حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر قال سمعت أبي قال سمعت أنس بن مالك يقول كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من العجز والكسل والجبن والهرم وأعوذ بك من فتنة المحيا والممات وأعوذ بك من عذاب القبر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164950, EM000671
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر قال سمعت أبي قال سمعت أنس بن مالك يقول كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من العجز والكسل والجبن والهرم وأعوذ بك من فتنة المحيا والممات وأعوذ بك من عذاب القبر
Tercemesi:
— Enes ibni Malik'den işitildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu:
— Allah'ım! Acziyetten, tenbellikteo, korkaklıktan ve ihtiyarlıktan sana sığınırım. Yine hayatın ve ölümün fitnesinden sama sığınırım. Kabir azabından da sana sığınırım.»[63]
Bu hadîs-i şerifin benzerleri 615, 648, 656, 657 ve 670. sayılarda geçmiş olup, yerlerinde gerekli açıklama yapılmıştır. Ancak «Acziyetten» sığınma lâfzı, diğer hadîslerde geçmemiştir. Âciz olmak, bir şeyi yapamamak, iş becerememek veya güç yetİrmemek demektir. Bu duruma düşmek, muvaf-fakiyetsizlik ve başarısızlık olacağından büyük bîr mahrumiyettir. Onun için bundan da Allah'a, sığınmamızı, Peygamberimiz bize öğretiyor, hayatta başarıya ulaşmak için Allah'dan yardım dilememize de işaret etmiş oluyor.[64]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 671, /525
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
3. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, istiazesi
İnsan, ihtiyarlık, yaşlanması
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Korkak, Korkaklık,
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
حدثنا المكي قال حدثنا عبد الله بن سعيد بن أبي هند عن عمرو بن أبي عمرو عن أنس قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الهم والحزن والعجز والكسل والجبن والبخل وظلع الدين وغلبة الرجال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164951, EM000672
Hadis:
حدثنا المكي قال حدثنا عبد الله بن سعيد بن أبي هند عن عمرو بن أبي عمرو عن أنس قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الهم والحزن والعجز والكسل والجبن والبخل وظلع الدين وغلبة الرجال
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemfvcı şöyle buyurduğunu işittim:
«— Allah'm! Gelmesi beklenen üzüntü verici şeyden ve başa gelen kederden, acizlikten ve tenbellikten, korkaklıktan ve cimrilikten, borcun ağırlığından ve cahil anarşistlerin üstün gelmesinden sana sığınırım.»[65]
Bu hadîs-i şerîf için bundan öncekilere ve açıklamalarına bakılsın. Diğerlerinde bulunmayan «Galebetü'r-Rical» sözü farklı olarak burada vardır. Camiu's-Sağîr sarihi Münavî bu hadîs-i şerifin açıklamasında diyor ki, «GalebetO'r-Rical», haksız yere insanların saldırıda bulunması ve üstün gelmeleridir. Bu takdirde hakkın mağlubiyetiyle haksızlığın hakimiyeti ortaya çıkar ki, İnsanlığın saadeti için bir felâket, olur. Adalet kökünden yıkılır, zulüm ve işkence ortalığı kavurur. Bu hale düşmekten Allah'a sığınıp ondan yardım ve selâmet istemek en büyük bir hikmet olur. Cenab-ı Hak' beşeriyete hak yolu gösterip, ona uymayı ve bu kötü duruma düşmekten uzak kalmayı nasib ve müyesser kılsın.[66]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 672, /526
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Said el-Fezari (Abdullah b. Said b. Ebu Hind)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, istiazesi
Korkak, Korkaklık,
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
حدثنا عبيد الله عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن عمرو بن ميمون عن عمر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من الخمس من الكسل والبخل وسوء الكبر وفتنة الصدر وعذاب القبر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164949, EM000670
Hadis:
حدثنا عبيد الله عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن عمرو بن ميمون عن عمر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من الخمس من الكسل والبخل وسوء الكبر وفتنة الصدر وعذاب القبر
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İsrail (b. Yunus), ona Ebu İshak es-Sebiî, ona Amr b. Meymun, ona da Hz. Ömer şöyle haber vermiştir. Hz. Peygamber (sav) şu beş şeyden (Allah'a) sığınırdı. Onlar; tembellik, cimrilik, yaşlılığın kötü hali, kalbin fitnesi ve kabir azabıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 670, /525
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Abdullah Amr b. Meymun el-Evdî (Amr b. Meymun)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
Ahlak, kötü ahlak
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, istiazesi
İnsan, ihtiyarlık, yaşlanması
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
حدثنا علي قال حدثنا سفيان قال حدثنا سمي عن أبي صالح عن أبي هريرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من جهد البلاء ودرك الشقاء وسوء القضاء وشماتة الأعداء قال سفيان في الحديث ثلاث زدت أنا واحدة لا أدري أيتهن
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164948, EM000669
Hadis:
حدثنا علي قال حدثنا سفيان قال حدثنا سمي عن أبي صالح عن أبي هريرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يتعوذ من جهد البلاء ودرك الشقاء وسوء القضاء وشماتة الأعداء قال سفيان في الحديث ثلاث زدت أنا واحدة لا أدري أيتهن
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber (Salkflîahü Aleyhi ve Sellem)
«— Güç yetirilemiyecek belâdan, kötü akıbete kavuşmaktan, (elem ve keder veren) fena kazalardan ve düşmanların sevinmesinden» Allah'a sığınırdı. Son ravi Süfyan demiştir ki, hadîste üç madde vardır; ben bir daha ilâve ettim, fakat üç tanesi hangisidir (kesin olarak) bilemiyorum.[59]
İmam Celâdeddin Suyutî, bu hadîs-i şerifin açıklanmasında demiştir ki, cehd-i belâ, büyük bir musibettir. Oyleki, buna ölüm tercih edilir. Bir de evlât ve iyal çokluğu olup, mal bulunmaması hali ile de izah edilmiştir.
