حدثنا مسدد قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا ليث عن طاوس عن بن عباس أظنه رفعه شك ليث قال : في بن آدم ستون وثلاثمائة سلامى أو عظم أو مفصل على كل واحد في كل يوم صدقة كل كلمة طيبة صدقة وعون الرجل أخاه صدقة والشربة من الماء يسقيها صدقة وإماطة الأذى عن الطريق صدقة
Açıklama: Burada râvî, sözü söyleyenin "küçük kemik, kemik, eklem" kelimelerinden hangisini söylediğine dair şüphe etmektedir. Fakat burada hangi kelimenin kullanıldığını tespit etmenin pratikte bir önemi yoktur. Zira amaç, insan bedenini oluşturan parçaların sayısı hakkında tıbbî/ilmî bir bilgi vermek değildir. Bilakis amaç, büyük bir rakam kullanarak bedeni oluşturan parçaların çokluğuna dikkat çekmek ve her bir parçanın karşılığının çeşitli sadakalarla ödenmesi gerektiğine vurgu yapmaktır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164451, EM000422
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا عبد الواحد قال حدثنا ليث عن طاوس عن بن عباس أظنه رفعه شك ليث قال : في بن آدم ستون وثلاثمائة سلامى أو عظم أو مفصل على كل واحد في كل يوم صدقة كل كلمة طيبة صدقة وعون الرجل أخاه صدقة والشربة من الماء يسقيها صدقة وإماطة الأذى عن الطريق صدقة
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona Leys, ona Tâvus, ona İbn Abbâs nakletti. (Leys, 'Zannediyorum İbn Abbâs bu sözü Hz. Peygamber'e İsnad etti' diyerek şüphe etmiştir): “İnsanoğlunda üç yüz altmış küçük kemik -yahut kemik ya da eklem- vardır. Bunlardan her biri için her gün bir sadaka vermek gerekir. Her güzel söz sadakadır. Kişinin Müslüman kardeşine yardım etmesi sadakadır. İçirdiği bir miktar su sadakadır. Sıkıntı veren şeyi yoldan kaldırıp atmak sadakadır.”
Açıklama:
Burada râvî, sözü söyleyenin "küçük kemik, kemik, eklem" kelimelerinden hangisini söylediğine dair şüphe etmektedir. Fakat burada hangi kelimenin kullanıldığını tespit etmenin pratikte bir önemi yoktur. Zira amaç, insan bedenini oluşturan parçaların sayısı hakkında tıbbî/ilmî bir bilgi vermek değildir. Bilakis amaç, büyük bir rakam kullanarak bedeni oluşturan parçaların çokluğuna dikkat çekmek ve her bir parçanın karşılığının çeşitli sadakalarla ödenmesi gerektiğine vurgu yapmaktır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 422, /341
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
İnsan, yaratılış özellikleri
Sadaka, güzel söz söylemek, dinlemek
Şiddet, Eziyet, eziyet etmekten kaçınmak, eziyeti ortadan kaldırmak
Yardım, Yardımlaşma, yol konusunda
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek
Yardımseverlik, yol sorana rehberlik etmek
حدثنا محمد بن أمية قال حدثنا عيسى بن موسى عن عبد الله بن كيسان عن عكرمة عن بن عباس قال : استب رجلان على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فسب أحدهما والآخر ساكت والنبي صلى الله عليه وسلم جالس ثم رد الآخر فنهض النبي صلى الله عليه وسلم فقيل نهضت قال نهضت الملائكة فنهضت معهم ان هذا ما كان ساكتا ردت الملائكة على الذي سبه فلما رد نهضت الملائكة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164441, EM000419
Hadis:
حدثنا محمد بن أمية قال حدثنا عيسى بن موسى عن عبد الله بن كيسان عن عكرمة عن بن عباس قال : استب رجلان على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فسب أحدهما والآخر ساكت والنبي صلى الله عليه وسلم جالس ثم رد الآخر فنهض النبي صلى الله عليه وسلم فقيل نهضت قال نهضت الملائكة فنهضت معهم ان هذا ما كان ساكتا ردت الملائكة على الذي سبه فلما رد نهضت الملائكة
Tercemesi:
