حدثنا فروة بن أبى المغراء قال حدثنا على بن مسهر عن هشام بن عروة عن أبيه قال : كنت جالسا عند معاوية فحدث نفسه ثم انتبه فقال لا حلم إلا تجربه يعيدها ثلاثا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164805, EM000564
Hadis:
حدثنا فروة بن أبى المغراء قال حدثنا على بن مسهر عن هشام بن عروة عن أبيه قال : كنت جالسا عند معاوية فحدث نفسه ثم انتبه فقال لا حلم إلا تجربه يعيدها ثلاثا
Tercemesi:
— (138-s.) Hişam, babası Ürve'deh rivayet ettiğine göre, babası şöyle anlatmıştır:
«— Muaviye'nin yanında oturuyordum. O kendi kendine söylendi; sonra kendine gelerek dedi ki, insan düşüp de tecrübe almadıkça güzel huylu olamaz. Bu sözü üç defa tekrar etmişti.»[1095]
Insan hatalara düşmekle, bazı İşlerde yanılmakla ve fırsatları kaçırmakla birçok ibretler alır; bir daha bu durumlara düşmemek için kendini hazırlar ve hâdiselerden imtihan geçirerek tecrübe kazanır. Kendilerini böyle kontrol altına alıp hallerini düzeltenler güzel ve yumuşak ahlâka sahip olurlar. İşte bu ahlâk ancak ibretli tecrübelerle husule gelir. Hz. Muavi-y e bu gerçeğe işaret etmektedir.[1096]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 564, /451
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Bilgi, ilim, ilimde tecrübenin önemi
Seçki, Güzel ahlak
حدثنا قبيصة قال حدثنا وهب بن إسماعيل عن محمد بن قيس عن أبى هند الهمداني عن أبى ظبيان قال قال لي عمر بن الخطاب : يا أبا ظبيان كم عطاؤك قلت ألفان وخمسمائة قال له يا أبا ظبيان اتخذ من الحرث والسابياء من قبل أن تليكم غلمة قريش لا يعد العطاء معهم مالا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164818, EM000576
Hadis:
حدثنا قبيصة قال حدثنا وهب بن إسماعيل عن محمد بن قيس عن أبى هند الهمداني عن أبى ظبيان قال قال لي عمر بن الخطاب : يا أبا ظبيان كم عطاؤك قلت ألفان وخمسمائة قال له يا أبا ظبيان اتخذ من الحرث والسابياء من قبل أن تليكم غلمة قريش لا يعد العطاء معهم مالا
Tercemesi:
— (143-s.) Ebu Zebyan demiştir ki:
— Ömer İbni'l-Hattab bana sordu:
«— Ey Ebu Zebyan! Senin maaşın ne kadar?» Ben de :
— İki bin beşyüz (dirhem) dedim.: Hz. Ömer, Ebu Zebyan'a şöyle dedi.
«— Ey Ebu Zebyan! Çiftlik edinip ziraat ile uğraş ve hayvan üret;bunu, Kureyş'in nefsine düşkünleri sizin başınıza geçmeden önce yap ki, onlarda maaş maldan sayılmaz.»[1119]
Hz. Ö m e r muayyen gelirin ileride bir kıymet ifade etmiyeceğini bildirerek ziraata ve hayvancılığa önem verilmesini istemektedir. Ziraatın geliştirilmesiyle hayvan üretiminin çoğaltılması geçimi sağlama bakımından daha garantili ve memleketin kalkınması İçin çok lüzumlu olan çalışma sahalarıdır. Gün geçtikçe bunların önemli mevkileri daha fazla takdir edilmektedir. Bunun için hayvanlarda ve ziraatte hem bereket, hem de saadet vardır.[1120]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 576, /458
Senetler:
()
Konular:
Kazanç, maaş, aylık
حدثنا سليمان أبو الربيع قال حدثنا جرير بن عبد الحميد عن ليث عن محمد بن نشر عن محمد بن الحنفية عن علي قال : لأن أجمع نفرا من إخوانى على صاع أو صاعين من طعام أحب إلى من أن أخرج إلى سوقكم فأعتق رقبة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164808, EM000566
Hadis:
حدثنا سليمان أبو الربيع قال حدثنا جرير بن عبد الحميد عن ليث عن محمد بن نشر عن محمد بن الحنفية عن علي قال : لأن أجمع نفرا من إخوانى على صاع أو صاعين من طعام أحب إلى من أن أخرج إلى سوقكم فأعتق رقبة
Tercemesi:
Bize Süleyman Ebu Rabi', ona Cerir b. Abdülhamid, ona Leys, ona Muhammed b. Neşr, ona da Muhammed el-Hanefiyye, Hz. Ali'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Kardeşlerimden birkaç kişiyi, bir veya iki ölçek (kıymetinde bir) yemek ikram etmek için davet edip bir araya toplamak, benim için pazarınıza gidip bir köleyi azat etmekten daha iyidir.
