حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا الهيثم بن جميل قال حدثنا محمد بن مسلم عن بن أبي حسين قال أخبرني عمرو بن أبي سفيان عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ان أوثق الدعاء أن تقول اللهم أنت ربي وأنا عبدك ظلمت نفسي واعترفت بذنبي لا يغفر الذنوب الا أنت رب اغفر لي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164946, EM000667
Hadis:
حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا الهيثم بن جميل قال حدثنا محمد بن مسلم عن بن أبي حسين قال أخبرني عمرو بن أبي سفيان عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ان أوثق الدعاء أن تقول اللهم أنت ربي وأنا عبدك ظلمت نفسي واعترفت بذنبي لا يغفر الذنوب الا أنت رب اغفر لي
Tercemesi:
— Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem/in şöyle buyurduğu, Ebû Hüreyre'den rivayet edilmiştir:
«— Duaların en kuvvetlisi şöyle söylemendir: Allah'ım! Sen benim Rabbimsin ve ben, senin kulunum. Ben, nefsime zulmettim; ve günahımı itiraf ediyorum. Günahları ancak sen bağışlarsın; Rabbim beni bağışla.»[55]
Bu hadîs-i şerif, Hz. Ali'den rivayet edilen uzun bir hadîsin bir parçasını teşkil etmektedir. İmam Müslim, Sahihinde bunu tahriç etmiştir. Kitabu Saiüti'l-Müsafirîn (6), Bab : 26, Hadîs : 201.[56]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 667, /522
Senetler:
()
Konular:
Dua, en üstünü
حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر قال سمعت أبي قال سمعت أنس بن مالك يقول كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من العجز والكسل والجبن والهرم وأعوذ بك من فتنة المحيا والممات وأعوذ بك من عذاب القبر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164950, EM000671
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر قال سمعت أبي قال سمعت أنس بن مالك يقول كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من العجز والكسل والجبن والهرم وأعوذ بك من فتنة المحيا والممات وأعوذ بك من عذاب القبر
Tercemesi:
— Enes ibni Malik'den işitildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu:
— Allah'ım! Acziyetten, tenbellikteo, korkaklıktan ve ihtiyarlıktan sana sığınırım. Yine hayatın ve ölümün fitnesinden sama sığınırım. Kabir azabından da sana sığınırım.»[63]
Bu hadîs-i şerifin benzerleri 615, 648, 656, 657 ve 670. sayılarda geçmiş olup, yerlerinde gerekli açıklama yapılmıştır. Ancak «Acziyetten» sığınma lâfzı, diğer hadîslerde geçmemiştir. Âciz olmak, bir şeyi yapamamak, iş becerememek veya güç yetİrmemek demektir. Bu duruma düşmek, muvaf-fakiyetsizlik ve başarısızlık olacağından büyük bîr mahrumiyettir. Onun için bundan da Allah'a, sığınmamızı, Peygamberimiz bize öğretiyor, hayatta başarıya ulaşmak için Allah'dan yardım dilememize de işaret etmiş oluyor.[64]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 671, /525
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
3. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, istiazesi
İnsan, ihtiyarlık, yaşlanması
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Korkak, Korkaklık,
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
حدثنا المكي قال حدثنا عبد الله بن سعيد بن أبي هند عن عمرو بن أبي عمرو عن أنس قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الهم والحزن والعجز والكسل والجبن والبخل وظلع الدين وغلبة الرجال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164951, EM000672
Hadis:
حدثنا المكي قال حدثنا عبد الله بن سعيد بن أبي هند عن عمرو بن أبي عمرو عن أنس قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الهم والحزن والعجز والكسل والجبن والبخل وظلع الدين وغلبة الرجال