İbni Abfe^cl^n rivayet edildiğime gÖres şöyle, deapiştir :
— Resûlüllah (SaUatlahü Aleyhi ve SeÛemyin zamanında iki adam ara-sınçla sövme bldıj. Btınlardan biri sövdü, diğeri sustu; Peygamber (Sallallahü Âleyhkpe Se2tem); de oturuyordu. Sonra diğeri (sövülen adam) aynı sözü geri çevirdi (sövene iade etti). Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kalktı (meclisten gitti), Hazreti Peygamber'e, niçin kalktın? diye 3orul,d«. Peygamber şöyle buyurdu :
«— Melekler kalktı, ten de onlarla beraber kalktım. Bu sövülen, sükût ettiği müddet, melekler tuna sövene, sözünü geri çeviriyorlardı. Ne zaman ki bu adam, şovenin sözünü geri çevirdi, melekler kalktı (gitti).»[820]
Sibab : Bir kimseyi ayıplamaya, ırzına tecavüz etmeye ve kötü söylemeye denir. Bir Müslümanın din kardeşine böyle tecavüzde bulunması ona zulmetmektir, onu incitmektir. Bir kimseyi incitmek ise yasaktır. Böyle bir harekete muhatab olan, aynı sözü geri çevirmek hakkına sahiptir; bununla beraber susar ve mukabele etmezse daha büyüklük göstermiş olur ve derecesi yükselir. Sustuğu müddet melekler onun yardımcısı olur; fakat mukabele edince melekler aradan çıkar, yardımcı olmazlar. Cenabı Hak şöyle buyuruyor:
«KötUlUğün cezası, ona denk bir kötülüktür; fakat kim bağışlar ve (kendisi ile hasmı arasını) düzeltirse, onun mükâfatı Allah'a aittir. Elbette Mı»h halimleri sevmeze» (Şûra Sûresi, Âyet: 40)
Âyet-i kerîmeden de anlaşılıyor ki, bir fenalığa ancak misli ile mukabele edilir. Bununla beraber kim mukabele etmez ve bağışlarsa, hasmı İle arasını düzeltirse, Allah katında İiüyük sevaba nail olur. Birinci hareket avam tabakasının hareketi ve İkincisi de seçkinlerin hareketi olur.
Ebu Davud bu hadîs-İ şerifi daha geniş olarak ve Hz. E b u Bekir üzerine cereyan etmiş bir vak'a olarak tesbit etmiştir.[821]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 419, /340
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Mücahid Abdullah b. Keysân el-Mervezî (Abdullah b. Keysan)
4. Ebu Ahmed İsa b. Musa et-Teymî (İsa b. Musa)
5. Muhammed b. Ümeyye el-Kuraşî (Muhammed b. Ümeyye b. Adem b. Müslim)
Konular:
Hz. Peygamber, meleklerle sohbeti
Melek, Cin, Şeytan
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
حدثنا هشام بن عمار قال حدثنا رديح بن عطية قال حدثنا إبراهيم بن أبى عبلة عن أم الدرداء : أن رجلا أتاها فقال إن رجلا نال منك عند عبد الملك فقالت أن نؤبن بما ليس فينا فطالما زكينا بما ليس فينا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164444, EM000420
Hadis:
حدثنا هشام بن عمار قال حدثنا رديح بن عطية قال حدثنا إبراهيم بن أبى عبلة عن أم الدرداء : أن رجلا أتاها فقال إن رجلا نال منك عند عبد الملك فقالت أن نؤبن بما ليس فينا فطالما زكينا بما ليس فينا
Tercemesi:
— (99-s.> ÜmrmVd-Derdâ'dan rivayet edildiğine göre, bir adam kendisine gelip şöyle dedi:
— Bir adam, Abdülmelik'in yanında sana dil uzatmıştır. Ümmü'd -Derdâ şöyle cevab verdi:
«— Bizde olmayan bir şeyle ayıplanmamız mı, bizde olmayan şeyle ne kadar övüldük...»[822]
Ömmö'd-Derda, ashabı kiramın hanımlarından olup, takva ve fazileti ile şöhret bulmuştur. Kocası Ebu'd-Derda 'dan daha önce, Hz. O s m a n 'm hilâfeti zamanında Şam'da vefat etmiştir. İsmi Hayre 'dir. Ümmü'd-Derda E! Kübra diye-maruftur. Peygamberimizden ve kocasından hadîsler ezberlemiş ve kendisinden de, tabiîn'den Meymûn ibni Mihran, Safvarr ibni Abdullah ve Zeyd ibni Eşlem gibi şahsiyetler rivayet etmişlerdir.