Şüphesiz ki, bir köle satın alarak onu hürriyete kavuşturmak büyük bir sevaptır; fakat karnı aç olanları yedirip doyurmak ve onların bu zarurî ihtiyaçlarını gidermek daha önemli bir iştir. İnsan ancak yemek ve içmekle ayakta durabilir; ailesine, cemiyete ve Allah'a karşı olan vazifelerini başarabilir. Hayat bunlarla kaimdir. Böyle hayatî ihtiyaçları karşılamanın mükâfatı da ona göre önemli olur.[1100]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 566, /452
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني عبد الرحمن بن الحارث عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده قال : جلس النبي صلى الله عليه وسلم عام الفتح على درج الكعبة فحمد الله وأثنى عليه ثم قال من كان له حلف في الجاهلية لم يزده الإسلام إلا شدة ولا هجرة بعد الفتح
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164812, EM000570
Hadis:
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني عبد الرحمن بن الحارث عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده قال : جلس النبي صلى الله عليه وسلم عام الفتح على درج الكعبة فحمد الله وأثنى عليه ثم قال من كان له حلف في الجاهلية لم يزده الإسلام إلا شدة ولا هجرة بعد الفتح
Tercemesi:
Bize Halit b. Muhallid, ona Süleyman b. Bilal, ona Abdurrahman b. el-Haris, ona Amr b. Şuayb, ona babası ona da Şuayb'ın dedesi şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) Fetih senesinde Kabe'nin merdivenleri üzerinde oturup Allah'a hamdüsenada bulunduktan sonra şöyle buyurdu:
"Kimin Cahiliye devrinden kalma bir antlaşması varsa, bilsin ki İslam bu antlaşmayı sadece teyit eder ve Mekke'nin fethinden sonra hicret bitmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 570, /454
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hz. Peygamber, hitabeleri
Siyer, fetihten sonra Hicretin durumu
Siyer, Mekke'nin fethi
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس قال : آخى النبي صلى الله عليه وسلم بين بن مسعود والزبير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164810, EM000568
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس قال : آخى النبي صلى الله عليه وسلم بين بن مسعود والزبير
Tercemesi:
— Enes tbni Malik'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Peygamber (Saîîallahü Akyhi ve Üeltem), îbni Mes'ud ile Zübeyr arasında kardeşlik kurmuştur.»[1103]
İslâm'da, birbirine iyilik etmek ve öğüt vermek gibi ulvî duygularla birbirine yaklaşmayı ve sevişmeyi temin maksadıyla kardeş edinmek vardır. Peygamber Efendimiz buna teşvîk etmişler Ve ashabı kiram arasında böyle kardeşlik sözleşmeleri akdetmişlerdi. Muhacirlerle Ensar arasında kurulan böyle kardeşlik böğlöh, İslâm'ın ilk devirlerinde birbirine varis olacak ka-dör bir yakınlık kazandırmıştı. Sonra miras âyetlerinin gelmesiyle iyilik ve takva üzerine kurulan kardeşlik bağlarından ötürü miras alınamayacağı tahakkuk etmiş, sırf bir fazilet ve sevab vesilesi olarak devam edegelmîştir.[1104]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 568, /454
Senetler:
()
Konular:
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا بن عيينة قال حدثنا عاصم الأحول عن أنس بن مالك قال : حالف رسول الله صلى الله عليه وسلم بين قريش والأنصار في داري التي بالمدينة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164811, EM000569
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا بن عيينة قال حدثنا عاصم الأحول عن أنس بن مالك قال : حالف رسول الله صلى الله عليه وسلم بين قريش والأنصار في داري التي بالمدينة