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemfvcı şöyle buyurduğunu işittim:
«— Allah'm! Gelmesi beklenen üzüntü verici şeyden ve başa gelen kederden, acizlikten ve tenbellikten, korkaklıktan ve cimrilikten, borcun ağırlığından ve cahil anarşistlerin üstün gelmesinden sana sığınırım.»[65]
Bu hadîs-i şerîf için bundan öncekilere ve açıklamalarına bakılsın. Diğerlerinde bulunmayan «Galebetü'r-Rical» sözü farklı olarak burada vardır. Camiu's-Sağîr sarihi Münavî bu hadîs-i şerifin açıklamasında diyor ki, «GalebetO'r-Rical», haksız yere insanların saldırıda bulunması ve üstün gelmeleridir. Bu takdirde hakkın mağlubiyetiyle haksızlığın hakimiyeti ortaya çıkar ki, İnsanlığın saadeti için bir felâket, olur. Adalet kökünden yıkılır, zulüm ve işkence ortalığı kavurur. Bu hale düşmekten Allah'a sığınıp ondan yardım ve selâmet istemek en büyük bir hikmet olur. Cenab-ı Hak' beşeriyete hak yolu gösterip, ona uymayı ve bu kötü duruma düşmekten uzak kalmayı nasib ve müyesser kılsın.[66]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 672, /526
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Said el-Fezari (Abdullah b. Said b. Ebu Hind)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, istiazesi
Korkak, Korkaklık,
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
حدثنا عبيد الله عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن عمرو بن ميمون عن عمر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من الخمس من الكسل والبخل وسوء الكبر وفتنة الصدر وعذاب القبر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164949, EM000670
Hadis:
حدثنا عبيد الله عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن عمرو بن ميمون عن عمر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من الخمس من الكسل والبخل وسوء الكبر وفتنة الصدر وعذاب القبر
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İsrail (b. Yunus), ona Ebu İshak es-Sebiî, ona Amr b. Meymun, ona da Hz. Ömer şöyle haber vermiştir. Hz. Peygamber (sav) şu beş şeyden (Allah'a) sığınırdı. Onlar; tembellik, cimrilik, yaşlılığın kötü hali, kalbin fitnesi ve kabir azabıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 670, /525
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Abdullah Amr b. Meymun el-Evdî (Amr b. Meymun)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
Ahlak, kötü ahlak
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, istiazesi
İnsan, ihtiyarlık, yaşlanması
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
حدثنا يحيى بن موسى قال حدثنا وكيع قال حدثنا سعد بن أوس عن بلال بن يحيى عن شتير بن شكل بن حميد عن أبيه قال قلت : يا رسول الله علمني دعاء أنتفع به قال قل اللهم عافني من شر سمعي وبصري ولساني وقلبي وشر منيي قال وكيع منيي يعني الزنى والفجور
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164940, EM000663
Hadis:
حدثنا يحيى بن موسى قال حدثنا وكيع قال حدثنا سعد بن أوس عن بلال بن يحيى عن شتير بن شكل بن حميد عن أبيه قال قلت : يا رسول الله علمني دعاء أنتفع به قال قل اللهم عافني من شر سمعي وبصري ولساني وقلبي وشر منيي قال وكيع منيي يعني الزنى والفجور
Tercemesi:
— Şuteyr, babası Şekl ibni Humeyd'den rivayet ettiğine göre, babası şöyle anlatmıştır:
Dedim ki, ey Allah'ın Resulü! Bana bir dua öğret ki, onunla faydalanayım. Peygamber buyurdu:
— De ki: Allah'ım! Kulağımın, gözümün, dilimin, kalbimin şerrinden ve şehvetimin şerrinden bana afiyet ve korumış ver.»[47]
Ravİlerden Ve kî" demiştir ki, hadîste geçen «menî» zina ve fucür dernektir.