Ümmü'd-Derda hazretlerini ayıplayan ve onu küçük düşüren adamın sözlerine, Ümmü'd-Derda 'nın önem vermeyip geçmesi ve herhangi kötü bir mukabelede bulunmayışı, derecesinin büyüklüğüne ve olgunluğuna delâlet eder. Bu sabrının mükâfatını Cenab-ı Hak verecektir.[823]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 420, /340
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
2. İbrahim b. Ebu Able el-Ukaylî (İbrahim b. Şimr b. Yakzan)
3. Rudeyh b. Atıyye el-Kuraşî (Rudeyh b. Atıyye)
4. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
حدثنا إبراهيم بن موسى قال حدثنا إسماعيل بن جعفر قال حدثنا العلاء بن عبد الرحمن عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : المستبان ما قالا فعلى البادىء ما لم يعتد المظلوم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164455, EM000423
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن موسى قال حدثنا إسماعيل بن جعفر قال حدثنا العلاء بن عبد الرحمن عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : المستبان ما قالا فعلى البادىء ما لم يعتد المظلوم
Tercemesi:
Ebû Hüreyre, Peygamber (Saîlaliahü Aleyhi ve Se/temj'deıı rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu :
«— Sövüşen iki kimsenin söyledikleri sözün günahı, sövülen (mazlum) hududu aşmadıkça, ilk söze başlayan üzerinedir.[828]
İlci kişi arasuida meydana gelen s-öş/üşmeden doğacak olan söze başlayan üzerine vaki olur; sövülen kimse, sövene fazlasiyle iade etmediği ve yalnız kendine söyleneni geri çevirdiği takdirde... Şayer ikinci şahıs ziyade ederse, günahta ortak olurlar, her ikisi de aynı günahı işlemiş olurlar; fakat İkinci şahıs affeder ve bağışlar, susarsa bunun ayrıca sevabı olur, Allah Tealâ mükâfatını verir.[829]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 423, /342
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا بن وهب قال أخبرني عمرو بن الحارث عن يزيد بن أبى حبيب عن سنان بن سعد عن أنس عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : المستبان ما قالا فعلى البادىء حتى يعتدى المظلوم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164460, EM000424
Hadis:
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا بن وهب قال أخبرني عمرو بن الحارث عن يزيد بن أبى حبيب عن سنان بن سعد عن أنس عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : المستبان ما قالا فعلى البادىء حتى يعتدى المظلوم
Tercemesi:
— Enes, Hazreti Peygamber (Sallaİlahü Aleyhi ve Sellemyden rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
— Sövüşen iki kimsenin söyledikleri sözün günahı, mdttlunv durumdaki sövülen tecavüz edinceye kadar, ilk söze başlayan üzerinedir.»[830]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 424, /342
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Sa'd b. Sinan el-Kindi (Sa'd b. Sinan)
3. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ahmed b. Ebu Musa el-Mısri (Ahmed b. İsa b. Hassan)
Konular:
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا عمران عن قتادة عن يزيد بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار قال قلت : يا رسول الله الرجل يسبنى قال النبي صلى الله عليه وسلم المستبان شيطانان يتهاتران ويتكاذبان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164468, EM000427
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا عمران عن قتادة عن يزيد بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار قال قلت : يا رسول الله الرجل يسبنى قال النبي صلى الله عليه وسلم المستبان شيطانان يتهاتران ويتكاذبان
Tercemesi:
— İyaz'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Dedim ki, ey Allah'ın Resulü! Adam bana sövüyor. Peygamber (Salîalîahü A leyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Sövüşenler şeytandırlar, saçmalarlar, ve birbirlerine yalan söylerler.»[834]
İki kişi arasında kızgınlık ve öfke meydana gelir de karşılıklı olarak sövülmeye başlarlarsa, itidal ve irade ortadan kalkar; insana aklı değii, nefsi hakim olur. Nefis şeytanın emrinde hareket ettiğinden^ artık bu iki kimse şeytanlık yaparlar. Yani birbirlerine fenalık ve kötülük işlerler, söyledikleri sözün farkında olmazlar, birbirlerine iftira eder ve yalan söylerler. Bu duruma düşmemek için kötü söylemekten daima kaçınmak ve kötü söyleyenlere mukabelede bulunmamak, hiç olmazsa söylenenden ziyade etmemek gerekir.[835]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 427, /343
Senetler:
1. Iyaz b. Himar el-Mücaşi'i (Iyaz b. Himar b. Ebu Himar)
2. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Avvam İmran b. Dâver el-Ammî (İmran b. Dâver)
5. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
حدثنا شهاب بن عباد قال حدثنا إبراهيم بن حميد الرؤاسي عن إسماعيل عن قيس قال قال عبد الله : إذا قال الرجل لصاحبه أنت عدوى فقد خرج أحدهما من الإسلام أو بريء من صاحبه قال قيس وأخبرني بعد أبو جحيفة أن عبد الله قال إلا من تاب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164447, EM000421
Hadis:
حدثنا شهاب بن عباد قال حدثنا إبراهيم بن حميد الرؤاسي عن إسماعيل عن قيس قال قال عبد الله : إذا قال الرجل لصاحبه أنت عدوى فقد خرج أحدهما من الإسلام أو بريء من صاحبه قال قيس وأخبرني بعد أبو جحيفة أن عبد الله قال إلا من تاب
Tercemesi:
Kays'dan rivayet edildiğine göre, Kay s demiştir ki:
— Abdullah (İbni Med'ud) şöyle buyurdu:
— Bir adam arkadaşına, sen benim düşmanimsm, dediği zaman;(bı lardan biri İslâm'dan çıkmıştır; yahut arkadaşından beri kalmıştır. Kays demiştir ki:
— Bundan sonra Ebu Cuheyfe, Abdullah'ın şöyle dediğini bana haber verdi:
— (Bu dargınlardan) tevbe eden müstesnadır, (o kurtulmuştur).[824]
Bİr kimseye düşmanımsın demek, çok ağır bir ithamdır. Bir Müslümana düşman ancak kâfirler olur. Böyle bir niyyetle söylendiği zaman, eğer mu-hatab olan kâfir durumunda değilse, söyleyen kâfir olur; yani küfür işlemiş kadar günahkâr olur. Bunların kurtuluşu ancak tevbe etmeleriyle mümkündür.[825]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 421, /341
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular:
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
وقال النبي صلى الله عليه وسلم : أتدرون ما العضه قالوا الله ورسوله أعلم قال نقل الحديث من بعض الناس إلى بعض ليفسدوا بينهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164464, EM000425
Hadis:
وقال النبي صلى الله عليه وسلم : أتدرون ما العضه قالوا الله ورسوله أعلم قال نقل الحديث من بعض الناس إلى بعض ليفسدوا بينهم
Tercemesi:
Yine Peygamber (Salîallafıü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «— Bühtan nedir, bilir misiniz?» (Ashab) dediler ki:
— Allah ve onun Resulü daha iyi bilir. Peygamber: «— İnsanların arasını bozmak için, bir kısım insanlardan bir kısmına sözü nakletmektir.» buyurdu.[831]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 425, /343
Senetler:
()
Konular:
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
İftira, iffetli kimseye
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
حدثنا إبراهيم بن موسى قال أخبرني يحيى بن زكريا بن أبى زائدة عن زكريا عن أبى إسحاق عن محمد بن سعد بن مالك عن أبيه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : سباب المسلم فسوق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164477, EM000429
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن موسى قال أخبرني يحيى بن زكريا بن أبى زائدة عن زكريا عن أبى إسحاق عن محمد بن سعد بن مالك عن أبيه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : سباب المسلم فسوق
Tercemesi:
— Sa'd İbni Malik'den; o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
«— Müslümana sövmek fâsıklıktır.»[839]
Ftsk, iyi halden çıkıp kötü duruma düşmeye denir. ster insanda bulunan bîr ayıpla olsun ve ister ondlr bulunmoyan bir ayıpla olsun, onu kötülemek ve ayıplamak, ona dövmektir. Böyle çirkin bir hareketin doğurduğu 'rafite de fasıkltktır, bayağı ve günahkâr duruma düşmektir. İslâm'ın ahlâk çerçevesini kırmak ve dışarı çıkmak olur. Tevbekâr olup helâllaşmayanlar âhirette cezalarını çekerler.[840]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 429, /345
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Muhammed b. Sa'd ez-Zühri (Muhammed b. Sa'd b. Malik b. Vüheyb)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
5. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
6. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Fısk, Fasık, Allah'ın emrini açıktan ihlal etmek
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
حدثنا محمد بن سنان قال أخبرنا فليح بن سليمان قال حدثنا هلال بن على عن أنس قال : لم يكن رسول الله صلى الله عليه وسلم فاحشا ولا لعانا ولا سبابا كان يقول عند المعتبة ماله ترب جبينه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164481, EM000430
Hadis:
حدثنا محمد بن سنان قال أخبرنا فليح بن سليمان قال حدثنا هلال بن على عن أنس قال : لم يكن رسول الله صلى الله عليه وسلم فاحشا ولا لعانا ولا سبابا كان يقول عند المعتبة ماله ترب جبينه
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah (Satİailahü Aleyhi ve Selle/h) kötü söz söylemezdi, lanet okumazdı ve sövü-cü de değildi. Öfkeli zamanında şöyle derdi:
«— Ona ne oluyor? Alnı yete sürünsün.»[841]
Metinde geçen «Tdribe cebîmjhu» Arapçada bir deyimdir. Lügat bakımından, dini topraklansın demek İse de, yüzükoyun yere düşsün manâsına gelir. Hoşlanılmayan kimse aleyhine kullanılan bir sözdür. İşle Hz. En es'in rivayetlerinden anlaşılıyor kİ, Resûlüllah Efendimiz hiddetli anlarında dahi yüksek ahlâk ve meziyetlerini korurlar ve ancak bu deyimi kullanırlardı, Bir hadîs-i şeriflerinde buyurdukları gibi :
— Babayiğit, insanları yenen değil, öfkesini yenendir.»
Olgunluk ve kemal buradadır.[842]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 430, /345
Senetler:
1. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
2. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebu Bekir Muhammed b. Sinan el-Bahilî (Muhammed b. Sinan)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, kızması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Lanet, Lanetlemek,
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek