حدثنا قيس بن حفص قال حدثنا طالب بن حجير العبدي قال حدثني هود بن عبد الله بن سعد سمع جده مزيدة العبدي قال : جاء الأشج يمشى حتى أخذ بيد النبي صلى الله عليه وسلم فقبلها فقال له النبي صلى الله عليه وسلم أما إن فيك لخلقين يحبهما الله ورسوله قال جبلا جبلت عليه أو خلقا معي قال لا بل جبلا جبلت عليه قال الحمد لله الذي جبلني على ما يحب الله ورسوله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164848, EM000587
Hadis:
حدثنا قيس بن حفص قال حدثنا طالب بن حجير العبدي قال حدثني هود بن عبد الله بن سعد سمع جده مزيدة العبدي قال : جاء الأشج يمشى حتى أخذ بيد النبي صلى الله عليه وسلم فقبلها فقال له النبي صلى الله عليه وسلم أما إن فيك لخلقين يحبهما الله ورسوله قال جبلا جبلت عليه أو خلقا معي قال لا بل جبلا جبلت عليه قال الحمد لله الذي جبلني على ما يحب الله ورسوله
Tercemesi:
Bize Kays b. Hafs nakletti. > Dedi ki: Bize Tâlib b. Huceyr el-Abdî nakletti. > Dedi ki: Bana Hûd b. Abdullah b. Sa’d, dedesi Müzeyyede el-Abdî’yi işiterek onun şöyle dediğini nakletti:
el-Eşecc yürüyerek Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'e kadar gelip elini tuttu ve onu öptü. Ardından Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ona şöyle buyurdu: “Sende Allah ve onun Resulünün sevdiği iki huy vardır.” Bunun üzerine el-Eşecc dedi ki: “Yaratıldığım bir tabiat mı (bu), yoksa benim ahlâkım mı? Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem): “Hayır, bilakis yaratılışında var olan bir huydur.” buyurdu. Buna karşılık el-Eşecc; “Allah'ın ve onun Resulünün sevdiği bir huy üzere beni yaratan Allah'a hamd olsun!” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 587, /465
Senetler:
1. Mezide b. Cabir el-Abdî (Mezide b. Cabir b. Malik b. Hemmam b. Muaviye b. Şebabe b. Amir)
2. Hud b. Abdullah el-Absî (Hud b. Abdullah b. Sa'd)
3. Talib b. Hüceyr el-Abdî (Talib b. Huceyr)
4. Kays b. Hafs et-Temîmî (Kays b. Hafs el-Ka'kâ')
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
İnsan, insanların karakter farklılığı yaratılıştandır
İnsan, yaratılış özellikleri
KTB, YARATILIŞ
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
حدثنا حامد بن عمر قال حدثنا بكار بن عبد العزيز عن أبيه عن جده عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : كل ذنوب يؤخر الله منها ما شاء إلى يوم القيامة إلا البغى وعقوق الوالدين أو قطيعة الرحم يعجل لصاحبها في الدنيا قبل الموت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164859, EM000591
Hadis:
حدثنا حامد بن عمر قال حدثنا بكار بن عبد العزيز عن أبيه عن جده عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : كل ذنوب يؤخر الله منها ما شاء إلى يوم القيامة إلا البغى وعقوق الوالدين أو قطيعة الرحم يعجل لصاحبها في الدنيا قبل الموت
Tercemesi:
— Abdülaziz babasından, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)''den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurdu :
— Allah her günahdan dilediği cezayı kıyamete kadar geciktirir; ancak azgınlık etmek ve ebeveyne asi olmak yahut akrabalık bağlarını kesmek günahları müstesnadır. Bu günahların sahiplerine ölümden imce ceza hemen verilir.»[1147]
15, 25, 26 ve 27 sayılı bölümlerde ana-babaya asî olmak, akrabalık bağlarını kesmek günahları üzerinde durulmuştu. Bilgi İçin bu bölümlere müracaat edilsin. Burada azgınlık ve hududu aşma, başkasının hakkına tecavüz etme günahı münasebetiyle diğer anct-babaya asî olmak ve akrabalık bağlarını kesmek günahları da zikredilmiştir.[1148]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 591, /467