Derek-i'ş-Şekâ, kötü sonuca düşmek, Allah korusun imansız gitmek manâsını taşır. Peygamberler masum olduğu için, bunlar Peygamber hakkında düşünülemez. Peygamberimiz ümmetine dua şekillerini öğretmek İçin bunları buyurmuşlardır.
Sû'-i kaza, elem ve keder veren her çeşit kazalardır. Zelzele, yangın, sel ve trafik felâketleri gibi... Bunlardan korunmak İçin Allah'a sığınmamızı yine bize Peygamber'imİz öğretiyor.
Şematet-i a'dâ, müslümanın kederli duruma düşüp de düşmanların se-vinçlİk ve ferah duymalarıdır. Bu hal düşmanların üstünlüğü demektir ki, bu duruma düşmekten de Allah'a sığınmak icab eder.[60]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 669, /523
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, istiazesi
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثنا خالد بن الحارث قال حدثنا عبد الرحمن المسعودي عن علقمة بن مرثد عن أبي الربيع عن أبي هريرة قال : كان من دعاء النبي صلى الله عليه وسلم اللهم اغفر لي ما قدمت وما أخرت وما أسررت وما أعلنت وما أنت أعلم به مني انك أنت المقدم والمؤخر لا اله الا أنت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164952, EM000673
Hadis:
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثنا خالد بن الحارث قال حدثنا عبد الرحمن المسعودي عن علقمة بن مرثد عن أبي الربيع عن أبي هريرة قال : كان من دعاء النبي صلى الله عليه وسلم اللهم اغفر لي ما قدمت وما أخرت وما أسررت وما أعلنت وما أنت أعلم به مني انك أنت المقدم والمؤخر لا اله الا أنت
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem)'in dualarından biri şu idi:
«Allah'ım! Bundan önce işlediğim ve geriye bıraktığım, gizlediğim ve aşikâr kıldığım ve senin, benden çıktığını bildiğin günahlarımı bağışla. Muhakkak ki sen, öne geçirip yükselten ve geri bırakıp düşürensin, senden başka bir ilâh yoktur.»[67]
Peygamberler nübüvvetten sonra, âlimlerin ittifakı üzere günah işle* m ekten korunmuş oldukları halde, Peygamber Efendimizin yine günahlardan korunmak için Allah'a dua edişlerinde hikmetler vardır:
1— Önce Allah'ın bir kulu olmaları itibariyle Cenab-ı Hakka karşı kulluk görevini hakkıyle yerine getirmek için ona karşı en büyük tevazu ve saygıyı göstermiş oluyorlar.
2— Nübüvvetten önce kendilerinden sadır olduğu düşünülebilen küçük hata ve zellelerden af dilemek için dua etmişlerdir.
3— Bu şekilde dua edişleri, ümmete yol göstermek ve onlara dua şekillerini öğretmek için olmuştur.[68]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 673, /527
Senetler:
()
Konular:
Dua, tevbe istiğfar duası
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدعو اللهم اني أسألك الهدى والعفاف والغنى وقال أصحابنا عن عمرو والتقى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164953, EM000674
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدعو اللهم اني أسألك الهدى والعفاف والغنى وقال أصحابنا عن عمرو والتقى
Tercemesi:
— Abdullah'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallaltahü Aleyhi ve SelUm) şöyle dua ederdi:
«— Allah'ım! Senden hidayet, dünya arzularından korunma ve nefis zenginliği isterim.»
