğini ona verir, ya âhirette dileğine karşılık ona sevap hazırlar; acele etmemesi şartı ile.»
Ashab sordular:
— Ey Allah'ın peygamberi, acele etmesi nedir? Peygamber şöyle buyurdu:
— Der ki, dua ettim, dua ettim; fakat duamın kabul edildiğini görmedim.»[143]
Bundon önceki hadîs-i şerife ve açıklamasına bakılsın.[144]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 711, /564
Senetler:
()
Konular:
Dua, mutlaka kabul edileceği
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا عمران عن قتادة عن سعيد بن أبي الحسن عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس شيء أكرم على الله من الدعاء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164991, EM000712
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا عمران عن قتادة عن سعيد بن أبي الحسن عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس شيء أكرم على الله من الدعاء
Tercemesi:
— Ebu Hureyre, Peygamber rivayet ederek şöyle demiştir:
— Allah katında duadan daha iyi bir şey yoktur.[145]
Duanın gerçek manası, kulun ihtiyaç ve acziyetini yaratınına izhar edip, onun kudretine iltica etmesi demektir ki, kul burada tezellül ve ubudiyetine beyan eder.Bu davranış Allahın bve peygamberinin emirleriene uymayı niyet ederse, bbu Allah katında en faziletli bir söz olur.Zaten hadis-i şerif te en iyi olacak gösterilen dua, söz ve ifade ile edilen ibadetler araısnda üstünlük mura dedildiği şeklinde açıklama yapılmaktadır.Bedenen ve malen yapılan dışında kalır.Bununla beraber niyetler esastır ve bu easa göre ameller fazilet ve mükafat kazanır.[146]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 712, /564
Senetler:
()
Konular:
Dua, faziletlisi
حدثنا خليفة قال حدثنا أبو داود قال حدثنا عمران عن قتادة عن سعيد بن أبي الحسن عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال أشرف : العبادة الدعاء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164992, EM000713
Hadis:
حدثنا خليفة قال حدثنا أبو داود قال حدثنا عمران عن قتادة عن سعيد بن أبي الحسن عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال أشرف : العبادة الدعاء
Tercemesi:
— Ebu Hureyre, Peygamber’den rivayet ederek, şöyle demiştir:
—İbadetlerin en şerflisi duadır.[147]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 713, /564
Senetler:
()
Konular:
Dua, faziletlisi
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن منصور عن ذر عن يسيع عن النعمان بن بشير عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إن الدعاء هو العبادة ثم قرأ ادعوني استجب لكم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164993, EM000714
Hadis:
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن منصور عن ذر عن يسيع عن النعمان بن بشير عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إن الدعاء هو العبادة ثم قرأ ادعوني استجب لكم
Tercemesi:
— Numan ibni Beşîr, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sdtem/den rivayet ederek şöyle demiştir:
— Gerçekten dua ibadettir.» Sonra şu âyeti okudu: — Bana dua ediniz, duanızı kabul edeyim. ~ (Mümin Sûresi, âyeti 60)[149]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 714, /565
Senetler:
()
Konular:
Dua, faziletlisi
Kur'an, Ayet Yorumu
حدثنا عباس النرسي قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا ليث قال أخبرني رجل من أهل البصرة قال سمعت معقل بن يسار يقول : انطلقت مع أبي بكر الصديق رضي الله عنه إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا أبا بكر للشرك فيكم أخفى من دبيب النمل فقال أبو بكر وهل الشرك إلا من جعل مع الله الها آخر قال النبي صلى الله عليه وسلم والذي نفسي بيده للشرك أخفى من دبيب النمل ألا أدلك على شيء إذا قلته ذهب عنك قليله وكثيره قال قل اللهم إني أعوذ بك أن أشرك بك وأنا أعلم وأستغفرك لما لا أعلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164995, EM000716
Hadis:
حدثنا عباس النرسي قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا ليث قال أخبرني رجل من أهل البصرة قال سمعت معقل بن يسار يقول : انطلقت مع أبي بكر الصديق رضي الله عنه إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا أبا بكر للشرك فيكم أخفى من دبيب النمل فقال أبو بكر وهل الشرك إلا من جعل مع الله الها آخر قال النبي صلى الله عليه وسلم والذي نفسي بيده للشرك أخفى من دبيب النمل ألا أدلك على شيء إذا قلته ذهب عنك قليله وكثيره قال قل اللهم إني أعوذ بك أن أشرك بك وأنا أعلم وأستغفرك لما لا أعلم
Tercemesi:
— MaTal ibni Yesar'm şöyle anlattığı işitilmiştir:
— Ebû Bekiri's-Sıddîk (Radiyallahu anh) Üe Peygamber (Sallallahü Aleyhi veSellem)'e gittim. Peygamber buyurdu:
«— Yâ Ebû Bekir, şirk (riya) sizde karıncanın deprenişinden daha saklıdır.» Ebû Bekir dedi ki:
— Şirk, Allah ile başka bir ilâh tanıyanın hali değil midir? Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu:
«— Nefsim kudret elinde olana yemin ederim ki, gerçekten şirk, karıncanın deprenişinden daha gizlidir. Sana bir şey göstereyim mi ki, onu söylediğin zaman, şirkin azmi ve çoğunu senden gidersin.»