fnsanı günah işlemeye götüren başlıca aza ve duygular kulak, göz, dil, kalb ve şehvettir. Bunlar kötülüklerden korundukları zaman insan selâmete erer ve ebedî kurtuluşa kavuşur. Kulak, dedi-kodu, gıybet ve kötü sözleri dinlemekten uzak kalırsa, şerrinden emin bulunulur. Göz, haram şeylere bakmaktan beri olursa, tecavüz şerrinden kurtulur. Dİ!, hezeyan ve küfür ifadelerinden arınırsa insan edeb sahibi olur, günahtan kurtulur. Kalb, temiz duygularla bezenîp zararlı tasavvur ve kuruntulardan boşanmış olursa, insan kemal bulur. Şehvetin sebep olduğu zinanın şerrinden selâmette olmak; en büyük haramdan kurtulmak olur. Böylece beş aza ve duygunun fenalığından kurtulmuş olan kimse, tüm olarak dünya ve âhiret saadetine nail olacağından bu duaya devam etmenin fazileti büyüktür.
Bu beş azanın şerrinden kurtulamayıp, onların kötülüğü altında bulunanlar da aksine olarak dünya ve âhiret felâketine uğramış olurlar.[48]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 663, /519
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, öğreticiliği
حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن عمرو بن مرة عن عبد الله بن الحارث عن طليق بن قيس عن عبد الله بن عباس قال كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم أعني ولا تعن علي وانصرني ولا تنصر علي ويسر الهدى لي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164941, EM000664
Hadis:
حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن عمرو بن مرة عن عبد الله بن الحارث عن طليق بن قيس عن عبد الله بن عباس قال كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم أعني ولا تعن علي وانصرني ولا تنصر علي ويسر الهدى لي
Tercemesi:
— Abdullah ibni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu:
«— Allah'ım, bana (her hayırlı şeyde) yardım et, aleyhime olan şeyde yardım etme. Bana zafer ver ve kimseyi üzerime musallat etme. Hidayete uymayı da tan» kolaylaştırıp, hayır sebeplerini bana hazırla.»[49]
Peygamber Efendimiz bu dualanyle bütün ibadet ve çalışmalarında, söz ve hareketlerinde Allah'dan yardım ve nusrat dilemişler, hak ve hidayetin gerçekleşmesi sebeplerinin hazırlanmasında da kolaylık istemişlerdir. Çünkü Allah'ın yardım ve iradesi olmaksızın hiç bir şey meydana gelemez.
Tirmizî, bu hadîs-i şerifi yine dua bölümünde ziyadesiyle rivayet etmiştir.[50]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 664, /520
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا أبو حفص قال حدثنا يحيى قال حدثنا سفيان قال سمعت عمرو بن مرة قال سمعت عبد الله بن الحارث قال سمعت طليق بن قيس عن بن عباس قال : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يدعو بهذا رب أعني ولا تعن علي وانصرني ولا تنصر علي وامكر لي ولا تمكر علي ويسر لي الهدى وانصرني على من بغى علي رب اجعلني شكارا لك ذكارا راهبا لك مطواعا لك مخبتا لك أواها منيبا تقبل توبتي واغسل حوبتي وأجب دعوتي وثبت حجتي واهد قلبي وسدد لساني واسلل سخيمة قلبي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164942, EM000665
Hadis:
حدثنا أبو حفص قال حدثنا يحيى قال حدثنا سفيان قال سمعت عمرو بن مرة قال سمعت عبد الله بن الحارث قال سمعت طليق بن قيس عن بن عباس قال : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يدعو بهذا رب أعني ولا تعن علي وانصرني ولا تنصر علي وامكر لي ولا تمكر علي ويسر لي الهدى وانصرني على من بغى علي رب اجعلني شكارا لك ذكارا راهبا لك مطواعا لك مخبتا لك أواها منيبا تقبل توبتي واغسل حوبتي وأجب دعوتي وثبت حجتي واهد قلبي وسدد لساني واسلل سخيمة قلبي
Tercemesi:
— (Abdullah) Ibni Abbas'dan rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seltem)'in şu sözlerle dua ettiğini işittim:
— Rabbim, (düşmanlarıma karşı) bana yardım et; ban» karşı (onlara) yardım etme. (Düşmanlarıma karşı) bana nusrat ver; bana karşı (onlara) nusrat verme. (Düşmanlarımı) pusuya düşürmek için bana imkan ver; beni pusuya düşürme imkânını (onlara) verme. Hidayet yolunu bana kola ylaştır ve bana isyan edenlere karşı, bana yardım et.