Buharî demiştir ki, (ashabımız Amır'dan rivayetlerinde «Takva» kelimesini de söylemiştir, yani Peygamber (SalUtllahü A leyhi ve Sellem) dualarında, Allah'dan, takva da istemişlerdir.)[69]
Peygamber (Salîalhhü Aleyhi ve Setlem) bu dualarında Allahdan üç şey ve bir rivayete göre de dört şey İstemişlerdir:
1— Hidayet: Allah'ın kendilerine nimet verdiği ve Peygamber'lerİn özerinde yürüdüğü dosdoğru yolda sabit ve devamlı olmak.
2— Afaf: Geçici ve muvakkat dünya zevk ve ihtiraslarından korunmuş otmak, her türlü yasaktan uzak kalmak.
3— Zenginlik : Burada zenginlik, mal zenginliği değil, nefis zenginliğidir. İnsanlara ihtiyaç göstermemek ve onlara muhtaç kalmamaktır. Aynı zamanda Allah'a ibadet ve itaattan alıkoymayacak yeteri kadar nimete sahip olmak manâsını taşır.
4— Takva : Allah'ın emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından sakınmaktır ki, kısaca Allah dan korkmak ve onun emirlerine saygılı olmak demektir. Takvası en üstün olan, Allah'ın en iyi kuludur. Bu özelliğine binaen Allahdan takva istemek en üstün bir dilek olur.[70]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 674, /528
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا بيان قال حدثنا يزيد قال حدثنا الجريري عن ثمامة بن حزن قال : سمعت شيخا ينادي بأعلى صوته اللهم اني أعوذ بك من الشر لا يخلطه شيء قلت من هذا الشيخ قيل أبو الدرداء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164954, EM000675
Hadis:
حدثنا بيان قال حدثنا يزيد قال حدثنا الجريري عن ثمامة بن حزن قال : سمعت شيخا ينادي بأعلى صوته اللهم اني أعوذ بك من الشر لا يخلطه شيء قلت من هذا الشيخ قيل أبو الدرداء
Tercemesi:
— (161-s.) Sümame ibni Hazen'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
«— Bİr ihtiyarın yüksek sesiyle şöyle yalvardığını işittim: — Allah'ım! Kendisine bir şey karışmıyan fenalıktan ben sana sığınırım. Sordum ki, bu ihtiyar kimdir? (Cevab olarak), Ebu'd-Derdâ'dır dendi.»[71]
Ebû'd-Derda hazretlerinden rivayet edilen bu haber, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) 'e kadar yükseltilmemiş olduğu halde, Hz. Peygamberin duaları arasında zikredilmiştir. £ b û ' d- De rd a , tam olarak sünnete uyan ashabdan biri olmakla, onun duasının Hz, Peygambere bir nispeti bulunduğu muhakkaktır. Onun için bu arada anılmasında münasebet vardır.
Ebû'd-Derda, ilim ve fazilet ile şöhret bulan bir sahabî olup, Uhud savaşı gününde, Peygamber (Sallalhhü Aleyhi ve Sellem) onun hakkında şöyle buyurmuştur:
«Uveymir ne güzel binicidir; o, ümmetimin hakimidir.»
Ebû'd-Derda'mn odı Uveymir olup, künyesi ile meşhur olmuştur.
Katıksız fenalık, sırf kötülük en çirkin bir iştir ve Allah'ın gazabını gerektiren şeydir. Bu hallere düşmekten Allah'a sığınarak kurtuluş aramak, selâmet yoludur.
(Bu haber için başka kaynak bulunamamıştır.)[72]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 675, /528
Senetler:
()
Konular:
Dua, her konuda
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر قال حدثنا إسرائيل عن مجزأة عن عبد الله بن أبي أوفى : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يقول اللهم طهرني بالثلج والبرد والماء البارد كما يطهر الثوب الدنس من الوسخ اللهم ربنا لك الحمد ملء السماء وملء الأرض وملء ما شئت من شيء بعد
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164955, EM000676
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر قال حدثنا إسرائيل عن مجزأة عن عبد الله بن أبي أوفى : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يقول اللهم طهرني بالثلج والبرد والماء البارد كما يطهر الثوب الدنس من الوسخ اللهم ربنا لك الحمد ملء السماء وملء الأرض وملء ما شئت من شيء بعد
Tercemesi:
— Abdullah ibni Ebî Evfa'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu:
«— Allah'ım! Beni kar ile, dolu ile ve soğuk su ile temizle; kirli elbise, kirden temizlendiği gibi... Ey Babbimiz olan Allah'ım! Gökler dolusu, yerler dolusu ve bundan başka dilediğin herhangi bir şey dolusu hamd sana mahsustur.»[73]
Hatıra gelir ki, sıcak su, soğuk sudan daha İyi bir şekilde temizleyici olduğu halde, soğuk su ile günahların temizlenmesinin hikmeti nedir? Hafız ibni Teymiye, buna şu cevabı veriyor: Günahlar kalbe hararet ve zafiyet verir. Hararet ve zafiyeti yok etmekte soğuk su, sıcak sudan daha müessirdir. Soğukluk, harareti giderir ve vücuda kuvvet, canlılık verir. Bu bakımdan günahların temizlenmesi soğuk su kısımları ile istenmiştir.