«De ki: "Allah'ım, bildiğim halde sana şirk koşmaktan sana sığınırım ve bilmediğim şeyden de, senden mağfiret dilerim."»[153]
Metinde geçen «Şirk» kelimesi, burada riya, gösteriş ve kendini beğenme gibi manaları taştyor. Bu nahoş hallerden kurtulmak ancak kendi nefislerini bilip tanıyanlara müyesser olur. Kendi nefsini gerçekten bilen, bütün övgülerin Allah'a mahsus olduğunu anlar, riya ve kibirden kurtulur. Sahip bulunduğu fazilet, kemal, cemal ve malın Allah'ın bir ifcsanı ve emaneti olduğunu idrak eder. Bu idrak onu tevazu ile harekete, kibir ve gösterişten kaçınmaya götürür, insanın türlü şartlar altında ahvali daima değişmeye mütemayil olduğu için, bazı hallerde kendini kontrol edemez. Ancak Allah Tealfi'nin koruması sayesinde, gösteriş ve kendini beğenme hollerinden kurtulabilir. Onun için Hz. Peygamberin öğretmiş oldukları bu duayı her sabah ve her akşam okumakla Allah'ın yardımı kazanılmış ve gizli şirkten korunulmuş olur. Bîr rivayette de bu duayı üç defa tekrarlamalıdır.
(Bu hadîs-i şerif Kütüb-i Sitte'de yoktur. Fadlu'llah C II, s. 179-180)[154]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 716, /566
Senetler:
()
Konular:
Dua, dua ile öğretmek
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Şirk, şirk koşmak
حدثنا خليفة قال حدثنا بن مهدي قال حدثنا المثنى هو بن سعيد عن قتادة عن أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا هاجت ريح شديدة قال اللهم إني أسألك من خير ما أرسلت به وأعوذ بك من شر ما أرسلت به
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164996, EM000717
Hadis:
حدثنا خليفة قال حدثنا بن مهدي قال حدثنا المثنى هو بن سعيد عن قتادة عن أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا هاجت ريح شديدة قال اللهم إني أسألك من خير ما أرسلت به وأعوذ بك من شر ما أرسلت به
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, şiddetli rüzgâr estiği zaman Peygamber (Salkıttahü Aleyhi veSellem) şöyle dua ederdi:
«— Allah'ım! Rüzgârla gönderilen hayrı senden isterim ve rüzgârla gönderilen kötülükten sana sığınırım.»[155]
İnsanların yararına ofan şeylerde de bir ölçü vardır. Bu ölçü ve nispet taşırılınca faydalı şeylerin zararı olur. Helâl ve pâk olan gıda maddeleri, muayyen bir ölçüde yenirse yararlı olur; aksine tıka-basa yenirlerse zarar verirler. Yağmur ve rüzgârlar da böyledir. Şiddetli rüzgârlar ve yağmurlar felâket getirir; fakat mutedil olanlar bereket ve canlılık verir.
Bütün kâinat içerisinde cereyan eden hâdiselerin yaratıcısı ve idare edicisi Allah Tealâ olduğundan, rüzgârın da zararından korunmak için Allah'a sığınmak ve ondan hayır istemek kullara düşen bir vazifedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 717, /567
Senetler:
()
Konular:
Dua, şiddetli rüzgar karşısında
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا أحمد بن أبي بكر قال حدثنا مغيرة بن عبد الرحمن عن يزيد عن سلمة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا اشتدت الريح يقول اللهم لاقحا لا عقيما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164997, EM000718
Hadis:
حدثنا أحمد بن أبي بكر قال حدثنا مغيرة بن عبد الرحمن عن يزيد عن سلمة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا اشتدت الريح يقول اللهم لاقحا لا عقيما
Tercemesi:
— Seleme Hazretlerinden rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Şiddetli rüzgâr olduğu zaman Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seltemi şöyle buyururdu:
— Allah'ım, tohumlayıcı olsun, kısır olmasın.»[157]
Rüzgâr hakkında Peygamber Efendimizin bundan on dört asır önce kullanmış oldukları bu ifadede büyük bir hikmet ve mucize vardır. Daha nebatat (botanik) çalışmaları ortada yokken, rüzgârların bitki ve meyveleri döllemedeki büyük tesirini açıklamaları, ancak bugün anlaşılabilen bir mucizeleridir. Döllemede mahsûl ve bereket olduğundan, rüzgâr için bunu Allah'dan istemişler ve kısır, ürünsüz bırakacak esintiyi istememişlerdir.
Bununla beraber pozitif ve negatif olan bulutların birleşmesini, erkek-dişi birleşmesi kabul ederek bundan yağmur bereketinin doğduğunu ifade eden âlimler vardır. Gerçek şudur ki, hadis-i şerifin manası böyle dar bir anlayışa bağlı kalmayıp her çeşit tohumlama ve aşılama hallerini içine alır. Nimet ve bereket istemek, kötülükten korunmak dinimizin emirlerinden olduğu için, rüzgârlar hakkında bu istekte bulunmayı Peygamber'imiz bize öğretiyor ve diğer mucizeleri arasında bunu da bir mucize olarak anlıyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 718, /568
Senetler:
()
Konular:
Dua, şiddetli rüzgar karşısında
Hz. Peygamber, duaları