Rabbim, beni, sana çok çok şükreden, senden korkarak zikreden, sana boyun eğip itaat eden, çok çok yakarıp sana iltica eden yap. Benim tevbe-mi kabul et ve günahımı yıka. Duamı kabul et ve hak olan dâvamı sabit kıl ve dinî gerçekleri anlamakta kalbime hidayet ver, dilime doğruluk ver ve kalbimin karartısını sıyırıver.»[51]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 665, /520
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن يزيد بن زياد عن محمد بن كعب القرظي قال معاوية بن أبي سفيان على المنبر : انه لا مانع لما أعطيت ولا معطي لما منع الله ولا ينفع ذا الجد منه الجد ومن يرد الله به خيرا يفقهه في الدين سمعت هؤلاء الكلمات من النبي صلى الله عليه وسلم على هذه الأعواد
حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا عثمان بن حكيم قال حدثنا محمد بن كعب قال سمعت معاوية : نحوه
حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا يحيى عن بن عجلان عن محمد بن كعب سمعت معاوية : نحوه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164943, EM000666
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن يزيد بن زياد عن محمد بن كعب القرظي قال معاوية بن أبي سفيان على المنبر : انه لا مانع لما أعطيت ولا معطي لما منع الله ولا ينفع ذا الجد منه الجد ومن يرد الله به خيرا يفقهه في الدين سمعت هؤلاء الكلمات من النبي صلى الله عليه وسلم على هذه الأعواد
حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا عثمان بن حكيم قال حدثنا محمد بن كعب قال سمعت معاوية : نحوه
حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا يحيى عن بن عجلان عن محمد بن كعب سمعت معاوية : نحوه
Tercemesi:
— Muâviye ibni Ebî Süfyan minberde şöyle demiştir:
«— Gerçek şu ki, (Eabbim) senin verdiğine engel olacak hiç bir şey yoktur. Allah'ın vermediğini de verecek hiç "bir kuvvet yoktur. Kudret sahibine kudreti fayda vermez; kudret Alah'dandır. Allah İçimde hayır murad ederse, dinde onu anlayışlı kılar.» Bu kelimeleri, bu basamaklar üzerinde Peygamber (Saltalîahü Aleyhi ve Sellemj''den işittim.
... Yine M u a v İ y e'den başka bir tarikle bu hadîsin benzeri rivayet edilmiştir.
... Bu hadîsin bir benzeri daha üçüncü bîr tarikle rivayet edilmiştir.[53]
(Bu hadîs-i şerif için başka bir kaynak bulunamamıştır. Fadlu'llah Cîlânî'ye göre, İmam Malık bunu Muvatta'ında tahriç etmiştir. Fadlu'llah : C. II, s. 121, dip not.)[54]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 666, /521
Senetler:
()
Konular:
Dua, her konuda
Hz. Peygamber, duaları
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, KADER
حدثنا يحيى بن بشر قال حدثنا أبو قطن عن بن أبي سلمة يعني عبد العزيز عن قدامة بن موسى عن أبي صالح عن أبي هريرة قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يدعو اللهم أصلح لي ديني الذي هو عصمة أمري وأصلح لي دنياي التي فيها معاشي واجعل الموت رحمة لي من كل سوء أو كما قال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164947, EM000668
Hadis:
حدثنا يحيى بن بشر قال حدثنا أبو قطن عن بن أبي سلمة يعني عبد العزيز عن قدامة بن موسى عن أبي صالح عن أبي هريرة قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يدعو اللهم أصلح لي ديني الذي هو عصمة أمري وأصلح لي دنياي التي فيها معاشي واجعل الموت رحمة لي من كل سوء أو كما قال
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre ifade ettiğine göre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seltem) şöyle dua ederdi:
«— Allah'ım! işimin ismeti olan dinimi bana salih kıl, yaşayışımın bulunduğu yer olan dünyamı da bana salih kıl; ve ölümü, her türlü fenalıktan an olan bir rahmet kıl bana...» Yahud bunun benzerini söyledi.[57]
Bu hadîs-i şerif, din ve dünyanın salâhını kapsadığından kelimeleri az, fayda ve manâsı geniş olan bir ifadedir. Dinin dürüst ve kıvamı üzere bulunması, insanın gayesi ve asıl sermayesidir. Buna kavuşmak ebedî saadeti elde etmektir. Bir de insan dünyada yaşamak mecburiyetinde olduğundan, hayatı boyunca salah ve selâmet üzere bulunmasını isteyip ona kavuşması, dünya nimetini elde etmek olur.