Yer ve gök dolusu hamd'i Allah'a tahsis etmek, onun sonsuz derecede hamd'e lâyık bulunduğuna delâlet eder; ölçü ve tartı hesabına bağlı değildir.[74]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 676, /528
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة قال حدثنا ثابت عن أنس : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يكثر أن يدعو بهذا الدعاء اللهم آتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار قال شعبة فذكرته لقتادة فقال كان أنس يدعو به ولم يرفعه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164956, EM000677
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة قال حدثنا ثابت عن أنس : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يكثر أن يدعو بهذا الدعاء اللهم آتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار قال شعبة فذكرته لقتادة فقال كان أنس يدعو به ولم يرفعه
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Saltallahü Aleyhi ve Setten) şu duayı çok söylerdi:
— Allah'ım, bize dünyada güzellik ver, âhirette de güzellik ver ve bizi Cehennem azabından koru.»
Ravilerden Şu'be demiştir ki, ben bu hadîsi Katade'ye anlattım da o şöyle dedi: Enes böyle dua ederdi; bunu Peygambere kadar yükseltip ona nispet etmemiştir.[75]
Dünyada hasene, helâl yönden dünyada kula verilen nzık, geçim vasıtaları, ilim, sıhhat ve ibadet gibi güzel şeylerin hepsidir.
Âhirette hasene, Allah'ın rahmetine kavuşmak ve Cennet nimetleriyle nimetlenmektir.
Cehennem'den korunmak, Cehennem azabını gerektiren her çeşit günahtan beri bulunmak demektir. Bu duanın kısa, fakat çok geniş ve çok faydalı manâları İçine olmasındandır ki. Peygamber (SalîalUıhü Aleyhi ve SeÜemf'm en çok sevdiği bir dva olduğu rivayeti vardır.[76]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 677, /529
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا موسى قال حدثنا حماد يعني بن سلمة عن إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة عن سعيد بن يسار عن أبي هريرة كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الفقر والقلة والذلة وأعوذ بك أن أظلم أو أظلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164957, EM000678
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا حماد يعني بن سلمة عن إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة عن سعيد بن يسار عن أبي هريرة كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الفقر والقلة والذلة وأعوذ بك أن أظلم أو أظلم
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (SaİlalUıhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu :
— Allah'ım! Fakirlikten, kısırlıktan, zilletten sana sığınırım; ve yine zulüm etmemden veya zulme uğramamdan sana sığınırım.»[77]
Arapça bir kelime olan «fakr» fakirlik dört çeşit manâda kullanılır:
1— Zarurî olan şeylere insanın ihtiyaç duyması : Bu türlü ihtiyaç herkes için vardır. Çünkü dünyada bulunan bütün canlıların yaşamak İçin belli başlı maddelere ihtiyaçları vardır. Daha doğrusu bütün insanlar Allah'a muhtaçtır.
2— Kazançtan âciz kalıp da ihtiyaç içinde bulunan miskin kimse : Günlük yiyecek ve içeceğini sağlayamayan dilenci veya muhtaçlara verilen isim olur.
3— Aç gözlülük : İnsanda çokça mal-mülk ve para bulunduğu halde, bunlara kanaat getirmeyip daha fazla isteyen hırs sahipleri de fakir sayılır. Bu türlü fakirlik en kötü bir fakirliktir. Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve Sellemf'ın bu dualarında geçen fakirlik sözü, işte bu manâya delâlet et-mektedjr. İkinci kısım manâyı do almak mümkündür.
4— Allah'a ihtiyaç göstermek : Her iş için Allah'a iltica etmek ve ondan istemek, başkasına müracaat etmemek suretiyle çalışıp.teslimiyet göstermek en güzel bir fakirliktir.
Kısırlık diye terceme edilen hadîs-i şerifteki «Kıllet» sözü, hayrat ve İyilik azlığı manâsını taşımaktadır. Hayır ve hasenat azlığından Peygamber Efendimiz Allah'a sığınmışlardır.
«Zillet» insanların hakaretine uğrayacak şekilde bayağı duruma düşmektir. Bu dualardan maksat, ümmete dua şeklini öğretmektir.[78]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 678, /531
Senetler:
()
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, istiazesi
İstiaze, zulmetmekten ve zulme uğramaktan
KTB, İSTİAZE