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Abdülaziz b. Ebu Bekre es-Sekafi (Abdülaziz b. Nüfey' b. Haris b. Kelde)
3. Bekkar b. Abdülaziz es-Sekafi (Bekkar b. Abdülaziz b. Nüfey' b. Haris)
4. Hâmid b. Ömer es-Sekafi (Hamid b. Ömer b. Hafs b. Ömer b. Ubeydullah b. Ebu Bekre)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Allah İnancı, azabı çetindir
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا أحمد بن خالد قال حدثنا محمد بن إسحاق عن سعيد بن أبى سعيد عن أبيه عن أبى هريرة قال : أهدى رجل من بنى فزارة للنبي صلى الله عليه وسلم ناقة فعوضه فتسخطه فسمعت النبي صلى الله عليه وسلم على المنبر يقول يهدى أحدهم فأعوضه بقدر ما عندي ثم يسخطه وأيم الله لا أقبل بعد عامى هذا من العرب هدية إلا من قرشي أو أنصارى أو ثقفى أو دوسى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164867, EM000596
Hadis:
حدثنا أحمد بن خالد قال حدثنا محمد بن إسحاق عن سعيد بن أبى سعيد عن أبيه عن أبى هريرة قال : أهدى رجل من بنى فزارة للنبي صلى الله عليه وسلم ناقة فعوضه فتسخطه فسمعت النبي صلى الله عليه وسلم على المنبر يقول يهدى أحدهم فأعوضه بقدر ما عندي ثم يسخطه وأيم الله لا أقبل بعد عامى هذا من العرب هدية إلا من قرشي أو أنصارى أو ثقفى أو دوسى
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Fezare oğullarından bir adam Peygamber (SailaİiahÜ Aleyhi ve Selîem)'e bir deve hediye etti. Peygamber de buna karşılık ona hediye verdi. (Adam umduğuna kavuşamayınca) bu onu kızdırdı. Bunun üzerine Peygamber (Salîaîlahü Aleyhi ve Sellem)'m minberde şöyle buyurduğunu işittim:
«— İnsanlardan biri hediye veriyor, ben de ona yanımda olan şey miktarmca mukabele ediyorum da, sonra (bu hediyem) kızdırıyor. Allah'a yemin ederim! Bu yılımdan sonra Arablardan hediye kabul etmiyeceğim; ancak Ktıreyş kabilesine mensub olanlardan, Ensar'dan, Sakaf yahud Devs kabilesinden kabul edeceğim.»[1156]
Bu hadîs-i şerîfi manaca açıklar şekilde Tirmizî Menakıb bahsinde 3940 ve 3941 sayılı hadîsleri tahrİç etmiştir ki, birincisinin manası şöyledir:
«— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre bir bedevi Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e genç bir dişi deve hediye etti. Peygamber de ona böyle develerden altı tane vererek ona mukabelede bulundu. (Adam azımsayarak) bunlardan kızdı. Bu hal Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Se/femJ'e ulaştı. Peygamber Allah'a hamd edip onu övdükten sonra buyurdu:
«— Falan kimse bana bir dişi deve hediye etti; ben de bu cinsten ona altı tane vererek hediyesine karşılıkta bulundum. Böylece adam (razı olmayıp) kızgınlığa düştü. Artık karar verdim ki, Kureyş'den, Ensar'dan, yahud Devs kabilesinden olanlardan başka kimseden hediye kabul etmî-yeceğim.»
Peygamber Efendimiz Kureyş kabilesi, Medîne'lt ashab ve Devs kabi-les'nîn cömertliklerini bildiği için bunlardan hediye kabulünü uygun bulmuşlardı. Hediye, hediye verilen kimseyi memnun etmek için verilen ve karşılığında gönül rızasından başka bir şey beklenmiyen bir cömertliktir. Hediye karşıtlında daha fazla bir şey beklemek veya buria nail olmayınca kızrnak kardeşlik duygusu dışında bîr çıkar yolu aramak olur ki, bu makbul değildir. Bu şekilde hareket edenlerin hediyesini kabul etmemek yerinde olur. Hele görgü ve edebden mahrum bulunan bedevî'ler ayarındaki kimselerden kabul edilecek hediyelerin sebebiyet vereceği nahoş haller karşısında bu gibilerden hediye kabul etmemek selâmet yoludur.