Ölüm, her canlının tadacağı bir haldir. Burada ömrün bir an önce sona ermesini istemek diye bir manâ hatıra gelmemelidir. Nasıl olsa tadılacak olan ölümün, kederlerden arî olarak rahmetle neticelenmesini talep vardır. Ancak şöyle dua edilebilir: Ya Rab, eğer yaşamak benim için hayırlı ise, ömrümü uzat; eğer hakkımda ölüm hayırlı İse ruhumu al.
işte bu dua ile, dünya, ölüm ve âhiretten ibaret insanoğlunun üç safhası teminat altına alınmak istenmektedir. Cenab-ı Hak, bu dua ile İstenen gerçeklere hepimizi kavuştursun.[58]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 668, /522
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا علي قال حدثنا سفيان قال حدثنا سمي عن أبي صالح عن أبي هريرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من جهد البلاء ودرك الشقاء وسوء القضاء وشماتة الأعداء قال سفيان في الحديث ثلاث زدت أنا واحدة لا أدري أيتهن
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164948, EM000669
Hadis:
حدثنا علي قال حدثنا سفيان قال حدثنا سمي عن أبي صالح عن أبي هريرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من جهد البلاء ودرك الشقاء وسوء القضاء وشماتة الأعداء قال سفيان في الحديث ثلاث زدت أنا واحدة لا أدري أيتهن
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber (Salkflîahü Aleyhi ve Sellem)
«— Güç yetirilemiyecek belâdan, kötü akıbete kavuşmaktan, (elem ve keder veren) fena kazalardan ve düşmanların sevinmesinden» Allah'a sığınırdı. Son ravi Süfyan demiştir ki, hadîste üç madde vardır; ben bir daha ilâve ettim, fakat üç tanesi hangisidir (kesin olarak) bilemiyorum.[59]
İmam Celâdeddin Suyutî, bu hadîs-i şerifin açıklanmasında demiştir ki, cehd-i belâ, büyük bir musibettir. Oyleki, buna ölüm tercih edilir. Bir de evlât ve iyal çokluğu olup, mal bulunmaması hali ile de izah edilmiştir.
Derek-i'ş-Şekâ, kötü sonuca düşmek, Allah korusun imansız gitmek manâsını taşır. Peygamberler masum olduğu için, bunlar Peygamber hakkında düşünülemez. Peygamberimiz ümmetine dua şekillerini öğretmek İçin bunları buyurmuşlardır.
Sû'-i kaza, elem ve keder veren her çeşit kazalardır. Zelzele, yangın, sel ve trafik felâketleri gibi... Bunlardan korunmak İçin Allah'a sığınmamızı yine bize Peygamber'imİz öğretiyor.
Şematet-i a'dâ, müslümanın kederli duruma düşüp de düşmanların se-vinçlİk ve ferah duymalarıdır. Bu hal düşmanların üstünlüğü demektir ki, bu duruma düşmekten de Allah'a sığınmak icab eder.[60]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 669, /523
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, istiazesi