Tercemesi:
— Enes İbni Malik'den; şöyle demiştir:
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seilem), Medine'deki evimde Ku-reyş'le Ensar arasında kardeşlik sözleşmesi etti.»[1105]
Süheyl) ş£yle demiştir:
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhiye Seilem), Medine'ye hicret ettikleri zaman ashabı üzerinden gurbet hasretini gidermek ve yabancılığı kaldırmak için aralarında kardeşlik sözleşmeleri kurdu. Böylece Mekke'deki yurdların-dan ve ailelerinden ayrılan muhacirler, kendi evlerinden farksız buldukları kardeşleri evlerinde barındılar, yabancılık çekmediler, seviştiler ve birbirlerine kuvvet oldular, islâm hakimiyet ve otoritesini kurduktan sonra nazil olan âyet-i kerîme ile miras, yakınlık derecelerine göre akrabalar arasında meşru kılındı. Bütün iman edenlerin de dinde kardeş oldukları beyan buyuruldu.»[1106]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 569, /454
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Hicret Medine'ye
Siyer, Kardeşlik (Muahat Medine'ye hicretle)
حدثنا عبد الله بن أبى الأسود قال حدثنا جعفر بن سليمان عن ثابت عن أنس قال : أصابنا مع النبي صلى الله عليه وسلم مطر فحسر النبي صلى الله عليه وسلم ثوبه عنه حتى أصابه المطر قلنا لم فعلت قال لأنه حديث عهد بربه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164813, EM000571
Hadis:
حدثنا عبد الله بن أبى الأسود قال حدثنا جعفر بن سليمان عن ثابت عن أنس قال : أصابنا مع النبي صلى الله عليه وسلم مطر فحسر النبي صلى الله عليه وسلم ثوبه عنه حتى أصابه المطر قلنا لم فعلت قال لأنه حديث عهد بربه
Tercemesi:
— Enes'deh rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Peygamber (SallallahüAleyhi'veSellem)'le beraber bize yağmur isabet etti de, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kendisine yağmur isabet etsin diye üzerinden elbiselerini açtı. Biz (ona) dedik ki, niçin yaptın? O şöyle buyurdu:
«— Çünkü bu yağmur, Kabbinin Henüz yeni yarattığı bir rahmetidir.»[1109]
Bütün canlılar yağmurla hayat bulur. Hayvanlarla bitkileri yaşatan yağmur Allah'ın rahmetidir. Böyle bir rahmete ilk kavuşulunca, drtunla vücudu ıslatmak, bir nevi Allah'ın rahmetine sükördür. Böyle hareket ederek Allah'dan bereket ummak sünnettir.[1110]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 571, /455
Senetler:
()
Konular:
Doğal Kaynaklar, yağmur
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا وكيع قال حدثنا إسماعيل الأزرق عن أبى عمر عن بن الحنفية عن على رضي الله عنه أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : الشاة في البيت بركة والشاتان بركتان والثلاث بركات
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164815, EM000573
Hadis:
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا وكيع قال حدثنا إسماعيل الأزرق عن أبى عمر عن بن الحنفية عن على رضي الله عنه أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : الشاة في البيت بركة والشاتان بركتان والثلاث بركات
Tercemesi:
— Ali (Radiyallahu anAJ'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
— Evde koyun berekettir. İki koyun iki berekettir ve Üç koyun bereketlerdir.»[1113]
Anlaşılıyor ki, koyunlar çoğaldıkça, onların bırakacağı bereket ve kazandıracağı saadet o nispette fazla olur. Onun İçin koyunları çoğaltma yolunu tutup, hayvancılığa önem vermelidir. Bundan önceki hadîs-İ şerife bakılsın.[1114]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 573, /457
Senetler:
()
Konular:
Hayvanlar, koyun, keçi beslemek
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن أبى الزناد عن الأعرج عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : رأس الكفر نحو المشرق والفخر والخيلاء في أهل الخيل والإبل الفدادين أهل الوبر والسكينة في أهل الغنم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164816, EM000574
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن أبى الزناد عن الأعرج عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : رأس الكفر نحو المشرق والفخر والخيلاء في أهل الخيل والإبل الفدادين أهل الوبر والسكينة في أهل الغنم
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«— Küfrün başı doğu tarafındadır. Övünmekle kibir, Bedevilerden sürülerle develere ve atlara sahip olanlardadır. Vakar ve tevazu, koyun sahiplerin dedir.»[1115]
Metindekİ küfür kelimesi iki manada kullanılabilir:
1— Nimeti inkâr etmek ve azgınlıkta bulunmak manasına alındığı zaman fitnelerin Medine doğusundan çıkacağını gösterir ki, Cemel ve Sıffîn vak'alan doğuda olmuş, ashabı kiramdan çok kimseler ve Hz. Hüseyin doğu tarafında şehit edilmişlerdir.
2— Küfür şirk ve dinsizlik manasında olduğu takdirde de, ateşpenest-Irk, putperestlik ve maddecilik kaynağı olarak da doğu taraf gösterilmiştir. Deccal'in de doğudan çıkacağı rivayeti vardır.
Develerle atlara sahip bulunan Bedevi'ler, çift ve çiftlik sahibi olanlar kibir ve azametli olurlar, yüksek sesle konuşup kaba hareket ederler. İşte kibir ve azamet bu kimselerdedir.
Tevazu ile vakar da koyunlara malik bulunanlarda olur ki, bu mal edinmek ve bunların barındığı yerlerde ikâmet edip çalışmak daha doğru ve uygun bir yol olur.[1116]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 574, /457
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Hayvanlar, koyun, keçi beslemek
Kibir, Kibir ve gurur
Niyet, at besleme, niyete göre
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن عمارة بن أبى حفصة عن عكرمة عن بن عباس قال : عجبت للكلاب والشاء إن الشاء يذبح منها في السنة كذا وكذا ويهدى كذا وكذا والكلب تضع الكلبة الواحدة كذا وكذا والشاء أكثر منها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164817, EM000575
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن عمارة بن أبى حفصة عن عكرمة عن بن عباس قال : عجبت للكلاب والشاء إن الشاء يذبح منها في السنة كذا وكذا ويهدى كذا وكذا والكلب تضع الكلبة الواحدة كذا وكذا والشاء أكثر منها
Tercemesi:
İbni Abbas'dan rivayet edildiğne göre, şöyle demiştir:
«— Köpeklerle koyunların haline şaştım: Koyunlardan senede şu ve şu kadarı boğazlanır ve şu kadar da kurban edilir. Köpeklere gelince; bir dişi köpek (bir batında) şu kadar yavru doğurur. Böyle iken koyunlar köpeklerden daha çoktur.»[1117]
Gerçekten köpeklerle koyunlar mukayese edildiği 2aman taaccüb edilecek bir durum hasıl olmaktadır. Her dişi köpek bir bâtında dokuz taneye kadar yavru doğurduğu halde, bir veya iki yavru doğuran koyunun üreme nispetleri ters orantılıdır. Sonuç itibariyle, koyunlardaki istihlâk çokluğu bir yana, daima koyunların sayısı köpeklerden kat kat fazladır. Bu hal de koyunlarda olan bereketi ifade eder.[1118]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 575, /458
Senetler:
()
Konular:
Hayvanlar, koyun, keçi beslemek
İlim, Abdullah b. Abbas'ın sahip olduğu ilim
Köpek, köpek bulunan eve melekler girmez
Kültürel Hayat, hadislerden kültürümüze