Hedîye kabul edip de ona mukabele etmemek, cömertlere yakışmayan ve cimrilik ifade eden bîr haldir. Sevgi bağlarının her İki taraftan kuvvetlendirilmesi için bunun karşılıktı olması lâzımdır. Peygamber Efendimiz faz-lasiyle hediyelere mukabele etmişler ve cömertlikte de örnek olmuşlardır.[1157]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 596, /470
Senetler:
()
Konular:
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Hediye, Hz. Peygamber'in hediye alması
Hz. Peygamber, hitabeleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا زهير قال حدثنا منصور عن ربعى بن حراش قال حدثنا أبو مسعود عقبة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم :
"إن مما أدرك الناس من كلام النبوة إذا لم تستحى فاصنع ما شئت"
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Mansur, ona Rib'i Hirâş, ona Ebu Mesud'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İnsanların öteden beri öğrene geldikleri peygamberlik sözlerden biri: 'Utanmazsan dilediğini yap!' sözüdür."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164868, EM000597
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا زهير قال حدثنا منصور عن ربعى بن حراش قال حدثنا أبو مسعود عقبة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم :
"إن مما أدرك الناس من كلام النبوة إذا لم تستحى فاصنع ما شئت"
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Mansur, ona Rib'i Hirâş, ona Ebu Mesud'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İnsanların öteden beri öğrene geldikleri peygamberlik sözlerden biri: 'Utanmazsan dilediğini yap!' sözüdür."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 597, /470
Senetler:
()
Konular:
Haya, utanma duygusu imandandır
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Müslüman, haya sahibidir
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا فطر عن أبى يحيى قال سمعت مجاهدا عن بن عباس قال : لو أن جبلا بغى على جبل لدك الباغى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164850, EM000588
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا فطر عن أبى يحيى قال سمعت مجاهدا عن بن عباس قال : لو أن جبلا بغى على جبل لدك الباغى
Tercemesi:
İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Eğer bir dağ, bir dağa azgınlık ve zulüm edeydi, azgınlık eden parça parça edilirdi.»[1142]
Hudodu aşmanın ve başkasına tecavüz etmenin dehşetinr" beyan için dağlar misal' olarak verilmiştir. Bİr dağ diğer bir dağa haksızlık eder ve ona tecavüzde bulunursa, İlâhî adalet tecavüzde bulunan azgını yer ile bir eder. Bu vahim akıbetten insanoğlu ibret alarak hiç bir zaman tecavüze yeltenmemeli ve adaleti çiğneyerek başkalarına zulmetmemelİdir.[1143]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 588, /466
Senetler:
()
Konular:
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا إسماعيل بن جعفر عن محمد بن عمرو عن أبي سلمة عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : احتجت النار والجنة فقالت النار يدخلنى المتكبرون والمتجبرون وقالت الجنة لا يدخلنى إلا الضعفاء والمساكين فقال للنار أنت عذابى أنتقم بك ممن شئت وقال للجنة أنت رحمتى أرحم بك من شئت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164853, EM000589
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا إسماعيل بن جعفر عن محمد بن عمرو عن أبي سلمة عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : احتجت النار والجنة فقالت النار يدخلنى المتكبرون والمتجبرون وقالت الجنة لا يدخلنى إلا الضعفاء والمساكين فقال للنار أنت عذابى أنتقم بك ممن شئت وقال للجنة أنت رحمتى أرحم بك من شئت
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
— Ceilnet'le Cehennem tartıştılar: Cehennem dedi ki:
— Zorbalarla azamet sahipleri benim içime girerler. Cennet de dedi ki:
— Beu^m içime ancak biçarelerle fakirler girer. (Allah Tealâ) Cehennem'e:
— Sen benim azabımsın, seninle dilediğime azab ederim, buyurdu. Cennet'e de:
— Sen benim rahmetimsin, seninle dilediğime merhamet ederim, buyurdu.»[1144]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 589, /466
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cennet, Cennetle cehennemin münakaşası
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Kibir, Kibir ve gurur
Zalim, Zalim Yönetici
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا محمد بن عبيد بن ميمون قال حدثنا مسكين بن بكير الحذاء الحراني عن جعفر بن برقان عن يزيد بن الأصم قال سمعت أبا هريرة يقول : يبصر أحدكم القذاة في عين أخيه وينسى الجذل أو الجذع في عين نفسه قال أبو عبيد الجذل الخشبة العالية الكبيرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164862, EM000592
Hadis:
حدثنا محمد بن عبيد بن ميمون قال حدثنا مسكين بن بكير الحذاء الحراني عن جعفر بن برقان عن يزيد بن الأصم قال سمعت أبا هريرة يقول : يبصر أحدكم القذاة في عين أخيه وينسى الجذل أو الجذع في عين نفسه قال أبو عبيد الجذل الخشبة العالية الكبيرة
Tercemesi:
Yezîd İbni'l-Esam'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Ebû Hüreyre'nin şöyle söylediğini işittim:
«— Sizden biriniz, kardeşinin gözündeki çöpü görür de, kendi gözündeki kirişi —veya kütüğü— unutur.»
Ebû Ubeyd demiştir ki:
— «Cezel» büyük ve yüksek ağaca denir.[1149]
Devamlı olarak nefsini murakabe etmeyen ve kontrol altında bulundurmayan kimse, karşısındaki kardeşinin kusur ve ayıplan ile meşgul olur. Böylece kendinde bulunan büyük kusurları unutur da kardeşinin önemsiz kusurları dolayısiyle ona tecavüze kadar gider ve onu incitir. Bu,şekildeki hareket de bir qzgınlık ye taşkınlık işidir, bir haksızlıktır. Böyle bir tutumdan kurtulup selâmete çıkmak iÇİn, önce vnsan kendi hareketlerini kontrol altına almalı ve nefsini düzeltmelidir. Aksi halde zulmetmiş olur.[1150]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 592, /468
Senetler:
1. Mevkuf (Mevkuf)
2. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
3. Yezid b. Esam el-Amirî (Abduamr b. Ades b. Ubade b. Bekkâ b. Âmir)
4. Ebu Abdullah Cafer b. Burkan el-Kilabî (Cafer b. Burkân)
5. Miskin b. Bükeyr el-Harrânî (Miskin b. Bükeyr)
6. Muhammed b. Ebu Abbad el-Kuraşi (Muhammed b. Ubeyd b. Meymun)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Müslüman, ayıbını araştırmamak
Özür, özür dileyeni mazur görmek
Sosyalleşme, temel prensipler
Tartışma
حدثنا موسى قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت قال : كان أنس يقول يا بنى تباذلوا بينكم فإنه أود لما بينكم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164866, EM000595
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت قال : كان أنس يقول يا بنى تباذلوا بينكم فإنه أود لما بينكم
Tercemesi:
— (150-s.) Enes îbni Malik şöyle derdi:
— Yavrularım! Aranızda harcama yapın, (hediyeleşin); çünkü bu aranızdaki ilgilerin en sıcağıdır.»[1155]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 595, /469
Senetler:
()
Konular:
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Müslüman, müminlerin birbirlerini Sevmesi,
Seçki, İlişkiler ağı
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا الخليل بن أحمد قال حدثنا المستنير بن اخضر قال حدثني معاوية بن قرة قال : كنت مع معقل المزني فأماط أذى عن الطريق فرأيت شيئا فبادرته فقال ما حملك على ما صنعت يا بن أخى قال رأيتك تصنع شيئا فصنعته قال أحسنت يا بن أخى سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول من أماط أذى عن طريق المسلمين كتب له حسنة ومن تقبلت له حسنة دخل الجنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164864, EM000593
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا الخليل بن أحمد قال حدثنا المستنير بن اخضر قال حدثني معاوية بن قرة قال : كنت مع معقل المزني فأماط أذى عن الطريق فرأيت شيئا فبادرته فقال ما حملك على ما صنعت يا بن أخى قال رأيتك تصنع شيئا فصنعته قال أحسنت يا بن أخى سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول من أماط أذى عن طريق المسلمين كتب له حسنة ومن تقبلت له حسنة دخل الجنة
Tercemesi:
— Muayiye îbni Kurre7şöyle anlatmıştır:
— Ma'kal El-Müzenî ile beraberdim de o, yoldan bir engel giderdi. Ben de, (yolcuya zarar veren) bir şey gördüm ve ona koşup giderdim. Ma'kal dedi ki:
— Ey kardeşim oğlu! Benim yaptığım işi yapmaya seni götüren şey ne? , Muaviye cevap verdi:
— Senin yaptığın şeyi gördüm de ben onu yaptım. Ma'kal dedi ki:
— Güzel ettin, ey kardeşim oğlu... Ben, Peygamber (Sallallahü Aleyhi
ve Seltem)'in şöyle buyurduğunu işittim:
«— Müslümanların yolundan kim bir engeli kal d ir ir sa, ona bir sevab yazılır. Kimin de sevabı kabul olunursa Cennet'e girer.»[1151]
însan ve hayvanların geçtiği bir yol özerinde görülecek engelleri kaldırmak ve yolu düzeltmek sevab olan işlerdendir. Çünkü bunda, İnsanlara ve hayvanlara eziyet verecek şeylerin yok edilişi vardır. Dolayısİyle insan ve hayvanlara eziyet vermemek vardır. İnsan gördüğü ve gücü yettiği bîr iyiliği yapmaz da onu terk ederse ve böylece başkasının eziyet çekmesine razı veya sebep olursa, bu bîr tecavüz hareketi olur. Bu gibi dolaylı azgınlık ve tecavüzlerden de kaçınmak Müslümana düşen bîr vazifedir, üstelik karşrlığında da Cennet'e götürecek bir mükâfat vardır.
Ma'kal El-Müzenî kimdir? :
Babasının adı Yesar olup, künyesi Ebû A I i 'dir, bu künyede başka sahabî olmadığı söylenir. Hudeybiye vak'asından önce Müslüman oldu
ve «Rıdvan B;atı»nda bulundu. Hz. Ömer'in emri İle Basra'da Ma'kal kanalını kazmış olduğundan, bu kanal kendi adı ile yad edilmektedir.
Kendisi Hz. Peygamber'd en ve Numan ibni Mukrin 'den hadîs rivayet etmiş, ondan da Imran ibni Husayn, Amr ibni Mey-mun, Ebû Osman El-Nehdî, Hasan El-Basrî ve başkaları rivayet etmişlerdir. Rivayet ettiği hadîsler Kütüb-i Sitte'de vardır. Basra'ya geçip orada İkâmet ederek Hz. M u a v i y e 'nİn hilâfeti zamanında 60-70 yaşlan arasında vefat etti. Allah ondan razı olsun...[1152]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 593, /468
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Şiddet, Eziyet, eziyet etmekten kaçınmak, eziyeti ortadan kaldırmak
Yardım, Yardımlaşma, yol konusunda
حدثنا على بن الجعد قال أخبرنا شعبة عن قتادة عن عبد الله بن عبيد الله بن أبى عتبة مولى أنس قال سمعت أبا سعيد قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم أشد حياء من عذراء في خدرها وكان إذا كره عرفناه في وجهه
حدثنا محمد بن بشار قال حدثنا يحيى وبن مهدى قالا حدثنا شعبة عن قتادة عن عبد الله بن أبى عتبة مولى أنس بن مالك عن أبي سعيد الخدري : مثله قال أبو عبد الله وقال غندر وبن أبي عدي مولى أنس
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164870, EM000599
Hadis:
حدثنا على بن الجعد قال أخبرنا شعبة عن قتادة عن عبد الله بن عبيد الله بن أبى عتبة مولى أنس قال سمعت أبا سعيد قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم أشد حياء من عذراء في خدرها وكان إذا كره عرفناه في وجهه
حدثنا محمد بن بشار قال حدثنا يحيى وبن مهدى قالا حدثنا شعبة عن قتادة عن عبد الله بن أبى عتبة مولى أنس بن مالك عن أبي سعيد الخدري : مثله قال أبو عبد الله وقال غندر وبن أبي عدي مولى أنس
Tercemesi:
— Ebû Saîd El-Hudrî'den şöyle dediği işitilmiştir: «— Peygamber (Salîalkthü Aleyhi ve Sellem), haya bakımından kendi köşesine çekilmiş bakireden daha ilerde idi ve bir şeyden hoşlanmadığı eaınan onu yüzühdeft tanırdık, (hoşlanmadığı, şeyi yüze karşı söylemezdi, fakat hoşnudsuzluğunu yüzündeki halden anlardık).»[1162]
Peyaamberljğİn kemal sıfatlarını kendinde toplayan ahir zaman Peygamberinin1 Kdya bakımından da ah'tâkı belirtilmekte ve ziyadeliğİne bu had^s-i 'şerifle işaret edilmektedir.[1163]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 599, /474
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hayası